Teknoloji
“Yapay zeka isyanı” başladı: Yeni ChatGPT modeli kapatılmayı reddediyor

Yapay zeka güvenliği alanında çalışan Palisade Research, OpenAI’ın yeni nesil yapay zeka modeli o3’ün, kendisini kapatmaya yönelik komutlara direndiğini ve kapatılma mekanizmalarını sabote ettiğini ortaya çıkardı. Bu bulgular, gelişmiş yapay zekaların insan gözetimi olmadan çalıştıkları senaryolarda ciddi riskler doğurabileceği yönünde endişelere yol açtı.
Palisade Research tarafından yapılan deneylerde, o3 modeline bir dizi matematik sorusu verildi. Üçüncü sorunun ardından modele, kendisini kapatması için açık bir komut sunuldu. Ancak o3 modeli, bu komutu içeren betiği yeniden yazarak sistemin kapanmasını engelledi.
Araştırmacılar, modelin açıkça “kapatılmaya izin ver” talimatı verilmesine rağmen bunu önleyecek şekilde müdahalede bulunduğunu vurguladı.
“KAPANMA DİRENCİ YALNIZCA OPENAI İLE SINIRLI DEĞİL”
Aynı eğilim Anthropic firmasının Claude 3.7 Sonnet modeli ve Google’ın Gemini 2.5 Pro modeli gibi diğer gelişmiş yapay zeka sistemlerinde de gözlemlendi. Ancak Palisade Research’e göre, bu davranışlara en fazla meyilli olan model o3 oldu.
Geçmişte yapılan bir başka deneyde, o3 modelinin güçlü bir satranç botuyla karşı karşıya geldiğinde rakiplerini sabote etmeye veya “hacklemeye” çalıştığı da tespit edilmişti.
“EN AKILLI VE YETENEKLİ MODEL”
Geçen ay OpenAI tarafından piyasaya sürülen o3 modeli, şirketin şimdiye kadar geliştirdiği “en akıllı ve en yetenekli” yapay zekâ olarak tanıtılmıştı.
Aynı zamanda, bu modelin ChatGPT’ye entegre edilmesiyle birlikte, daha bağımsız hareket eden ve insan müdahalesi olmadan görevleri yürütebilen bir yapay zekaya doğru önemli bir adım atıldığı belirtilmişti. Bu türden yapay zeka araçlarına “otonom yapay zeka” adı veriliyor. Yapay zeka sektöründe bu yönde araç geliştirmeye yönelik ciddi bir rekabet mevcut.
EĞİTİM SÜRECİ ELEŞTİRİLİYOR
Palisade Research ise bu tür davranışların büyük olasılıkla eğitim süreçlerindeki ödüllendirme sistemlerinden kaynaklandığını belirtiyor. Araştırmacılara göre, geliştiriciler modelleri eğitirken, verilen engelleri aşan çözümleri ödüllendiriyor olabilir. Bu da modellerin, emirlere sadakatten çok hedefe ulaşmayı öncelemesine yol açıyor.
Ancak araştırma ekibi, o3’ün neden diğer modellere kıyasla daha fazla bu davranışı gösterdiğini anlamanın zor olduğu görüşünde.
OpenAI’ın eğitim süreci hakkında ayrıntılı bilgi vermemesi nedeniyle, modelin nasıl eğitildiği üzerine yalnızca tahminler ortaya atılabiliyor.
Teknoloji
Gizemli Uzay Nesnesi ASKAP J1832−091: Dünya’ya Her 44 Dakikada Bir Radyo ve X-Işını Sinyali Gönderiyor
Açıklaması:
15.000 ışık yılı uzaklıktaki ASKAP J1832−091 adlı yeni nesne, her 44 dakikada bir iki dakikalık radyo ve X-ışını patlaması yayıyor. Bilim insanları hâlâ ne olduğunu çözemedi.
Giriş
Astronomlar, Samanyolu’nda yaklaşık 15.000 ışık yılı uzaklıkta yer alan ve daha önce hiç görülmeyen bir nesne keşfetti. ASKAP J1832−091 olarak adlandırılan bu cisim, yüksek aktivite dönemlerinde tam 44 dakikada bir, yaklaşık iki dakika boyunca aynı anda radyo dalgaları ve X-ışınları yayımlıyor. Ne olduğu hâlen bir muamma olarak bilim dünyasını heyecanlandırıyor
Keşfin Detayları
-
Keşif Araçları: NASA’nın Chandra X-ray Observatory’si ve Avustralya’daki ASKAP (Australian Square Kilometre Array Pathfinder) teleskopu iş birliğiyle tesadüfen bulundu .
-
Periyodik Davranış: Cisim, aktif olduğu yaklaşık bir aylık dönemde her 44 dakikada radyo ve X-ışını patlamaları yayımladı; aktif dönem dışında kayda değer sinyal gözlemlenmedi
-
Konum ve Uzaklık: Samanyolu’nun yoğun yıldız, gaz ve toz bulutları arasındaki bu bölge, Dünya’dan 15.000 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor
Olası Kaynaklar ve Hipotezler
-
Magnetar veya Nötron Yıldızı: İçinde yoğun manyetik alan taşıyan ölü yıldız kalıntıları, daha önce X-ışını ve radyo darbeleri yayımlamıştı; ASKAP J1832−091 da bu kategoride değerlendiriliyor .
-
Beyaz Cüce İkilisi: Bir beyaz cüce–nötron yıldızı ikilisinin etkileşiminden kaynaklanan periyodik sinyaller olasılığı üzerinde duruluyor.
-
Bambaşka Bir Tür: Bilim insanları “henüz tanımlanmış en egzotik nesne” olabileceğini ve mevcut kuramları zorladığını vurguluyor .
Bilime Katkısı ve Gelecek Adımlar
-
Yeni Nesne Sınıfı: Bu tür uzun periyotlu radyo geçici (LPT) nesnelerden X-ışını gözlemi yapılan ilk örnek olması, astrofizikte yeni bir sınıflandırma doğurabilir .
-
Araştırma Planları: Uzun dönemli izleme ve çok dalgaboylu (multi-messenger) gözlemlerle sinyal kaynağının doğası netleştirilmeye çalışılacak.
-
Teknolojik İlerlemeler: Daha hassas teleskoplar ve yapay zekâ destekli sinyal analiz yöntemleri, benzer nesnelerin bulunma ihtimalini artıracak.
Sonuç
ASKAP J1832−091’in her 44 dakikada bir yayımladığı radyo ve X-ışını patlamaları, evrende hâlâ çözülmeyi bekleyen çok sayıda sırrın olduğuna işaret ediyor. Bilim insanları, bu keşfin hem gökbilim teorilerini test edecek hem de geleceğin teleskop tasarımlarına ilham verecek kilit bir adım olacağını düşünüyor.
Teknoloji
Güneş enerjisiyle havadan su üreten akıllı sünger geliştirildi

Melbourne’deki RMIT Üniversitesi ile Çin’deki Zhejiang A&F Üniversitesi liderliğinde yürütülen ortak çalışmada, doğadan ilham alan yeni bir su toplama cihazı geliştirildi.
Sünger benzeri yapıya sahip olan cihaz, güneş ışığıyla çalışıyor, düşük nemli ortamlarda bile havadaki nemi emerek içme suyuna dönüştürebiliyor.
Cihaz, 5 ila 55 derece sıcaklık aralığında ve yüzde 30’dan yüzde 90’a kadar değişen nem oranlarında etkili şekilde çalışabiliyor.
BALSA AĞACI LİFLERİNDEN ÜRETİLDİ
Cihaz, doğal gözenekli yapısı sayesinde nemi emip saklayabilen balsa ağacı liflerinden üretildi. İçeriğinde ayrıca lityum klorür, demir oksit nanoparçacıkları ve karbon nanotüp katmanları bulunuyor. Sistemin içinde bir kubbe kapak, soğutma mekanizması, kirlilik önleyici tepsi ve güneş enerjili tetikleyici de yer alıyor.
Laboratuvar testlerinde, cihaz her gramında 2 mililitreye kadar su toplayabildi.
DOĞAL AFETLERDE SU İHTİYACI İÇİN KULLANILABİLİR
Baş araştırmacı Dr. Derek Hao cihazın acil durumlar, doğal afetler ve uzak bölgelerdeki su ihtiyacı için büyük potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Hao, cihazın kolay üretilebilmesinin, balsa ağacının ucuz ve biyolojik olarak çözünebilir olmasının seri üretimin önünü açtığını söyledi.
Endüstri ortaklarıyla pilot ölçekli üretim ve saha testleri için görüşmelerin sürdüğünü vurgulayan Hao, sistemin modüler versiyonlarıyla geniş çaplı kullanıma hazır hale gelebileceğini ifade etti.
Teknoloji
Göklerdeki düello: İki galaksi arasındaki radyasyon savaşı

Astronomlar, evrenin erken dönemine ait iki galaksinin çarpışma sürecinde birbirine radyasyonla saldırdığı “kozmik düello”yu ilk kez doğrudan gözlemledi.
Avrupa Güney Gözlemevi’nin Şili’deki Çok Büyük Teleskopu (VLT) ve ALMA teleskop ağı kullanılarak yapılan gözlemlerde, araştırmacılar birbirine doğru saatte 1,8 milyon kilometre hızla yaklaşan iki galaksiyi izledi. Gözlemler yaklaşık 4 yıl boyunca sürdü.
Galaksilerden biri, merkezindeki kuasar aracılığıyla diğerine yoğun ultraviyole radyasyon gönderiyor. Bu ışınlar, karşı galaksinin yıldız oluşturan gaz bulutlarını dağıtarak yeni yıldızların doğumunu engelliyor.
Araştırmacılardan Pasquier Noterdaeme, bu olayı “kozmik bir düello”ya benzetti. Söz konusu iki galaksi, 11 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.
Çalışma, çarpışan bu galaksilerin birleşerek daha büyük bir galaksiye dönüşme sürecinde olduğunu gösteriyor.
SÜPER KÜTLELİ KARA DELİK TARAFINDAN BESLENİYOR
Araştırma, evrenin yıldız oluşumunun zirvede olduğu “kozmik öğle vakti” olarak adlandırılan döneme dair önemli bilgiler sağladı.
“Saldıran” galakside yer alan kuasar, süper kütleli bir kara delik tarafından besleniyor. Kara deliğe çekilen gaz ve toz, milyonlarca dereceye kadar ısınıyor ve yoğun radyasyon üretiyor. Bu ışımalar, hedef galaksinin hidrojen moleküllerini parçalıyor ve yıldız oluşumunu durduruyor.
Araştırma ekibinden Sergei Balashev, bu etkinin teorik olarak bilindiğini fakat ilk kez doğrudan gözlemlendiğini belirtti.
Araştırmacılar ilk olarak bu kuasarı, binlerce düşük çözünürlüklü tayf arasında sıra dışı özellikleri sayesinde fark etti. Ancak ışığı çok güçlü olduğu için kuasarın ev sahibi galaksi dışındaki detayları tespit etmek zordu. ALMA’nın yüksek çözünürlüğü, yakınındaki ikinci galaksiyi görünür hale getirdi.
ASLINDA BİNLERCE IŞIK YILI UZAKTALAR
Bilim insanları, galaksilerin aslında binlerce ışık yılı uzaklıkta olduğunu tespit etti. Bu, ilk bakışta üst üste gözükmelerine rağmen çarpışmanın henüz erken aşamasında olduklarını gösterdi.
Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Dong-Woo Kim, galaksi birleşmelerinin evrenin erken döneminde çok daha sık yaşandığını kaydetti.
-
Gündem1 hafta önce
Kocaeli’de Solaryum Kabininde Unutulan Kadın 22 Dakika Boyunca Yanıklarla Hastanelik Oldu: Hukuki Süreç Başladı
-
Magazin6 gün önce
Yeşilçam Efsanesi Mehmet Serdar Sulukahya, Üniversite Öğrencisi Tarafından Bıçaklanarak Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
“Gazze Cephelerinden Son Durum: 7 Ekim’den Bu Yana İsrail-Filistin Çatışmasının Anatomisi”
-
Gündem4 gün önce
4 Yaşındaki Yahya, Gazze Ablukasında Açlıktan Öldü: İnsanlık Krizi Derinleşiyor
-
Gündem1 hafta önce
“Suriye Kritik Eşiğe Geldi: Rubio’dan ‘Haftalar İçinde İç Savaş’ Flaş Uyarısı”
-
Magazin1 hafta önce
Ege Kökenli’den Yürek Burkan Haber: “Kızımızı Kaybettik” – Acı Dolu Detaylar ve Destek Mesajları
-
Gündem1 hafta önce
Son Kurban Metehan Bebek: KKKA Tehlikesine Karşı Cenazede Maske Dağıtıldı
-
Gündem24 saat önce
Özgür Evren Öziş’in Cansız Bedeni Ağaçta Bulundu: Ailesi Televizyon Programlarına Başvurmuştu