Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Kadıköy’deki Mattia Ahmet Minguzzi Cinayet Soruşturması ​‘Organize Suç Örgütü’ Kapsamına Alındı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: İstanbul Kadıköy’de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin vahşi cinayetiyle ilgili soruşturma, sosyal medyadaki paylaşımlara göre ‘organize suç örgütü’ kapsamında genişletildi. Olayın arka planı, hukuki dayanakları ve uzman yorumları bu haberde.

Özet

Sosyal medyada yayınlanan paylaşımlara göre, 24 Ocak 2025’te İstanbul Kadıköy’de bıçaklanarak hayatını kaybeden 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin cinayet soruşturması, artık “organize suç örgütü” kapsamına alındı  Gazeteci Candaş Tolga Işık da programında dosyayı “düpedüz organize suç örgütü” olarak nitelendirdi . Bu adımın, hem soruşturmanın derinleşmesine hem de ek güvenlik önlemlerinin devreye sokulmasına yol açması bekleniyor.

Olayın Arka Planı

Mattia Ahmet Minguzzi, 24 Ocak 2025’te Kadıköy Salı Pazarı’nda bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırının ardından kaldırıldığı hastanede 15 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti . İtalyan şef Andrea Minguzzi ve Türk çellist Yasemin Akıncılar’ın oğlu olan Mattia, olay öncesinde umut vaat eden bir genç olarak tanınıyordu
Olayla ilgili iki şüpheli yakalanarak “çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanıyor; iddianamede her iki sanık için 24’er yıla kadar hapis talep ediliyor

Soruşturmanın ‘Organize Suç Örgütü’ Kapsamına Alınması

  • İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkilendirdiği Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun dosyayı devraldığı yönündeki sosyal medya paylaşımları soruşturmanın niteliğini değiştirdi

  • Gazeteci Candaş Tolga Işık, “Bu dosya düpedüz organize suç örgütü. Asayiş Şube değil, Örgütlü Suçlar bakmalı” diyerek bu adımı kamuoyuna taşıdı

  • Soruşturma aynı zamanda, Minguzzi ailesine yönelik tehdit mesajları ve mezar tahribini de organize suç örgütü bağlantısına işaret eden bir bütün olarak ele alıyo

Hukuki Dayanak

Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesi, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve üye olma” suçlarını düzenler. Buna göre;

Madde 220/1: Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuran veya yönetenler, en az üç kişiden oluşan bir yapı oluşturduklarında 4–8 yıl hapis cezasıyla cezalandırılır.
Madde 220/2: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olanlar, 2–4 yıl hapis cezası alır
Ayrıca, örgütün silahlı olması veya suç faaliyetinin örgüt çatısı altında gerçekleşmesi halinde cezalar artırılır.

Beklenen Etkiler ve Tepkiler

  • Hukuki Süreç: Dosyanın Örgütlü Suçlar bürolarına havale edilmesi, soruşturmanın savcılık ve emniyette özel ekiplerce yürütülmesini sağlayacak. Böylece delil toplama, adli tıp incelemeleri ve dijital forenzik çalışmaları genişletilecek.

  • Cezai Yaptırım: TCK 220 hükümleri devreye girince, sanıkların hem “çocuğa karşı kasten öldürme” hem de “örgütlü suç” kapsamında ayrı ayrı ceza almaları gündeme gelecek. Bu, toplam cezayı önemli ölçüde artırabilir

  • Sivil Toplum ve Siyaset: CHP İstanbul Milletvekili Özgür Özel ve bazı çocuk hakları savunucuları, ailenin yanında olduklarını belirterek, benzer vakalarda polis-hukuk işbirliğinin güçlendirilmesini talep etti

  • Kamuoyu: Konunun “organize suç” boyutuna taşınması, gençlik şiddeti ve çeteleşme tartışmalarını yeniden alevlendirdi; sosyal medyada #AhmetİçinAdalet etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı.

Sonuç

Mattia Ahmet Minguzzi cinayet soruşturmasının “organize suç örgütü” kapsamında yürütülmeye başlanması, davaya ulusal düzeyde farklı bir ağırlık kazandırdı. Hukuki adımların sıkı takip edilmesi, aileye yönelik tehdit ve mezar tahribinin de aynı dosyada ele alınması, hem soruşturmanın derinleşmesini hem de benzer toplumsal vakalarda emsal oluşturmayı amaçlıyor.

Kamuoyunun gözü, 8 Mayıs 2025’te görülecek bir sonraki duruşmada olacak; davanın bundan sonraki seyri ve TCK 220 kapsamındaki uygulamalar, sanıkların alacağı nihai cezayı belirleyecek.

Gündem

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

Yayımlandı

üzerinde

Ayakkabı, oyuncak ve deri ürünlerinde yurt dışı siparişlerine kısıtlama — Önceden verilen siparişler ne olacak?

FATİHDOGANMEDYA / Haber — 26 Ekim 2025, 14:00 | Okuma süresi: 3 dakika

Ticaret Bakanlığı, e-ticaret denetimleri ve laboratuvar analizleri sonucunda yüksek risk taşıdığı tespit edilen ayakkabı, oyuncak ve saraciye (deri çanta/bavul vb.) ürünlerinin posta veya hızlı kargo yoluyla—“basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” (ETGB) kapsamında—ülkeye girişine kısıtlama getirdi. Düzenleme 20 Ekim 2025 tarihli ve 2025/11 sayılı Genelge ile yürürlüğe girdi.


Neden kısıtlama getirildi?

Ticaret Bakanlığı’nın denetim ve laboratuvar incelemelerinde incelenen 182 üründen 148’inin ürün güvenliği kriterlerini karşılamadığı; uygunsuzluk oranının %81 olduğu bildirildi. İncelemelerde fitalat, kurşun, kadmiyum ve PAH’lar gibi yasal sınırların üstünde toksik kimyasallara rastlandığı açıklandı. Bakanlık, insan sağlığını koruma amacıyla posta ve hızlı kargo yoluyla gelen bu ürünlerde kısıtlama uygulamaya koydu.


Hangi gönderiler etkileniyor?

Düzenleme özellikle posta ve hızlı kargo (ETGB / basitleştirilmiş gümrük) ile bireysel tüketiciler tarafından yurt dışındaki platformlardan satın alınan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerini kapsıyor. Diğer ithalat kanalları (ör. normal gümrük işlemiyle ithal edilen ticari sevkiyatlar) bu kısıtlamanın dışında kalabilir; yani ürünün ülkeye giriş şekli belirleyici.


Peki, daha önce verilen siparişler ne olacak?

Bakanlık ve yetkili haber ajanslarının bildirdiğine göre, kısıtlama sonrası tüketicilerin üç temel seçeneği bulunuyor:

  1. Satın alma platformuyla iade sürecini başlatmak — satıcı ile iletişim kurarak geri ödeme talep edilebilir.

  2. Gümrüğe normal usulde beyanla (tam gümrük işlemi) getirme — eğer teknik olarak mümkünse ve ilgili belgeler sağlanabiliyorsa ürün normal gümrük prosedürüne göre ülkeye sokulabilir; bu yol genellikle masraflı olur.

  3. Gümrüğe iade veya “terk etme” seçenekleri — kargonun ülkeye girişine izin verilmezse paket gümrüğe iade edilir veya ithalatçı tarafından bırakılabilir; tüketici/ithalatçı bu süreçler için kargo firması ve satıcıyla görüşmelidir. Anadolu Ajansı

Özetle: Siparişler otomatik olarak “iletilir” diye düşünülmemeli — etkilenen gönderiler ya iade sürecine girecek, ya tüketici tarafından normal gümrük beyanı ile getirilmeye çalışılacak ya da gümrüğe iade/terk edilecek. https://ticaret.gov.tr+1


Tüketiciler ve satıcılar için pratik öneriler

  • Sipariş verdiyseniz önce satıcı/alışveriş platformu ile iletişime geçin; iade ve geri ödeme seçeneklerini sorun

  • Kargo takibini kontrol edin. Kargonuz ETGB kapsamında görünüyorsa bu düzenlemeye takılabilir.

  • Kabul etmeyin veya teslim almadan önce bilgi alın. Gümrükten işlem yapılması gerekiyorsa maliyet oluşabilir.

  • Satıcı/işletmeler için: piyasa gözetimi ve uygunluk belgeleri, laboratuvar testleri ve mevzuata uyum zorunluluğu daha da önem kazandı — tedarik zincirinizi gözden geçirin.


Etkileri ve soru işaretleri

Kısıtlama, bireysel yurt dışı alışverişlerini ve bazı e-ticaret platformlarının tüketiciye sunduğu ürün çeşitliliğini kısmen sınırlayabilir. Sektör temsilcileri ile tüketiciler arasında kısa vadede iade/mağduriyet süreçleri artabilir; uzun vadede ise iç piyasada mevzuata uygun üretim ve tedarik öne çıkabilir. (Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.)

Okumaya Devam Et

Gündem

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Yayımlandı

üzerinde

Kağıthane’de vahşet: Nilay’ı sokak ortasında katletti

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: İlk haberler 11:58 (güncelleme: 14:15) · Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Kağıthane Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde, 42 yaşındaki Nilay Kotan sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın şüphelisi, eski sevgilisi olduğu öne sürülen 64 yaşındaki Ali K., polis tarafından Silivri’de yakalandı.


Olayın ayrıntıları

İddiaya göre saldırı 26 Ekim 2025 sabah saatlerinde Çağlayan Mahallesi 15 Temmuz Şehitler Caddesi’nde meydana geldi. Saldırganın Nilay Kotan’a çok sayıda (haber kaynaklarına göre 15) el ateş ettiği; ağır yaralanan Kotan’ın olay yerindeki ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırıldığı, burada tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği bildirildi.

Şüphelinin yakalanması ve kimlik bilgileri

Olay yerinden kaçan şüpheli A.K. (64) olduğu iddia edilen kişi, polis ekiplerinin titiz çalışması sonucu Silivri’de yakalandı. Şüphelinin yakalandığı ve olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bazı haberlerde şüphelinin daha önce sabıkasının olduğu yönünde bilgiler yer aldı; soruşturma ekipleri bu kayıtları inceliyor.

Emniyet ve adli süreç

Olayın ardından Kağıthane Asayiş Büro Amirliği ve olay yeri inceleme ekipleri bölgeye sevk edildi; çevredeki güvenlik kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadeleri toplandı. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında şüpheli adliyeye sevk edilmeden önce emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görgü tanıkları ve mahalle sakinlerinin tepkisi

Mahalle sakinleri olay karşısında şok yaşadıklarını; sokakta böyle bir saldırının gerçekleşmesinin bölge halkını tedirgin ettiğini belirtti. Polis, olayla ilgili görgü tanıklarının bildirimleri için çağrı yaptı ve ilave güvenlik önlemleri alındı.

Okumaya Devam Et

Gündem

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Yayımlandı

üzerinde

PKK, Türkiye sınırındaki kampları boşaltıyor — Zap ve Metina ile mağaralar tahliye edilecek

Tarih / Saat: 26 Ekim 2025 — 14:30
Okuma süresi: 3 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

Kuzey Irak kaynaklı açıklamalara göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina başta olmak üzere bazı kamp ve mevzilerini boşaltma kararı aldı; örgütün bölgedeki mağara ve barınak alanlarını da terk edeceği bildirildi. Süreçle ilgili ayrıntılar ve bölgedeki askeri-güvenlik gelişmeleri devam ediyor.


Gelişme: Hangi alanlar boşaltılacak?

Kuzey Irak’ta yayılan haberlere göre PKK, Türkiye sınırına yakın Zap ve Metina kamp bölgelerinde kademeli çekilme kararı aldı; aynı açıklamada mağara ve sınır hattına yakın bazı mevzilerin de tahliye edileceği ifade edildi. Bu duyurunun örgütün üst düzey iletişim kanallarından mı yoksa bölgedeki kaynaklardan mı yapıldığına dair detaylar henüz bütünlüklü şekilde paylaşılmadı.

Süreç ve uygulama iddiaları

Bazı medya kuruluşlarının aktardığı iddialara göre, silah bırakma ve çekilme sürecinin bölge bölge yürütüleceği; mağaraların tespit edilip girişlerinin kapatılması veya imha edilmesi gibi uygulamaların yer alabileceği belirtiliyor. Bu ayrıntılarla ilgili kaynaklar, sürecin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve güvenlik birimleri gözetiminde ilerleyebileceğine işaret ediyor. Ancak bu tür operasyonel detayların sahada nasıl uygulanacağına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

Türkiye cephesinden bağlam

Türkiye, PKK’ya karşı sınırötesi operasyonlarını sürdürüyor; geçmiş dönemlerde Zap, Metina, Hakurk gibi bölgeler hava ve kara harekâtlarıyla hedef alınmıştı. Bölgedeki askeri faaliyetler ve istihbarat çalışmaları, olası çekilme ve silah bırakma süreçlerinin güvenlik boyutunu belirleyecek. Uluslararası ajanslar da Türkiye’nin operasyonlarını ve bölgedeki durumu yakından takip ediyor.

Uzman yorumları ve olası sonuçlar

Güvenlik uzmanları ve bölge analistleri, kampların boşaltılması ve mağaraların terkedilmesinin kalıcı barışa doğru atılmış önemli bir adım olabileceğini; ancak sahada denetim, teslim, rehabilitasyon ve siyasi-mekanik süreçlerin eş zamanlı ve şeffaf biçimde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çekilme sonrası bölge güvenliğinin sağlanması, geri dönüş ve ceza adımları gibi hukuki-siyasi konuların da çözülmesi gerekiyor. (Uzman değerlendirmeleri medya kaynaklarından ve analiz raporlarından derlenmiştir.

Ne takip edilmeli?

  • PKK veya bağlı yapılanmalardan gelecek resmi açıklamalar, sürecin kapsamını netleştirecek.

  • Türkiye Cumhuriyeti makamları (MSB, MİT, Dışişleri) ve bölgedeki yerel aktörlerin açıklamaları takip edilmeli.

  • Uluslararası gözlemciler ve bağımsız raporlar, iddiaların doğruluğunu teyit edebilecek üçüncü kaynaklar sağlayabilir.


Not: Bu haber, kamuoyuna yansıyan güvenilir medya ve kaynaklara dayanarak hazırlanmıştır; iddiaların bir kısmı sahadaki fiili uygulamalarla teyit edilmeyi beklemektedir. Okurlarımız, resmi makam açıklamalarını öncelikli kaynak olarak takip etmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar