Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Uçuşlara kar engeli: Sabiha Gökçen Havalimanı’nda uçuşların yüzde 10’u iptal edilecek

Yayımlandı

üzerinde

Uçuşlara kar engeli: Sabiha Gökçen Havalimanı'nda uçuşların yüzde 10'u iptal edilecek

Yarın yurdun birçok bölümü soğuk havanın etkisi altına girecek. Çarşamba gününden itibaren İstanbul da dahil birçok kent için kar yağışı uyarısı yapıldı. Beklenen hava koşulları nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 5 Şubat Çarşamba ve 6 Şubat Perşembe günleri yapılacak uçuşların yüzde 10’u iptal edilecek.

Son dakika haberi! İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezinden (AKOM), kentin 3 Şubat’ta soğuk hava dalgasının etkisi altına girmesinin beklendiği, 5-6 Şubat’ta kar yağışının öngörüldüğü, buzlanma ve don riskine karşı dikkatli olunması uyarısında bulunuldu. Uyarının ardından Sabiha Gökçen Havalimanı’nda beklenen olumsuz hava koşulları nedeniyle 5-6 Şubat tarihleri arasında uçuşların yüzde 10’unun iptal edileceği duyuruldu. Açıklamada, “Tüm yolcuların uçuşları ile ilgili son durumu, ilgili havayolunun internet siteleri ve çağrı merkezlerinden takip etmesi tavsiye edilmektedir.” denildi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

‘Sisi’ Lakaplı Seyhan Soylu, Cübbeli Ahmet’in Adını Duyunca Gözyaşlarını Tutamadı: “İçim Titriyor, Ama Evli…

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Magazin dünyasının renkli ismi ‘Sisi’ lakaplı Seyhan Soylu, Gökhan Çınar’ın Katarsis programında Cübbeli Ahmet Hoca’yı anlattı. “Hayatımda en çok istediğim şeydi, ama evli…” itirafıyla sosyal medyayı sallayan Soylu’nun duygusal anları ve sonrasında gelen yorumlar bu detaylı makalede.

1. Giriş

Magazin camiasının en dikkat çeken isimlerinden Seyhan Soylu, sosyal medya kullanıcıları tarafından ‘Sisi’ olarak anılıyor. Katarsis programının son bölümünde Cübbeli Ahmet Hoca’dan bahsetmesi, hem program sunucusu Gökhan Çınar’ın hem de izleyicilerin duygusal anlar yaşamasına neden oldu. Bu makalede; Soylu’nun gözyaşlarına boğan itirafı, programın yankıları ve sosyal medyadaki tepkileri SEO uyumlu bir dille ele alıyoruz.


2. Program Detayları

Katarsis’in 3 Ağustos 2025 tarihli bölümünde Seyhan Soylu, “İlim sahibi deyince aklıma ilk o geliyor” diyerek Cübbeli Ahmet’e olan hayranlığını dile getirdi. Gökhan Çınar’ın “Onu seviyorsun galiba?” sorusu üzerine Soylu, duygularını tutamayarak gözyaşlarına hakim olamadı .


3. Duygusal Anlar ve Açıklamalar

“Hayatımda en çok istediğim şeydi. Ama evli…”
“…Onu ilk nerede gördüm? Tatil yerinde jet ski’ye biniyordu. Hep hayal etmişimdir ne zaman arkasında sarılacağım diye.”
Bu samimi itiraf, Soylu’nun Cübbeli Ahmet’e dair derin hayranlığını ortaya koyarken, takipçilerini de duygulandırdı IN. Program sırasında gelen “Aa ona mı aşıksın?” yorumlarına ise “Onun tavrına, duruşuna, İslamiyet’i çocuklara anlatışına aşığım” sözleriyle yanıt verdi.


4. Sosyal Medyada Yankı Bulan Sözler

Sosyal medya, Soylu’nun gözyaşları içerisindeki sözlerini hızla paylaştı. Twitter’da #SisiCübbeli etiketiyle yayılan videolar, kısa sürede binlerce etkileşim aldı. Magazin hesapları ve ünlüler de Soylu’nun samimiyetini öne çıkaran yorumlarda bulundu.

Okumaya Devam Et

Gündem

Milli Sporcu Eşine Kabusu Yaşattı: “Bacaklarının Arasında Boğmaya Çalıştı, Az Kalsın ÖLÜYORDUM”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İsparta’da milli sporcu eşi tarafından aylardır şiddet gören 19 yaşındaki Dilan D. yaşadığı dehşeti “Bacaklarının arasında boğmaya çalıştı, yaşamak istiyorum” sözleriyle anlattı. Olayın detayları, hukuki süreç ve uzman görüşleri bu makalede.

1. Olayın Özeti

Isparta’da 19 yaşındaki bir çocuk annesi olan Dilan D., eşi M.D.’nin yaklaşık 5–6 aydır fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını açıkladı. Dilan D., “Tişört neden yatağın üstünde?”, “Işık neden açık kaldı?”, “Yağ çok olmuş” gibi sebeplerle defalarca dövüldüğünü belirtti  Telefonun sesini kısmayı talep ettiği için saldırıya uğradığını, ağzı burnunun sıkıldığını, hatta “bacaklarının arasında boğmaya çalıştığını” anlatarak, “Az kalsın ölüyor, yaşamak istiyorum” dediğini söyledi .


2. Şiddetin Süreci ve Mağdurun İfadesi

  • Başlangıç: Şiddetin ilk aylarda sözlü uyarılarla başladığı, zamanla fiziksel darbeye evrildiği ifade ediliyor.

  • Yoğunlaşma: Son 5-6 aydır neredeyse her tartışmada fiziki saldırı gerçekleştiği, darp sonrası pişmanlık değil, yeni suçlama gerekçeleriyle şiddetin devam ettiği vurgulanıyor

  • Kritik An: Dilan D., “Telefonun sesini kıs dedim diye bana saldırdı. Bacaklarının arasında boğmaya çalıştı; az kalsın ölüyor, yaşamak istiyorum” diyerek yaşadığı kabusu anlattı


3. Hukuki Süreç ve Yetkili Merciler

  1. Şikâyet: Mağdurun ifadesinin ardından Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.

  2. Koruma Kararı: Mahkemeden kadına yönelik acil koruma tedbirleri talep edildi.

  3. İddianame ve Dava: Deliller (fotoğraflar, tanık beyanları) toplanarak iddianame düzenlenmesi bekleniyor. Uzmanlar, erkeğin tutuklanması ve uzaklaştırma kararının kritik olduğunu söylüyor .


4. Uzman Görüşleri ve Psikolojik Destek

  • Psikolog Yorumu: Aile içi şiddetin tekrarlama riski yüksek olduğundan, mağdurun hem tıbbi hem de psikolojik destek alması elzem .

  • Sosyal Hizmetler: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı birimler çatışma çözümü ve koruma programları yürütüyor. Mağdurlara geçici konaklama, danışmanlık ve hukuki rehberlik sağlanıyor.


5. Toplumsal Farkındalık ve Önleyici Önlemler

  • Erken Tanı: Şiddet döngüsü başladığı anda fark edilmesi, mağdurun hayatını kurtarabilir.

  • Eğitim Programları: Spor kulüpleri, federasyonlar eşler arası iletişim ve şiddet önleme seminerleri düzenleyebilir.

  • Yasal Düzenlemeler: Mevcut 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması, kadına şiddet oranlarını azaltmada kilit rol oynar.


6. Sonuç ve Çağrı

Bu tür trajik olayların önüne geçebilmek için toplumsal dayanışma, hızlı hukuki müdahale ve psikososyal destek bir arada yürütülmelidir. “Yaşamak istiyorum” diye haykıran mağdurların sesi olmak, her bireyin ve kurumun ortak sorumluluğudur.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yanan 3.000 Hektar Ormanın Ekosistem İyileşme Süresi: Neden 100 Yıl Gerekli?

Yayımlandı

üzerinde

BURSA’DAKİ ORMAN YANGININDA 3 BİN HEKTARLIK ALAN KÜL OLDU (POLAT TAHA ÖZTÜRK/BURSA-İHA)
Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Arıcak, Bursa’daki orman yangınlarında yaklaşık 3 bin hektarlık alanın zarar gördüğünü belirterek, tam anlamıyla bir orman ekosisteminin yeniden oluşmasının 100 yılı bulabileceğini söyledi. Yangının ardından bir yıl içinde ağaçlandırma çalışmalarına başlanacağı bildirildi.

Açıklama :
Bursa’daki 3.000 hektar orman yangınının ekosisteminin eski haline dönmesi 100 yılı buluyor. Doğal ve yapay yenilenme süreçlerini keşfedin

Giriş

2025 yazında Bursa’yı etkisi altına alan orman yangınları, yaklaşık 3.000 hektarlık bir alanı küle çevirdi. Bu büyüklükteki bir ormanlık alanın ekosistem işlevlerini tam anlamıyla geri kazanması ise ne yazık ki sadece birkaç yıl ya da on yıl içinde gerçekleşmiyor. Uzmanlar, doğal süreçlerle tam bir iyileşme için 100 yılı bulabileceğini belirtiyor .

Bursa’daki 3.000 Hektarlık Yangın ve İlk Bulgular

Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arıcak, yanan alanın büyüklüğünün 2.200 futbol sahasına denk geldiğini vurguladı. Bu ölçek, toprak yapısı, karbon depolama kapasitesi ve biyoçeşitlilik açısından telafisi güç bir kayıp anlamına geliyor .

Ekosistem İyileşme Sürecinin Aşamaları

  1. Çalı ve Ot Örtüsü Yenilenmesi (Aylar–Yıl): Yangın sonrası ilk olarak birkaç ay içinde çayır ve çalı türlerinde yeşillenme başlar.

  2. Genç Ağaçlar ve Fidanlaşma (10–20 Yıl): İlk on yılda hızlı büyüyen türler (örneğin kızılçam fideleri) toprağı tutmaya başlar.

  3. Olgun Orman Dokusunun Oluşması (30–100 Yıl): Ağır yanmanın yaşandığı alanlarda eski biyolojik çeşitliliğin ve toprak mikrobiyolojisinin tam anlamıyla geri gelmesi 30 ila 100 yıl arasında sürebilir .

Doğal Yenilenme vs. İnsan Müdahalesi

  • Doğal Yenilenme (≈ 100 Yıl): Eko-sistem kendi haline bırakıldığında, karmaşık etkileşimlerin (mantarlar, toprak solucanları, su döngüsü vb.) tam olarak oturması yüz yılı bulur .

  • Ağaçlandırma Çalışmaları (≈ 50 Yıl): İnsan eliyle düzenli fidan dikimi, sulama ve toprak iyileştirmesi yapıldığında orman yapısına dönüşüm süresi yaklaşık 50 yıla kısalır .

  • Ekosistem Restorasyonu (≈ 70 Yıl): Hem ağaç hem de alt bitki örtüsü, böcek-mantar-toprak canlıları ve su döngüsünü içeren kapsamlı bir restorasyonda süreç 70 yıla kadar inebilir .

Süreci Etkileyen Başlıca Faktörler

  • İklim Koşulları: Yıllık yağış miktarı ve mevsimsel sıcaklık değişimleri, tohum çimlenme oranını doğrudan etkiler.

  • Toprak Yapısı ve Erozyon: Yangın sonrası toprak yüzeyinin ısıtılması, organik madde kaybına yol açar; bu da erozyon riskini artırır.

  • Biyoçeşitlilik ve Genişlik: Tek tür yerine karma orman yapıları, yangın sonrası geri dönüşümü hızlandırır.

  • Uygulanan Yönetim Stratejileri: Kontrollü yanma, tohum bankası oluşturma ve mikro-toprak iyileştirmesi gibi yöntemlerin etkinliği süreci kısaltabilir.

Sonuç ve Öneriler

Bursa’daki yangın gibi büyük ölçekli felaketlerde, ekosistemin kendini toparlaması ancak bir asrı aşkın zaman alıyor. Bu nedenle:

  • Erken Müdahale: Yangın söndürme faaliyetleri kadar yangın öncesi risk yönetimi de kritik.

  • Karma Restorasyon Modelleri: Hem doğal yenilenme hem de insan güdümlü ağaçlandırma bir arada uygulanmalı.

  • Sürekli İzleme ve Araştırma: Toz, karbon salınımı ve toprak kimyası izlenmeli; modelleme çalışmaları güncellenmeli.

Doğanın ilerleme temposuna saygı duyarak ve bilimsel yöntemlerle destekleyerek, yanan ormanlarımızı gelecek kuşaklara güçlü bir şekilde bırakabiliriz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar