Gündem
“PKK Fesih Kararı Sonrası Türkiye’de Yeni Dönem: 300 Terörist Geri Dönemeyecek”
Açıklaması
PKK, 5–7 Mayıs’taki kongresinde kendini feshetme ve silahsızlanma kararı aldı. Irak’ın kuzeyinde üçlü mekanizma devreye girecek; kırmızı ve turuncu listede yer alan 300 kişi Türkiye’ye gönderilmeyecek. Türkiye–PKK çatışmasında yeni bir sayfa açılıyor.
1. Giriş
Terör örgütü PKK, 5–7 Mayıs 2025 tarihlerinde Irak’ın kuzeyinde yaptığı 12. kongresinde örgütün adını taşıyan faaliyetlerin sonlandırılmasına karar verdiğini açıkladı Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine alınan bu karar, PKK’nın 1984’ten bu yana süren silahlı mücadelesine nokta koymayı hedefliyor .
2. Sürecin Adımları
2.1 Fesih Kararı ve Kongre
PKK liderliği, Öcalan’ın talimatıyla kongrede siyasî ve askerî faaliyetlerin durdurulacağını ilan etti . Bu adım, önceki barış süreçlerinden farklı olarak resmi bir anlaşma veya müzakere zemini olmadan atıldı .
2.2 Silah Teslimi ve Üçlü Mekanizma
Irak merkezi hükümeti, Bölgesel Kürt Yönetimi ve PKK temsilcilerinden oluşacak üçlü mekanizma çerçevesinde Süleymaniye ve Erbil’de silah teslim merkezleri kurulacak. Türk istihbaratı ve askeri birimleri, hafta sonuna kadar bu süreçleri yakından denetleye.
2.3 Hukuki ve Politika Adımları
Türkiye’de suç kaydı olmayan yabancı uyruklu teröristlerin kendi ülkelerine dönmesi planlanırken, Türk vatandaşı olanlar kademeli teslim sürecine tabi tutulacak. İlerleyen dönemde cezai mevzuatta ve infaz kanununda demokratikleşme odaklı değişiklikler gündeme gelebilir .
3. “300’ü Türkiye’ye Gelemeyecek” Detayı
Kırmızı ve turuncu listede yer alan yaklaşık 300 üst düzey yönetici ile aranan teröristin Türkiye’ye dönüşü engellenecek . Bu kişilerin Norveç, Güney Afrika gibi üçüncü ülkelere gönderilmesi öngörülüyor . Böylece güvenlik riski taşıyan isimlerin sınır ötesinde tutulması hedefleniyor.
4. Siyasal ve Uluslararası Tepkiler
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, fesih kararını “İmralı’dan gelen çağrının sonucunda atılan önemli bir adım” olarak nitelendirdi . CHP ve DEM Parti ise TBMM’yi kapsayıcı demokratikleşme adımları için kritik bir fırsat olarak görüyor . Uluslararası toplum da kararın bölgesel istikrara katkı sağlayabileceğine dikkat çekiyor .
5. Geleceğe Bakış
-
Barış Müzakereleri: Resmi bir Türkiye–PKK müzakeresi gerçekleştirilmemiş olsa da, önümüzdeki dönemde toplumsal ve siyasî alanlarda uzlaşı çabaları hız kazanabilir
-
Kürt Temsiliyeti: PKK’nın siyasî faaliyetlerini tamamen bırakacağı zeminde, Kürt siyasetinin TBMM çatısı altında meşruiyet arayışı güçlenecek .
-
Bölgesel Etki: Suriye’deki YPG ve Irak’taki diğer Kürt grupların süreçten nasıl etkileneceği, göç ve güvenlik politikaları bakımından belirleyici olacak .
6. Sonuç
PKK’nın fesih kararı, Türkiye–PKK çatışmasına dair en kapsamlı ve somut adımı temsil ediyor. 300’ü aşkın üst düzey ismin sınır dışı edilerek üçüncü ülkelere gönderilmesi, riski minimize ederken, silahsızlanma sürecinin başarıyla tamamlanması demokrasi ve barışın kalıcılaştırılması için kritik bir test olacak. Sürecin izlenmesi, ulusal ve uluslararası aktörlerin iş birliğiyle güvence altına alınmalı, toplumsal huzurun temini için demokratik reformlar hayata geçirilmelidir.
Gündem
İZMİR’DE ŞÜPHELİ ÖLÜMDE FLAŞ GELİŞME: SAVCI, CEM ACAR HAKKINDA “KASTEN ÖLDÜRME” İDDİASIYLA EK İDDİANAME HAZIRLADI
İZMİR’DE ŞÜPHELİ ÖLÜMDE FLAŞ GELİŞME: SAVCI, CEM ACAR HAKKINDA “KASTEN ÖLDÜRME” İDDİASIYLA EK İDDİANAME HAZIRLADI
17 Kasım 2025 — 11:00 | Okuma süresi: 3 dakika
İzmir’de 26 Temmuz 2022’de iş görüşmesine çıktıktan sonra baygın halde yol kenarında bulunan ve Ege Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybeden Aslıhan Sinem Çiçek’in ölümüne ilişkin soruşturmada savcılık, şüpheli Cem Acar hakkında “kasten insan öldürme” suçundan ek iddianame hazırlayarak yargılama talep etti.

Olayın kısa kronolojisi
-
26 Temmuz 2022: İzmir Bayraklı’da iş görüşmesine gittiği belirtilen Aslıhan Sinem Çiçek, bir süre sonra yol kenarında baygın halde bulundu; kaldırıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi’nde durumu ağırdı.
-
27 Temmuz 2022: Çiçek, hastanede hayatını kaybetti. Soruşturma sürecinde farklı şüpheliler hakkında çeşitli suçlamalar ve takipsizlik/takip kararları gündeme geldi.
Savcılığın yeni adımı: Ek iddianame ve “kasten öldürme” talebi
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmada elde edilen yeni deliller doğrultusunda dosyayı yeniden değerlendirip ek iddianame hazırladı. Hazırlanan iddianamede, savcılık şüpheli Cem Acar hakkında “kasten insan öldürme” suçundan kamu davası açılmasını talep etti. Bu gelişme, daha önce farklı suçlardan yürütülen soruşturmanın seyrini değiştirdi.
Savcılığın talebiyle ilgili resmi belgeler ve iddianame metni basına tam olarak yansımış olmamakla birlikte, haber kaynakları hazırlanan ek iddianamenin dosyada yeni bir yargılama sürecinin önünü açtığını bildiriyor.
Daha önceki süreçte neler olmuştu?
Dosya boyunca farklı isimlere ve farklı suçlamalara dair soruşturmalar yürütüldü. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre; bazı şüpheliler “nitelikli cinsel saldırı”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “yağma” gibi suçlamalarla karşı karşıya kalmış; bazı incelemeler sonucu takipsizlik veya farklı kararlar verilmişti. Ancak aile avukatlarının ve savcılığın devam eden çalışmalarıyla dosyada yeni değerlendirmeler yapılması sonucu ek iddianame hazırlandı.
Aile, hukuk süreci ve kamu ilgisi
Çiçek’in yakınları olayın aydınlatılmasını talep ederek süreci yakından takip ediyor. Kamuoyunda da olayın şüpheli yönleri ve soruşturmanın yürütülme biçimi hakkında yoğun bir ilgi bulunuyor; medyada çıkan haberler ve sosyal medyada yapılan paylaşımlar, dosyanın yeniden gündeme gelmesinde etkili oldu. Yetkili makamların açıklamaları ile mahkeme sürecinin ilerleyişi, önümüzdeki duruşma tarihleriyle birlikte yasal çerçevede netleşecek.
Ne olacak şimdi?
Savcılığın hazırladığı ek iddianame kabul edilirse; Cem Acar hakkında “kasten insan öldürme” suçundan dava açılacak ve dosya Ağır Ceza Mahkemesi gündemine gelebilecek. Mahkeme sürecinde tanık beyanları, adli tıp raporları, bilirkişi incelemeleri ve soruşturma sırasında toplanan diğer deliller değerlendirilecek. Resmi duruşma takvimine ilişkin bilgiler mahkeme tarafından belirlenecek ve kamuoyuna yansıtılacaktır.
Editörün notu
Bu haber, savcılığın hazırladığı ek iddianame ve soruşturma gelişmeleri üzerine derlenmiş, ilgili haber kaynaklarıyla çapraz kontrol edilmiştir. Mahkeme aşamasında veya resmi soruşturmada yeni bilgiler ortaya çıkarsa haber güncellenecektir.
Gündem
Yargıtay, izinsiz düğün albümü gösteren fotoğrafçının hapis cezasını onadı — “Kişisel verilerin paylaşımı suç”
Yargıtay, izinsiz düğün albümü gösteren fotoğrafçının hapis cezasını onadı — “Kişisel verilerin paylaşımı suç”
Tarih: 17 Kasım 2025 • Saat: 11:30 (İstanbul) • Okuma süresi: ~3 dakika
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, evlenen çiftten izin almadan çekilen düğün fotoğraflarını müşterilere örnek albüm olarak gösteren fotoğrafçıya verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasını onadı. Kararda, düğün fotoğraflarının kişisel veri niteliğinde olduğu ve izinsiz paylaşımının TCK kapsamında suç oluşturduğu vurgulandı
![]()
Olay neydi?
Elazığ’da evlenen bir çift, anlaştıkları fotoğrafçının çektiği düğün fotoğraflarını albüm hâline getirip, çiftin rızası olmadan diğer müşterilere örnek olarak gösterdiğini iddia ederek suç duyurusunda bulundu. Yerel mahkeme ve istinaf sürecinin ardından dosya Yargıtay’a taşındı; Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanık fotoğrafçıya verilen hapis cezasını yerinde bularak onadı.
Yargıtay ne dedi — hukuki dayanak
Yargıtay kararında, düğün fotoğraflarının “kişisel veri” kapsamında değerlendirildiği; fotoğrafların müvekkillerin rızası alınmaksızın üçüncü kişilere gösterilmesinin “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçunu oluşturduğu belirtildi. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesinde düzenleniyor; basit haliyle iki yıldan dört yıla kadar hapis öngörüyor. (Yerel ceza tayini ve indirimler sonucu mahkeme 1 yıl 8 ay hapis kararı vermişti.)
Neden emsal karar niteliğinde?
Karar, düğün/nişan gibi özel yaşam görüntülerinin ticari amaçla ve sahibinin bilgisi dışında örnek gösterilmesinin ceza sorumluluğu doğurabileceğini açıkça ortaya koyuyor. Fotoğraf stüdyoları ve düğün sektörü için önem taşıyan bu içtihat, benzer yargılamalarda ölçüt olarak gösterilebilir. Hukukçular, kararın özel hayat ve kişisel veri koruması bakımından uygulamada belirleyici olacağını belirtiyor.
Uygulamada ne değişecek?
-
Fotoğrafçı ve stüdyo sözleşmeleri: Rıza ve kullanım haklarına dair açık maddeler eklenmesi artık daha hayati.
-
Portfolyo / örnek albüm uygulaması: Müşterinin açık onayı olmadan gerçek müşteriye ait fotoğrafların gösterilmesi/sergilenmesi riskli hale geldi.
-
Ceza tehdidi: TCK 136 kapsamında hukuka aykırı veri verme suçu, hapis yaptırımı içeriyor; dolayısıyla ihlaller sadece tazminat değil, ceza sorumluluğu da doğuruyor.
Uzman notu
Kişisel verinin kapsamı geniş; fotoğraflar, bir kişinin kimliğini belirleyebilecek tüm unsurları içerdiği için kişisel veri sayılıyor. Ticari amaçlı paylaşım veya üçüncü kişilere gösterim gibi eylemler rıza olmadan yapıldığında cezai sonuç doğurabiliyor. (TCK m.136 açıklamaları için kaynaklar mevcut.)
Son söz
Yargıtay’ın onama kararı, düğün sektörü başta olmak üzere fotoğrafçılık ve görsel yayın yapan tüm işletmelere net bir uyarı niteliğinde: Müşterinin rızası olmadan özel görüntüleri kullanmak ceza sorumluluğu doğurabilir. Stüdyoların sözleşmelerini gözden geçirmesi, açık rıza almak ve portfolyo uygulamalarını yeniden düzenlemek acil tavsiye olarak öne çıkıyor.
Gündem
Siverek’te soba faciası: 1 ölü, eşi kritik durumda — Hacı Özpolat yaşamını yitirdi
Siverek’te soba faciası: 1 ölü, eşi kritik durumda — Hacı Özpolat yaşamını yitirdi
Siverek, Şanlıurfa — 17 Kasım 2025, 11:00 | Okuma süresi: 2 dakika
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi Sarıkaya Mahallesi’ndeki evlerinde yaktıkları sobadan sızan dumandan etkilenen Hacı (64) ve eşi Safiye (65) Özpolat çifti yakınları tarafından hareketsiz halde bulundu. İlk müdahaleye rağmen Hacı Özpolat hayatını kaybetti; eşi Safiye Özpolat’ın durumu kritik olduğu için Şanlıurfa’daki bir sağlık kuruluşuna sevk edildi.

Olayın ayrıntıları
Edinilen bilgilere göre olay, Siverek ilçesine bağlı kırsal Sarıkaya Mahallesi’nde akşam saatlerinde meydana geldi. Yakınları tarafından evde hareketsiz bulunmalarının ardından çağrılan sağlık ekipleri, çiftin sobadan sızan karbonmonoksit (kömür/soba) gazından etkilendiğini belirledi. İlk müdahale Siverek Devlet Hastanesi’nde yapıldı; Hacı Özpolat kurtarılamadı, Safiye Özpolat ise hayati tehlikesi nedeniyle Şanlıurfa’daki daha donanımlı bir sağlık kuruluşuna sevk edildi.
Olay yerinde jandarma ekipleri ve sağlık görevlileri inceleme yaptı. Yetkililer vakayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi; kesin ölüm sebebi ve olayın teknik ayrıntıları yapılacak adli ve idari işlemler sonucu netleşecek.
Sağlık durumu ve sevk
Siverek Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından Safiye Özpolat’ın durumu “kritik” olarak değerlendirildi; ileri tetkik ve tedavi ihtiyacı nedeniyle sevk gerçekleştirildi. Sağlık ekipleri karbonmonoksit (CO) maruziyetinde zamanında ve uygun müdahalenin hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Uzmanlardan uyarı (kısa hatırlatma)
-
Karbonmonoksit kokusuz ve renksizdir; soba, doğalgaz cihazları, jeneratör ve baca sorunları risk oluşturur.
-
Kötü havalandırılan ortamda soba yakarken dikkatli olun; bacaların temizliği ve cihazların bakımı hayati önemdedir.
-
Baş dönmesi, bulantı, bilinç bulanıklığı gibi belirtiler görüldüğünde hemen açık havaya çıkılmalı ve acil sağlık ekipleri aranmalıdır.
-
Gündem1 hafta önceKastamonu Bozkurt’ta çocuğuyla kaybolan kadın aranıyor: Annesinin yürek burkan çağrısı
-
Son Dakika1 hafta önceSON DAKİKA — İstanbul Başsavcılığı’ndan Netanyahu hakkında yakalama kararı
-
Ekonomi1 hafta önceEnflasyon Raporu sonrası memur ve emekli zammı netleşiyor: “Memur %19’a, SSK/BAĞ-KUR emeklisi %13’e yaklaşabilir”
-
Sağlık1 hafta önceBebek mamalarında botulizm tehlikesi — 13 bebek hastaneye kaldırıldı
-
Sağlık1 hafta önceMilyonlarca Kişinin “Ekmek Düşmanı” Olmasının Suçu Glüten Değil — Melbourne Üniversitesi’nden Çarpıcı Sonuçlar
-
Spor1 hafta önceBeşiktaş’ın Antalya zaferi: Abraham, Djalo ve Jota’dan 3 gollü galibiyet!
-
Ekonomi1 hafta önceMilyonları ilgilendiriyor: Yıllık izinlerde yeni dönem başlayabilir
-
Ekonomi1 hafta önceİzmir’de su krizi: Yer altı rezervleri de tükendi — “Tahtalı’da seviye tarihsel dipte”

