Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

Memurlar için Tarihi Düzenleme! Yarı Zamanlı Çalışma Hakkı Geliyor: Detaylar Açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

Memurlar için Tarihi Düzenleme! Yarı Zamanlı Çalışma Hakkı Geliyor: Detaylar Açıklandı

Türkiye’de kamu sektöründe çalışan memurlar için devrim niteliğinde bir düzenleme yolda. Memur anne ve babalar, yeni yönetmelikle birlikte çocukları ilkokula başlayana kadar yarı zamanlı çalışma hakkına sahip olacak. Bu düzenleme, iş-yaşam dengesini iyileştirmeyi ve çocuk bakımını kolaylaştırmayı hedefliyor. İşte memur yarı zamanlı çalışma hakkı ile ilgili tüm doğrulanmış ve detaylı bilgiler!

Yeni Düzenleme Nedir?

Hükümet, “Aile Yılı” kapsamında memurlara yönelik önemli bir adım atıyor. 2016 yılında Devlet Memurları Kanunu’na eklenen ancak bugüne kadar uygulanmayan yarı zamanlı çalışma hakkı, yeni bir yönetmelikle hayata geçiriliyor. Yönetmelik taslağı şu anda görüş aşamasında ve son şeklini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verecek. Bu hak, doğum yapan veya evlat edinen memurların çocukları ilkokula başlayana kadar esnek bir çalışma düzeniyle görev yapmalarını sağlayacak.

Kimler Yararlanabilecek?

Kamuda esnek çalışma modelinden faydalanabilecek kişiler ve koşullar şu şekilde:

  • Anne ve babalar: Doğum sonrası veya evlat edinme durumunda memur ebeveynler bu haktan yararlanabilecek.
  • Tek ebeveyn sınırı: Aynı anda yalnızca bir ebeveyn yarı zamanlı çalışabilecek.
  • Her çocuk için ayrı hak: Her çocuk için bu hak ayrı ayrı kullanılabilecek, yani birden fazla çocuğu olan memurlar her biri için bu imkândan faydalanabilecek.

Yarı Zamanlı Çalışmanın Şartları Neler?

Yeni düzenleme, memurların çalışma saatlerini ve koşullarını esnek hale getiriyor. İşte detaylar:
  • Çalışma süresi: Haftalık 40 saatlik standart çalışma süresi, yarı zamanlı çalışanlar için 20 saate düşecek.
  • Maaş durumu: Yarı zamanlı çalışan memurların maaşları, çalışma süresiyle orantılı olarak yarıya inecek.
  • Esnek düzen: Memurlar, haftanın belirli günlerinde tam gün çalışabilecek ya da her gün kısmi sürelerle görev yapabilecek. Örneğin, haftanın 3 günü tam gün veya 5 günü günde 3-4 saat çalışma seçenekleri sunulacak.
  • Başvuru süreci: Yarı zamanlı çalışmak isteyen memurlar, taleplerini en az 1 ay önceden yazılı olarak kurumlarına bildirecek.
  • Süt izni detayı: Yarı zamanlı çalışan annelere ayrıca süt izni verilmeyecek.

Memurlar ve Kamu için Önemi Nedir?

Bu düzenleme, memurların aile hayatına daha fazla zaman ayırmasını sağlarken, kamu hizmetlerinin aksamaması için dengeli bir yaklaşım sunuyor. İşte öne çıkan etkiler:
  • Aile dostu bir adım: Doğum sonrası memur hakları kapsamında, çocuk bakımını kolaylaştırmak ve iş-yaşam dengesini güçlendirmek hedefleniyor.
  • Maddi etkiler: Maaşların yarıya düşmesi, memurlar için maddi bir fedakârlık gerektirebilir. Ancak, çocuk bakımına ayrılacak ek zaman bu kaybı telafi edebilir.
  • Kamu düzeni: Hizmetlerin kesintiye uğramaması için çalışma saatleri, yetkili amirler tarafından ocak ve temmuz aylarında ihtiyaca göre düzenlenebilecek.

Ne Zaman Yürürlüğe Girecek?

Yönetmelik henüz taslak aşamasında ve görüşlere açık. Kesinleşmesi ve uygulanmaya başlaması için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın son onayı bekleniyor. Yürürlüğe giriş tarihi netleşmese de, memurlar ve kamuoyu bu süreci yakından takip ediyor.
Neden Bu Düzenleme Önemli?
Türkiye’de kamuda esnek çalışma modelleri uzun süredir tartışma konusuydu. Yarı zamanlı çalışma hakkı, memurların modern çalışma koşullarına uyum sağlamasına olanak tanıyarak, hem bireysel hem de toplumsal fayda sağlayacak. Özellikle çocuk sahibi memur aileler için bu düzenleme, iş ve aile hayatını dengelemede önemli bir rol oynayacak.

Sonuç: Memurlar Yeni Döneme Hazırlanıyor

Memur yarı zamanlı çalışma hakkı, Türkiye’de kamu çalışanları için tarihi bir değişim vadediyor. Maaşlardaki azalma gibi zorluklara rağmen, esnek çalışma imkânı memurlara çocuklarıyla daha fazla vakit geçirme şansı sunacak. Yönetmeliğin son hali ve yürürlüğe giriş tarihi, kamuoyu tarafından merakla bekleniyor. Bu düzenleme, kamuda esnek çalışmanın yaygınlaşması adına atılan ilk adımlardan biri olarak tarihe geçebilir.

Ekonomi

Sudan’ın verimli topraklarında hasat çürüyor: Savaş, ulaşımı ve depolamayı kilitledi, kıtlık genişliyor

Yayımlandı

üzerinde

Sudan’ın verimli topraklarında hasat çürüyor: Savaş, ulaşımı ve depolamayı kilitledi, kıtlık genişliyor

Tarih: 26 Ekim 2025 · Saat: 14:00 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dk

Sudan’da çatışmaların üçüncü yılında, ülkenin en verimli bölgelerinde toplanamayan veya pazara ulaştırılamayan mahsuller tarlada ya da depoda çürümeye terk ediliyor. Bu durum hem iç gıda arzını baltalıyor hem de milyonlarca insanı yetersiz beslenme ve açlık riskiyle karşı karşıya bırakıyor.


Giriş — verimli topraklar, tükenen umutlar

Sudan’ın “ekmek sepeti” olarak anılan alanlarında —özellikle El Gezira (Gezira Scheme) ve bazı Orta-Kuzey (Kordofan) bölgelerinde— savaş ve şiddet hatları, sulama altyapısını, hasat dönemini ve tedarik yollarını felce uğrattı. Çiftçiler tarlaya gidemez, depolama tesislerine erişilemez veya yollar güvenli olmadığı için ürünler pazara ulaştırılamıyor; bunun sonucu olarak tonlarca ürün çürümeye terk ediliyor.

Neden mahsuller çürüyor?

Uzun süreli çatışma; işgücü kaybı, yakıt ve tarım girdi eksikliği, sulama kanallarının hasar görmesi ve elektrik/soğutma sistemlerinin çalışmaması gibi zincirleme etkiler yaratıyor. Ayrıca güvenlik gerekçesiyle kapatılan yollar ve engellenen insani konvoylar, mahsulün zamanında toplanmasını ve taşınmasını engelliyor; hasattan sonra uygun depolama ve işleme yapılamadığı için ürünler çürümeye başlıyor. Bu durum özellikle hububat, sebze ve meyve gibi çabuk bozulan ürünlerde ağır kayıplara yol açıyor.

Bölgeler ve insani tablo

  • El Gezira: Sudan’ın en büyük sulama projesi ve tahıl üretim merkezlerinden biri olan Gezira’da birkaç mevsimdir üretim düşüşü ve hasat aksaklıkları yaşanıyor; bazı alanlarda ekim yapılmadı veya ürün hasat edilemeden çürüme başladı.

  • Kordofanlar ve Darfur: Aktif çatışmalar, zorunlu yer değiştirmeler ve ablukalar nedeniyle bu bölgeler hem üretim hem de pazarlama açısından ağır yara aldı; bazı yerlerde kıtlık ve kıtlığın etkileri doğrulanmış durumda.

Ölçekteki gerçekler

Uluslararası kuruluşların raporları, Sudan’daki gıda krizinin boyutunu çarpıcı biçimde ortaya koyuyor: çatışma yüzünden milyonlar yerinden edildi, ülke genelinde on milyonlarca insan akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve 2024’te bazı bölgelerde kıtlık/famine durumları tespit edildi. Uzun süreli hasat kayıpları, yerel gıda arzını azaltırken fiyatları yükseltiyor ve yoksulların erişimini daha da daraltıyor.

Sağlık ve salgın riski — bozulmuş gıdalar hastalık demek

Zamanında toplanamayan veya uygun koşullarda saklanamayan gıdalar yalnızca ekonomik kayıp değil; aynı zamanda besin zehirlenmeleri, su kaynaklarının kirlenmesi ve salgın hastalık risklerini (ör. kolera) de artırıyor. Yağmur sezonu, çürümüş organik maddelerin su yollarına karışmasıyla hijyen krizlerini tetikliyor; bu da sahadaki sağlık hizmetlerini zorluyor.

Uluslararası yardım ve engeller

BM ajansları, FAO, WFP ve diğer yardım kuruluşları erişim sağlamak için çağrıda bulunuyor; ancak güvenlik kısıtları, lojistik problemler ve finansman eksikliği yardımın geniş ölçekte ulaşmasını engelliyor. Aidatlar ve koridorlar açılmadan, topraklardaki mahsul kaybının önlenmesi ve depolama/işleme kapasitelerinin onarılması mümkün görünmüyor.

Ne yapılmalı? (Uzmanların ortak çağrısı)

  1. Acil insani koridorlar açılarak hasat döneminde güvenli nakil sağlanmalı.

  2. Yerel depolama/işleme altyapısına hızlı müdahale ile bozulma azaltılmalı (soğuk zincir, kurutma, toplu depolama)

  3. Çiftçilere acil mali/girdi desteği (tohum, gübre, yakıt) verilmeli; sulama altyapısı onarılmalı.

  4. Uzun vadede barış, altyapı rehabilitasyonu ve tarımsal yatırım şart.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Kilosu 50 liraya kadar düştü: Tezgah önünde kuyruk oluyor

Yayımlandı

üzerinde

Kilosu 50 liraya kadar düştü: Tezgah önünde kuyruk oluyor

FatihDoganMedya — Güncel Haber
25 Ekim 2025 · 13:25 · Okuma süresi: 2 dk

Yeni av sezonu ve bölgesel bolluk nedeniyle bazı illerde hamsi fiyatları 50 TL/kg seviyelerine geriledi. Ucuz ve taze hamsi gören vatandaşlar sabah erken saatlerden itibaren balık tezgahları önünde sıra oluşturuyor.


Hangi illerde ve neden düşüyor?

Karadeniz açılarında artan av miktarı ve yeni sezonun başlamasıyla birlikte hamsi üretiminde yerel bolluk yaşanıyor. Bazı balıkçılar kilosunu 50 TL’ye kadar çekti; bu düşüş, tezgahların önünde yoğunluğa yol açtı. Bazı ilçelerde fiyatlar mevsime göre daha da düşük seviyeler gördü.

Yerel örnekler

  • Sinop: Bazı balıkçılar, bol av nedeniyle hamsi fiyatını 50 TL’ye çektiğini açıkladı; esnafın amacı taze ve ucuz balığı halka ulaştırmak.

  • Ordu / Fatsa: Bazı noktalarda hamsi 25–70 TL bandında satışa sunuldu; yoğun talepten dolayı bir kişiye satış sınırı uygulayan tezgahlar oldu.

  • Zonguldak: Tezgahlarda 50 TL etiketleri görüldü, vatandaşlar ucuz protein kaynağı olarak hamsiye yöneldi.


Vatandaş ve esnaf tepkisi

Vatandaşlar, özellikle et fiyatlarının yüksek seyrettiği dönemde hamsinin daha ulaşılabilir hale gelmesinden memnun; tezgah önlerinde uzun kuyruklar oluşuyor. Esnaf ise bol avın fiyatı düşürdüğünü, ancak piyasanın bölgeden bölgeye değişiklik gösterebileceğini belirtiyor.


Ne kadar sürer? (Kısa değerlendirme)

Balık fiyatları mevsimsel olarak, hava ve avlanma koşullarına göre kısa vadede dalgalanabiliyor. Uzun vadeli eğilimler için av miktarları, yakıt ve nakliye maliyetleri ile talep seviyesi belirleyici olacaktır. (Bu bölüm genel piyasa bilgisine dayanır; yerel fiyatlar hızla değişebilir.)


Tüketici için pratik notlar

  • Ucuz olan hamsiyi alırken taze olmasına dikkat edin: parlak göz, diri doku ve deniz kokusu iyi göstergelerdir.

  • Satın aldığınız hamsiyi kısa süre içinde tüketemeyecekseniz, temizleyip porsiyonlayarak derin dondurucuya koymak hem ekonomik hem pratiktir.

  • Salça, ızgara, tava (mısır unlu) veya fırında baharatlı versiyonları popülerdir.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

Bakan Ömer Bolat’dan “reeskont kredi” açıklaması

Yayımlandı

üzerinde

Türkiye Cumhuriyet (TCMB), 1 Kasım 2025 tarihinden geçerli olmak üzere ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri günlük limitlerini 4 milyar liradan 4,5 milyar liraya yükseltti.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TCMB’nin düzenlemesine ilişkin NSosyal hesabından açıklama yaptı.

Bakan Bolat, “Ticaret Bakanlığı olarak ihracatçılarımızın desteklenmesi, finansmana ulaşma imkanlarının genişletilmesi noktasındaki çalışmalar devletimizin bütün ilgili kurum ve kuruluşları ile koordinasyon içinde yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Bilindiği üzere, ihracatçılarımızın finansman ihtiyacının karşılanması noktasında en etkili araçlardan biri, TCMB tarafından Türk Eximbank ve diğer bankalar aracılığı ile sunulan reeskont kredileri olup, geçtiğimiz dönemde yapılan değişiklik ile reeskont kredisi faiz oranlarının hesaplanmasında yeni bir formül belirlenmiştir. Bu sayede söz konusu kredilerin Merkez Bankası politika faizi oranının altında avantajlı oranlar ile sunulması sağlanmıştı. Nitekim, son olarak 23 Ekim 2025 tarihinde politika faizinde yapılan indirim ertesinde ihracat reeskont kredilerinin faiz maliyeti yüzde 24,89’a düşürülmüştür. Diğer taraftan, ihracatçılarımızın finansman ihtiyacının karşılanması noktasında en etkili araçlardan biri olan reeskont kredilerinin daha fazla ihracatçıya ulaşmasını teminen söz konusu hacmi ihtiyaçlar doğrultusunda kademeli olarak arttırılmıştır” ifadelerini kullandı.

“REKABET GÜCÜNÜ ARTIRACAK UYGULAMALAR DEVAM EDECEK”

Daha önce 300 milyon TL olan reeskont kredilerinin günlük limitinin, önce 1,5 milyar TL’ye, daha sonra 3 milyar TL’ye, sonra ise 4 milyar TL’ye çıkartıldığını belirten Bolat, “Son olarak, 24 Ekim 2025 tarihinde TCMB tarafından yapılan düzenlemeler çerçevesinde söz konusu limit, 1 Kasım 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere günlük 4,5 milyar TL’ye çıkarılmıştır. Ayrıca, bu tutarın önemli bir kısmının emek yoğun sektörlere kullandırmak suretiyle bu sektörlerimizin ihracat rekabetçiliklerine katkı sağlanması önceliklerimizden biri olarak gelecektir. Bu itibarla, finansman imkanlarının çeşitlendirilmesi başta olmak üzere, ihracatçılarımızın gelişimini desteklemeye, firmalarımızın uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artıracak politika ve uygulamaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi. 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar