Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Narin Güran Davası: Yalancı Tanıklık İddiasıyla Yargılanan Sanıkların Savunmaları ve Kapalı Oturumda Devam Eden Duruşma

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Narin Güran davasında, yalancı tanıklık yaptıkları ve soruşturmayı yanlış yönlendirdikleri iddiasıyla yargılanan sanıkların savunmalarının sürdüğü kapalı oturum duruşmasında yaşanan gelişmeler, hukuki sürecin detayları ve geleceğe yönelik değerlendirmeler bu yazımızda.

Giriş

Narin Güran davası, Türkiye’nin güncel hukuki tartışmalarına ışık tutan önemli bir dava olarak gündeme gelmeye devam ediyor. Davada, sanıkların yalancı tanıklık yaptıkları ve soruşturmayı yanlış yönlendirdikleri iddiası öne sürülürken, duruşmanın basına ve genel izleyici kitlesine kapalı olarak yürütülmesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Bu makalede, davanın gelişimini, sanıkların savunmalarını ve olayın hukuki yönlerini detaylarıyla ele alıyoruz.

Duruşmanın Seyri ve Kapalı Oturumun Önemi

Duruşma, alışılagelmişin dışında basın ve izleyici mensuplarının dışında, tamamen kapalı oturum şeklinde gerçekleştiriliyor.

  • Kapalı Oturum Neden Tercih Ediliyor?
    Kapalı oturum uygulaması, özellikle hassas ve kamuoyunda geniş yankı uyandırabilecek davalarda tarafların güvenliği ve adil yargılama ilkesinin korunması açısından tercih ediliyor. Bu durum, mahkemenin tarafsızlığını korurken, soruşturmanın seyrinin objektif bir biçimde ilerlemesine olanak tanıyor.

Savunmalar ve İddiaların Detayları

Davada, sanıklar savunmalarını sürdürürken, ciddi suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor:

  • Yalancı Tanıklık İddiası:
    İddialara göre, sanıklar mahkemede gerçekleri çarpıtan ifadelere yer vererek tanıklık yapmış bulunuyor.

  • Soruşturmanın Yanlış Yönlendirilmesi:
    Savunmalar sırasında, sanıkların dikkat çekici bir şekilde soruşturmanın seyrini yanlış yönlendirdikleri öne sürülüyor. Bu durum, davanın hukuki ve toplumsal boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor.

Hukuki Süreç ve Davanın Önemi

Narin Güran davasının seyrini yakından takip eden hukuk uzmanları, bu davanın Türkiye’deki adalet sistemine yönelik önemli ipuçları barındırdığını belirtiyorlar.

  • Adil Yargılama İlkesi:
    Duruşmanın kapalı oturum olarak yapılması, tarafların üzerindeki baskıyı azaltmayı ve yargılama sürecinin adil şekilde işlemesini amaçlıyor.

  • Hukuki Tartışmalar:
    Yalancı tanıklık ve soruşturmanın yanlış yönlendirilmesi suçlamaları, hukuki tartışmaları alevlendirirken, benzer durumlarda verilecek emsal kararların da belirleyici olabileceği ifade ediliyor.

Olayın Gelişimi ve Beklentiler

Duruşmanın devam ettiği bu süreçte, davaya ilişkin pek çok soru ve beklenti mevcut:

  • Gelecek Süreç:
    Duruşma sonunda verilecek kararın, benzer davalarda emsal teşkil etmesi bekleniyor.

  • Toplumsal Yankılar:
    Kapalı oturumda yaşanan gelişmeler, kamuoyunda soru işaretleri ve merak uyandırsa da, yargı sürecinin şeffaflığı konusunda doğru bilgilendirme beklentisi devam ediyor.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Narin Güran davası, savunmaların sürdüğü ve kapalı oturumla devam eden duruşmasıyla Türkiye’de adalet sisteminin işleyişi üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.

  • Hukuki Değerlendirme:
    Sanıkların savunmalarında iddia ettikleri hususlar, ileriye dönük yargılamanın seyrine yön verecek önemli unsurlar arasında yer alıyor.

  • Toplumsal ve Medya İlişkileri:
    Basın toplantılarının kapalı tutulması, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bir gereklilik olarak değerlendiriliyor.

  • Özetle:
    Narin Güran davası, yalancı tanıklık ve soruşturmanın yönlendirilmesi iddialarıyla devam eden bir hukuki mücadele olarak dikkat çekiyor. Kapalı oturumda gerçekleşen duruşmada, sanıkların savunmaları ve dile getirilen suçlamaların hukuki boyutu, ilerleyen süreçte emsal kararlar açısından da büyük önem taşıyor. Bu gelişmeler ışığında, doğru ve güncel bilgilendirme, hem adaletin sağlanması hem de kamuoyunun doğru yönlendirilmesi açısından kritik rol oynuyor.

Gündem

Mekana alınmayınca rastgele etrafa ateş açtı: 3 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Yıldırım ilçesinde kimliği henüz öğrenilemeyen bir şahıs, alkollü olduğu için girmek istediği mekana alınmadı. Bunun üzerine öfkelenen şüpheli, belinden çıkardığı tabancayla mekana doğru art arda ateş etmeye başladı.

Kurşunlardan bazıları tartıştığı kişiye, bazıları ise yakındaki bir mekanda müşteri olarak bulunan iki kişiye isabet etti. Yaralanan üç kişi kanlar içinde yere yığılırken, çevrede büyük panik yaşandı.

OLAY YERİNDEN KAÇTI

Saldırgan olay yerinden hızla kaçarken, ihbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

Polis ekipleri, kaçan şüphelinin yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı. Olaydan sonraki kargaşa ise çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Alkollü olduğu için mekana alınmadı… Ateş açtı, 3 KİŞİ YARALANDI

Yayımlandı

üzerinde

Alkollü olduğu için mekana alınmadı… Ateş açtı, 3 KİŞİ YARALANDI

Tarih — Saat: 27 Ekim 2025 — 20:14
Yer: Bursa, Yıldırım (Setbaşı Mahallesi).
Okuma süresi: 2 dakika

Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki kafeler sokağında, alkollü olduğu gerekçesiyle bir mekana alınmayan bir kişi sinir krizi geçirip tabancayla rastgele ateş açtı. Olayda tartıştığı kişi ile birlikte mekanda bulunan iki sivil olmak üzere toplam 3 kişi yaralandı. Saldırgan olay yerinden kaçtı; polis geniş çaplı soruşturma başlatt


Olayın detayları

Edinilen bilgiye göre olay, 27 Ekim 2025 akşam saatlerinde Yıldırım ilçesi Setbaşı Mahallesi’ndeki kafeler sokağında meydana geldi. İddiaya göre alkollü olan ve mekana alınmayan şüpheli, dışarıda öfkeyle belinden çıkardığı tabancayla mekana doğru birkaç el ateş etti. Kurşunlardan bazıları tartıştığı kişiye, bazıları ise yan mekânda bulunan iki müşteriye isabet etti. Yaralılar olay yerinde ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı; sağlık durumlarının hayati tehlike taşımadığı bildirildi. Güvenlik kamerası görüntüleri olay anını kaydetti ve soruşturma için kullanılmak üzere inceleniyor.


Polis ve soruşturma

Olayı takip eden dakikalarda bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Zanlının yakalanması için geniş çaplı çalışma başlatıldığı, görgü tanıklarının ve güvenlik kamerası görüntülerinin incelendiği bildirildi. Olayla ilgili resmi soruşturma sürüyor; yetkililer tanık beyanlarına ve MOBESE/güvenlik kamerası kayıtlarına dayanarak şüphelinin tespit edilmesine çalışıyor


Vatandaşlara çağrı

Yetkililer, benzer olayların önlenmesi için mekânların güvenlik önlemlerinin önemine, şüpheli davranışların derhal polise bildirilmesine dikkat çekiyor

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan ve Starmer imzaladı: Türkiye 44 Eurofighter alacak

Yayımlandı

üzerinde

Erdoğan ve Starmer imzaladı: Türkiye 44 Eurofighter alacak

Tarih: 27 Ekim 2025
Saat: 14:30 (Türkiye Saati, GMT+3)
Okuma süresi: ~4 dakika

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Ankara’da düzenlenen törenle Türkiye’nin Eurofighter Typhoon alımına ilişkin nihai anlaşmayı imzaladı. Anlaşma kapsamı toplam 44 uçak olarak açıklanırken—24’ü ikinci el (Katar ve Umman’dan) ve 20’si yeni üretim—paketin 10 yıllık değeri yaklaşık 11 milyar dolar olarak verildi.


Haberin detayları

Ankara’daki tören sırasında iki liderin karşılıklı imzasıyla resmiyete dönen anlaşma, Eurofighter konsorsiyumunun üretici ülkeleri (İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya) ile süren müzakerelerin ardından geldi. Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan Eurofighter alımı için Temmuz 2025’te imzalanan ön mutabakat zaptı sonrasında sürecin tamamlanması sağlandı.

Savunma kaynakları ve yetkililer, paketin teknik dağılımının 24 adet kullanılmış Eurofighter (12’si Katar’dan, 12’si Umman’dan ya da benzeri kaynaktan alım) ve 20 adet yeni üretim uçak şeklinde olduğunu; teslimlerin ilerleyen yıllarda aşamalı olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Anlaşmanın endüstriyel ortaklık, lisans/orta üretim ve bakım/teknik destek maddeleri içerdiği aktarılıyor.

Maliyeti ve ekonomik etkisi

Anlaşmanın büyüklüğü 10 yıllık bir program çerçevesinde yaklaşık 11 milyar dolar (Bloomberg kaynaklı yaklaşık 8 milyar sterlin/8–11 milyar dolar aralığı haberleri dağılmakta) olarak yansıtıldı. İngiltere tarafı, programın BAE Systems gibi üretici şirketlerin hatlarını destekleyeceğini ve binlerce iş imkânı yaratacağını belirtti.

Sürecin arka planı ve onaylar

Eurofighter Typhoon programı çok uluslu bir projedir; ihracat ve devir süreçleri için tüm üretici ülkelerin onayları gerekti. Almanya’nın daha önce çekinceleri olduğu ancak Temmuz 2025’te satışa onay verdiği ve ardından İngiltere ile Temmuz ayında imzalanan mutabakat zaptının nihai anlaşmaya zemin hazırladığı kamuoyuna yansımıştı. Türkiye’nin hedefleri arasında 120 uçağa kadar farklı kaynaklardan güç takviyesi yapma planları da bulunuyor (Eurofighter + F-16 + F-35 kombinasyonu gündemdeydi).

Ne değişecek? Türkiye’nin savunma dengesi ve KAAN programı

Yetkililer, satın alınacak Eurofighter’ların Türkiye’nin mevcut filo yapısını modernize edip yakın-orta vadede caydırıcı gücünü artıracağını belirtiyor. Öte yandan Ankara, yerli beşinci nesil KAAN programını 2028 civarında hizmete sokmayı hedefliyor; bu sebeple dışarıdan kısa ve orta vadede takviye alımı stratejik bir ara çözüm olarak görülüyor.

Teslimat ve lojistik takvimi (beklenen)

Resmi takvim anlaşmada detaylandırılacak; fakat saha kaynakları ilk dilimin (kullanılmış uçaklar) daha hızlı teslim edilebileceğini, yeni üretim uçakların ise üretim kapasitesine bağlı olarak yıllar içinde kademeli teslim edileceğini aktarıyor. Bakım, eğitim ve yedek parça desteği için konsorsiyum ile ikili endüstriyel iş paketleri öngörülüyor.


Uzman yorumu (kısa)

  • Savunma analistleri: Anlaşma, Türkiye’nin kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik pratik bir adım olarak değerlendiriliyor; fakat teknoloji transferi ve uzun vadeli entegrasyon hususlarında ayrıntılar kritik.

  • Diplomasi boyutu: İngiltere ile güçlenen savunma ilişkileri hem ekonomik (iş imkânları, tedarik zinciri) hem de NATO içi koordinasyon açısından önem taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar