Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Trump’tan İran’a Saldırı Tehdidi: Büyük Güçle Karşılık Verilecek mi?

Yayımlandı

üzerinde

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın, İran’ın nükleer programını durdurmak amacıyla askeri müdahaleyi göz önünde bulundurduğu iddiaları, Orta Doğu’daki gerginliği yeniden alevlendirdi. Trump’ın stratejileri ve açıklamaları, bölgedeki güç dengeleri açısından büyük bir tartışma yaratırken, “büyük güçle karşılık” ifadesi, uluslararası arenada yankı uyandırdı.

Trump’ın Önleyici Hamle Düşüncesi

Yakın tarihli haberlerde, Trump’ın İran’ın nükleer kapasitesini engellemek amacıyla önleyici hava saldırıları yapmayı değerlendirdiği bildiriliyor. Bu hamle, yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımların ötesine geçerek, askeri bir müdahale seçeneğini de gündeme taşıyor. Trump’ın açıklamalarında; İran’ı, nükleer programını durdurmazsa “çok ciddi” askeri eylemlerle karşı karşıya bırakacağı ima ediliyor.

“İranda nükleer altyapıyı hedef alacak ciddi bir saldırı, ülkede büyük yıkıma yol açabilir.”

Bölgedeki Çalkantılar ve Stratejik Hamleler

Trump’ın bu askeri seçenek üzerine değerlendirme yapmasının arkasında, Orta Doğu’daki son gelişmelerin –örneğin Suriye’de rejim değişikliği ve İsrail’in bölgedeki operasyonlarının– etkili olduğu belirtiliyor. Başkanın geçiş ekibi, hem bölgedeki askeri varlığı artırarak hem de müttefik ülkelerle koordinasyonu güçlendirerek İran’a yönelik baskıyı artırmayı planlıyor. Ayrıca, Trump yönetiminin olası müdahale durumunda, İsrail ile yakın işbirliği içerisinde hareket edeceği ve ileri teknoloji silahların bölgeye sevk edileceği öne sürülüyor.

İran ve Uluslararası Tepkiler

İran yetkilileri, ABD’nin bu açıklamalarını kesin bir gerçeğe dayandırmadığını savunurken; mevcut uluslararası yaptırımların ve diplomatik kanalların, İran’ın nükleer faaliyetlerinin kontrol altına alınmasında daha etkili olduğunu vurguluyor. İran, herhangi bir askeri müdahale durumunda, “büyük bir güçle” karşılık verileceğini belirten açıklamalar yaparak, ülkenin askeri kapasitesine güven duyduklarını ifade etti.

Uluslararası toplumda ise, özellikle Avrupa ve Asya ülkeleri, bu tür bir askeri müdahalenin bölgedeki istikrarı sarsabileceği ve yeni bir çatışmaya yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Stratejik Sonuçlar ve Gelecek Perspektifi

Trump’ın İran’a yönelik askeri seçenekleri, ABD’nin Orta Doğu politikasında radikal bir değişim sinyali olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu hamlenin hem bölgedeki mevcut güç dengelerini değiştirebileceğini hem de uzun vadeli uluslararası ilişkilerde belirsizlik yaratabileceğini ifade ediyor. ABD’nin uygulayacağı stratejik yaptırımlar ve olası askeri müdahaleler, uluslararası hukuk çerçevesinde de ciddi tartışmalara yol açarken, diplomatik kanalların yeniden devreye girmesi gerekliliği gündeme geliyor.

Sonuç

Trump’ın İran’a yönelik saldırı tehdidi, sadece iki ülke arasında değil, tüm bölge ve uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Ekonomik yaptırımların yanı sıra askeri seçeneklerin de masaya yatırılması, ABD’nin stratejik hamleleri arasında önemli bir yer tutuyor. İran’ın da “büyük güçle karşılık” verme uyarısı, her iki taraf arasında olası çatışmaların önüne geçmek için diplomasi ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüm yollarının aranması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Gündem

Özgür Özel’den İstanbul depremi açıklaması

Yayımlandı

üzerinde

Özgür Özel, Ankara’da Keçiören Belediyesi’nce yaptırılan 23 merkezin açılışı için düzenlenen törende konuştu.

Öncesinde de parti genel merkezinde Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Avrupa Birliği Uluslararası İlişkiler ve Medya Bakanı Nathanael Liminski ile bir araya geldi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına bu kez depremi hatırlaratak tepki gösterdi. “İstanbul’un depremle yüzleştiği bugünlerde seçilmiş belediye başkanı hapiste.” dedi.

Özel, “Deprem riskinden dolayı seçilmiş başkanı görevi başına bekliyoruz hem de işlemlerin adil ve şeffaf yönetilmesi gerektiğini görüyoruz.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yenidoğan Çetesi Davasının Kahraman Savcısı Yavuz Engin’e Yeni Ölüm Tehdidi: “Her Kahramanın Bir Sonu Olur”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’da bebek skandalını aydınlatan Savcı Yavuz Engin, sosyal medyadan “Her kahramanın bir sonu olur” mesajıyla ölüm tehdidi aldı. Detaylar, önceki tehditler ve güvenlik önlemleri bu makalede.

Özet

Yenidoğan Çetesi davasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, sosyal medya üzerinden yeni bir tehdit mesajı aldı: “Her kahramanın bir sonu olur. Genelde acı olur. Bekleyip göreceğiz.”Davayı başlatan savcıya yönelik bu yeni saldırı, suç örgütlerinin adalet sistemine yönelik cüretkâr tutumunu bir kez daha gözler önüne seriyor . İstanbul’daki davada 58 sanıktan 29’u tutuklu bulunuyor; soruşturmada bebek acil hastalarının özel hastanelere sevk edilerek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç sağladıkları iddia ediliyor . Engin daha önce de makamında, “Benimle fotoğraf çektir, kılına zarar gelmez” şeklinde ölüm tehditlerine muhatap olmuş; soruşturma kapsamında 11 kişi gözaltına alınmış, 5’i tutuklanmıştı .


1. Yenidoğan Çetesi Davası ve Savcı Yavuz Engin

Yenidoğan Çetesi, İstanbul’da bebek acil servis hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları iddiasıyla kamuyu ayağa kaldırdı. Dava, 58 sanık ve 350’ye yaklaşan şikayetçi sayısıyla geniş kapsamlı bir sağlık skandalına dönüştü . Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, 2024 Nisan ayında HSK kararıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na atandıktan sonra davayı üstlendi ve soruşturmayı derinleştirerek çeteyi çökertti

1.1 Savcı Engin’in Kariyer Yolculuğu

  • Eğitim ve Atamalar

    • 2009–2013: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu

    • 2014: Saruhanlı Cumhuriyet Savcılığı’na savcı adayı olarak atandı

    • Nisan 2024: Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı görevine terfi etti

  • Öne Çıkan Soruşturmalar

    • Yenidoğan Çetesi soruşturması ile “bebek ölümleri” iddialarını gündeme taşıdı


2. Yeni Tehditin Detayları

25 Nisan 2025 tarihinde Savcı Engin’in sosyal medya hesabına gelen mesajda “Her kahramanın bir sonu olur. Genelde acı olur. Bekleyip göreceğiz” ifadeleri yer aldı . Engin, bu mesajı alıntılayarak “Ben kahraman değilim, sadece görevini yapan bir Türk savcısıyım. Ama bu memlekette kahraman bitmez. Elinizden geleni ardına koymayın” yanıtını verdi .


3. Savcı Engin’in Tepkisi ve Güvenlik Önlemleri

Savcı Engin, tehdit mesajını ifşa ederek hem kamuoyu desteği hem de kolluk kuvvetlerinin dikkatini davaya çekti . Daha önce makamına kayıt cihazı yerleştirme, yakın çevresine ve ailesine yönelik bilgi sızdırma girişimleri tespit edilmişti . Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin’in korunması için özel güvenlik önlemlerini artırdı


4. Hukuki Süreç ve Önceki Tehditler

Daha önce dönemin İçişleri Bakanlığı müsteşarı kimliğine bürünen Mustafa Kemal Zengin ve avukat Aylin Arslanatar, Savcı Engin’i suikast ve aile fertlerine zarar verme ile tehdit etmişti . Bu girişimin ardından 11 kişi gözaltına alınmış, 5’i tutuklanarak adliye koridorlarında ters kelepçeyle adeta gösteri yapılmıştı . Hürriyet’in aktardığına göre, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında iddianamede 47 sanığın yer aldığı ve 350’ye yakın şikayetçinin beyanlarının bulunduğu belirtildi .


5. Sonuç ve Değerlendirme

Yenidoğan Çetesi Davası, sağlık alanındaki organize suç örgütlerini hedef alması ve Savcı Engin’in kararlı tutumuyla öne çıkıyor . Yeni tehditler, yargı süreçlerine müdahalenin boyutunu gözler önüne sererken; adalet mekanizmasının en üst düzey temsilcilerinin korunmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Davanın seyrine ilişkin gelişmeler, hem kamu vicdanının hem de uluslararası gözlemcilerin takibinde olmaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şoke Eden Manzara: Küçükçekmece’de Deprem Sonrası 9 Bina Boşaltıldı, Sakinler “Önce Bize Yer Ayarlamaları Lazımdı” Diyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
23 Nisan’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki Silivri depremi sonrası Küçükçekmece’de riskli yapı ihbarıyla mühürlenen 9 bina boşaltıldı. Tahliye edilen sakinler geçici konaklama talepleriyle yetkililerden acil çözüm bekliyor

Özet
23 Nisan 2025’de Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde riskli yapı ihbarı yapılan 9 bina, belediye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından mühürlenerek tahliye edildi. Boşaltılan yapılar arasında, 96 dairelik üç blok yer alırken, evlerine dönen sakinler karşılaştıkları manzara karşısında şoke oldu ve “önce bize geçici konaklama sağlamalıydılar” diyerek yetkililerden acil çözüm talep etti. Bu makalede, olayın ayrıntıları, deprem ve boşaltma süreci, mağdur sakinlerin talepleri ve geleceğe yönelik alınması gereken önlemler SEO uyumlu anahtar kelimelerle derinlemesine ele alınıyor.

Depremin Ayrıntıları ve İlk Etkileri

23 Nisan 2025 Çarşamba günü öğle saatlerinde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ve İstanbul’da yoğun hissedildi . Depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri hasar tespit çalışmalarına hız kesmeden devam etti . Küçükçekmece’de yapılan riskli yapı ihbarları sonucu 9 bina mühürlenerek belediye ekiplerince tahliye edildi .

Boşaltılan Binaların Konumu ve Özellikleri

Belediye ekiplerinin mühürlediği 9 bina arasında, Fatih Mahallesi Aziz Sancar Caddesi’ndeki toplam 96 dairelik üç blok da bulunuyor . Bu bloklar, bölgedeki en yoğun yerleşim alanlarından birini teşkil ediyor ve tahliyeler, mahallede ciddi bir yer değiştirme dalgasına yol açtı . Boşaltılan binaların havadan görüntüleri, yapısal hasarın boyutunu çarpıcı şekilde gözler önüne serdi .

Sakinlerin Tepkisi ve Geçici Konaklama Talepleri

Tahliye edilen bina sakinleri, mühürleme işleminin kendilerine aniden bildirildiğini ve “önce geçici konaklama ayarlamaları lazım” dediğini belirtti. Ömer Polat adlı bir vatandaş, “Depremin ardından sahile gittik; ertesi gün döndüğümüzde binocular mühürlüydü ve içeri giremedik. İlk yapılması gereken bize barınma sağlanmasıydı” diyerek tepkisini dile getirdi  Yaşlı, engelli ve çocuklu aileler özellikle belirsizlikten kaynaklı zor anlar yaşadı.

Yetkililerin Açıklamaları ve Müdahale Süreci

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, riskli yapı tespiti yapılan binalarda “öncelikle can güvenliğinin sağlanmasının” esas olduğunu vurguladı  Belediye, boşaltma kararının “ihbar ve tespit protokolleri” doğrultusunda alındığını ve süreç sonunda hasar raporlarının açıklanacağını bildirdi  Bölge halkına, geçici konaklama merkezleri ve kira yardımı konusunda öncelik tanınacağı taahhüt edildi.

Geleceğe Yönelik Alınması Gereken Önlemler

  1. Erken Uyarı ve Bilgilendirme: Tahliye kararları öncesi, vatandaşlara net bilgilendirme yapılmalı ve geçici konaklama planları önceden paylaşılmalı.

  2. Riskli Yapı Envanteri: Bölgedeki tüm yapılar detaylı olarak gözden geçirilmeli, risk raporları halkla şeffaf şekilde paylaşılmalı.

  3. Kentsel Dönüşüm Hızlandırılması: Eski ve sağlamlıkları şüpheli binaların dönüşüm süreçleri hızlandırılarak benzer felaketler önlenebilir.

  4. Toplum Temelli Dayanışma Programları: Mahalle örgütleri ve yerel yönetimler ortak çalışmalarla afet sonrası psikososyal destek ve lojistik yardımı organize etmeli.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar