Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Bahçeli’den “Kurucu Önder” Eleştirilerine Sert Tepki: Aleni ve Aşikar Gerçek

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan için kullandığı “kurucu önder” ifadesi, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Makalemizde, açıklamanın arka planı, siyasi tepkiler ve tartışmanın gelecekteki olası yansımalarını detaylı olarak inceliyoruz.


Giriş: Tartışmanın Kökeni

Son günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a yönelik kullandığı “kurucu önder” ifadesi, siyasi arenada büyük bir tartışma başlattı. Bu açıklama, parti içi ve farklı siyasi cephelerde sert eleştirilerin yanı sıra, siyasi söylemde de yeni bir gerilimin habercisi oldu. Siyasi figürler ve partilerden gelen tepkiler, tartışmanın boyutunu daha da genişletti.


Bahçeli’nin Açıklaması ve Kullanılan İfade

Bahçeli, Suriye’de yaşanan gelişmeler ve terörle mücadele bağlamında yaptığı açıklamalarda, Abdullah Öcalan’a ilk kez “PKK’nın kurucu önderi” ifadesini kullanarak dikkat çekti. Bu teknik bir gerçeklik olarak nitelendirildiği ifade, bir yandan savunulurken diğer yandan eleştiri konusu haline geldi. Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, açıklamanın arkasında durduklarını ifade ederken, “Türkiye’nin bazı şeyleri aşması lazım” sözleriyle tartışmayı derinleştirdi.


Siyasi Tepkiler ve Eleştiriler

İYİ Parti’den ve CHP’den Gelen Sert Tepkiler

Eleştirilerin en yoğun geldiği kesimlerden biri, İYİ Parti ve CHP temsilcileri oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, konuşmasında Bahçeli’nin ifadesini “teröristbaşı” söylemlerinin yeni bir aşamaya gelmesi olarak nitelendirirken, bu yaklaşımın Türkiye’nin milli değerleri ve tarih bilinciyle çeliştiğini belirtti. CHP Grup Başkanvekili ise, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başka hiçbir kurucu önder tanımayız” diyerek tepkisini dile getirdi.

Parti İçi ve Toplumsal Yankılar

Ayrıca, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Suat Başaran da sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, fikir esnekliği ve mobil milliyetçilik kavramlarına dikkat çekti. Bu tepkiler, parti içinde ve toplum genelinde milli kimlik ile tarihsel tutarlılık açısından ciddi tartışmalara yol açtı. Siyasi çevrelerde, “kurucu önder” ifadesinin tarihi ve sembolik değerleri üzerindeki yorumların, mevcut siyasi söylemi nasıl şekillendireceği merak konusu.


Tartışmanın Siyasi ve Toplumsal Yansımaları

Tarihsel Değerlerin Korunması

Türkiye’nin en önemli tarihi figürü olan Mustafa Kemal Atatürk, milli kimliğin ve modern Türkiye’nin temellerini atmıştır. Bu bağlamda, başka bir isme “kurucu önder” denilmesi, tarihsel ve kültürel değerlerin suistimal edildiği şeklinde algılanabiliyor. CHP’nin açıklamalarında bu duruma vurgu yapılırken, milli iradenin ve tarih bilincinin korunmasının önemi bir kez daha gündeme geldi.

Terör ve Siyasi Söylem

Bahçeli’nin kullandığı ifade, sadece tarihsel bir tartışmayı değil, aynı zamanda terörle mücadele ve siyasi söylemdeki çizgiyi de etkiliyor. Öcalan’ın geçmişteki açıklamaları, “terörist elebaşı” gibi ifadelerle de anılırken, son dönem açıklamalarında kullanılan “kurucu önder” ifadesi, terör örgütlerinin devletleşme çabaları ve ideolojik söylemin yeniden yorumlanması konularını da gündeme taşıdı. Bu durum, siyasi arenada hem yerel hem de uluslararası alanda tartışmalara neden oluyor.


Geleceğe Yönelik Değerlendirme

Siyasi İstikrar ve Partiler Arası Gerilim

Bahçeli’nin açıklaması, MHP içinde ve diğer siyasi partiler arasında gerilimi artırsa da, uzun vadede Türkiye’nin siyasi istikrarını nasıl etkileyeceği konusunda belirsizlikler mevcut. İYİ Parti ve CHP’den gelen eleştiriler, bu tür söylemlerin parti kimliği ve ulusal değerlerle uyumlu olup olmadığının tartışılması gerektiğini gösteriyor. Siyasi liderlerin tarihsel referansları kullanırken daha dikkatli olmaları gerektiği yönündeki yorumlar, gelecekte benzer tartışmaların yaşanmasına zemin hazırlayabilir.

Medyanın Rolü

Bu tartışmanın medyada geniş yer alması, siyasi söylemin ve kamuoyunun gündemini belirlemede medyanın ne kadar etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Hem YouTube üzerinden paylaşılan haber videoları hem de dijital haber sitelerinde yer alan makaleler, konunun geniş bir kitle tarafından takip edildiğini ve tartışıldığını gösteriyor. Medyanın, siyasi söylemdeki bu dönüşümü ve bunun toplumsal etkilerini yakından izlediği söylenebilir.


Sonuç

Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan için kullandığı “kurucu önder” ifadesi, siyasi arenada sadece bir söylem tartışması olmakla kalmayıp, aynı zamanda milli kimlik, tarih bilinci ve terörle mücadele konularında da derin yankılar uyandırdı. İYİ Parti, CHP ve diğer siyasi çevrelerden gelen tepkiler, bu tür söylemlerin ne ölçüde kabul edilebilir olduğu ve tarihsel gerçeklerle ne kadar uyumlu olduğu konusunu yeniden gündeme getirdi. Gelecekte, siyasi söylemin sınırlarının ve tarihsel referansların doğru yorumlanmasının önemi bir kez daha tartışma konusu olacaktır.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin siyasi yaşamında yeni bir döneme işaret ediyor; siyasi liderlerin kullandığı ifadelerin, hem ulusal değerler hem de terörle mücadele söylemi açısından dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Gündem

Mekana alınmayınca rastgele etrafa ateş açtı: 3 yaralı

Yayımlandı

üzerinde

‘nın Yıldırım ilçesinde kimliği henüz öğrenilemeyen bir şahıs, alkollü olduğu için girmek istediği mekana alınmadı. Bunun üzerine öfkelenen şüpheli, belinden çıkardığı tabancayla mekana doğru art arda ateş etmeye başladı.

Kurşunlardan bazıları tartıştığı kişiye, bazıları ise yakındaki bir mekanda müşteri olarak bulunan iki kişiye isabet etti. Yaralanan üç kişi kanlar içinde yere yığılırken, çevrede büyük panik yaşandı.

OLAY YERİNDEN KAÇTI

Saldırgan olay yerinden hızla kaçarken, ihbar üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Yaralılar, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

Polis ekipleri, kaçan şüphelinin yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı. Olaydan sonraki kargaşa ise çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Alkollü olduğu için mekana alınmadı… Ateş açtı, 3 KİŞİ YARALANDI

Yayımlandı

üzerinde

Alkollü olduğu için mekana alınmadı… Ateş açtı, 3 KİŞİ YARALANDI

Tarih — Saat: 27 Ekim 2025 — 20:14
Yer: Bursa, Yıldırım (Setbaşı Mahallesi).
Okuma süresi: 2 dakika

Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki kafeler sokağında, alkollü olduğu gerekçesiyle bir mekana alınmayan bir kişi sinir krizi geçirip tabancayla rastgele ateş açtı. Olayda tartıştığı kişi ile birlikte mekanda bulunan iki sivil olmak üzere toplam 3 kişi yaralandı. Saldırgan olay yerinden kaçtı; polis geniş çaplı soruşturma başlatt


Olayın detayları

Edinilen bilgiye göre olay, 27 Ekim 2025 akşam saatlerinde Yıldırım ilçesi Setbaşı Mahallesi’ndeki kafeler sokağında meydana geldi. İddiaya göre alkollü olan ve mekana alınmayan şüpheli, dışarıda öfkeyle belinden çıkardığı tabancayla mekana doğru birkaç el ateş etti. Kurşunlardan bazıları tartıştığı kişiye, bazıları ise yan mekânda bulunan iki müşteriye isabet etti. Yaralılar olay yerinde ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırıldı; sağlık durumlarının hayati tehlike taşımadığı bildirildi. Güvenlik kamerası görüntüleri olay anını kaydetti ve soruşturma için kullanılmak üzere inceleniyor.


Polis ve soruşturma

Olayı takip eden dakikalarda bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Zanlının yakalanması için geniş çaplı çalışma başlatıldığı, görgü tanıklarının ve güvenlik kamerası görüntülerinin incelendiği bildirildi. Olayla ilgili resmi soruşturma sürüyor; yetkililer tanık beyanlarına ve MOBESE/güvenlik kamerası kayıtlarına dayanarak şüphelinin tespit edilmesine çalışıyor


Vatandaşlara çağrı

Yetkililer, benzer olayların önlenmesi için mekânların güvenlik önlemlerinin önemine, şüpheli davranışların derhal polise bildirilmesine dikkat çekiyor

Okumaya Devam Et

Gündem

Erdoğan ve Starmer imzaladı: Türkiye 44 Eurofighter alacak

Yayımlandı

üzerinde

Erdoğan ve Starmer imzaladı: Türkiye 44 Eurofighter alacak

Tarih: 27 Ekim 2025
Saat: 14:30 (Türkiye Saati, GMT+3)
Okuma süresi: ~4 dakika

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Ankara’da düzenlenen törenle Türkiye’nin Eurofighter Typhoon alımına ilişkin nihai anlaşmayı imzaladı. Anlaşma kapsamı toplam 44 uçak olarak açıklanırken—24’ü ikinci el (Katar ve Umman’dan) ve 20’si yeni üretim—paketin 10 yıllık değeri yaklaşık 11 milyar dolar olarak verildi.


Haberin detayları

Ankara’daki tören sırasında iki liderin karşılıklı imzasıyla resmiyete dönen anlaşma, Eurofighter konsorsiyumunun üretici ülkeleri (İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya) ile süren müzakerelerin ardından geldi. Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan Eurofighter alımı için Temmuz 2025’te imzalanan ön mutabakat zaptı sonrasında sürecin tamamlanması sağlandı.

Savunma kaynakları ve yetkililer, paketin teknik dağılımının 24 adet kullanılmış Eurofighter (12’si Katar’dan, 12’si Umman’dan ya da benzeri kaynaktan alım) ve 20 adet yeni üretim uçak şeklinde olduğunu; teslimlerin ilerleyen yıllarda aşamalı olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Anlaşmanın endüstriyel ortaklık, lisans/orta üretim ve bakım/teknik destek maddeleri içerdiği aktarılıyor.

Maliyeti ve ekonomik etkisi

Anlaşmanın büyüklüğü 10 yıllık bir program çerçevesinde yaklaşık 11 milyar dolar (Bloomberg kaynaklı yaklaşık 8 milyar sterlin/8–11 milyar dolar aralığı haberleri dağılmakta) olarak yansıtıldı. İngiltere tarafı, programın BAE Systems gibi üretici şirketlerin hatlarını destekleyeceğini ve binlerce iş imkânı yaratacağını belirtti.

Sürecin arka planı ve onaylar

Eurofighter Typhoon programı çok uluslu bir projedir; ihracat ve devir süreçleri için tüm üretici ülkelerin onayları gerekti. Almanya’nın daha önce çekinceleri olduğu ancak Temmuz 2025’te satışa onay verdiği ve ardından İngiltere ile Temmuz ayında imzalanan mutabakat zaptının nihai anlaşmaya zemin hazırladığı kamuoyuna yansımıştı. Türkiye’nin hedefleri arasında 120 uçağa kadar farklı kaynaklardan güç takviyesi yapma planları da bulunuyor (Eurofighter + F-16 + F-35 kombinasyonu gündemdeydi).

Ne değişecek? Türkiye’nin savunma dengesi ve KAAN programı

Yetkililer, satın alınacak Eurofighter’ların Türkiye’nin mevcut filo yapısını modernize edip yakın-orta vadede caydırıcı gücünü artıracağını belirtiyor. Öte yandan Ankara, yerli beşinci nesil KAAN programını 2028 civarında hizmete sokmayı hedefliyor; bu sebeple dışarıdan kısa ve orta vadede takviye alımı stratejik bir ara çözüm olarak görülüyor.

Teslimat ve lojistik takvimi (beklenen)

Resmi takvim anlaşmada detaylandırılacak; fakat saha kaynakları ilk dilimin (kullanılmış uçaklar) daha hızlı teslim edilebileceğini, yeni üretim uçakların ise üretim kapasitesine bağlı olarak yıllar içinde kademeli teslim edileceğini aktarıyor. Bakım, eğitim ve yedek parça desteği için konsorsiyum ile ikili endüstriyel iş paketleri öngörülüyor.


Uzman yorumu (kısa)

  • Savunma analistleri: Anlaşma, Türkiye’nin kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik pratik bir adım olarak değerlendiriliyor; fakat teknoloji transferi ve uzun vadeli entegrasyon hususlarında ayrıntılar kritik.

  • Diplomasi boyutu: İngiltere ile güçlenen savunma ilişkileri hem ekonomik (iş imkânları, tedarik zinciri) hem de NATO içi koordinasyon açısından önem taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar