Gündem
GKRY Meclis Başkanı Dimitriu’dan Su Konusunda Kritik Uyarı: “Ya Susuz Kalacağız Ya da Türkiye’ye Bağımlı Kalacağız”
Açıklaması: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Meclis Başkanı Dimitriu, artan kuraklık ve su krizine dikkat çekerek, su konusunda Türkiye’ye bağımlı kalmamak için acil önlemlerin alınması gerektiğini açıkladı. Detaylar ve çözüm önerileri makalemizde.
04.04.2025 – Güney Kıbrıs
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Temsilciler Meclisi Başkanı ve Demokratik Seferberlik Partisi (DİSİ) Genel Başkanı Annita Dimitriu, ülkesinde artan kuraklık ve su sorunlarının ulusal güvenlik boyutuna ulaştığını vurgulayarak, su konusunda Türkiye’ye bağımlı kalmamak için acil önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.
Su Krizi ve Ulusal Güvenlik
Dimitriu, Güney Kıbrıs’ın büyük bir kuraklık sorunu yaşadığını belirterek, su kaynaklarındaki azalma ve depolama yetersizliklerinin ülkenin içme suyu ve tarım alanları için ciddi risk oluşturduğunu ifade etti. Yaptığı açıklamada, “Su sorunu gün geçtikçe bir ulusal güvenlik meselesine dönüşüyor. Eğer bu vurdumduymazlık devam ederse, stratejik bir çıkmazla karşı karşıya kalacağız: Ya susuz kalacağız ya da Türkiye’ye bağımlı kalacağız” dedi.
Bu uyarı, özellikle yaz aylarında yaşanabilecek su kesintileri, otel ve tarım sektörlerinde üretim kayıpları ve genel halkın yaşam kalitesi açısından önemli endişeleri gündeme getiriyor.
Politik ve Ekonomik Arka Plan
Güney Kıbrıs’ın su kaynakları, yıllardır düşen yağış oranları ve iklim değişikliğinin etkisiyle zor durumda. Ülke genelinde 290 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahip baraj ve göl rezervuarları bulunmasına rağmen, azalan yağışlar nedeniyle yaz sezonunda yeterli suyun depolanamadığı bildiriliyor.
Dimitriu’nun açıklamaları, su kaynaklarındaki bu sıkıntının sadece çevresel bir sorun olmanın ötesine geçerek, ulusal güvenliği tehdit eden bir mesele haline geldiğini gözler önüne seriyor. Su krizinin, ülkenin stratejik bağımsızlığı açısından kritik olduğu vurgulanırken, alınacak önlemlerin gelecekte Türkiye ile olan ilişkilere de yansıyacağı belirtiliyor.
Alınması Gereken Önlemler ve Çözüm Önerileri
Dimitriu, su sorunuyla mücadele için derhal somut adımların atılması gerektiğini savunuyor. Önerileri arasında:
-
Yeni Su Depolama Projeleri: Barajların ve göllerin yanı sıra, modern su depolama tesislerinin inşa edilmesi.
-
Verimli Su Kullanımı: Tarımda ve sanayide suyun daha verimli kullanılmasına yönelik teknolojik ve idari düzenlemelerin hayata geçirilmesi.
-
Alternatif Su Kaynakları: Su arıtma ve desalinasyon (tuzdan arındırma) tesislerinin devreye sokularak, deniz suyunun içme suyu haline getirilmesi.
-
Uluslararası İşbirliği: Çözüm için diğer ülkelerle işbirliğinin artırılması, örneğin, Tarım Bakanı Maria Panayotu’nun Birleşik Arap Emirlikleri’nden yardım istenmesi gibi adımlar.
Bu öneriler, yalnızca su kaynaklarının korunması açısından değil; aynı zamanda ülkenin dışa bağımlılığını azaltarak ulusal güvenliğin güçlendirilmesi bakımından da hayati önem taşıyor.
Yerel Ekonomiye ve Toplum Yaşamına Etkileri
Su krizinin etkileri, özellikle tarım ve turizm sektörlerinde kendini belli ediyor. Yaz aylarında yaşanabilecek su kesintileri, otellerde ve restoranlarda hizmet aksaklıklarına, tarımda verim düşüklüğüne ve dolayısıyla ülke ekonomisinin zarar görmesine yol açabilir. Bu durum, halkın yaşam kalitesini düşürürken, ulusal düzeyde ekonomik bağımsızlık için de alarm zillerini çalıyor.
GKRY’nin su politikalarında alınacak acil önlemlerin, hem halkın refahını artıracağı hem de ülkenin stratejik bağımsızlığını koruyacağı düşünülüyor.
Sonuç ve Beklentiler
GKRY Meclis Başkanı Dimitriu’nun “Ya susuz kalacağız ya da Türkiye’ye bağlı kalacağız” uyarısı, Güney Kıbrıs’ın su krizine karşı duyduğu derin endişeyi ve alınacak önlemlerin önemini gözler önüne seriyor. Su kaynaklarının yönetimi, sadece çevresel değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve ekonomik bağımsızlık açısından da kritik bir konu haline geldi.
Yetkililerin, su krizini aşmak için önerilen projeleri hızla hayata geçirmesi ve uzun vadeli stratejiler geliştirmesi bekleniyor. Bu çabaların, Güney Kıbrıs’ın hem iç piyasasını güçlendireceği hem de dışa olan bağımlılığını azaltarak daha bağımsız bir su politikası oluşturmasına zemin hazırlayacağı düşünülüyor.
Gündem
Karabük’te Orman Yangını 90 Saati Aştı: “Gökyüzü Mavi Değil, Güneşin Rengi Bile Değişti”
Açıklama
27 Temmuz 2025 itibarıyla Karabük’teki orman yangını 90 saati geride bıraktı. Yoğun duman, 18 köy ve 50 mahalle tahliye edildi; 40 ev zarar gördü. Yangının seyrini ve son durumu bu detaylı makalede okuyun.
1. Yangının Başlangıcı ve Süreci
Safranbolu ilçesi Cumayanı köyü yakınındaki ormanlık alanda başlayan yangın, 24 Temmuz öğleden sonra hızla yayıldı. Rüzgârın da etkisiyle alevler kontrol altına alınamayarak yerleşim yerlerine doğru yöneldi. 27 Temmuz sabahı itibarıyla yangın 90 saati geride bıraktı; müdahale ekipleri gündüz havadan, gece ise karadan kesintisiz çalışıyor .
2. Müdahale Çalışmaları
NTV muhabiri Erce Tiren’in aktardığına göre, duman adeta sis bulutuna dönüşerek helikopter ve uçakların görüş mesafesini ciddi ölçüde azalttı. “Bulunduğumuz noktada gökyüzü görünmüyor, yoğun duman nedeniyle gökyüzü mavi değil, hatta güneşin rengi bile değişti” sözleri, yangının şiddetini gözler önüne seriyor. Kara ekipleri, kontrol noktalarında dozer, arazöz ve itfaiye araçlarıyla yaptığı hat açma ve soğutma çalışmalarına devam ediyor.
3. Tahliye ve Yerleşim Yerlerindeki Durum
Yangın tehdidi nedeniyle 18 köy ve 50 mahallede ikamet eden toplamda binin üzerinde vatandaş tedbir amaçlı boşaltıldı . Çevre yolları kontrollü olarak ulaşıma açılırken, Karabük‑Ankara karayolu trafiğe kapatıldı; alternatif güzergâh olarak Karabük‑Yenice yolu kullanılıyor.
4. Zarar Miktarı
Şimdiye kadar 40 evin yangından etkilendiği, bazı evlerin tamamen küle döndüğü belirtildi. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre yüzlerce hektar ormanlık alan yanarak kül oldu. Hasar tespiti sonrası vatandaşlara acil durum desteği sağlanıyo.
5. Çevresel ve Sağlık Etkileri
Yoğun duman nedeniyle bölgedeki hava kalitesi hızla düştü; birçok noktada oksijen seviyesi kritik düzeye indi. Yetkililer, soba ve klima filtrelerinin sık sık temizlenmesini, mümkünse kapalı alanlarda kalınmasını öneriyor. Sağlık Bakanlığı’ndan gelen uyarılar doğrultusunda, astım ve solunum yolu rahatsızlığı bulunan vatandaşlara evde kalma çağrısı yapıldı.
6. Yetkililerden Açıklamalar
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı orman yangını soruşturmalarından birini yürütüyoruz; 97 şüpheliden 21’i tutuklandı” bilgisini paylaştı. Bölgedeki etkin soruşturma ve cezaî süreç, kundaklama ihtimali üzerinde duruyor .
7. Gelecek için Beklentiler ve Önlemler
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne göre önümüzdeki günlerde rüzgâr şiddeti artabilir; yangın riskine karşı havadan ve karadan müdahalenin koordineli sürdürülmesi kritik. Orman Bölge Müdürlüğü, yerel halkın da gözetim ve ihbar hattını 24 saat aktif tuttuğunu duyurdu.
Bu detaylı haberle Karabük’teki yangının başlangıcından müdahale sürecine, tahliye ve çevresel etkilerine kadar tüm önemli noktaları inceledik. Güncel gelişmeler ve yetkili açıklamaları takip ederek bölgedeki durumu yakından izlemeye devam edeceğiz.
Gündem
Küllere Dönen Bursa Ormanları: Gece Alevlerle Mücadele, Güneşle Ortaya Çıkan Yıkım
Açıklaması
Bursa’nın Gürsu, Kestel ve Avdancık bölgelerinde meydana gelen orman yangınında 100 hektarın üzerinde alan küle döndü. 1.765 kişi tahliye edilirken, soğutma çalışmaları ve yeniden yeşillendirme planları hız kazandı.
Giriş: Bursa’da Kabus Gecesi
27 Temmuz 2025 sabahına kadar sakin olan Bursa’nın Gürsu, Kestel ve Osmangazi ilçeleri, gece saatlerinde başlayan orman yangınlarıyla sarsıldı. Alevlerin denetimi kaybettiği anlarda, bölge halkı ve ekipler büyük bir panik yaşadı; sabahın ilk ışıklarıyla geriye sadece griye dönmüş, tüten bir orman manzarası kaldı .
Yangının Seyri ve Müdahale Süreci
Yangın, akşam saatlerinde Gürsu ilçesine bağlı Karahıdır ve İğdir köyleri ile Osmangazi’nin Avdancık mahallesindeki çamlık alanda başladı. Rüzgârın etkisiyle hızla büyüyen alevler, gece boyunca 100 hektardan fazla ormanlık alanı sardı; bölgedeki 3 köyden 485 hanede yaşayan toplam 1.765 kişi tahliye edildi .
Yangınla mücadeleye Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı 1.777 personel ve 688 araçla karadan, 3 helikopter ile 3 yangın söndürme uçağıyla havadan müdahale edildi. Sabah rüzgârın azalmasıyla yangının enerjisi büyük oranda düştü ancak bölge hâlen kritik sayılıyor; olası tekrar alevlenme riskine karşı ekipler teyakkuzda .
Gönüllüler ve Kahraman Tanıklıklar
Yangın söndürme çalışmalarına binin üzerinde kamu görevlisi, belediye personeli ve gönüllü katıldı. Müdahale sırasında eşi ve çocuklarıyla birlikte alevlerin arasında kalıp son anda kurtarılan bir kadın, yaşadığı korku dolu anları, “Çocuklarım yanacak diye çok korktum” sözleriyle anlattı. Yangın saat 04:30 sıralarında tepeye ulaştığında, çaresizce ekibi beklediklerini ifade eden tanık, insani dramatik boyutu gözler önüne serdi .
İdari ve Hükümet Tepkisi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, kriz merkezinin başındaki koordinasyonu hava desteğiyle güçlendirmek üzere bölgeyi helikopterle inceledi. Yetkili “Yangının enerjisi düşmüş durumda, ancak soğutma ve kontrol çalışmaları sürecek” şeklinde bilgi verdi . Aynı zamanda, Bursa Çevre Otoyolu’nun kritik noktaları kontrollü olarak ulaşıma kapatılıp yeniden açılarak trafik akışı güvence altına alındı.
Ekolojik ve Sosyal Etkiler
Kül yığınlarına dönen ormanlık alan, sadece ağaçları değil; kuşları, memelileri ve yerel bitki örtüsünü de yok etti. Yeşilin yerini siyah ve gri tonlardaki kararmış ağaç iskeletleri aldı; bölge iklim dengesi ve su rejimi de kısa vadede bozulmaya mahkûm . Sosyal yaşam ise tahliyeler, kapalı yollar ve duman nedeniyle olumsuz etkilendi; okullar geçici olarak tatil edildi, tarım ve hayvancılık faaliyetleri sekteye uğradı.
Soğutma ve Yeniden Canlandırma Planları
Yangın kontrol altına alınsa da, soğutma çalışmaları gün boyu devam ediyor. Rüzgârın yeniden tetikleme ihtimaline karşı ekipler, gözetimli nöbetler tutuyor . Uzun vadede ise Orman Genel Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik Bakanlığı, bölgeye 150.000 fidan dikmeyi, yerel ekosistemi kademeli olarak yeniden yapılandırmayı ve halkı bilinçlendirme kampanyalarıyla desteklemeyi planlıyor.
Sonuç ve Öneriler
Bu yangın, Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelede hala alınması gereken mesafeyi ve iklim değişikliğinin yerel yansımalarını çarpıcı şekilde ortaya koydu. Kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyonun güçlendirilmesi, erken uyarı sistemlerinin yaygınlaşması ve halkın yangın riskine karşı eğitilmesi, benzer felaketlerin önüne geçmede kritik rol oynayacak.
Gündem
Ciğerlerimiz yanıyor

Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, AFAD, Kızılay, jandarma, belediyeler, DSİ, il özel idareleri, Kardemir ve sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği yangını söndürme çalışmalarında 2 uçak ve 23 helikopter yer alıyor.
Ayrıca bölgeye yangın yönetim aracı da konuşlandırıldı.
-
Gündem7 gün önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Politika5 gün önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Gündem1 hafta önce
20 Yıllık Gizem Çözüldü: Pendik’te Gönül Çelen Cinayeti Dosyası Raftan İndi
-
Politika1 hafta önce
Avrupa’nın En Büyük Limanı Rotterdam, İsrail’e Kapanıyor: Silah Taşımacılığı Durdu!
-
Gündem7 gün önce
Kocaeli’de Kan Donduran Cinayet: “Sen Beni Aldatıyorsun” Diyen Eşi Tüfekle Vurdu – İlk İfadesi Ortaya Çıktı
-
Gündem1 hafta önce
Dürziler İsrail Saldırılarıyla Gündemde: İnanç Sistemlerinde Namaz ve Oruç Neden Yok?
-
Gündem7 gün önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti
-
Gündem6 gün önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi