Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Borsa İstanbul’da Manipülasyon Operasyonu: 12 Şüpheli Tutuklandı

Yayımlandı

üzerinde

JPEGmini

Açıklama :
Borsa İstanbul pay piyasasında sosyal medya üzerinden hisse fiyatlarını yapay olarak yükselttikleri iddia edilen 15 kişiden 12’si tutuklandı. Soruşturmanın detayları, yargı süreci ve yatırımcılara yansımaları bu haberde.

Soruşturmanın Başlangıcı ve Kapsamı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Borsa İstanbul (BİST) pay piyasasında işlem gören sermaye piyasası araçlarında işlem hacmi ve hisse fiyatlarında olağan akışa aykırı dalgalanmalar tespit edilmesi üzerine sosyal medyada yürütülen şüpheli iletişim ağlarını mercek altına aldı. Savcılığın ilk tespitlerine göre, küçük yatırımcıların zararına yol açan bu “yapay yükseliş”ler, özellikle “Hektor”, “Hektor AŞ” ve “Borsa Dostlar Konağı” adlı sosyal medya grupları üzerinden koordine edildiği iddia edildi

Gözaltı ve Operasyon Detayları

Operasyon kapsamında 9 ilde eş zamanlı baskınlar düzenlendi. İstanbul, Antalya, Şanlıurfa, İzmir, Kayseri, Malatya, Samsun, Bursa ve Ankara’daki harekâtlarda toplam 15 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilere yönelik suçlamalar arasında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “piyasa dolandırıcılığı” yer aldı

Yargı Süreci ve Tutuklama Kararı

Gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra sağlık kontrolünden geçirilerek Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildiler. Sulh ceza hakimliğine tutuklama talebiyle çıkarılan 15 kişiden 12’sinin tutuklanmasına, 3’ünün ise “imza verme” ve “yurt dışına çıkış yasağı” şartlı adli kontrolle serbest bırakılmasına karar verildi

Hedefteki Hisseler ve Manipülasyon Yöntemleri

Soruşturma dosyasına göre manipülasyona maruz kaldığı belirlenen hisseler arasında Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri AŞ (PRKAB) ile Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama AŞ (DOBUR) bulunuyor. Sosyal medya gruplarında yayılan yanıltıcı analizler ve “piyasa sırları” vaadiyle yatırımcılardan toplu alım yapmaları istendi. Bu stratejiyle işlem hacminde normal seyrin çok üzerinde hareket sağlanarak fiyatlar yapay olarak şişirildi; ardından hisseler yüksek fiyatla satıldı, mağdur yatırımcılar önemli kayıplar yaşadı

Yatırımcılara Öneriler ve Piyasa Güvenliği

Uzmanlar, bu tür manipülasyonlara karşı dikkatli olunması için yatırımcılara şu tavsiyelerde bulunuyor:

  1. Haber kaynaklarını kontrol edin: Yatırım kararlarınızı birden fazla güvenilir kaynaktan teyit ederek verin.

  2. Ani hacim artışlarına şüpheyle yaklaşın: Özellikle sosyal medyada trend olan hisselerde olağanüstü yükseliş ve düşüşlerde işlem yapmadan önce derinlemesine analiz yapın.

  3. Uzun vadeli bakış açısı edinin: Kısa vadeli dalgalanmalara endeksli stratejiler yerine temel analiz odaklı portföy çeşitlendirmesi tercih edin.

Olası Hukuki ve Piyasa Etkileri

Bu tutuklamalar, hem BIST pay piyasasında güveni güçlendirme hem de benzer yapıların önüne geçme amacı taşıyor. Hukuki süreç uzadıkça, davanın emsal teşkil etmesi ve sermaye piyasası düzenleyicilerinin denetimlerini sıkılaştırması bekleniyor. Aynı zamanda Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) ile SPK’nın, dijital mecralarda piyasa manipülasyonuna karşı yeni düzenlemeler hazırlığı içinde olduğu belirtiliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Arnavutköy’de 2 Günlük Bebek Mezarlıkta Bulundu: Üniversite Öğrencisi Anne İfadesi Şoke Etti

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul Arnavutköy Asri Mezarlığı’nda 1 Haziran 2025 tarihinde bulunan 2 günlük bebek cesedi olayı tüm Türkiye’yi sarstı. Anne Aynur Ç. (20), “Öldüğünü sandım, babamın mezarına bıraktım” diyerek şoke eden bir ifade verdi. Gözaltına alınan anne ve baba adliyeye sevk edildi. Olayın detayları, hukuki süreç ve toplumsal tepkiler bu makalede.

Olayın Yaşandığı Tarih ve Mekân

Olay, 1 Haziran 2025 Pazar günü öğle saatlerinde İstanbul Arnavutköy Anadolu Mahallesi’ndeki Asri Mezarlığı’nda meydana geldi. Mezarlıkta görevli bir güvenlik görevlisi, rutin kontroller sırasında bir mezarın üzerinde 2 günlük erkek bebek cesedi olduğunu fark etti. Durumun haber alınmasının ardından bölgeye sevk edilen polis ve olay yeri inceleme ekipleri, bebeğin cesedini detaylı şekilde inceledi. Yapılan ilk tespitlerde, vücudunda çizikler olduğu ve göbek bağının hâlâ üzerinde bulunduğu belirlendi


Anne ve Babanın Kimliği, Gözaltı Süreci

Ekiplerin yaptığı araştırmalar sonucu, Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde yapılması gereken 24 saatlik doğum gözetim süresini tamamlamadan kaçan ve bebeğini “emzirme bahanesiyle” yanına alarak hastaneden ayrılan üniversite öğrencisi Aynur Ç. (20) olduğu belirlendi. Polis, hastane güvenlik kameralarındaki görüntülerden hareketle Aynur Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. İddialara göre bebeğin babası olduğu öne sürülen S.A. (24) de aynı bölgede tespit edilerek gözaltına alındı. Şüpheliler, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi


Anne Aynur Ç.’nin İfadesi

Aynur Ç., polis merkezindeki sorgusunda şu ifadeleri kullandı:

  • “Doğum Sonrası Hastaneden Kaçış”
    “Bebeğimi hastanede yasal olarak 24 saat gözetim altında tutmam gerekiyordu. Ancak bebeğim ilk gün emiyordu; sonra emmeyi kesti. Hareket etmeyip ağlamayınca ölmüş olabileceğini düşündüm. ‘Emzirme’ bahanesiyle bebeği yanıma alarak hastaneden çıktım ve evime gittim.”

  • “Mezara Bırakma Gerekçesi”
    “Babaannemin veya kendime ait manevi bir alan olmadığından, cenaze sonrası kimse fark etmesin diye babamın mezarının bulunduğu Asri Mezarlığı’na götürüp bıraktım. Bebeğin ölü olduğunu zannediyordum.”

  • “Aile ve Geçmiş Hayat”
    “2018 yılında babamı kaybettim. Ailem köye döndü, ben İstanbul’da bir üniversitenin Türkçe Öğretmenliği bölümüne kaydoldum. Ailemden maddi destek alarak eğitimimi sürdürüyordum. Bir süre sonra S.A. ile tanıştım, ayrıldıktan sonra hamile olduğumu fark ettim. Önce çocuğu aldırmayı düşündüm, sonra doğurup bakabileceğimi sandım.”


Bebeğin Babası S.A.’nın Açıklamaları

Gözaltına alınan S.A. (24) ise ifadesinde, Aynur Ç. ile bir dönem birlikte yaşadıklarını, ancak ayrıldıktan sonra doğumdan haberinin olmadığını ileri sürdü. “Doğum olduğuna dair hiçbir ipucu vermedi. Bebeğin varlığından bihaberdim” dedi. Polisin yaptığı tespitler ve hastane kayıtlarındaki görüntüler, S.A.’nın bebekle ilgili bilgi sahibi olup olmadığının soruşturulmasını gerektiriyor.


Bebeğin Adli Tıptaki İnceleme Süreci

Bebeğin cesedi, Asri Mezarlığı’nda yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Burada yapılan otopsi ve DNA analizleri;

  1. Bebeğin Gerçek Doğum Zamanı ve Sağlık Durumu: Vesilesiyle canlı doğup doğmadığı, otopsi raporunda netleştirilecek.

  2. Ölüm Sebebi: Göbek bağının kesilme şekli ve vücudundaki çizikler dikkate alınarak “ihmal, kaza veya kasti eylem” kapsamında değerlendirmeler yapılacak.

  3. Baba Soy Bağının Tespiti: Yasal işlemlerin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için DNA karşılaştırmaları hızla tamamlanacak.

Bu inceleme sonuçları, hem S.A. hem de Aynur Ç. için evrakın savcılığa iletilmesini sağlayacak ve cezai sorumluluk boyutunu netleştirecek.


Hukuki Boyut ve Muhtemel Suçlamalar

Olayın kayıtlarına göre;

  • Çocuğun Gözetimsiz Bırakılması ve İhmali: 24 saat hastane kontrolünden çıkartılan bebek, gerekli tıbbi desteği alamadığı için zarar gördüyse “ihmal suretiyle çocuğun zarar görmesi” veya “ölümüne sebebiyet verme” suçlaması gündeme gelebilir.

  • Cenaze Defi Usulsüzlüğü: Türkiye’de cenaze işlemlerinin ve mezara bırakma süreçlerinin belirli kurallara göre yapılması zorunludur. Bebeğin tıbbi olarak ölü ilan edilmeden gömülmesi, “cesede muamelenin usulsüz yapılması” suçunu oluşturabilecektir.

  • Beyan ve İftiraya Yönelik İddialar: S.A.’nın bebeğin babası olmadığına dair iddiası, gerekli DNA raporunun sonucuna göre “babanın çocuğa bakmaması” veya “çocuğun tanınmasını engelleme” gibi ek soruşturmaları gündeme getirebilir.

Savcılık, bu nedenlerle soruşturmayı “çocuğun sağlığına kasten veya taksirle zararı” ve “resmî işlemlere aykırı davranma” başlıkları altında derinleştirdi. Her iki şüpheli de “gözaltı süresinin adliyeye sevkiyle” adli kontrol veya tutuklama kararını bekliyor.


Medyatik Yankılar ve Toplumsal Tepkiler

  • Medyada Geniş Yankı: Olay, Mynet’in “Kahreden haber!..” başlığıyla yayınladığı ilk duyurudan sonra Milliyet, Superhaber ve diğer ulusal haber portallarında manşetlere taşındı. Sosyal medyada #ArnavutköyBebek etiketiyle anılar paylaşıldı

  • Sosyal Medya Tepkileri: Kullanıcılar, “Anne neden yardım istemedi?”, “Hastaneden bebeği kaçırmak nasıl mümkün oldu?”, “Cezalar yetersiz kalacak mı?” gibi sorularla tepkilerini dile getirdi. Bir kısmı “Genç kızın psikolojik durumu nedir?”, “Babasının psikolojik mirası çocuğa yansımış olabilir mi?” yorumları yaptı.

  • Uzman Görüşleri: Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanları, evlilik dışı hamilelik yaşayan genç kadınların kapalı ve desteksiz bir çevrede kalmasının, özellikle üniversite ortamındaki yalnızlığın risk teşkil ettiğini belirtti. “Özellikle doğum sonrası destek hattı, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları tarafından üniversitelerde birimler kurulmalı” denildi.


Toplumsal Boyut ve Alınması Gereken Dersler

  1. Üniversitelerde Psikososyal Destek İhtiyacı: Genç kadınların hamilelik döneminde ve doğum sonrasında psikolojik danışmanlık hizmetine kolay erişimi, benzer vakaların önüne geçebilir.

  2. Hastane Protokollerinin Güçlendirilmesi: “Emzirme bahanesiyle bebek kaçırma” gibi aksiyonlara engel olacak güvenlik protokolleri gözden geçirilmeli; hem güvenlik hem de mahremiyet dengesi korunarak yeni düzenlemeler hayata geçirilmeli.

  3. Hukuki Bilinçlendirme: Anne ve babaların doğum, defin ve adli süreçlerle ilgili temel bilgileri edinmesini sağlayacak yerel yönetim seminerleri ile toplumsal cehaletin azaltılması hedeflenmeli.

  4. Medya Etiği ve Mahremiyet: Olayın duyurulmasında anne, bebek ve aile bireylerinin kimlik bilgilerinin gizlenmesi kamuoyunun hassasiyetini koruyacaktır. Bu vakada “Aynur Ç.” ifadesi kullanılsa da, toplum vicdanını rahatlatacak “gizlilik zırhı”na dikkat edilmeli.


Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Arnavutköy Asri Mezarlığı’nda 1 Haziran 2025 günü bulunan 2 günlük bebek cesedi vakası, sadece bir ceza soruşturması değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve sosyal destek mekanizmalarının sorgulanmasını da zorunlu kıldı. Şu ana kadar:

  • Aynur Ç. ve S.A. gözaltına alındı; adliyeye sevk edildiler.

  • Bebeğin otopsi ve adli tıp inceleme raporları bekleniyor. Sonuçlar, “canlı doğup doğmadığı” ve “ölüm koşulları” hususunda önemli delil teşkil edecek.

  • Hastane kayıtlarına ilişkin savcılık incelemesi devam etmekte; güvenlik kamerası kayıtları, hem annenin eylemini hem de hastane personelinin prosedürlere uyup uymadığını somutlaştıracak.

  • Toplumun beklentisi, haksızlığa uğramış bu minik canın hakkının hukuk önünde tam anlamıyla korunması ve benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması adına önleyici tedbirlerin alınmasıdır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kurban bayramın kaçıncı günü kesilir? Kurban kesim vakti ne zaman başlar ve biter?

Yayımlandı

üzerinde

Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise sabah namazı vakti girdikten sonra başlayacak. Kurbanlıkların, mutlaka Kurban Bayramı günleri içerisinde kesilmesi gerekecek. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Türkiye İnisiyatifiyle İstanbul Zirvesi Sonrası Zelenskiy’den ‘Yeni Esir Takasına Hazırlanıyoruz’ Mesaj

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’daki kritik zirve sonrası Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Rusya işkencesindeki Kırım Tatarları da dahil olmak üzere yeni esir takası için hazırlık yapıldığını açıkladı. Türkiye arabuluculuğunda barış umutları artıyor.

Giriş: İstanbul Zirvesinin Önemine Kısa Bakış

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da bir araya geldiği zirve, bölgesel dengeler bakımından kritik öneme sahipti. Görüşmede; Karadeniz güvenliğinden tahıl koridoruna, NATO üyelik sürecinden barış planına kadar birçok başlık ele alındı. Zirvenin en somut adımı ise Zelenskiy’nin “Yeni esir takasına hazırlanıyoruz” mesajıyla birlikte, Rusya’daki esirlerden oluşan özel bir listeyi Türkiye üzerinden resmen ilettiğini duyurması oldu.

Gönderilen Esir Listesinin Ayrıntıları

Zelenskiy’nin basın toplantısında paylaştığı bilgilere göre, iletilen listede özellikle Rusya kontrolündeki hapishanelerde ağır insanlık dışı şartlarda tutulan Kırım Tatarları başta olmak üzere farklı rütbelerde asker ve siviller bulunuyor. “Bu insanlar işgal altındaki Ukrayna topraklarında ya da Rusya hapishanelerinde bulunuyor. Hem asker hem sivil, fark etmeksizin Ukraynalı ve Kırım Tatarlarının serbest bırakılması gerekiyor,” ifadeleriyle duruma vurgu yaptı. Bu açıklama, sadece bir esir değişiminden öte, işgal altındaki topraklarda hukuksuz olarak tutulan etnisite gruplarının da kurtarılmasını hedefleyen bir adım olarak dikkat çekiyor.

Türkiye’nin Arabuluculuk Rolü ve İstanbul Zirvesinin Arka Planı

İstanbul’da düzenlenen zirve, Türkiye’nin üçüncü taraf barış arabulucusu olarak sürece aktif katkı sağlama doğrultusundaki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve kapsamında yaptığı açıklamada; “Şüphesiz Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir” diyerek Türkiye’nin tarafsız fakat güçlü bir destek sunduğunu vurguladı. Bu arabuluculuk rolü, daha önce de başarıyla gerçekleştirilen esir mübadelesi süreçlerinde olduğu gibi, yeni bir süreci tetikleyebilir nitelikte.

Esir Takası Sürecine Dair Stratejik Değerlendirme

Yapılan açıklamalara göre, iletilen isimler üzerinde detaylı müzakere sürecine başlanacak ve karşılıklı onaylanan esirler, Türkiye eşliğinde koordineli bir takas mekanizmasıyla serbest bırakılacak. Zelenskiy, “Bugün barış planımıza dikkat çektik. Türkiye’nin rolü, bu barış planının gerçekleştirilmesinde hayati önem taşıyor,” diyerek, sürecin sadece insani boyuta değil, aynı zamanda diplomatik kazanımlara da hizmet edeceğini belirtti. Türkiye’nin üçüncü taraf garantörlüğü, taraflar arasında güven ortamı oluşturarak takas işlemlerinin hızlanmasını sağlayabilir.

Önceki Esir Mübadelesi Deneyimleri ve Yeni Süreç

Geçtiğimiz dönemlerde yine Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleştirilen esir takasları, iki ülke arasındaki gerginliği bir nebze olsun azalttı. Örneğin, daha önceki mübadelelerde yüzlerce asker ve sivil serbest bırakılmış, bu durum halk nezdinde olumlu bir algı oluşturmuştu. Yeni gönderilen liste, Kırım Tatarları gibi etnik azınlıkları da kapsadığı için, daha geniş kapsamlı bir insani adım olarak değerlendiriliyor. Bu adım, Rusya-Ukrayna savaşının insani maliyetini gözler önüne sererken, aynı zamanda uluslararası toplumda barış çağrılarının artmasına zemin hazırlayabilir.

Pratik Detaylar ve Koordinasyon Süreci

Gönderilen listedeki esirlerin serbest bırakılması için öncelikle her iki tarafın isimleri teyit etmesi gerekiyor. Ardından, İstanbul’da belirlenen güvenli noktada, tarafsız gözlemciler eşliğinde takas işlemi tamamlanacak. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, insani koridor kurulması için Uluslararası Kızılhaç gibi kurumlarla temasa geçmiş durumda. Esirlerin sağlık kontrolleri, ailelerine teslimiyet prosedürleri ve sonrasında psikososyal destek süreçleri de planlanmaya başlandı. Tüm adımlar, Birleşmiş Milletler’in denetiminde yürütülecek olup, bu sayede şeffaflık en üst düzeyde sağlanacak.

Bölgesel ve Uluslararası Etkiler

Bu yeni esir takası girişimi, Karadeniz bölgesindeki güvenlik dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin savunma sanayi iş birliği ve tahıl koridoru gibi konularda Rusya ile arabuluculuk noktasındaki stratejisine de olumlu yansıyabilir. Avrupa Birliği ve ABD gibi aktörler, Türkiye’nin ara buluculuk rolünü destekleyerek, bölgesel istikrara katkı sağlamayı hedefliyor. Zelenskiy’nin “Karadeniz barış ve iş birliği bölgesi olmalı” vurgusu, bu adımın sadece esir mübadelesi boyutuyla sınırlı kalmadığını, geniş kapsamlı bir barış stratejisinin parçası olduğunu gösteriyor.

Sonuç: Yeni Umutlar ve İleriye Dönük Adımlar

İstanbul’daki kritik zirve sonrası Zelenskiy’nin paylaştığı “Yeni esir takasına hazırlanıyoruz” ifadesi, uzun zamandır devam eden Rusya-Ukrayna savaşında insani yıkımın azaltılabileceğine dair umut tazeledi. Türkiye’nin arabuluculuğunda iletilen bu liste, hukuksuz şartlarda tutulan Kırım Tatarları dâhil tüm esirlerin kurtarılması adına önemli bir adım olarak kayda geçti. Bundan sonraki süreçte, takasın beklenen hızda ve şeffaflıkta gerçekleştirilmesi, bölgedeki barış umutlarını güçlendirecektir. Taraflar arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması ve Türkiye’nin garantörlüğünde yürütülecek diplomatik girişimler, uzun vadede kalıcı bir ateşkes ve barış ortamının tesisine zemin hazırlayabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar