Gündem
Kamboçya’ya Kadar Uzanan Korkunç Tuzak: Sosyal Medya Çetelerinin Pes Dedirten Yöntemi!
Açıklaması:
Sosyal medya dolandırıcıları, “yüksek maaş ve kalacak lojman” vaadiyle Kamboçya’ya götürdükleri kişileri hapse atıp paralarını çalıyor, kara para ağlarına ekliyor. Uzmanlardan korunma önerileri ve hukuki boyut.
İnternet ve sosyal medya mecralarındaki iş ilanları üzerinden kurulan tuzaklarda, vatandaşlar Kamboçya’ya çağrılıyor; umutla gidenler “sahte cezaevleri”ne kapatılıyor, tüm birikimleri elinden alınıp kara para sistemine dahil ediliyor. Bu yöntemi kullanan siber çeteler, Türkiye ve AB bayraklarını yan yana kullanarak güven sağlıyor ve aylık 1.500–2.000 $ maaş, lojman, uçak bileti gibi cazip vaatlerle kurban topluyor . Uzmanlar, ilanların detaylı doğrulanmadan asla güvenilmemesi gerektiğini vurguluyor .
Sosyal Medya Çetelerinin Modus Operandi
1. Güven İnşa Eden Görseller ve Mesajlar
Dolandırıcılar, sosyal medya hesaplarında Türkiye ve AB bayraklarını birleştiren paylaşımlarla profesyonel bir imaj çiziyor; kurbanlara WhatsApp veya Telegram üzerinden ulaşıp “çağrı merkezi, yatırım danışmanlığı, evde sabun yapma” gibi öneriler sunuyorlar.
2. Cazip İş ve Lojman Vaadi
Aylık 1.500–2.000 $ maaş, sigorta, ücretsiz lojman ve uçak bileti gibi imkanlarla hedef kitlenin umudunu istismar ediyorlar . Bu vaatlerin doğruluğunu araştırmayanlar, Kamboçya’daki lüks görünümlü komplekslerde zorla çalıştırılıyor .
3. Sahte “Cezaevi” ve Esir Tutma
Kurulan yerleşkelerde, içeride silahlı bekçilerle çevrili “cezaevi” benzeri bölümlerde kurbanlar dışarı çıkamıyor; 15 saate varan zorunlu mesailerle çalıştırılıyor ve maaşları verilmeyerek mağdur ediliyorlar .
4. Kara Para Ağına Dahil Etme
Dolandırıcılar, mağdurların banka hesaplarındaki parayı ele geçirip uluslararası havale (havala) yöntemleriyle aklayarak kara para operasyonlarında kullanıyor .
Mağdurların Yaşadıkları
-
Hapis Tecridi: Türkiye’den gidenler, önce keyfi tutuldukları odalarda yalıtılıyor, iletişimleri kesiliyor .
-
Maddi Kaybın Büyüklüğü: Kişiler on binlerce doları kaybettiği gibi, psikolojik travma da yaşıyor; birçoğu evine dönünce bile borç bataklığından kurtulamıyor .
Hukuki Boyut ve Cezai Yaptırımlar
Türk Ceza Kanunu’na göre, dolandırıcılık suçu, örgütlü şekilde işlenirse suç cezası bir kat artırılarak veriliyor . Ayrıca sosyal medya üzerinden tehdit ve cebir kullanımı, TCK 106’da yer alan tehdit suçu kapsamına giriyor; örgütlü tehdit ve haksızlıkta 2–5 yıl hapis cezası uygulanıyor .
Emniyet Genel Müdürlüğü de vatandaşları:
“Piyasa değerinin çok altında iş ilanlarına itibar etmeyin; sahte hesapları raporlayın, mağduriyet anında hemen en yakın emniyete başvurun.”
şeklinde uyarıyor .
Uzman Görüşleri ve Uyarılar
Adli Bilişim Uzmanı Av. Emre Akman, “Kamboçya’ya iş vaadiyle gidip esir düşebilirsiniz” diyerek ilanların resmi iş kanallarından kontrol edilmesinin önemini vurguluyor . Siber güvenlik uzmanı Ersin Çahmutoğlu ise, “Sosyal medya iş ilanları ile başlayan ağ, bir gece ansızın tuzağa dönüşüyor” diyerek okuryazarlığın hayati olduğunu belirtiyor .
Korunma Yolları
-
Resmi Kaynak Kontrolü: İlan şirketlerinin resmi web siteleri, MEB onaylı iş bulma kurumları üzerinden teyit edin.
-
Referans ve Şeffaflık: Şirket ve işverenle yüz yüze veya görüntülü görüşme yapın, geçmiş çalışan referanslarını talep edin.
-
Düşük Riskli Deneme: İlk etapta kısa süreli, bölgesel işlerle deneyin; direk yurt dışı tekliflerine temkinle yaklaşın.
-
Yardım Hatları: Mağduriyet durumunda 155 Polis İmdat, 156 Jandarma, 157 Sahil Güvenlik hatlarını kullanın.
Bu yöntemle yüzlerce Türk vatandaşının mağdur edildiği, birçoğunun hayatının karardığı ortaya çıktı. Sosyal medya tuzaklarına düşmemek için her ilanı derinlemesine araştırmak, uzman görüşlerine kulak vermek ve hukuki hakları bilmek hayati önemde. Sıradan bir iş ilanı sandığınız şey, Kamboçya çiftliklerinde bir kabusa dönüşmesin!
Gündem
Gazze’de 7 Aylık Bebek Saldırıda Hayatını Kaybetti
Tarih / Saat
20 Eylül 2025 – 14:30
Okuma Süresi
3 Dakika
Gazze’de yaşanan saldırılarda, annesinin kucağında bulunan 7 aylık bir bebek yaşamını yitirdi. Bölgedeki sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, saldırı sırasında bebek hayatını kaybederken anne ise yaralandı.
Olayın ardından bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. Ancak çatışmaların devam etmesi nedeniyle ekiplerin yaralılara ulaşmakta güçlük çektiği belirtildi.
İnsan hakları kuruluşları, sivillerin hedef alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgularken, uluslararası toplumdan daha fazla sorumluluk üstlenilmesi çağrısında bulundu.
Saldırının ardından bölgedeki insani krizin derinleştiği, sivillerin güvenlik ve sağlık hizmetlerine erişimde ciddi zorluk yaşadığı ifade edild
Gündem
“Gazetecilere yönelik eşi benzeri görülmemiş bir katliam” — Yemen’de iki gazete binasına düzenlenen saldırılarda 31 gazeteci yaşamını yitirdi
Yayın: FatihDoğanMedya
Tarih / Saat: 20 Eylül 2025, 18:00 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dakika
Özet
Bu ayın başında Yemen’in başkenti Sana’a’da, 10 Eylül 2025 tarihinde iki gazete binasının vurulması sonucu 31 gazeteci ve medya çalışanı hayatını kaybetti. Komite to Protect Journalists (CPJ) bu saldırıyı basına yönelik kayıtlardaki en ölümcül ikinci olay olarak sınıflandırdı; insani gruplar ve uluslararası kuruluşlar saldırıyı kınadı.
Olayın ayrıntıları
CPJ ve yerel kaynakların aktardığına göre saldırılar 10 Eylül öğleden sonra, gazetelerin baskıya hazırlık yaptığı sırada gerçekleşti. Hedef alınan yayın organları arasında Husi kontrolündeki devlet yayımları da yer alıyordu; saldırıda çok sayıda muhabir, matbaa çalışanı ve destek personeli hayatını kaybetti. CPJ, olayın basına yönelik kayıtlardaki en ölümcül ikinci saldırı olduğunu bildirdi.
Bağımsız haber ajansları ve yerel sağlık yetkilileri, gazete binalarına yönelik saldırıların toplamda 35 sivil ölümü ve 131 yaralanmaya yol açtığını bildirirken, ölenler arasında 31’inin gazeteci veya medya personeli olduğu belirtildi. Olay, Sanaa’da büyük bir cenaze töreniyle yankılandı.
İsrail tarafından yapılan açıklama
İsrail ordusu saldırıların hedefinin Husiler tarafından yürütüldüğü iddia edilen “askeri/psikolojik harekât merkezleri” ve muhtemel istihbarat iletimi olduğunu savundu. İsrail kaynakları, söz konusu medya yapılarının Husi propaganda ve komuta destek faaliyetlerine hizmet ettiğini belirtti; ancak iddiaları doğrulayacak şeffaf deliller henüz kamuoyuna sunulmadı. İnsan hakları hukukçuları ve medya izleme kuruluşları, gazetecilerin korunması gerektiğini, sivillerin ve basın mensuplarının hedef alınmasının uluslararası insancıl hukuka aykırı olabileceğini vurguladı.
Uluslararası ve mesleki tepkiler
-
Komite to Protect Journalists (CPJ): Saldırıyı “basına yönelik en ölümcül ikinci saldırı” olarak kaydetti ve olayı kınadı; gazetecilerin savaş hukuku çerçevesinde korunması gerektiğini hatırlattı.
-
İnsan hakları kuruluşları: Saldırının keyfi ve orantısız olabileceğine dair endişelerini dile getirip, bağımsız ve etkili soruşturmalar çağrısında bulund
-
Yemen’deki yerel tepkiler: Sanaa’da düzenlenen cenazelerde yüzlerce kişi hayatını kaybeden gazetecileri andı; yerel yetkililer ve medya örgütleri saldırıyı “katliam” olarak nitelendirdi.
Hukuki ve etik boyut
Uluslararası insancıl hukuk (Cenevre Sözleşmeleri ve ilgili protokoller) açıkça siviller ve sivil nesnelerin korunmasını şart koşar; gazeteciler savaş sırasında sivil statüsündedir ve doğrudan hedef alınmaları ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Uzmanlar, iddiaların bağımsız şekilde soruşturulması, saldırının hedef seçiminin ve orantısının incelenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca arşivlerin, matbaa makinelerinin yok olmasıyla Yemen medyasının geri dönüşü zor zarar gördüğüne dikkat çekiliyor.
Arka plan ve bağlam
Bu saldırı, bölgedeki gerilimlerin ve İsrail ile Husiler arasındaki askeri gerilimin tırmandığı bir dönemde gerçekleşti. Bir dizi sınır ötesi saldırı, misilleme iddiaları ve bilgi savaşının yoğunlaştığı bir ortamda medya merkezlerinin vurulması, gazetecilerin çalışma koşullarını daha da tehlikeli hale getiriyor. CPJ verilerine göre son yıllarda çatışma bölgelerinde gazetecilere yönelik saldırılar artış gösterdi.
Sonuç ve ileriye dönük adımlar
Olayın uluslararası soruşturmalara konu edilmesi çağrıları sürüyor. Bağımsız denetim, uluslararası hukuk çerçevesinde hesap verebilirliğin sağlanması ve gazetecilerin korunması için somut adımlar atılması gerektiği öne çıkıyor. Yemen yerel medyası ise hem personel kaybı hem de altyapı zararları nedeniyle uzun süreli etkilerle karşılaşacak.
Gündem
Cevizlibağ Atatürk KYK Kız Öğrenci Yurdu’ndaki rezalette yeni gelişme: 4 şüpheli yakalandı
Tarih: 20 Eylül 2025
Saat: 18:30 (güncelleme saatine yakın)
Okuma süresi: 3 dakika
İstanbul Cevizlibağ’daki Atatürk KYK Kız Öğrenci Yurdu’nda sosyal medyada büyük tepki çeken görüntüler üzerine başlatılan soruşturmada, kız öğrencilerin kişisel eşyalarına zarar verdiği ve bazı eşyaları çaldığı iddia edilen 4 kişi gözaltına alındı. Olayla ilgili idari soruşturma başlatılırken, konu adli mercilere intikal ettirildi.
Olayın kısa kronolojisi
-
Öğrencilerin yaz tatilinden döndüklerinde odalarında eşyalarının karıştırıldığını, bazı eşyaların eksik olduğunu ve mahremiyet ihlallerine dair görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasıyla olay gündeme geldi. Öğrenciler, valizlerinin karıştırıldığı, dolap kilitlerinin kırıldığı ve iç çamaşırları gibi kişisel eşyalar üzerinde uygunsuz işaretler görüldüğünü bildirdi.
-
Gelişmelerin ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü harekete geçti; Bakanlık idari soruşturma başlattığını, Emniyet ise görüntüler üzerine çalışma yaparak şüphelileri tespit ettiğini duyurdu.
Gözaltına alınanlar ve soruşturma
Emniyet kaynaklarından yapılan açıklamaya göre, sosyal medyada paylaşılan görüntüler üzerine yürütülen çalışmada hakkında yakalama kararı çıkarılan 4 şüpheli yakalandı. Bazı şüphelilerin farklı illerde yakalandığı ve soruşturmanın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube tarafından yürütüldüğü bildirildi.
(Tespit edilen yer ve şüpheli bilgilerine dair basın kaynakları; örneğin bir şüphelinin 18 Eylül’de yakalandığı, diğerlerinin Muğla ve Kahramanmaraş’ta gözaltına alındığı yönünde haberler yer aldı — soruşturmanın hâlâ devam ettiği ve resmi savcılık sürecinin takip edildiği bildirilmektedir.)
Yurt yönetimi ve kurumsal açıklamalar
Gençlik ve Spor Bakanlığı, olayla ilgili yazılı açıklama yaparak durumu yakından takip ettiklerini; yurdun tadilat nedeniyle o dönemde hizmete kapalı olduğunu, fakat yaşanan görüntülerin kabul edilemez olduğunu ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı. Yurt yönetimi hakkında görevden almalar ve idari işlemler uygulandığına dair haberler de yer aldı.
Öğrencilerin tepkisi
Olayı kamuoyuna taşıyan öğrenciler; güvenlik zaafiyeti, eksik denetim ve mahremiyet ihlali nedeniyle endişeli olduklarını, bazı durumlarda yurt yönetimine başvurduklarını ancak yeterli cevabı alamadıklarını belirtti. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve videolar kamuoyunda geniş tepki topladı.
Hukuki süreç ve beklentiler
Olay adli mercilere intikal etmiş durumda. Emniyetin sürdüğü teknik ve fiziki soruşturmanın ardından dosya savcılığa gönderilecek; savcılık şüpheliler hakkında adli işlem başlatacak. Ayrıca idari soruşturma sonuçlarına göre yurt personeli ve yönetimine yönelik ek idari yaptırımların gelmesi bekleniyor.
-
Spor6 gün önce
Fenerbahçe 1-0 Trabzonspor — En-Nesyri ile kazandılar
-
Magazin5 gün önce
Ufuk Özkan’dan “intihar girişiminde bulundu” iddiasına yanıt geldi
-
Teknoloji1 hafta önce
Yapay zeka şirketlerine davalar başladı
-
Teknoloji1 hafta önce
Akıllı telefonlarda yeni dönem: eSIM devrimi nedir?
-
Ekonomi4 gün önce
Borsa İstanbul’da manipülasyon operasyonu: Investco Holding’in 14 yetkilisine gözaltı
-
Magazin4 gün önce
Şarkı sözleri infial yaratmıştı! 5 rock grubu üyesi tutuklandı
-
Son Dakika5 gün önce
Can Holding soruşturmasında yeni gelişme: Kenan Tekdağ adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
-
Teknoloji1 hafta önce
Hawking’in teorisi test edildi: “En güçlü fiziksel kanıt”