Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

NASA’dan kritik uyarı: Çarpma ihtimali arttı, şehirleri yok edebilir!

Yayımlandı

üzerinde

, yoğun nüfusa sahip şehirleri yok edebilecek büyüklükte bir asteroidin Dünya’ya çarpma olasılığının arttığı konusunda bir kez daha uyarıda bulundu. 

ABD’li uzay ajansının Dünya’ya Yakın Cisim Çalışmaları Merkezi’ne (CNEOS) göre, 2024 YR4 asteroidinin gezegenimize çarpma olasılığı yüzde 2,3’e yükseldi.

Bu, göktaşının 2 Aralık 2032’de Dünya’ya en yakın geçişini yaparken çarpma ihtimalinin 43’te 1 olduğu anlamına geliyor.

2024 YR4, ilk olarak Aralık ayının sonlarında, NASA tarafından finanse edilen ve Şili’de bulunan Asteroit Karasal Çarpma Son Uyarı Sistemi istasyonundaki astronomlar tarafından tespit edildi.

O zamandan beri hem NASA’nın hem de Avrupa Ajansı’nın (ESA) çarpma riski listelerinde en üst sıralara yükseldi çünkü çarpma olasılığı giderek artıyor.

ÇARPMA İHTİMALİ GİDEREK ARTIYOR

Sadece bir hafta önce, NASA bu asteroidin Dünya’ya çarpma olasılığını yalnızca yüzde 1,3 olarak değerlendiriyordu.

GEZEGEN İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT KONUMUNDA

Özgün çapının 90 metreye kadar olduğu tahmin edilen yani Özgürlük Heykeli ile yaklaşık aynı büyüklükte olan asteroit, Dünya’ya çarparsa ciddi hasara yol açabilir.

2024 YR4’ün Dünya’ya çarpma olasılığı düşük olsa da, şu an için gezegenimiz için bilinen en büyük tehdit konumunda.

Şu anda bilinen diğer büyük asteroitlerin hiçbiri, yüzde 1’den daha yüksek bir çarpma olasılığına sahip değil.

1908’DE 2 BİN KİLOMETREKARELİK ORMANI YOK EDEN ASTEROİT 

Gökyüzündeki parlaklığına dayanarak yapılan tahminlere göre, 2024 YR4’ün çapı 40 ila 90 metre arasında değişiyor. 

Bu da onu, 1908’de Sibirya’da 2.150 kilometrekarelik bir ormanı yok eden ve 30 megatonluk TNT gücünde bir patlamaya neden olan Tunguska asteroidine benzer büyüklükte yapıyor.

Astronomlar şimdi, 2024 YR4’ün de benzer bir süreci takip etmesini ve yeni gözlemlerle rotasının netleşmesini umuyor.

“BAŞLANGIÇTA TEHDİT OLAN NESNELER SONRASINDA ÇIKIYOR”

King’s College London’dan Dr. Shyam Balaji şunları söyledi:

“Ek gözlem verileri toplandıkça çarpma ihtimalinin düşmesi bekleniyor. NASA ve ESA’daki astronomlar, 2024 YR4’ün yörüngesini aktif olarak inceliyor ve tarihsel eğilimler gösteriyor ki, başlangıçta riskli olarak işaretlenen nesnelerin çoğu zamanla tehdit olmaktan çıkıyor.”

Asteroitleri tespit eden teknolojilerin gelişmesiyle birlikte, çarpma olasılığı düşük olan fakat daha önce fark edilmeyen göktaşlarının daha sık bulunması muhtemel.

Bu da büyük ihtimalle 2024 YR4’ün Dünya’yı güvenli bir mesafeden geçeceği anlamına geliyor.

Ancak sorun şu ki, asteroit halihazırda Dünya’dan 43 milyon kilometre uzakta ve saatte 46.800 kilometre hızla uzaklaşıyor.

ESA DAHA BÜYÜK TELESKOPLARLA GÖZLEMLEYECEK

ESA, giderek daha güçlü teleskoplarla daha fazla veri toplayarak, nihayetinde Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’nin Çok Büyük Teleskopu ile gözlem yapmayı planlıyor.

Bu oldukça önemli çünkü asteroit tekrar görünür hale geldiğinde, Dünya’nın ona müdahale edip etmeyeceğine karar vermesi için yalnızca dört yılı olacak.

Eğer asteroitin yörüngesini değiştirme kararı alınırsa, en olası seçenek, bir kinetik çarpma yöntemi kullanarak bir uyduyu yüksek hızda asteroide çarptırmak olacak.

2022 yılında NASA’nın DART misyonu, bir uydu çarpışmasının büyük bir asteroidin yörüngesini önemli ölçüde değiştirebileceğini göstermişti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

“Depremden Saniyeler Önce Haber Veren Teknoloji: Telefonunuza Gelen Uyarılar Gerçekten İşe Yarıyor mu?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Türkiye’de ve dünyada milyonlarca akıllı telefonda aktif olarak çalışan erken deprem uyarı sistemlerinin çalışma prensiplerini, cihaz ayarlarını ve faydalarını bu detaylı rehberde keşfedin.

Bu makalede, telefonlara depremden saniyeler önce gelen erken uyarı bildirimlerinin nasıl çalıştığı, hangi teknolojilere dayandığı ve Türkiye’deki uygulamaları ele alıyoruz. Erken uyarı sistemi, odaktan yayılan P ve S dalgaları arasındaki zaman farkını tespit ederek saniyeler öncesinden kullanıcıya haber veriyor . Google’ın Android’te sunduğu “Deprem Uyarıları” sistemi, ivme ölçer verilerini ışık hızında işleyerek 5–10 saniye öncesinden bildirim gönderebiliyor . iOS cihazlarda “Hayati Uyarı Bildirimi” özelliği aktif edildiğinde benzer bir uyarı mekanizması devreye giriyor . Ancak sistem; yalnızca 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremlerde, sismik sensörler ve ağ bağlantısının izin verdiği ölçüde uyarı yapabiliyor . Bu nedenle fay hattına çok yakın bir odakta gerçekleşen depremlerde uyarı süresi sıfıra indirgenebiliyor

1. Erken Uyarı Sisteminin Temelleri

Erken uyarı sistemleri, depremin merkez üssünde ilk olarak yayılan P dalgalarını (primer dalgalar) algılayıp, daha yavaş ilerleyen S dalgalarının (sekonder dalgalar) gelmesinden önce kullanıcıları uyarma esasına dayanır . Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz’e göre, odaktan 6–7 km/sn hızla yayılan P dalgası ile 3–4 km/sn hızla ilerleyen S dalgası arasında oluşan zaman farkı sayesinde saniyeler kazanılıyor.

2. Deprem Uyarı Sisteminin Çalışma Prensibi

Android telefonlarda yerleşik ivme ölçerler, sarsıntı başladığında sensör verilerini Google’ın sunucularına gönderir. Sunucular, etkilenen bölgedeki verileri eşleştirip kullanıcılara saniyeler önce “Yakındaki Deprem” başlıklı bildirim ile uyarı yollar . Ücretsiz hizmet, yalnızca 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremler için aktif oluyor .

3. Cihazlarda Uygulama ve Ayar

Android’te Nasıl Aktif Edilir?

  1. Ayarlar > Konum ve Konum Hizmetleri

  2. “Deprem Uyarıları” seçeneğini açın

iOS’ta Nasıl Aktif Edilir?

  1. Ayarlar > Bildirimler

  2. Sayfanın en altında “Hayati Uyarı Bildirimi”ni aktif edin .

4. Türkiye’deki Uygulamalar ve AFAD

Türkiye’de AFAD’ın Deprem Mobil Uygulaması, sarsıntı sonrası bilgi ve radyolojik veriler sunarken, telefonlara otomatik erken uyarı bildirimleri hâlen Google ve Apple çatısı altındaki teknolojiler üzerinden gerçekleşiyor . AFAD’ın altyapısı ise öncelikle kritik tesislerin gaz ve elektrik hatlarını kesmeye odaklanıyor; kullanıcı bildirimleri doğrudan bu sistem üzerinden iletilmiyor .

5. Uyarıların Fırsatları ve Sınırlamaları

  • Fırsatlar: Saniyeler öncesinden gelen uyarı, masanızın altına saklanmak, gazı kapatmak veya merdiven boşluğuna yönelmek için şans veriyor .

  • Sınırlamalar: Odak noktasına çok yakın depremlerde uyarı süresi pratikte sıfıra iniyor, dolayısıyla kapsamlı bir tahliye mümkün olmuyor .

6. Sonuç ve Öneriler

Akıllı telefonlarda erken uyarı sistemlerini aktif tutmak, depreme karşı alabileceğiniz en etkili bireysel önlemlerden biridir. Hem Android hem de iOS kullanıcılarının ayarlarını kontrol etmeleri, aile ve iş yerinde düzenli tatbikatlar yapmaları hayati önem taşır. Depremden önceki bu birkaç saniye; doğru kullanıldığında hayat kurtarabilir.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Çin uzay “sandığını” açıyor: Ay’daki gerçekler ortaya çıkabilir

Yayımlandı

üzerinde

Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), aralarında ABD’nin de bulunduğu 6 ülkeden bilim insanlarının Chang’e-5 misyonu tarafından Ay’dan toplanan toprak ve kaya örneklerini incelemesine izin vereceğini açıkladı.

tarafından finanse edilen iki ABD kurumu, Ay örneklerine erişim hakkına sahip olacak. CNSA başkanı San Jongde, örneklerin “tüm insanlık için ortak bir hazine” olduğunu söyledi.

Donald Trump’ın özellikle Avrupa ve Çin’e karşı ilan ettiği ticaret savaşının ortasında Çin’in bu kararı açıklamasının zamanlaması ve NASA’nın elindeki Ay örneklerinin Çinli bilim insanlarının erişimine açık olmaması yorum konusu oldu.

2011 tarihli bir yasaya göre NASA’nın Kongre tarafından özel olarak yetkilendirilmediği sürece Çin veya herhangi bir Çinli şirketle iş yapması yasak.

APOLLO ÖRNEKLERİNDEN BİR MİLYAR YIL DAHA GENÇ

Chang’e-5 misyonu tarafından getirilen Ay örneklerinin, yarım yüzyıl önce efsanevi Apollo uzay programının astronotları tarafından Dünya’ya getirilen örneklerden bir milyar yıl daha genç olduğu tahmin ediliyor ve bu nedenle Ay’daki jeolojik süreçler hakkında bilinmeyen gerçekleri ortaya çıkarabilecekleri için büyük bilimsel ilgi görüyorlar.

Çin’in elindeki Ay örneklerine ABD’deki Brown Üniversitesi ve Stony Brook Üniversitesi ile Fransa, Almanya, Japonya, Pakistan ve İngiltere’deki akademik kurumlar erişebilecek.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Robotları üzen ticaret savaşı: ABD-Çin gerilimi Optimus’u vurdu

Yayımlandı

üzerinde

Amerikan CNBC kanalının internet sitesinde yer alan habere göre, ‘nın net karının ilk çeyrekte geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 71 düşüş kaydetmesinin ardından Elon Musk, şirketin Optimus insansı robot üretiminin de Çin ile arasındaki ticaret savaşından olumsuz etkilendiğini açıkladı.

Musk, Tesla’nın 23 Nisan’daki toplantısında şirketin Pekin yönetimiyle konu üzerinde çalıştığını ve kritik kaynaklara erişim için onay almayı umduklarını kaydetti.

Tesla CEO’su Musk, şirketin geleceği için önemli olduğunu vurguladığı Optimus robotların üretiminin, Çin-ABD ticaret savaşında nadir toprak elementlerine getirilen ihracat kısıtlamaları sebebiyle olumsuz etkilendiğine dikkat çekti.

Çin’in nadir toprak elementlerinin askeri amaçlarla kullanılmayacağı konusunda bazı güvenceler talep ettiğini belirten Musk, “Öyle olmadığı açık. Sadece insansı bir robotun içine giriyorlar” ifadelerini kullandı.

“Şirketin geleceği temelde büyük ölçekli otonom araçlara ve büyük ölçekli, hacimli ve çok sayıda otonom insansı robota dayanıyor” diyen Musk, yatırımcılara Tesla’nın 2025’te binlerce robot üretmeyi planladığına ve binlercesinin de şirketin fabrikalarında kullanılacağına dair güvence verdi.

OPTİMUS 2022’DE TANITILDI

İnsansı robot Optimus’un prototipi 2022’de tanıtılmış, Musk, Temmuz 2024’te şirketin gelecek yıl dahili kullanımı için insansı robotlara sahip olacağını açıklamıştı.

Tesla, 22 Nisan’da, 2025’in ocak-mart dönemine ilişkin bilançosunu açıklamış, buna göre Amerikan elektrikli otomobil üreticisinin net karı, bu yılın ilk çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 71 düşüş kaydetmişti.

Tesla’dan yapılan açıklamada, otomotiv ve enerji piyasalarındaki belirsizliğin, hızla gelişen ticaret politikasının Tesla ve benzer markaların küresel tedarik zinciri ile maliyet yapısını olumsuz etkilemesiyle artmaya devam ettiği belirtilmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar