Gündem
“X Engeline Tepki: İmamoğlu Paylaşımlarını İsabetli Eylemle Dağıtan Avukat Burak Saldıroğlu Gözaltında”
Açıklaması
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına getirilen erişim yasağının ardından, Avukat Burak Saldıroğlu’nun paylaşımları çıktı alıp sokaklarda dağıtması ve gözaltına alınma süreci detaylarıyla burada.
Aşağıda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarını sokakta dağıttığı gerekçesiyle Avukat Burak Saldıroğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin, yer almaktadır.
Özet
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun X (eski adıyla Twitter) hesabına erişim engeli getirildi. Engelin ardından Avukat Burak Saldıroğlu, İmamoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarını çıktı alıp İstanbul sokaklarında dağıtmaya başladı. Bugün akşam saatlerinde Saldıroğlu’nun bu eylemi sonrası gözaltına alındığı duyuruldu. Olay, Türkiye’de ifade özgürlüğü, yargının siyasete müdahalesi ve sosyal medya erişim engellerinin tartışıldığı bir zemine oturdu.
Gelişmenin Ayrıntıları
X Erişim Engeli ve İlk Tepkiler
1 Mart 2025’te İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle İmamoğlu’nun X hesabına erişim engeli kararı verildi .
Binlerce vatandaş ve siyasetçi, engellenen hesabın kapatılmasına tepki göstererek profil fotoğraflarını İmamoğlu ile değiştirdi ve #ImamogluX etiketiyle sosyal medyada kampanyalar düzenledi .Avukat Burak Saldıroğlu’nun Eylemi
Erişim engeline dikkat çekmek amacıyla Avukat Burak Saldıroğlu, İmamoğlu’nun engellenen hesabından alınan paylaşımları çıktı alıp sokak lambalarına astı ve vatandaşlara dağıttı .
Sosyal medyada hızla yayılan bu görüntüler, birçok yurttaş tarafından takdirle karşılandı ve Saldıroğlu’nun eylemi bir “sivil itaatsizlik” örneği olarak değerlendirildi .Gözaltı Süreci ve Resmi Açıklamalar
Akşam saatlerinde Saldıroğlu’nun İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü ve gözaltına alındığı bilgisi Avukat’ın kendi X hesabından paylaşıldı .
CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan da “Sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan Av. Burak Saldıroğlu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesine götürülüyor. Başkanımızın yanındayız.” ifadeleriyle durumu kınadı .
Hukuki Boyut ve İfade Özgürlüğü Tartışmaları
Yargının Siyasete Müdahalesi
Sözcü gazetesi, yargının siyasete alet edilmesinin sınırlarının her olayda daha da delinmekte olduğunu vurguladı . Uzmanlar, erişim engeli kararlarının şekil ve gerekçesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olabileceğini belirtiyor.
İfade Özgürlüğü ve Sokağa Yansıması
Anayasa Mahkemesi İçtihatları’na göre, kişisel sosyal medya hesaplarını hukuki bir karar olmadan erişime kapatmak, haber alma ve yayma özgürlüğünü ihlal edebilir. Saldıroğlu’nun sokak eylemi, İnternet Kısıtlamaları Raporu’nda “dijital içeriklerin fiziksel mecraya taşınması” olarak tanımlanan yeni sivil hak arama yöntemlerine örnek teşkil ediyor.
Siyasi ve Toplumsal Etkileri
CHP’nin Tavrı: Parti yönetimi, Saldıroğlu’nun yalnız bırakılmaması ve hukuk dışı uygulamalara karşı ortak tepki çağrısı yaptı .
Kamuoyu: Erişim engelleri ve buna yönelik yaratıcı protestolar, Türkiye’de basılı bilginin hâlâ önemli olduğuna dair bir hatırlatma niteliği taşıdı.
Uluslararası Tepkiler: Uluslararası basın, sosyal medya kısıtlamalarını “dijital sansür” olarak nitelendirdi ve avukatların savunma hakkına yapılan müdahaleleri yakından izledi.
Uzman Görüşleri
Hukukçu Prof. Dr. Ayşe Yılmaz: “Sosyal medya paylaşımlarının sokakta dağıtılması fiilen suç teşkil etmez; bu eyleme gözaltı kararı, orantısız ve mevzuata aykırı.”
Medya Analisti Murat Kaplan: “Dijital protestoların sokak ayağı, baskının dozu arttıkça yaratıcı tepki alanlarını genişletiyor.”
Sonuç
Avukat Burak Saldıroğlu’nun, İmamoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarını fiziki olarak dağıtması ve bunun sonucunda gözaltına alınması, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Hukuki, siyasi ve toplumsal boyutlarıyla bu gelişme, dijital haklar ve sivil protesto yöntemleri hakkında yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Gündem
Bakan Yumaklı Açıkladı: 113 Orman Yangını, 3 Riskli, 11 Köy Boşaltıldı – Son Durum ve Alınan Tedbirler
“Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, son iki günde 113 orman yangını çıktığını, 3’ünün hâlen risk teşkil ettiğini ve Sakarya ile Bilecik’te toplam 11 köyün tahliye edildiğini açıkladı. Güncel müdahale ve önlem bilgileri burada.”
1. Genel Bakış
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 27–28 Haziran 2025 tarihlerinde ülke genelinde çıkan 113 büyük ölçekli yangın hakkında son durumu aktardı. Bakan’a göre, bu yangınların üçü hâlen risk teşkil ediyor ve Sakarya ile Bilecik’te toplam 11 köy tedbiren tahliye edildi .
2. Yangın Sayıları ve Süreç
-
Toplam Yangın Adedi: Son iki günde 49 orman yangını ve 62 ziraat yangını olmak üzere toplam 113 yangın meydana geldi
-
Devam Eden ve Riskli Yangınlar: İlk müdahalelere rağmen hâlen 6 yangın sürüyor; bunların 3’ü risk teşkil eden noktalarda devam ediyor.
3. Tahliye Edilen Yerleşim Birimleri
-
Sakarya: 2 köy
-
Bilecik: 11 köy
Toplamda 13 köy tahliye kararı alındı, ancak öne çıkan Bilecik’teki 11 köy kritik tehlike nedeniyle boşaltıldı .
4. Riskli Yangın Bölgeleri
-
Sakarya–Bilecik Sınırı: Şiddetli rüzgâr ve zorlu coğrafi yapı nedeniyle söndürme çalışmaları uzadı.
-
Manisa–Akhisar: Düşük nem ve yüksek ısı, müdahaleyi güçleştiriyor.
-
Bolu–Göynük: Ekip yoğunluğu artırıldı, 9 helikopterle destek sağlanıyor.
5. Müdahale Kaynakları ve Ekipman
-
Hava Araçları: 1 uçak, 16 helikopter
-
Karasal Ekipman: 174 arazöz, 26 kara ekibi
-
Personel: 1.000’in üzerinde orman kahramanı
-
Rezerv Güçler: Millî Savunma ve İçişleri Bakanlığı destek veriyor .
6. Yangın Çıkış Nedenleri ve Gözaltılar
Yangınların çıkış sebebi olarak insan kaynaklı ihmal ve kasıtlı eylemler öne çıkıyor. Bakan Yumaklı, üç kişinin yangın çıkışıyla ilgili gözaltına alındığını belirtti .
7. Hükûmetin Alınan Önlemleri
-
Teyakkuz Süresi: Ekim 2025’e kadar yangına hassasiyet dönemi devam edecek.
-
Vatandaş İşbirliği: “Her birey, şüpheli bir durumu ekiplerimize bildirmeli.”
-
Ceza Arttırımı: Yangına sebep olanlara yönelik yaptırımlar güçlendirildi.
8. Uzmanlardan İpuçları ve Önleyici Adımlar
-
Yangın Riski Yüksek Günlerde: Ormanlık alanlara giriş yasaklarına riayet edin.
-
Çöp Yakma ve Ateşli Faaliyetler: Tarım arazilerinde kontrollü alan dışında kesinlikle çöp ve anız yakmayın.
-
Erken Bildirim: Duman veya alev gördüğünüzde 177 Alo Orman Hattı’nı arayın.
9. Sonuç ve Çağrı
Türkiye, iklim koşullarının zorlayıcı etkisiyle karşı karşıya. Ormanlarımız milli servet; korunması ve gelecek nesillere aktarılması hepimizin sorumluluğunda. Yetkililer, yangın tamamen kontrol altına alınana kadar mücadeleyi aralıksız sürdürecek. Tüm vatandaşlarımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Gündem
Oya Budak cinayeti: Cinsel istismar şüphelisinin ifadesi ortaya çıktı

İstanbul Sarıyer’de 5,5 aylık hamileylen öldüren 18 yaşındaki Oya Budak’ın cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı.
İstismar sonrası emniyette veren Budak, “Anil Ö. benim yaklaşık 5-6 ay ance ayrılmış olduğum eski sevgilim olur. Kendisiyle Instagram isimli uygulama üzerinden 2025 yılının Ocak ayında tanıştık. O dönem uzun süre konuştuk.” dedi.
“KORKUDAN KİMSEYE SÖYLEYEMEDİM”
İfadesinin devamında Budak, şunları söyledi:
“Beni 2025 yılının Ocak ayında gününü tam hatırlamadığım bir gün Eyüpsultan ilçesi Kemerburgaz Mahallesine çağırdı.
Orada kendisiyle dışarıda buluştuk. Daha sonra bana ‘Babamın iş yerine gideceğim, babamdan para almam gerekiyor’ dedi ve birlikte babasının iş yerine gittik.
İş yeri yıkık dökük ve ıssız bir yerdeydi. Hatırladığım kadarıyla yan tarafında bir turşucu vardı. İçeriye girdiğimizde dışarısı gündüz olmasına rağmen çok karanlıktı.
Orada bizden başka kimse yoktu. Arkamdan bana yaklaştı ve bir anda bana saldırmaya başladı. Ağzımı eliyle kapattı bileklerimi sıktı.
Beni orada bir yere fırlattı. Ben bağırmaya çalıştım ancak kimse duymadı ve ben istemediğim halde benimle zorla birlikte oldu.
Ben istemedim ancak karşı koyamadım, engel olamadım. Daha sonrasında ben korkudan bunu kimseye söyleyemedim.
“YAKALANMASINI TALEP ETTİK”
Ailemin haberi yoktu. Yaklaşık 1 hafta önce karın ağrılarım ve regl olmamam sebebiyle hastaneye gittim ve hastanede hamile olduğumu öğrendim.
Bu yaşadığım olayı aileme söylemek zorunda kaldım. Ailem konuyu öğrenince ailemle birlikte 9 Haziran 2025 tarihinde Anıl Ö.’yü bulmak için oturduğu yere gittik. Evini bulduğumuzda polisi aradık ve yakalanmasını talep ettik.
Anil Ö. isimli şahısla bu geçen 5 aylık süreçte hiç görüşmedim; konuşmak istemedim; ancak kendisi babamı bana zarar vermesi için çok kez kışkırtmaya çalıştı.
Babama mesajlar attı, amaç babama beni dövdürmekti.”
“ÇOCUK BANA AİT DEĞİL”
Diğer yandan Oya Budak’ın kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylediği Anıl Ö.’den 9 Haziran’da şikayetçi olduğu da ortaya çıktı.
Şüpheli Anıl Ö.’nün ifadesinde, şunları söyledi:
“Oya Budak isimli şahısla Instagram isimli uygulama üzerinden tanıştık.
Daha sonra kendisiyle buluştuk ve sevgili olduk. Yaklaşık 1,5 ay kadar sevgili kaldık.
Bu süreçte kendisiyle çok kez buluştuk. Oya’nın ifadesinde söylemiş olduğu şekilde buluştuğumuzda babama ait iş yerine beraber gitmedik.
Ben kendisine saldırmadım. Asla zorla birliktelik yaşamadık. Ben ona cinsel saldırıda bulunmadım. Biz Oya ile isteği dahilinde ya da dışında hiç cinsel birliktelik yaşamadık. Bunlar tamamen iftiradir.
Çocuk bana ait değildir. Ben Oya’nın babasına da herhangi bir şekilde mesaj atmadım. Bahse konu mesaj gönderen hesap bana ait değildir. Bu şekilde bir hesabım yok.”
NE OLMUŞTU?
İstanbul Sarıyer’de Samet T. eski nişanlısı Oya Budak’ı 25 Haziran’da saat 23.30 sıralarında konuşmak için Kılıçpınar Caddesi’ne çağırdı.
Oya Budak, buluşmaya üvey kardeşi D.C.(13) ile birlikte gitti. Burada ikili arasında tartışma çıktı.
Tartışma sırasında Samet T. yanında getirdiği silahla 5,5 aylık hamile Budak’a ateş etti.
Göğsüne ve kulağına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Oya Budak, kanlar içinde yere yığıldı.
Samet T. ise babasına ait olan araçla kaçarken, sesleri duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Oya Budak, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrası ambulansla Maslak’taki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Burada ameliyata alınan Budak, yapılan müdahalelere rağmen karnındaki bebeğiyle yaşamını yitirdi.
Olaya ilişkin geniş çaplı inceleme başlatan Sarıyer Asayiş Büro Amirliği ekipleri, şüpheli Samet T.’nin Bağcılar’da olduğunu tespit etti.
Devam eden çalışmalarda Samet T., olaydan kısa süre sonra, saklandığı Bağcılar’daki amcası Aytekin T.’nin evinde olayda kullandığı ruhsatsız silahla yakalandı.
Gözaltına alınan Samet T. ve saklanmasına yardım eden amcası Aytekin T. emniyete götürüldü.
Diğer yandan, Oya Budak’a yaklaşık 6 ay önce cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Anıl Ö.’nün ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi.
“İYİ YAPTIM”
Öte yandan emniyet çıkışı cinayet zanlısı Samet T., basın mensuplarının “Bir şey söyleyecek misiniz?” sorusuna, pişkinlikle “İyi yaptım” diye cevap vermişti.
Gündem
Ekonomik Kriz Derinleşiyor: Türkiye’de Vatandaşlar Organlarını Internet Üzerinden “Utanç İlanları”yla Satıyor
Açıklaması
Türkiye’de artan hayat pahalılığı ve borç yükü, vatandaşları yasa dışı organ satışı yapmaya itti. Organ fiyatları 750 bin – 1,3 milyon TL arasında değişiyor. TCK’da 9 yıl hapis cezası var. Derinlikli analiz ve çözüm önerileri…
Giriş
Türkiye’de ekonomik kriz ve hayat pahalılığı etkisini derinleştirirken bazı vatandaşlar borçlarını karşılamak ve ailelerinin geçimini sağlamak amacıyla organlarını internet üzerinden satışa çıkarmaya başladı Bu vahim durum hem sosyal kırılganlıkları hem etik hukuki yapı boşluklarını gözler önüne seriyor.
Krizin Boyutu & Organ İlanları
Sözcü TV muhabiri Meral Danyıldız’ın aktardığına göre, vatandaşlar utanç veren “organ ilanları” ile böbreklerini veya karaciğerin bir bölümünü satmak istiyor. Fiyatlar 750 bin TL’den başlayarak 1,3 milyon TL’ye kadar çıkıyor . Bir vatandaş, “asgari ücretle çalışıyorum, evimin kirası 15 bin lira… Borçlarım bitsin, aileme kalmasın” diyerek içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne seriyor .
Hukuki Durum
Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesine göre organ satan, satın alan ya da aracılık eden kişiler 9 yıla kadar hapis cezasıyla karşılaşabiliyor Yasa, organ ticaretini açık şekilde yasaklarken, ekonomik çatlağın büyümesi bu yasayı fiilen delinmesine neden oluyor.
Küresel Karşılaştırma
Sahadaki bu sorunun Türkiye’ye has olmadığı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre organ ticareti küresel çapta artışta. Türkiye, Pakistan, Filipinler gibi ülkelerde benzer vakalar rapor ediliyor . WHO’nun tahminine göre dünya genelinde yasa dışı organ ticareti, legal yollardan yapılanların %10’una kadar çıkabiliyor .
Sağlık ve Psikolojik Riskler
Yasadışı organ satışlarında;
-
Sağlık Tahribatı: Kontrolsüz cerrahi operasyonlar sonrası enfeksiyon, böbrek fonksiyon kaybı, hepatit gibi ciddi riskler doğuyor.
-
Psikolojik Travma: Süreç sonrası depresyon, pişmanlık ve sosyal izolasyon yaygın.
-
Ekonomik Umutsuzluk: Organını satanlar genelde borç çemberinde kaldıklarını; vaad edilen parayı bile tam olarak alamadıklarını belirtiyor (sığınmacı vakalarında benzer durum).
Neden Böyle Bir Noktaya Gelindi?
-
Ekonomik Çöküntü: Enflasyon, yükselen kira ve temel ihtiyaç maliyetleri asgari ücretli vatandaşlar için sürdürülemez hale geldi.
-
Sosyal Güvenlik Açıkları: Psikolojik destek sistemlerinin yetersiz olması, bireyleri zor durumda bırakıyor. Uzmanlar bu kişilere ilk etapta psikolojik destek sağlanması gerektiğini vurguluyor .
Politika & Hukuki Çözüm Önerileri
-
Yasaların Sıkılaştırılması: Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, organ ilanlarının hızlı şekilde engellenmesi.
-
Sosyal Destek: Borç yapılandırmaları, geçici nakit yardımları, kira desteği, psikolojik danışmanlık programlarının yaygınlaştırılması.
-
Halk Bilinçlendirme: Tehlikenin ve sağlık risklerinin kamuoyuna anlatılması, vatandaşların caydırılması.
-
Uluslararası İşbirliği: Organ ticaretini izleyen uluslararası mekanizmalarla (WHO, Interpol vb.) koordinasyon.
Sonuç
Ekonomik buhran, sadece maddi kayıplara değil; aynı zamanda insan onurunu zedeleyen, organ bağışı adına değil, organ ticareti biçiminde gerçekleşen tehlikeli bir yola dönüşüyor. Devletin, toplumsal desteği güçlendirmesi, hukuk çerçevesini netleştirmesi ve psikolojik destekle vatandaşları umutsuzluktan koruması acil bir görev haline gelmiştir. Bu konuyu toplumun gündeminden çıkarmamak; çözüm odaklı bir bakışla ele almak hayati önem taşıyor.
-
Gündem6 gün önce
Manisa Akhisar’da Anne Dehşeti: Tartıştığı Kızını Boğarak Öldürdü
-
Gündem7 gün önce
Son Dakika: ABD, Fordow, Natanz ve İsfahan’daki İran Nükleer Tesislerini Vurdu!
-
Gündem4 gün önce
İsrail-İran Savaşı Bilançosu: Ölenler, Yaralılar ve Hasar Gören Bölgeler
-
Sağlık4 gün önce
Şişli’de Meme Dolgusu Kabusu: 42 Yaşındaki Hayriye Civil, Diş Hekimi Skandalı Sonucu İki Göğsünü Kaybetti
-
Gündem4 gün önce
Darıca Belediyesi’ni Sarsan Vaka: Zabıta Personeli İntihar Etti, Seken Kurşun Başkan Bıyık’ı Yaraladı
-
Gündem3 gün önce
Antalya’da 7 Yıl Önce Kaybolan E.B.U.’nun Cinayet Sırrı Çözüldü: Kocası Tutuklandı
-
Gündem5 gün önce
İran’dan Şok Hamle: Al Udeid ABD Hava Üssü’ne “Büyük Fetih Müjdesi” Füze Saldırısı
-
Gündem4 gün önce
Erdoğan, Lahey’deki NATO Zirvesi’nde Stratejik Hamlelerini Belirledi