Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu yılın sonunda Akkuyu’dan ilk elektriği vereceğiz

Yayımlandı

üzerinde

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde ilk elektrik bu yılın sonunda verilecek.

İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı , santralde çalışmaların sona yaklaştığını kaydetti.

Akkuyu’daki ilk reaktörün türbin montajının tamamlandığını söyleyen Erdoğan, şaftın da başarıyla döndürüldüğünü açıkladı.

“İLK ELEKTRİK YIL SONUNDA VERİLECEK”

Önemli bir aşamanın geride kaldığını söyleyen Erdoğan, “Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp, Akkuyu’dan ilk elektriği vereceğiz.” dedi.

Erdoğan, Akkuyu’nun tüm bileşenleriyle devreye alınmasının ardından ‘nin doğalgaz ithalatının yıllık 7 milyar metreküp azalacağını söyledi.

GABAR’DA 81 BİN VARİL GEÇİLDİ

Erdoğan konuşmasında ‘nin enerji politikalarına ilişkin mesajlar verip, petrol üretimine ilişkin son verileri de paylaştı.

Gabar’da günlük petrol üretiminin 81 bin varili geçtiğini söyleyen Erdoğan, “Hassasiyetle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarımızda arzu edilen neticeyi aldığımızda bambaşka bir hikaye yazacağız.” dedi.

TÜRKMEN GAZI İÇİN HAZAR’DAN BORU HATTI

Enerji politikalarının hedefinde dışa bağımlılığın azaltılması olduğunu kaydeden Erdoğan, Türkmen gazı için Hazar üzerinden bir boru hattının gündemde olduğunu ifade etti.

Erdoğan, “Bunu gerçekleştirebilirsek, ülkemiz ve Avrupa için çok daha yüksek miktarda gaz akışı sağlama imkanına kavuşmuş olacağız.” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

hem doğal kaynakları hem coğrafi konumu hem de hidro karbon rezervlerine yakınlığı itibariyle stratejik bir yere sahiptir. Arz ve tedarik güvenliğine önemli katkılar yapan bir ülkeyiz. ‘nin enerji güvenliği tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir meseledir.

“ÇOK ÖNEMLİ ATILIMLAR YAPTIK”

Enerji politikalarımızı hep bu hakikatin ışığında geliştirdik. Türkiye’nin küresel enerjinin emniyetli merkezi haline getirmek için son dönemde çok önemli atılımlar yaptık.

“HEDEF DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAK”

Milli enerji politikalarımızın hedefi bellidir. Enerji ve madencilikte dışa bağımlılığı azaltmak, Karadeniz ve Gabar’daki keşiflerle bu alanda şeytanın bacağını kırdık. Şimdi bu başarıları yeni bir aşamaya taşıyoruz. Türkiye’yi doğalgaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör haline getireceğiz.

“YENİ İŞBİRLİKLERİNE İMZA ATACAĞIZ”

Bu yeni dönemde ülkemiz enerji sektöründe dünyanın dört bir yanında yeni işbirliklerine imza atacak, enerji güvenliğine eşsiz katkılar sağlayacaktır.

“GABAR’DA GÜNLÜK ÜRETİM 81 BİN VARİLİ GEÇTİ”

İlk açıkladığımızda muhalefet partilerinin, ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ diyerek alay ettiği Gabar’da günlük üretimimiz 81 bin varili geçti.

Bugüne kadar Gabar’da toplam değeri 2 milyar dolara yaklaşan 26 milyon varilin üzerinde üretim gerçekleşti. 540 kilometre uzunluğunda yeni yollar inşa edildi.

Türkiye geneli günlük petrol üretimimiz 2025 mart sonu itibariyla 135 bin varili aşarak yeni bir rekor kırdı. Hassasiyetle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarımızda arzu edilen neticeyi aldığımızda bambaşka bir hikaye yazacağız.

“ÇANAKKALE VE SAKARYA’DA GÖREV BAŞLIYOR”

Enerji diplomasisi politikalarımızın önemli bir ayağını oluşturuyor. Üç lokasyonda sismik faaliyetlerimiz sürüyor. Çanakkale’de yüzer üretim platformumuz önümüzdeki yıl Sakarya sahasında göreve başlayacak.

Sakarya Gaz Sahası’nda 2026 yılı içinde Faz-1 ve Faz-2 toplamında yaklaşık 20 milyon metreküp günlük üretim hedefliyoruz. 2028’de Sakarya’da günlük üretimin 40 milyon metreküpe yükseltmeyi amaçlıyoruz.

TÜRKMEN GAZI İÇİN BORU HATTI PLANI

Türkmenistan doğalgazında ilk akışı İran üzerinden başlattık. Şu ana kadar bu hattan 250 milyon metreküp üzerinde gaz temin edildi. Yıl sonuna kadar toplam 1,3 milyar metreküp doğalgaz akışı sağlamış olacağız.

İlk planımız anlaşmayı 5 yıl daha uzatmaktır, nihai hedefimiz ise Türkmen gazını Hazar geçişli boru hattıyla ülkemize getirmektir. Bunu gerçekleştirebilirsek, ülkemiz ve Avrupa için çok daha yüksek miktarda gaz akışı sağlama imkanına kavuşmuş olacağız.

AKKUYU’DAN İLK ELEKTRİK İÇİN GERİ SAYIM

Akkuyu Nükleer Enerji Güç Santrali’nin ilk reaktörünün inşası yakın zamanda tamamlanıyor. İlk reaktörün türbin montajını bitirdik, şaftını da başarıyla döndürerek önemli bir aşamayı geride bıraktık. Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp, Akkuyu’dan ilk elektriği vereceğiz.

Diğer reaktörlerin de tamamlanmasıyla birlikte 2028’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nın tam kapasite çalışmasını öngörüyoruz.

Akkuyu Santrali tüm bileşenleriyle devreye girdiğinde doğalgaz ithalatımız yıllık 7 milyar metreküp azalacak. Bu da 2,5 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

TotalEnergies’e Mozambik’te “savaş suçu” suçlamasıyla dava: Fransız enerji devine Paris’te soruşturma

Yayımlandı

üzerinde

TotalEnergies’e Mozambik’te “savaş suçu” suçlamasıyla dava: Fransız enerji devine Paris’te soruşturma

FatihDoganMedya | Haber
Tarih: 18 Kasım 2025 • Saat: 14:30 (TSİ) • Okuma süresi: 4 dakika

Avrupa merkezli insan hakları örgütü ECCHR, TotalEnergies’in Mozambik’teki Afungi LNG sahasında görevlendirilen askerlerin işlediği iddia edilen savaş suçlarına ortak olduğunu öne sürerek Fransa’da suç duyurusunda bulundu. TotalEnergies suçlamaları reddediyor; konuyla ilgili ulusal ve uluslararası soruşturmalar sürüyor.


Ne oldu?

Avrupa merkezli hak grubu European Center for Constitutional and Human Rights (ECCHR), Fransız enerji şirketi TotalEnergies hakkında, Mozambik’in kuzeyindeki Afungi yarımadasında (Cabo Delgado) 2021 yılı yazında gerçekleştiği iddia edilen insan hakları ihlalleri nedeniyle Fransa’da suç duyurusunda bulundu. Şikâyet, şirketin bölgedeki askerî güvenlik operasyonlarına maddi ve lojistik katkı sağladığını, bu nedenle askerlerin işlediği iddia edilen savaş suçları, işkence ve zorla kaybetme gibi suçlara ortak olabileceğini öne sürüyor.

ECCHR şikâyetini Fransız terörle mücadele savcılığına sundu; dava, TotalEnergies’in 2021’de sahayı boşaltıp devlete bırakmasının ardından yaşandığı öne sürülen olayları hedef alıyor. Örgüt, şirketin askerlerin maaş ve ikramiyelerine katkı sağladığı iddialarına dikkat çekiyor.


TotalEnergies ne diyor?

TotalEnergies, iddialar hakkında daha önce yaptığı açıklamalarda söz konusu olaylardan haberdar olmadığını ve o dönemde sahada şirket personelinin bulunmadığını belirtmişti. Ayrıca şirket ve projedeki ortakları, ortaya atılan suçlamalar hakkında yetkili mercilerce yürütülen soruşturmaları desteklediklerini açıklamıştı. TotalEnergies ayrıca Mozambik makamlarından resmi bir soruşturma talebinde bulunduğunu da duyurmuştu.


Uluslararası ve yerel soruşturmalar

TotalEnergies’e yönelik suç duyurusu, yalnızca Fransa’yla sınırlı kalmıyor. İngiltere hükümeti tarafından desteklenen bir ayrı inceleme; proje finansmanında rol oynayan kurumların (ör. UKEF) iddiaları araştırmak için bağımsız bir hukuk ekibine görev verdiği ve projeyle ilgili insan hakları iddialarının incelendiği yönünde haberler bulunuyor. Ayrıca sivil toplum kuruluşları ve insan hakları grupları, Mozambik hükümetine ve Birleşmiş Milletler’e bağımsız, uluslararası bir soruşturma çağrısı yapıyor.

Mozambik hükümeti ve ülkenin insan hakları kuruluşları da iddialar üzerine resmî soruşturmalar başlattı veya başlatıldığını doğruladı; bununla birlikte bağımsız soruşturmaların şeffaflığı ve güvenilirliği konusunda kaygılar sürüyor.


İddiaların özü — neden suç ortaklığı deniyor?

ECCHR ve beraberindeki kuruluşların iddiası özetle şu noktalara dayanıyor:

  • 2021 yazında Afungi çevresinde devlet güvenlik güçlerinin sivillere yönelik ciddi insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiği yönünde raporlar ve tanık beyanları var.

  • TotalEnergies ve projede yer alan bazı aktörlerin, güvenliğin sağlanması amacıyla devlet güçleriyle finansal ve lojistik ilişkiler kurduğu; asker maaşları, ikramiyeler veya diğer teşvikleri destekleyen uygulamalar bulunduğu iddia ediliyor. Bu tür katkılar, eylemlerin işlenmesine doğrudan veya dolaylı katkı sağladığı gerekçesiyle “suç ortaklığı” savını doğuruyor.


Hukuki sonuçları ne olabilir?

Fransa’da açılan suç duyurusu, soruşturma makamlarının delilleri toplaması, şüphelileri belirlemesi ve gerekirse duruşma açılması sürecini tetikleyebilir. Eğer şirketin yöneticileri veya bağlı aktörler hakkında ceza soruşturması başlatılırsa, bu hem hukuki hem de itibar açısından büyük sonuçlar yaratabilir. Ayrıca uluslararası finansörler ve sigortacıların tavrı da projenin geleceğini doğrudan etkileyebilir: bazı fon sağlayıcılar, insan hakları iddiaları büyüdükçe finansmanını gözden geçirmiş veya çekilmişti


Proje ve bölgeye kısa bakış

TotalEnergies’in başını çektiği Mozambique LNG projesi, 20 milyar dolar civarında bir yatırım olarak Afungi yarımadasında planlanmış; bölge 2021’den itibaren IŞİD bağlantılı isyancı grupların saldırılarıyla sarsılmıştı. Şirket 2021’de operasyonları askıya almış, site boşaltılmıştı; yıllar sonra güvenlik önlemleri ve bölgeye konuşlandırılan ajanlarla projenin yeniden canlandırılmasına yönelik adımlar atılıyor. Bu süreçte hem yerel halkın güvenliği hem de insan haklarına ilişkin tartışmalar uluslararası düzeyde yoğunlaştı.


Son söz

Fransa’daki suç duyurusu, TotalEnergies için yeni bir hukuki sınav anlamına geliyor. Hem şirketin açıklamaları hem de bağımsız gözlemcilerin ve sivil toplumun talepleri dikkatle izleniyor. Davanın seyri, yalnızca TotalEnergies’in değil, büyük enerji projelerinin “güvenlik” gerekçesiyle yerel güçlerle kurduğu ilişkilerin hukuki ve etik boyutunun nasıl değerlendirileceğine dair emsal teşkil edebilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Emekli öğretmenin hazin sonu: Kanseri bir hafta önce yenmişti — Trafik kavgasında yaşamını yitirdi

Yayımlandı

üzerinde

Emekli öğretmenin hazin sonu: Kanseri bir hafta önce yenmişti — Trafik kavgasında yaşamını yitirdi

FatihDoganMedya — Giresun, 18 Kasım 2025 | 12:00 (Europe/Istanbul)
Okuma süresi: 3–4 dk

Giresun’un Keşap ilçesinde 16 Kasım’da meydana gelen trafik kazasının ardından çıkan kavgada, emekli sınıf öğretmeni Abdullah Coşkun (68) aldığı darbeler sonucu hayatını kaybetti. Coşkun’un, üç yıl süren tedavi sürecinin ardından doktor kızı Doç. Dr. Ayşe Coşkun Beyan’ın yürüttüğü tedaviyle akciğer kanserini kısa süre önce atlattığı; ailesinin “iyileşmenin sevincini yaşamıştık” dediği öğrenildi.

Olayın ayrıntıları

Olay, 16 Kasım’da Keşap ilçesi Fındıklı Mahallesi Karadeniz Sahil Yolu’ndaki Karakoç Kavşağı’nda gerçekleşti. İddiaya göre Giresun’dan Trabzon yönüne giden İlhan İhtiyaroğlu (38) yönetimindeki 61 ADL 995 plakalı araç ile Coşkun’un kullandığı 28 ADE 196 plakalı otomobil çarpıştı. Araçlarda maddi hasar oluşmasının ardından taraflar arasında tartışma başladı; tartışma kısa sürede yumruklu kavgaya dönüştü. Coşkun, olay yerinde aldığı darbeler sonucu yere yığıldı ve kaldırıldığı Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

Şüpheli gözaltında, adli süreç başlatıldı

Olayın ardından sürücü İlhan İ. polis ekiplerince gözaltına alındı. Soruşturma sürerken şüpheli, sevk edildiği adliyede “neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralama” suçlamasıyla tutuklandı. Emniyet ve savcılık, kaza ile kavganın hangi saiklerle büyüdüğünü ve tarafların kusur oranını belirlemek için delil topluyor.

Ailenin açıklamaları — “İyileşmiştik, geri döndük”

Coşkun’un yakınları, doktor kızı Ayşe Coşkun Beyan’ın üç yıllık yoğun mücadelesi sonucunda babasının kısa süre önce sağlığına kavuştuğunu; İzmir’deki tedavi sonrası memlekete döndüklerini ve ölümün aileyi şoke ettiğini belirtti. Olaydan önce aileye ait bazı görüntülerde Coşkun’un torunlarıyla mutlu anlar yaşadığı ve iyileşmesini kutladığı görüldü.

Cenaze ve tepkiler

Coşkun’un cenazesi, Tirebolu’da kılınan namazın ardından toprağa verildi. Olay, Keşap ve çevre ilçelerde derin üzüntüyle karşılandı; yerel halk ve bazı sivil toplum temsilcileri “trafikteki öfke ve şiddete karşı önlemlerin artırılması” çağrısı yaptı. Yetkililerin kaza-sonrası müdahale ve adli sürece ilişkin açıklamaları bekleniyor.

Hukuki ve toplumsal boyut

Emniyet kaynaklarına göre kaza tutanakları, görgü tanığı ifadeleri ve bölgedeki MOBESE/araç kamera kayıtları inceleniyor. Uzmanlara göre bu tür olaylarda kaza sonrası sabır, iletişim ve hızlı yetkili çağrısı can kurtarabiliyor; ayrıca trafik kazalarında “kavga” olasılığına karışan tarafların cezai sorumluluğu ağırlaşıyor. Yargılama sürecinde adli tıp raporu ve olay anı kayıtları belirleyici olacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

BÖCEK AİLESİ | Türkiye’yi ağlatan kare: DÖRDÜNCÜ MEZAR da açıldı — Eşi ve çocuklarının yanı başına yeni bir mezar daha kazıldı

Yayımlandı

üzerinde

BÖCEK AİLESİ | Türkiye’yi ağlatan kare: DÖRDÜNCÜ MEZAR da açıldı — Eşi ve çocuklarının yanı başına yeni bir mezar daha kazıldı

FatihDoganMedya / Özel Haber
Tarih: 18 Kasım 2025 • Saat: 12:15 (Europe/Istanbul) • Okuma süresi: 3 dk

İstanbul’da otelde yaşanan şüpheli zehirlenme sonrası anne ile iki çocuğunu kaybeden Böcek ailesine bir acı haber daha eklendi. Yoğun bakımda tedavi gören baba Servet Böcek de yaşam savaşını kaybetti; ailesinin yanına dördüncü mezar kazıldı. Soruşturma sürüyor.

Fatih’te gıda zehirlenmesi şüphesi; gözaltı sayısı 7’ye yükseldi. Fotoğraf: DHA

Ortaköy’de yedikleri yemekten dolayı zehirlendiği öne sürülen ailenin çocukları Kadir Muhammet (6) ve Masal B. (3) hayatını kaybederken anne ve babanın ise hastanede tedavisinin sürdüğü öğrenildi. (DHA)

Fatih’te gıda zehirlenmesi şüphesi; gözaltı sayısı 7’ye yükseldi. Fotoğraf: DHA


Acı tablo: Yan yana dört mezar, geride soru işaretleri

İstanbul’daki bir otelde 12 Kasım gecesi rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan ve anne Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir (6) ve Masal (3)’ı kaybeden ailenin tek sağ kalan ferdi baba Servet Böcek, yaklaşık bir haftalık tedavi sonrası dün gece hayatını kaybetti. Servet Bey’in vefatının ardından, aile mezarlığında eşi ve iki çocuğunun yanı başına yeni bir mezar daha kazıldı; dört mezar yan yana görüntülendi. Görüntüler toplumda derin üzüntü yarattı.

Olayın seyri ve soruşturma

İlk belirlemelere göre aile, Türkiye’ye tatile gelen ancak kaldıkları odada aniden rahatsızlanan dört kişiden üçünü kaybetti; olayla ilgili başlatılan adli soruşturmayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor. Otelde yapılan incelemelerde ilaçlama/vergülama kayıtları ve oda ortamına dair örnekler alındı; olayla bağlantısı olduğu değerlendirilen kişiler hakkında gözaltılar ve adli işlemler gerçekleştirildi. Yetkililer, kesin ölüm nedenlerinin otopsi ve laboratuvar sonuçlarıyla belirleneceğini vurguluyor.

Uzmanların dikkat çektiği hususlar

Bazı haber kaynaklarında ve sağlık uzmanlarının açıklamalarında, ölümlere gıda kaynaklı zehirlenme ya da ilaçlama sırasında kullanılan kimyasallara (ör. alüminyum fosfit benzeri maddeler) maruz kalma ihtimalinin değerlendirildiği belirtildi. Ancak kesin tespitin adli tıp raporuyla yapılacağı, iddiaların soruşturma tamamlanmadan kesin kabul edilemeyeceği yetkililerce tekrarlandı.

Cenaze ve tören bilgileri

Otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından Servet Böcek’in cenazesinin aileye teslim edildiği; defin töreninin yakınları ve yetkililerin katılımıyla yarın gerçekleştirileceği bildirildi. Mezarlıkta yan yana açılan mezarlar, çevredeki vatandaşların ve sosyal medyanın da dikkatini çekti; birçok kişi taziye ziyaretine geldi.

Yetkililer ne diyor?

Savcılık ve emniyet kaynakları, soruşturmanın “çok yönlü” yürütüldüğünü, otel kayıtları, temizlik/ilaçlama kayıtları ile gıda tedarik zincirinin incelendiğini açıkladı. Sağlık ekipleri de vakalara ait toksikolojik analizlerin sürdüğünü belirtti; sonuçlar kamuoyuyla paylaşılacak.


Arka plan

  • Olayın bildirilme tarihi: 12 Kasım 2025 (ilk rahatsızlanma ve hastaneye kaldırılma).

  • Baba Servet Böcek’in vefat tarihi: 17–18 Kasım 2025 (kaynaklara göre yaklaşık 1 haftalık tedavi sonrası).

Aileye ve kamuya çağrı

FatihDoganMedya olarak acılı aileye başsağlığı diliyoruz. Soruşturmanın hızlı ve şeffaf yürütülmesi, benzer olayların önlenmesi için resmi kurumların sonuçları kamuoyuyla paylaşması önem taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar