Son Dakika
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Gözaltı: “Kanun Karşısında Ayrıcalık Yok”
Açıklama
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözaltı operasyonu ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Kanun karşısında ayrıcalık yok” açıklamalarının detaylı analizi. Terör ve yolsuzluk soruşturmaları, muhalefet tepkileri ve uluslararası görüşler burada!
19 Mart 2025 – İstanbul
İstanbul’da bugün, ülke gündemini sarsan bir operasyon gerçekleşti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, çeşitli soruşturmalar kapsamında gözaltına alındı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yaptığı açıklamada “Kanun karşısında herkes eşittir; hiçbir zümreye ayrıcalık tanınamaz” diyerek, yargının bağımsızlığını ve soruşturmaların titizlikle yürütüleceğini vurguladı.
Operasyonun Detayları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü iki ayrı soruşturma çerçevesinde, toplam 106 şüpheliye gözaltı kararı verildi. Operasyonun iki ana konusu öne çıkıyor:
-
Terör Suçları Soruşturması:
Bu kapsamda, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin, terör örgütüne yardım etme iddiasıyla gözaltına alındığı bildiriliyor. İddialar, “kent uzlaşısı” adı verilen yapılanma çerçevesinde, terör örgütleriyle bağlantı kurulduğu yönünde. -
Örgütlü Suçlar ve Yolsuzluk Soruşturması:
Diğer yandan, İmamoğlu ve beraberindeki 100 şüpheli hakkında, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık ve kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarına ilişkin soruşturma yürütülüyor. Bu iddialar, belediye ihalelerinde usulsüzlük yapıldığına dair delillerin varlığıyla destekleniyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Açıklamaları
Operasyonla ilgili açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyuna şu mesajları verdi:
-
“Kanun Karşısında Ayrıcalık Yok”
Tunç, “Yargı, kimseden emir ve talimat almaz. Hukukun üstünlüğü esastır; kanunlar karşısında herkes eşittir” ifadeleriyle, soruşturmaların hiçbir siyasi baskı altında yürütülmediğini belirtti. -
Soruşturma Sürecinin Gizliliği ve Tarafsızlığı
“Soruşturma evresi gizlidir. Dosya içeriğine vakıf olmadan hükme varmak, dezenformasyon yapmak kabul edilemez. Yargı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülmektedir” diyerek, yargı bağımsızlığını ve masumiyet karinesini hatırlattı. -
Dezenformasyon ve Sokak Çağrıları
Tunç, “Sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemler asla kabul edilemez” diyerek, konuyla ilgili spekülasyonlara dikkat çekti.
Soruşturmalar ve İddialar
Operasyonun arka planında yatan iki ana soruşturma şu şekilde özetleniyor:
- Terörle İlgili İddialar:
İmamoğlu’nun, “kent uzlaşısı” kapsamında terör örgütlerine yardım ettiği yönündeki iddialar; PKK/KCK bağlantıları, terör örgütü mensuplarıyla işbirliği gibi suçlamalar öne sürülüyor. - Yolsuzluk ve Organize Suç İddiaları:
Belediye ihalelerinde usulsüzlük, iş adamlarını zorlama, rüşvet ve dolandırıcılık gibi suçlamalar kapsamında, İmamoğlu ve beraberindeki kişilerin çeşitli suistimaller gerçekleştirdiği öne sürülüyor.
Ayrıca, operasyonun hemen öncesinde İstanbul Üniversitesi tarafından İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi de, siyasi baskı iddialarını güçlendiren gelişmeler arasında yer aldı.
Muhalefet ve Uluslararası Tepkiler
-
Opposition Tepkisi:
Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve diğer muhalefet liderleri, bu operasyonu “devlet darbesi” olarak nitelendirirken, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının siyasi rakipleri sistemden dışlama amacı taşıdığını savundu. -
Uluslararası Tepkiler:
İnsan Hakları Watch ve diğer uluslararası gözlemci kuruluşlar, İmamoğlu’ya yönelik tutuklamaları “politiktik baskı ve adaletin kötüye kullanılması” şeklinde değerlendirirken, derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Sonuç ve Gelecek Süreç
İstanbul’un en önemli siyasi figürlerinden biri olan Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’deki siyasi ortamda yeni bir gerilimin habercisi olarak görülüyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “kanun karşısında ayrıcalık yok” vurgusu, yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne yapılan inancı pekiştirmeyi amaçlasa da, muhalefet ve uluslararası çevreler bu operasyonu siyasi baskı olarak yorumlamaya devam ediyor.
Önümüzdeki günlerde, İmamoğlu’nun hukuki süreci, gözaltı işlemlerinin detayları ve siyasi yansımaları yakından takip edilecek. Özellikle, yaklaşan CHP ön seçimleri ve muhtemel erken cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, bu gelişmelerin Türkiye’nin siyasi geleceğinde önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
S: İmamoğlu neden gözaltına alındı?
C: İmamoğlu, iki ayrı soruşturma kapsamında; terör örgütüne yardım ve organize suçlar (yolsuzluk) iddialarıyla gözaltına alındı.
S: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ne dedi?
C: Bakan Tunç, “Kanun karşısında ayrıcalık yok” diyerek, yargının bağımsız ve tarafsız çalıştığını, dosya içeriğine vakıf olmadan hükme varmanın kabul edilemeyeceğini belirtti.
S: Operasyonun siyasi yansımaları nelerdir?
C: Muhalefet, bu operasyonu siyasi rakipleri sistemden dışlama çabası olarak değerlendirirken, uluslararası gözlemciler de adaletin kötüye kullanıldığına dikkat çekiyor.
S: İmamoğlu’nun üniversite diploması neden iptal edildi?
C: İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’nun 1990’daki bir transferi ile ilgili iddialar nedeniyle diplomasını iptal etti. Bu kararın da siyasi baskı amacı taşıdığı öne sürülüyor.
Son Dakika
Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
Brown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
14 aralık pazar 01:00
PROVIDENCE, R.I. — ABD’nin saygın eğitim kurumlarından Brown Üniversitesi kampüsü, 13 Aralık 2025 Cumartesi günü aktif bir silahlı saldırgan ihbarıyla sarsıldı. Providence Polisi, Hope Caddesi civarında yoğun güvenlik önlemi aldı ve halktan bölgeden uzak durmalarını istedi. Üniversite yetkilileri, olay yerinden uzak durun ve kapılarınızı kilitli tutun uyarısı yaparken, bir şüphelinin gözaltına alındığını duyurdu.

1. Olay Yeri ve İlk Müdahale
Olay, Brown Üniversitesi kampüsüne yakın Barus & Holley Mühendislik binası civarında bildirildi. İhbar üzerine üniversite, “BrownUAlert” acil bildirim sistemi aracılığıyla öğrencilere ve personele anında uyarı gönderdi.
İlk uyarı mesajında, “Barus & Holley Mühendislik yakınlarında aktif bir silahlı saldırgan var. Kapıları kilitleyin, telefonlarınızı sessize alın ve daha fazla talimat gelene kadar saklanın” ifadeleri yer aldı.
Providence Polis Departmanı sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Brown Üniversitesi yakınlarındaki Hope Caddesi’nde şu anda yoğun Providence Polis ve İtfaiye gücü bulunmaktadır. Lütfen tedbirli olun ve daha fazla bilgi verilene kadar bu bölgeden uzak durun” duyurusunu yaptı.
2. Öğrencilere Verilen “Koş, Saklan, Savaş” Talimatı
Üniversite yetkilileri, ikinci bir uyarı mesajında, aktif silahlı saldırgan durumları için standart olan “Koş, Saklan, Savaş” protokolünü hatırlattı.
· Koş: Eğer olay yerindeyseniz ve güvenli bir şekilde tahliye olabilecekseniz, derhal kaçın.
· Saklan: Tahliye mümkün değilse, kendinize siper alacak bir yer bulun.
· Savaş: Son çare olarak, kendinizi korumak için harekete geçin.
Yetkililer, öğrencilerden telefonlarını sessize almalarını, kapıları kilitlemelerini ve daha fazla güvenlik bilgisi gelene kadar saklanmaya devam etmelerini istedi. Bir şüphelinin gözaltında olduğu bildirilse de, güvenlik önlemlerinin sürdüğü vurgulandı.
3. Üniversitenin Acil Durum Sistemleri ve Raporlama Mekanizmaları
Brown Üniversitesi, Clery Yasası uyarınca kampüs suç istatistiklerini düzenli olarak raporlama ve acil durumlarda zamanında bildirim yapma yükümlülüğü bulunan bir kurum. Üniversitenin Kamu Güvenliği ve Acil Durum Yönetimi birimi, bu tür olayların kaydını tutmak ve günlük suç günlüğünü (daily crime log) yayınlamakla sorumludur.
· Acil Yardım Numaraları: Üniversite, acil bir durumda 911 aranmasını veya kampüs içindeki herhangi bir yerden x3-4111 tuşlanarak Doğrudan Kampüs Güvenliği Departmanına (DPS) ulaşılmasını önermektedir.
· Olay Bildirimi: Ayrımcılık, taciz veya şiddet olayları, üniversitenin Eşitlik Uyumu ve Raporlama Ofisi aracılığıyla bildirilebilmektedir.
4. Silahlı Şiddet Araştırmalarında Öncü Bir Kurumda Yaşanan İronik Saldırı
Olayın trajik bir ironisi, Brown Üniversitesi’nin silahlı şiddeti bir halk sağlığı sorunu olarak ele alan öncü araştırmalara ev sahipliği yapmasıdır. Üniversiteden acil tıp profesörü Dr. Megan Ranney, sağlık çalışanlarının silahlı yaralanmaları önleme konusunda eğitilmesi için yeni ulusal kılavuzlar oluşturan bir ekibin kıdemli yazarıydı.
Ranney, “Sağlık hizmeti sağlayıcıları hastalarla ateşli silahlar hakkında düşünceli, kültürel olarak yetkin konuşmalar yaptığında, güvenliği artırmak için davranışları değiştirebilirler” demişti. Bugün yaşananlar, bu çabaların ne kadar hayati olduğunu ve şiddetin toplumun her kesimini nasıl etkileyebileceğini acı bir şekilde gözler önüne serdi.
5. Gelişmekte Olan Haber ve Henüz Cevaplanmayan Sorular
Olayla ilgili soruşturma devam etmektedir ve birçok kritik soru henüz yanıt bulmamıştır.
· Yaralı veya can kaybı var mı? Yetkililer henüz herhangi bir yaralanma veya ölümle ilgili bilgi paylaşmadı.
· Olayın nedeni ve motivasyonu ne? Saldırganın kimliği ve hedefi belirsizliğini koruyor.
· Kampüste hayat ne zaman normale dönecek? Öğrencilere ne zaman “güvendesiniz” (all clear) sinyalinin verileceği açıklanmadı.
Providence Polisi ve Brown Üniversitesi yetkilileri, inceleme tamamlandıkça daha fazla ayrıntı paylaşacaklarını belirtti.
Son Dakika
ABD Suriye’de IŞİD saldırısına misilleme sözü verdi: İki asker ve bir sivil hayatını kaybetti
ABD Suriye’de IŞİD saldırısına misilleme sözü verdi: İki asker ve bir sivil hayatını kaybetti
Tarih: 13 Aralık 2025 | Son Güncelleme: 13 Aralık 2025 22 :30 | Okuma Süresi: 3 dakika

SON DAKİKA: ABD Başkanı Trump, Suriye’nin Palmira kentinde düzenlenen IŞİD saldırısında iki Amerikan askeri ile bir sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu. Saldırıda üç asker de yaralandı.
Amerika Birleşik Devletleri, Suriye’nin Palmira kentinde düzenlenen ve IŞİD tarafından üstlenilen silahlı pusu saldırısına misilleme sözü verdi. ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) yaptığı açıklamaya göre, saldırıda iki ABD askeri ile bir Amerikalı sivil tercüman hayatını kaybetti, üç asker de yaralandı.
Saldırının Detayları ve Hızlı Tepkiler
Saldırı, ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun partner güçleriyle bölgede yürüttüğü terörle mücadele operasyonları kapsamında gerçekleşti. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, saldırganın partner güçler tarafından öldürüldüğünü bildirdi.
Saldırının ardından Başkan Donald Trump Truth Social platformundan yaptığı açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara’nın bu saldırıdan son derece öfkelendiğini belirterek, “çok ciddi bir misilleme” olacağını duyurdu.
Bölgedeki ABD Varlığı ve Yeni Suriye Yönetimi
Bu saldırı, eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidardan ayrılmasının ve ABD yaptırımlarının kaldırılmasının üzerinden bir yıl geçmesinin ardından meydana geldi. Analistler, saldırının, Başkan Trump’ın istemesine rağmen ABD ordusunun Suriye’deki askeri varlığını sürdürme yönündeki baskısına dikkat çektiğini belirtiyor.
Suriye, geçiş yönetimi lideri Ahmed eş-Şara önderliğinde, ABD’nin IŞİD karşıtı koalisyonuna resmi olarak katılmış durumda. Bu gelişme, bölgedeki dengeleri ve ABD’nin terörle mücadele stratejisini yeniden şekillendiriyor.
Pentagon’dan Net Mesaj: ‘Sizi Bulup Öldüreceğiz’
Savunma Bakanı Hegseth, sosyal medyadan yaptığı açıklamada dünyanın herhangi bir yerinde Amerikalıları hedef alanlara net bir uyarıda bulundu: “Amerikalıları hedef alırsanız — dünyanın neresinde olursanız olun — hayatınızın kalan kısa ve endişeli kısmını, Amerika Birleşik Devletleri’nin sizi avlayacağını, bulacağını ve acımasızca öldüreceğini bilerek geçirirsiniz.”.
Türkiye’nin Tutumu ve Bölgesel Endişeler
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Suriye’nin kuzeyi ve güneyindeki sorunların dikkatle yönetilmemesi halinde “ülkenin parçalanma ihtimaliyle karşı karşıya kalabileceği” uyarısında bulunmuştu. Bu saldırı, Suriye’deki güvenlik ve istikrar sorunlarının ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Suriye’de ABD-Suriye ortak devriyesine silahlı saldırı: 2 Amerikan askeri ve 1 tercüman öldü
Son Dakika
İsrail, Gazze’de Hamas’ın üst düzey komutanı Raed Saad’ı öldürdü
İsrail, Gazze’de Hamas’ın üst düzey komutanı Raed Saad’ı öldürdü
Okuma Süresi: 4 dakika
Tarih ve Saat: 13 Aralık 2025 – 22:30

İki aylık ateşkes döneminden sonra gerçekleşen bu suikast, bölgedeki gerilimi yeniden tırmandırabilir.
İsrail, 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesin ardından bir Hamas liderine yönelik gerçekleştirdiği en yüksek profilli suikastı duyurdu. İsrail ordusu, Cumartesi günü Gazze Şeridi’nde düzenlediği hava saldırısında, Hamas’ın askeri kanadının üst düzey komutanlarından Raed Saad’ı (bazı kaynaklarda Raed Saed olarak geçiyor) öldürdüğünü açıkladı. Saldırı, aynı gün Gazze’nin güneyinde iki İsrail askerinin yaralanmasına neden olan patlayıcı bir düzeneğe yanıt olarak gerçekleştirildi.
Hamas, saldırıyı ateşkes ihlali olarak nitelendirdi ancak Saad’ın ölümünü doğrulamaktan kaçındı. Gaza Şehri’nin batısındaki saldırıda, bir hastaneye getirilen cesetlere bakan Associated Press muhabiri, en az dört kişinin öldüğünü, üç kişinin ise yaralandığını bildirdi.

Hedef Alınan Komutan: Raed Saad Kimdir?
İsrail yetkilileri, Raed Saad’ı 7 Ekim 2023 saldırılarının planlayıcılarından biri olmakla suçluyor ve onu Hamas’ın yeniden silahlanma çabalarının kilit isimlerinden biri olarak tanımlıyordu.
Saad’ın Hamas içindeki konumu ve rolleri şu şekilde özetlenebilir:
· Askeri Pozisyonu: Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nda, İzz el-Din el-Haddad’dan sonra ikinci komutan olarak gösteriliyordu.
· Operasyonel Sorumlulukları: Hamas’ın silahlanma ve üretim ağlarının kurulmasından ve geliştirilmesinden sorumluydu. Daha önce de örgütün Gaza Şehri taburunun komutanlığını yapmıştı.
· İsrail’in Suçlaması: İsrail, Saad’ın ateşkes şartlarını ihlal ederek Hamas’ın askeri kapasitesini yeniden inşa etmek için çalıştığını iddia etti.
Saldırının Ayrıntıları ve Tarafların Tepkileri
Saldırı, Cumartesi günü Gazze Şehri’nin batısında, bir sivil aracın hedef alınmasıyla gerçekleşti. İsrail, operasyonun Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrail Katz’ın direktifiyle yapıldığını duyurdu.
Tarafların açıklamaları birbirinden tamamen farklı:
· İsrail: Saldırıyı, “Hamas’ın Gazze’nin güneyinde iki askerimizi yaralayan patlayıcı saldırısına doğrudan bir yanıt” olarak tanımladı.
· Hamas: Saldırıyı kınayan bir açıklama yayınladı ve bunu açık bir ateşkes ihlali olarak nitelendirdi. Ancak örgüt, Raed Saad’ın ölümüyle ilgili herhangi bir teyit vermekten veya misilleme tehdidinde bulunmaktan kaçındı.
Ateşkes Süreci ve İhlal Suçlamaları
10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes, bölgeye nispi bir sakinlik getirmiş, yüz binlerce Filistinlinin evlerine dönmesine ve insani yardım akışının artmasına olanak sağlamıştı. Ancak şiddet olayları tamamen durmuş değil.
Ateşkes sonrası kayıplar, iki tarafın da birbirini ihlal etmekle suçladığını gösteriyor:
· Filistin Sağlık Bakanlığı’na göre: İsrail güçleri, ateşkesin başlamasından bu yana Gazze’de düzenlenen hava saldırılarında en az 386 Filistinliyi öldürdü.
· İsrail ordusuna göre: Ateşkes döneminde üç İsrail askeri hayatını kaybetti ve çok sayıda militan hedef alındı.
Bu son suikast, zaten kırılgan olan ateşkes düzenini sürdürme çabalarını riske atıyor.
Hamas Liderlerine Yönelik Suikastların Tarihi
İsrail’in Hamas liderlerini hedef alma stratejisi yeni değil. Örgüt 1987’de kurulduğundan bu yana, pek çok üst düzey isim İsrail saldırılarında hayatını kaybetti.
Son iki yılda öldürülen bazı üst düzey Hamas liderleri:
· İsmail Haniye (Hamas Siyasi Büro Başkanı): 31 Temmuz 2024’te Tahran’da düzenlenen bir füze saldırısında öldürüldü. İsrail, suikastı altı ay sonra üstlendi.
· Muhammed Deif (El-Kassam Tugayları Komutanı): İsrail, Temmuz 2024’te Deif’i öldürdüğünü iddia etti. Hamas bu iddiayı uzun süre yalanlasa da, örgüt Ocak 2025’te Deif’in şehit olduğunu doğruladı.
· Yahya Sinvar (Hamas’ın Gazze Sorumlusu): 16 Ekim 2024’te Gazze’de İsrail güçleriyle çatışmada öldürüldü.
· Salih el-Aruri (Hamas Siyasi Kanadı Üst Yöneticisi): 2 Ocak 2024’te Beyrut’ta bir İHA saldırısında öldürüldü.
Daha önce öldürülen diğer kritik isimler arasında kurucu lider Şeyh Ahmed Yasin (2004), onun halefi Abdülaziz el-Rantisi (2004) ve bomba uzmanı Adnan el-Gul (2004) yer alıyor.
Savaşın Mevcut Durumu ve İnsani Tablo
İsrail-Hamas savaşı, 7 Ekim 2023 saldırılarının ardından başladı. İki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar, Gazze’de ağır bir insani yıkıma yol açtı.
Çatışmanın güncel bilançosu şöyle:
· 7 Ekim Saldırıları: Hamas liderliğindeki militanlar, İsrail’in güneyinde yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 251 rehineyi Gazze’ye kaçırdı.
· Gazze’deki Can Kaybı: Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail’in askeri operasyonlarında 70.700’den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Bakanlık, bu sayıda siviller ve militanlar arasında ayrım yapmıyor, ancak ölenlerin yaklaşık yarısının kadın ve çocuk olduğunu belirtiyor.
· İnsani Durum: Gazze’nin büyük bölümü harap oldu ve 2 milyondan fazla nüfusun büyük kısmı yerinden edildi. Protez uzuv kıtlığı ve tıbbi tahliyelerdeki uzun gecikmeler, savaş mağdurları için ek sorun teşkil ediyor.
Öne Çıkan Gelişmeler
· Suikastın Zamanlaması: İki aylık ateşkes döneminden sonra gerçekleşen ilk üst düzey suikast.
· Hamas’ın Tepkisi: Ölümü doğrulamaması ve misilleme tehdidinde bulunmaması dikkat çekici.
· İsrail’in Gerekçesi: Hedefin, ateşkesi ihlal ederek Hamas’ı yeniden silahlandırmakla suçlanması.
-
Gündem7 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Teknoloji4 gün önceAvustralya tarihi kararı uyguladı: 16 yaş altına sosyal medya yasağı başladı
-
Magazin1 hafta önceSON DAKİKA: Hande Sarıoğlu, uyuşturucu soruşturması kapsamında gözaltına alındı
-
Magazin5 gün önceIMDb 2025’in En Çok Konuşulan Yıldızlarını Açıkladı: İşte Yılın En Popüler Oyuncuları
-
Magazin1 hafta önceAdliye soygunu sonrası Bakan Tunç düğmeye bastı: 4 başmüfettiş görevlendirildi, Türkiye geneli denetim başladı
-
Sağlık1 hafta önce500 ml portakal suyu, 60 günde genleri değiştirdi — Portakal suyu içmek faydalı mı?
-
Magazin1 hafta önceÜnlü oyuncu Celil Nalçakan trafik kazası geçirdi — son açıklama ve görüntüler
-
Teknoloji1 hafta önceGoogle 2025’İN ARAMA TRENDLERİ: TÜRKİYE EN ÇOK BUNLARI MERAK ETTİ
