Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“Tanju Özcan’dan Sert Çıkış: ‘PKK Anlaşması Çocuk Mu Kandırıyorsunuz? Türk Milletinden Gizleniyor!’”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, PKK’nın silah bırakıp feshedildiği kararını “Çocuk mu kandırıyorsunuz?” diye eleştirdi ve “Gizli anlaşma Türk milletinden saklanıyor” iddiasını gündeme getirdi.

Özet
Bugün Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, PKK’nın “silah bırakıp kendini feshettiği” yönündeki açıklamasına sert tepki göstererek, “Çocuk mu kandırıyorsunuz?” ifadesini kullandı ve “Ortada gizli bir anlaşma var, Türk milletinden saklanıyor” iddiasını dile getirdi. Bu makalede önce “Terörsüz Türkiye” sürecinin arka planına, sonra PKK’nın fesih kararına, Tanju Özcan’ın eleştirilerine ve iddialarına, ardından da bu tartışmanın siyasal yansımalarına ayrıntılı olarak yer veriyoruz.

Arka Plan: “Terörsüz Türkiye” Süreci

Türkiye’de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya seslenerek “Terörsüz Türkiye” çağrısı yapmasının ardından başlatılan süreçte, hükümet ile teskin edici adımlar atıldı. Bu adımların odağında PKK lideri Abdullah Öcalan’la doğrudan veya dolaylı görüşmeler yer aldı; muhalefet ve sivil toplum ise bu sürecin şeffaflığını sorguladı. Bu bağlamda, PKK’dan silah bırakma ve örgütsel yapının feshi yönünde daha önce de beyanatlar gelmiş, ancak kalıcı bir sonuç alınamamıştı .

PKK’nın Fesih ve Silah Bırakma Açıklaması

12 Mayıs 2025’te PKK, 12. Kongresi kararları doğrultusunda “PKK tarihî misyonunu tamamladı”, “özel silahlı mücadele yöntemini sonlandırdı” ve “örgütsel yapıyı feshetti” açıklamasını yaptı . Örgütün Irak, İran ve Suriye kollarının hâlâ aktif olduğunu savunan eleştirmenler, bu kararın sahada somut karşılığının olup olmadığını sorgulamaya başladı .

Tanju Özcan’ın Sert Eleştirisi

CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, PKK’nın daha önce benzer kararlara imza attığını ve sonuç almamış olduğunu hatırlattı.

“Daha önce de sözde PKK terör örgütü silah bırakma, kendini fesih etme gibi kararlar almıştı! Irak, İran ve daha önemlisi Suriye kolları hâlâ aktif. Çocuk mu kandırıyorsunuz?” .

Özcan, bu defa da aynı senaryonun tekrarlanmadığını kanıtlayacak verinin kamuoyuyla paylaşılmadığını savundu:

“Ortada yapılmış bir anlaşma var, Türk milletinden gizleniyor! Hadi yüreğiniz yetiyorsa açıklayın!!!” .

“Gizli Anlaşma” İddiasının Detayları

Tanju Özcan’a göre, PKK ile devlet arasında imzalanan anlaşmanın içeriği kamuoyuna kapalı tutuluyor. Özcan, söz konusu anlaşmanın hedefinin “Terörsüz Türkiye” değil, muhalefeti zayıflatmak ve “İlelebet Erdoğan’lı Türkiye” kurmak olduğunu öne sürdü . Bu iddia, süreç üzerindeki şeffaflık kaygılarını daha da artırdı ve muhalefetin yanı sıra bazı hukukçular tarafından da tartışmaya açıldı.

Siyasi Yansımalar ve Tepkiler

  • Muhalefet Partileri: CHP Genel Merkezi, konuyu TBMM gündemine taşıma hazırlığında; “vatandaşın güvenliği” ve “demokratik denetim” vurgusu yapılıyor.

  • İktidar Cephesi: AK Parti ve MHP yetkilileri, sürecin barış odaklı olduğunu, gizli herhangi bir protokol bulunmadığını savunuyor.

  • Sivil Toplum ve Medya: Bazı gazeteciler, belgeleme eksikliğine dikkat çekerek resmi bir açıklama talep ediyor. Diğer yandan, sosyal medyada #ŞeffaflıkÇağrısı etiketleri öne çıkıyor.

Sonuç ve Değerlendirme

PKK’nın fesih kararı ve Tanju Özcan’ın “gizli anlaşma” iddiası, Türkiye’de barış ve güvenlik politikalarının şeffaflığını yeniden gündeme taşıdı. İddiaların soruşturulması ve belgelerin açıklanması, toplumsal güvenin tesis edilmesi açısından kritik görünüyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği, hem yargı hem de siyasi mekanizmaların tutumuna bağlı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Mersin Bozyazı’da Kan Donduran Olay: “Herkes Namuslu Olacak” Diyerek Darp ve Bıçaklama

Yayımlandı

üzerinde

12 Mayıs 2025’te Mersin’in Bozyazı ilçesinde A.T.E., kendisine küfür ettiği iddiasıyla 49 yaşındaki M.G.’yi sokak ortasında darp edip bacağından bıçakladı. Zanlının “Dövüp, bıçakladım, herkes namuslu olacak” sözleri dehşet anlarını gözler önüne seriyor. Olayın detayları, yakalama süreci ve hukuki gelişmeler makalemizde.

Özette Olayın Ana Hatları

12 Mayıs 2025 akşamı, Mersin’in Bozyazı ilçesi Merkez Mahallesi Mustafa Deniz Caddesi’nde, 21 yaşındaki A.T.E. kendisine küfür ettiğini iddia ettiği 49 yaşındaki M.G.’yi önce sokakta darp etti, ardından bacağından bıçakladı . Zanlı, yaralı şahsın yerde can çekiştiği esnada cep telefonu kamerasıyla o anları kaydetti ve “Dövüp, bıçakladım, herkes namuslu olacak. Bak bak, ölüyor” diyerek itirafta bulundu .


Olayın Detayları

  • Yer: Bozyazı Merkez Mahallesi, Mustafa Deniz Caddesi .

  • Zanlı ve Mağdur: Şüpheli A.T.E. (21) ile mağdur M.G. (49)

  • İddia: Zanlı, mağdurun kendisine küfür ettiğini öne sürerek saldırıya başladı

  • Saldırı: Olay yerindeki güvenlik kamerası görüntülerine göre A.T.E., öncelikle mağduru yumruk ve tekmelerle darp edip yere yıktı, ardından bacağından bıçakladı

  • İlk Müdahale: Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi; yaralı M.G., yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı

  • Delil: Savcılık talimatıyla yapılan çevre aramasında olayda kullanılan bıçak sitenin bahçesinde ele geçirildi .


Şüphelinin İtirafı

Zanlının cep telefonunda yapılan incelemede, suç anında çekilmiş video kayıtlarına ulaşıldı. Videoda A.T.E.’nin, mağduru öldürmeye teşebbüs ettiğini açıkça itiraf ettiği ve “Herkes namuslu olacak” sözleriyle suçunu meşrulaştırmaya çalıştığı belirlendi. Bu belge, soruşturmanın en kritik kanıtı olarak dosyaya eklendi .


Yakalama ve Hukuki Süreç

  • Kaçış ve Takip: Olay sonrası kaçan A.T.E.’nin yeri, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin koordineli çalışmasıyla kısa sürede tespit edildi ve kovalamaca sonucu yakalandı

  • Adli İşlemler: “Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs” suçu kapsamında gözaltına alınan şüpheli, 13 Mayıs 2025 sabahı Anamur Adliyesi’ne sevk edildi ve tutuklanarak cezaevine gönderildi

  • Soruşturma: Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, saldırının niteliği ve video kayıtları nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor .


Toplumsal ve Hukuki Boyut

Bu menfur saldırı, Türkiye’de “namus” kavramı bahane edilerek işlenen şiddeti bir kez daha gündeme taşıdı. Uzmanlar, benzer olayların önüne geçmek için hukuki düzenlemelerin yanı sıra toplumsal farkındalığın da artırılması gerektiğini vurguluyor.


Sonuç ve Öneriler

Mersin Bozyazı’daki bu dehşet verici olay, yapısal sorunların çözümü için şunları gösteriyor:

  1. Hukuki Caydırıcılık: Namus kavramını suç gerekçesi sayan yaklaşımın cezai müeyyidelerle önlenmesi.

  2. Eğitim ve Farkındalık: Kadına ve erkeğe yönelik şiddetin her türlüsüne karşı toplumsal bilinçlendirme.

  3. Güvenlik İyileştirmeleri: Sokak güvenliğini artırmak için yerel yönetimlerce kamera sistemleri ve devriye denetimlerinin güçlendirilmesi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yılmaz Özdil hakkında soruşturma başlatıldı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, “Yılmaz Özdil hakkında kullanmış olduğu hesabından Cumhuriyeti devletini hedef alan, aşağılayıcı nitelikteki paylaşımı nedeniyle TCK md.301 uyarınca re’sen soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyunun bilgisine duyurulur.” ifadeleri yer aldı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Suriye Lideri Ahmed el-Şaraa’dan Şam’a “Trump Kulesi” Önerisi: Yaptırımlar Hafifler mi?

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması 
“Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa, ABD ile yakınlaşma ve yaptırımları hafifletme karşılığında Şam’da Trump Tower inşa etmeyi teklif etti. Projenin detayları, bölgesel barış girişimleri ve karşılaşabileceği engelleri keşfedin.”

Aşağıda, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şaraa’nın Şam’da bir “Trump Kulesi” inşa etme önerisini konu alan, detaylı ve SEO uyumlu makale yer almaktadır.

Özetle, Suriye lideri Ahmed el-Şaraa, ABD ile yakınlaşma ve yaptırımları hafifletme karşılığında Şam’da bir Trump Kulesi inşa edilmesi fikrini sundu. Bu hamle; enerji kaynaklarına erişim, bölgesel barış girişimleri ve ekonomik yatırım vaatleriyle birleşerek, Washington’un desteğini kazanmayı amaçlıyor. Aşağıda konunun arka planı, teklifin detayları, muhtemel etkileri ve engelleri ele alınmıştır.

1. Olayın Arka Planı

Suriye, 2011’den bu yana süren iç savaşın ardından ağır ABD yaptırımları altında bulunuyor.
Ahmed el-Şaraa, Ocak 2025’te yeni Başkan olarak göreve başladı ve rejimin uluslararası izolasyonunu kırmak istiyor .
Bu kapsamda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs 2025’teki Orta Doğu gezisi sırasında yüz yüze görüşme talebinde bulunuldu

2. “Trump Kulesi” Önerisinin Detayları

Şaraa’nın önerisi, Şam merkezinde Trump Tower markasıyla lüks bir gökdelen inşa edilmesini içeriyor .
Bu proje; ABD’li yatırımcılara ve inşaat şirketlerine cazip iş fırsatları sunmayı hedefliyor.
Anlaşma, Trump Organizasyonu’nun franchise modeliyle, yapı ve işletme hakkının ABD tarafından üstlenilmesini öngörüyor

3. Muhtemel Ekonomik ve Siyasi Etkiler

3.1 Yaptırımların Hafifletilmesi

ABD yaptırımlarının kaldırılması veya yumuşatılması, Suriye ekonomisinin yeniden yapılandırılması için hayati önem taşıyor .
Trump Kulesi projesi, Washington’un politik baskısını azaltmak için bir pazarlık kozu olarak görülüyor .

3.2 Bölgesel Barış Girişimleri

Şaraa aynı zamanda İsrail ile normalleşme ve enerji işbirliği teklif ediyor; bu da bölgesel istikrarı destekleyebilir .
Özellikle Golan Tepeleri ve Lübnan sınırındaki gerilimlerde geriye çekilme sinyalleri veriliyor .

4. Potansiyel Engeller ve Riskler

4.1 ABD İç Politikası

Trump yönetimi içindeki çekişmeler, bir Suriye zirvesini ve yaptırımlarda gevşeme ihtimalini zayıflatıyor .
Bazı danışmanlar, eski El-Kaide bağlantıları nedeniyle Şaraa’nın terör listelerinden çıkarılmaması gerektiğini savunuyor .

4.2 Bölgesel Aktörlerin Tutumu

İran ve Rusya, Suriye’deki nüfuzlarını korumak isteyecek; ABD-Suriye normalizasyonu, onların stratejilerine ters düşebilir .
Aynı zamanda Türkiye ve Irak’taki Kürt yönetimleri de Suriye’deki güç dengelerinin değişmesinden endişe duyuyor

5. Geleceğe Bakış

Şam’daki Trump Kulesi hayali, Suriye için hem sembolik hem de somut bir yeniden doğuş projesi olarak değerlendiriliyor.
Ancak, teklifi hayata geçirebilmek için Washington’da güçlü bir siyasal irade ve bölgesel aktörlerin desteği gerekiyor.
Önümüzdeki aylarda Trump’ın Orta Doğu gezisi, bu planın kaderini belirleyecek en kritik dönemeç olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar