Gündem
2 Nisan Boykotunun Etkisi: Detaylı Analiz ve Sonuçlar

Açıklama:
2 Nisan’da başlatılan tüketim boykotunun ekonomik ve sosyal etkileri Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün hazırladığı detaylı raporla ortaya kondu. AVM yoğunluğu, satış düşüşleri ve tüketim talebinde yüzde 26’lık azalma gibi bulgular makalemizde…
Giriş
2 Nisan 2025 tarihinde, üniversite öğrencileri ve siyasi liderlerin çağrısıyla başlatılan tüketim boykotu, Türkiye genelinde tüketim alışkanlıklarını ve ekonomik verileri derinden etkiledi. Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından hazırlanan “Boykot Etki Analizi” raporu, boykotun sosyal ve ekonomik yansımalarını ortaya koyarken, özellikle İstanbul ve Ankara’daki AVM’lerde gözlemlenen farklılıkları ve satışlardaki düşüşü detaylandırdı.
Boykotun Arka Planı ve Amacı
Boykot çağrısı, siyasi ve toplumsal tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde ortaya çıktı. CHP lideri Özgür Özel’in çağrısına ve üniversite gençlerinin desteklediği bu eylem, özellikle hükümetin politikalarını ve bazı yolsuzluk iddialarını protesto etmek amacıyla başlatıldı. Bu ekonomik eylem; halkın, markaların ve esnafların tüketim davranışlarına yansırken, siyasi ayrışmaların tüketim alışkanlıklarına etkisini de gözler önüne serdi.
Raporun Uygulanan Yöntemi
Toplum Çalışmaları Enstitüsü, boykotun etkisini ölçmek için üç temel veri kaynağı kullandı:
-
Google Maps “Popüler Zamanlar” Verileri:
İstanbul ve Ankara’daki alışveriş merkezlerinde (AVM) ziyaretçi yoğunluklarını ölçerek, 2 Nisan ile 3 Nisan arasındaki değişim analiz edildi. -
Yüz Yüze Görüşmeler:
Ankara’da esnaf ve işletme çalışanlarıyla yapılan 384 görüşme, boykotun iş hacmi ve satışlar üzerindeki etkisini ortaya koydu. -
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstatistikleri:
Maaş ödemeleri hariç tutulduğunda, bayram öncesi tüketim talebindeki değişiklikler incelendi.
Bu yöntem sayesinde, boykotun bölgesel ve sektörel etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilebildi.
AVM Yoğunluğundaki Farklılıklar
CHP ve AKP Destekli Bölgelerdeki Farklı Yansımalar
Araştırmaya göre, boykotun etkileri, siyasi destek dağılımına göre değişiklik gösterdi:
-
CHP’nin Güçlü Olduğu Bölgeler:
Şişli, Beşiktaş ve Sarıyer gibi bölgelerde, 2 Nisan günü yaşanan düşük ziyaretçi yoğunluğu, 3 Nisan’da yüzde 28’e varan artışlarla telafi edildi. Bu durum, muhalefet seçmeninin boykota daha yüksek oranda katılım gösterdiğini ortaya koyuyor. -
AKP’nin Güçlü Olduğu Bölgeler:
İstanbul’un Güngören, Başakşehir ve Esenyurt ilçelerinde ise 3 Nisan’da yalnızca yüzde 3 civarında hafif bir artış gözlemlendi. Bu veriler, boykotun siyasi taban etkisinin bölgeler arasında farklılık yarattığını gösteriyor.
Satışlarda ve Tüketimde Oluşan Düşüş
İşletmelerde Satışlarda Düşüş
Ankara’da yapılan yüz yüze görüşmeler sonucunda elde edilen veriler, işletme büyüklüğüne göre satışlarda ciddi farklılıklar olduğunu ortaya koydu:
-
Küçük İşletmeler (1-5 Çalışan):
Yaklaşık yüzde 47,5 oranında satış düşüşü bildirildi. -
Büyük İşletmeler (11 ve Üzeri Çalışan):
Satışlarda yüzde 56’ya varan düşüş yaşandı.
Genel Tüketim Talebinde Azalma
Merkez Bankası verilerine göre, maaş ödemeleri ve dönemsel etkiler (örneğin bayram öncesi alışveriş artışı) filtrelendiğinde, 2025 yılında tüketim talebinde bayram öncesine göre yüzde 26’lık belirgin bir düşüş saptandı. Bu sonuç, boykotun ekonomik etkilerinin dönemsel faktörlere rağmen kayda değer olduğunu göstermektedir.
Ekonomik ve Sosyal Yansımalar
Siyasi Ayrışmanın Ekonomiye Yansımaları
Boykot, siyasi kimliklerin tüketim davranışlarını ne ölçüde etkilediğini gözler önüne serdi. CHP’nin desteklediği bölgelerde yoğunluk artışının belirgin olması, muhalefet seçmeninin boykota verdiği yüksek önemi ortaya koyarken; AKP’nin desteklediği bölgelerde ise bu etkinin sınırlı kalması, siyasi görüşlerin ekonomik eylemler üzerindeki etkisini net bir şekilde göstermektedir.
Geleceğe Yönelik Değerlendirmeler
Bu rapor, politik motivasyonlu boykotların sadece sosyal bir protesto aracı değil, aynı zamanda ekonomik dengeleri de etkileyen önemli bir faktör olduğunu ortaya koyuyor. İlerleyen dönemlerde benzer kampanyaların uygulanması durumunda, sektör bazında farklı stratejilerin geliştirilmesi gerekebilir. Ayrıca, tüketici davranışlarının dönemsel ögelerden bağımsız olarak değerlendirilmesi, ekonominin genel sağlığı açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Sonuç
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün detaylı raporuna göre, 2 Nisan’da başlatılan tüketim boykotu; siyasi görüş ayrışmalarının ve toplumsal kutuplaşmanın ekonomik yansımalarını gözler önüne serdi. Özellikle CHP’nin desteklediği bölgelerde AVM yoğunluğundaki dramatik artış ve esnafın satış düşüşleri, boykotun etkisinin ne kadar geniş çaplı olduğunu göstermektedir. Genel olarak, maaş ödemeleri hariç tutulduğunda tüketim talebinde yüzde 26’lık düşüş yaşanması, boykotun ekonomik etkilerinin önemli bir uyarı niteliği taşıdığını ortaya koyuyor.
Bu veriler ışığında, siyasi ve ekonomik alanlarda benzer eylemlerin gelecekte nasıl şekilleneceği ve hangi stratejilerle etkilerinin minimize edilebileceği konusu, kamuoyu ve yetkililer tarafından yakından takip edilmeye devam edecektir.
Gündem
Resmi Gazete’de bugün (26 Ekim 2025 Resmi Gazete kararları)

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ
YÖNETMELİK
– Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği
TEBLİĞ
– Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ (No: 2025/5)
İLÂN BÖLÜMÜ
a – Yargı İlanları
b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
c – Çeşitli İlânlar
– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri
Gündem
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
hazırlayan: Fatih Doğan
Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.
Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.
Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.
Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.
Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.
Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.
Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.
“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.
3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.
Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.
Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.
“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.
Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.
Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.
“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”
Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.
Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.
Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.
Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.
FatihDoganMedya
Gündem
Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”
Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10
Okuma süresi: ~4 dakika
Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)
Başlık altı (lead)
Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.
Haber Detayı
Trump’ın mesajı ve platformu
Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.
Neden bu talep önemli?
Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.
“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası
Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.
Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler
Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo
Olası sonuçlar
-
Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.
-
Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.
Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.
Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji4 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceJaponya’da yapay zeka ile deepfake içerik suçuna gözaltı
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi6 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Spor7 gün önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
