Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Daha iyi bir arkadaş olmanın 5 yolu: Bilimsel verilerle destekleniyor

Yayımlandı

üzerinde

Daha iyi bir arkadaş olmanın 5 yolu

Güvenli ve destekleyici arkadaşlıklar, stresle başa çıkmamıza yardımcı olduğu gibi özsaygımızı da artırır. Bu tür duygusal paylaşımlar sayesinde kendimizi daha anlaşılmış ve değerli hissederiz. Peki daha iyi bir arkadaş olmak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

Psikolog Jaimie Krems ve Becca Neel, 565 kişiye ”Sizce hayatın anlamı nedir?” sorusunu sordu. En çok verilen cevap ise anlamlı bir yaşamın doğru arkadaşlıklarla mümkün olduğu yönündeydi. 
Daha önce yapılan başka bir araştırma da bu yanıtı destekliyor. 48 farklı çalışmanın sonuçlarını inceleyen bilim insanları, mutluluğun en güçlü kaynaklarından birinin, arkadaşlarla daha fazla vakit geçirmek olduğunu ortaya koydu.
Psychology Today’de yer alan habere göre ise daha iyi bir arkadaş olmanın 5 yolu var:
Araştırmalar, biriyle 30 saatten fazla vakit geçirmenin, o kişiyi “tanıdık” olmaktan çıkararak “arkadaş” konumuna sokabildiğini gösteriyor. Yakın arkadaşlık için en az 140 saat, en iyi arkadaş olmak içinse 300 saat gerekiyor.
Ancak bu saatlerin nasıl değerlendirildiği de önemli. Sadece havadan sudan konuşmak yetmiyor. Gerçek bağlar kurmak için kişisel konulara girmek, özel hayattan bahsetmek ve birlikte gülebilmek gibi daha samimi sohbetler gerekiyor.
Birisi yaşadığı bir olayı anlatırken gözünüz devamlı telefonda olursa, karşınızdaki kişi size bir şeyler anlatma motivasyonunu yitirebilir. Oysa onu gerçekten dinlediğinizde, daha değerli hissedecektir.
Gerçek arkadaşlıklar, karşılıklı bir güven ilişkisi üzerine kurulur. Bunun için de kendinize dair kişisel detayları paylaşmanız oldukça önemlidir. Arkadaşınız size bir şey anlattığında ona nasıl tepki verdiğiniz de sağlıklı bir dostluğun kritik noktaları arasında yer alır. İyi bir habere içtenlikle sevinmek, onunla duygusal bağ kurduğunuzun en büyük göstergesidir.
Sosyal kaygısı yüksek olan kişiler, diğerlerinin kendilerini istemeyeceğini düşünerek iletişim kurmaktan kaçınırlar. Bu da daha fazla yalnız hissetmelerine yol açar. Oysa yapılan bir araştırma, basit bir “Merhaba, nasılsın?” mesajının bile beklenenden çok daha fazla etki yarattığını gösteriyor.
Dünya üzerindeki tüm kültürlerde doğru arkadaşlıkların ortak bir özelliği var: Yardımlaşmak.
Arkadaşınızı arabayla bir yere bırakmak, ihtiyacı olduğu bir konuda bilgilendirmek veya sevdiği bir yemeği yapmak gibi küçük jestler, dostluğun daha hızlı ilerlemesine katkı sağlayabiliyor.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar