Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Nihal Candan “öldü” paylaşımlarına yanıt geldi: Nihal Candan kimdir, hastalığı ne?

Yayımlandı

üzerinde

Nihal Candan kimdir, hastalığı ne, öldü mü? Nihal Candan

Anoreksiya ile mücadele eden sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın son durumuna ilişkin açıklamalar yakından takip ediliyor. Modacı Pınar Kerimoğlu, programına konuk ettikten sonra durumunu yakından takip ettiği “Nihal Candan’ın öldüğü” yönündeki paylaşımlara sitemde bulundu. Peki, Nihal Candan kimdir, hastalığı ne?

Nihal Candan, 15 Haziran 1995 Mersin doğumlu, Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu bir sosyal medya fenomeni. 2014 yılında “Bu Tarz Benim” yarışması ile ekranlara adım attı, sonrasında “Survivor 2016” ile adını duyurdu.
2023’te dolandırıcılık ve kara para aklama iddialarıyla tutuklandı, cezaevinde anoreksiya nervoza teşhisi konuldu ve tahliye edildi. Anoreksiya nervoza teşhisiyle cezaevinden tahliye edilen Nihal Candan bir süredir, hastanede tedavi görüyor, damardan besleniyordu.
Programın ağırladığı Nihal Candan’ı sık sık ziyaret eden arkadaşı modacı Pınar Kerimoğlu, Candan’ın son durumu hakkında bilgi verdi. Kerimoğlu, “Nihal’in kalbi durmuş. Kalp masajı yapılıyor. Şu anda annesiyle konuştuk.” ifadelerini kullandı. Candan’ın kalbinin yeniden çalıştırıldığı ve önümüzdeki 24 saatin kritik olduğu öğrenildi. “NİHAL CANDAN ÖLDÜ “YORUMLARINA SİTEM ETTİ Kendi hesabında yapılan “öldü” yorumlarına sitemde bulunan Kerimoğlu, 20 Haziran tarihli paylaşımında; “Bir insanın hayattan gitmesi, bu kadar basit bir şey mi? İlla tanımanız da gerekmiyor. Böyle acımasız yorumlar atanları engelliyorum. Ben o insan yaşasın diye uğraşırım. Durumu stabil, hiçbir şeyde değişiklik yok.” ifadelerini kullandı.
Nihal Candan’ın akademisyen babası Hakan Candan, kızının durumunun iyiye gitmediğini, bilincinin kapalı olduğu söylemişti. Baba Candan; “Bugün geldiğimiz nokta ortada. Nihal’in durumu çok ciddi. Hayati riski devam ediyor. Yaşamak istemiyor. Yaşadıkları onu derinden etkiledi. Psikolojisi çok bozuldu. Evliliği, eşi, geçirdiği süreçler… Her şey üst üste geldi.” ifdelerini kullanmıştı.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar