Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yenidoğan Çetesi Davasının Kahraman Savcısı Yavuz Engin’e Yeni Ölüm Tehdidi: “Her Kahramanın Bir Sonu Olur”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’da bebek skandalını aydınlatan Savcı Yavuz Engin, sosyal medyadan “Her kahramanın bir sonu olur” mesajıyla ölüm tehdidi aldı. Detaylar, önceki tehditler ve güvenlik önlemleri bu makalede.

Özet

Yenidoğan Çetesi davasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, sosyal medya üzerinden yeni bir tehdit mesajı aldı: “Her kahramanın bir sonu olur. Genelde acı olur. Bekleyip göreceğiz.”Davayı başlatan savcıya yönelik bu yeni saldırı, suç örgütlerinin adalet sistemine yönelik cüretkâr tutumunu bir kez daha gözler önüne seriyor . İstanbul’daki davada 58 sanıktan 29’u tutuklu bulunuyor; soruşturmada bebek acil hastalarının özel hastanelere sevk edilerek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç sağladıkları iddia ediliyor . Engin daha önce de makamında, “Benimle fotoğraf çektir, kılına zarar gelmez” şeklinde ölüm tehditlerine muhatap olmuş; soruşturma kapsamında 11 kişi gözaltına alınmış, 5’i tutuklanmıştı .


1. Yenidoğan Çetesi Davası ve Savcı Yavuz Engin

Yenidoğan Çetesi, İstanbul’da bebek acil servis hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları iddiasıyla kamuyu ayağa kaldırdı. Dava, 58 sanık ve 350’ye yaklaşan şikayetçi sayısıyla geniş kapsamlı bir sağlık skandalına dönüştü . Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, 2024 Nisan ayında HSK kararıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na atandıktan sonra davayı üstlendi ve soruşturmayı derinleştirerek çeteyi çökertti

1.1 Savcı Engin’in Kariyer Yolculuğu

  • Eğitim ve Atamalar

    • 2009–2013: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu

    • 2014: Saruhanlı Cumhuriyet Savcılığı’na savcı adayı olarak atandı

    • Nisan 2024: Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı görevine terfi etti

  • Öne Çıkan Soruşturmalar

    • Yenidoğan Çetesi soruşturması ile “bebek ölümleri” iddialarını gündeme taşıdı


2. Yeni Tehditin Detayları

25 Nisan 2025 tarihinde Savcı Engin’in sosyal medya hesabına gelen mesajda “Her kahramanın bir sonu olur. Genelde acı olur. Bekleyip göreceğiz” ifadeleri yer aldı . Engin, bu mesajı alıntılayarak “Ben kahraman değilim, sadece görevini yapan bir Türk savcısıyım. Ama bu memlekette kahraman bitmez. Elinizden geleni ardına koymayın” yanıtını verdi .


3. Savcı Engin’in Tepkisi ve Güvenlik Önlemleri

Savcı Engin, tehdit mesajını ifşa ederek hem kamuoyu desteği hem de kolluk kuvvetlerinin dikkatini davaya çekti . Daha önce makamına kayıt cihazı yerleştirme, yakın çevresine ve ailesine yönelik bilgi sızdırma girişimleri tespit edilmişti . Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin’in korunması için özel güvenlik önlemlerini artırdı


4. Hukuki Süreç ve Önceki Tehditler

Daha önce dönemin İçişleri Bakanlığı müsteşarı kimliğine bürünen Mustafa Kemal Zengin ve avukat Aylin Arslanatar, Savcı Engin’i suikast ve aile fertlerine zarar verme ile tehdit etmişti . Bu girişimin ardından 11 kişi gözaltına alınmış, 5’i tutuklanarak adliye koridorlarında ters kelepçeyle adeta gösteri yapılmıştı . Hürriyet’in aktardığına göre, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında iddianamede 47 sanığın yer aldığı ve 350’ye yakın şikayetçinin beyanlarının bulunduğu belirtildi .


5. Sonuç ve Değerlendirme

Yenidoğan Çetesi Davası, sağlık alanındaki organize suç örgütlerini hedef alması ve Savcı Engin’in kararlı tutumuyla öne çıkıyor . Yeni tehditler, yargı süreçlerine müdahalenin boyutunu gözler önüne sererken; adalet mekanizmasının en üst düzey temsilcilerinin korunmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Davanın seyrine ilişkin gelişmeler, hem kamu vicdanının hem de uluslararası gözlemcilerin takibinde olmaya devam edecek.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Peş Peşe İstanbul Depremleri: Vali Gül “Olağan Sürecin Parçası” Dedi, İstanbul’daki Son Durum

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
23–25 Nisan’da İstanbul’da hissedilen artçı sarsıntılar sonrası Vali Davut Gül “Olağan süreç” dedi. AFAD ve uzmanlar uyarıyor; tedbirli olun, panik yapmayın.

İstanbul, 25 Nisan 2025 – 23 Nisan akşamı Marmara Denizi’nde yaşanan 6,2 büyüklüğündeki ana depremin ardından, İstanbul’da art arda hissedilen 154’ü aşkın artçı sarsıntı şehirde paniğe yol açtı. Depremin merkez üssü Silivri açıkları olarak kaydedilirken, 20.33’te Marmara Denizi Büyükçekmece açıklarında meydana gelen 4,3 büyüklüğündeki yeni sarsıntı vatandaşları tekrar sokaklara döktü. AFAD verilerine göre, söz konusu artçı deprem yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde gerçekleşti .

Ülkü: “Tedbirli Olalım, Panik Yapmayalım”

İstanbul Valisi Davut Gül, yaşanan yoğun artçı sarsıntılar sonrası sosyal medya ve basın açıklaması yaparak, “Değerli İstanbullular, ilimizde zaman zaman hissedilen artçı sarsıntılar, uzmanlarımızın da belirttiği üzere ana depremden sonra yaşanan olağan süreçlerin bir parçasıdır. Valiliğimize ulaşan herhangi bir olumsuz durum söz konusu değildir” dedi . Gül, ayrıca afet yönetim merkezlerinin 7/24 teyakkuzda olduğunu vurgulayarak, “Tedbirli olmak önemlidir, panik yapmak ise riski artırır” uyarısında bulundu.

Artçı Sarsıntıların Seyri ve Uzman Görüşü

Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, “6,2 büyüklüğündeki depremden sonra 5 büyüklüğün üzerinde iki artçı sarsıntı yaşandı. Böyle büyük bir depremin etkinlik süresi 1,5–2 ay kadar devam edebilir” açıklamasını yaptı Özel’in değerlendirmesi, İstanbul’da artçı sarsıntı hisseden herkesin önümüzdeki haftalarda da benzer sarsıntılarla karşılaşabileceğine işaret ediyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başlığı Altında Hazırlıklar

AFAD il ve ilçe koordinasyon merkezleri, depremzedeler için gerekli altyapı kontrollerini süratle tamamladı. Yol, su, elektrik hatlarında olumsuz bir durum tespit edilmezken, yıkım riski taşıyan binalarda ise çalışmalara başladığı bildirildi. Sağlık Bakanlığı ekipleri de olası yaralanma vakalarına karşı hastanelerde hazır bekletiliyor.

İstanbul’da Güvenlik ve Bilgilendirme

Valilik, asılsız sosyal medya paylaşımlarına karşı da uyarıda bulunarak, “Hiçbir bilimsel veriye dayanmayan iddialara itibar etmeyin; resmi açıklamalar AFAD ve Kandilli Rasathanesi tarafından yapılacaktır” hatırlatmasını yaptı. Manipülatif haber ve ses kayıtları yayımlayanlar hakkında yasal işlemler başlatılacağı da bildirildi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bayraktar TB3 SİHA gemiye iniş-kalkışta yeni bir eşik atladı

Yayımlandı

üzerinde

25.04.2025 – 23:02

Son Güncelleme : 25.04.2025 – 23:04

AA

Okumaya Devam Et

Gündem

Cübbeli Ahmet’ten Şok Fetva: “Depremde Cünüp Ölmek Caizdir” – Şartları ve Tepkiler

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Cübbeli Ahmet’in Instagram paylaşımlı yeni fetvasında “Depremde cünüp ölmek caizdir” dediği, Kâfirûn Suresi okuma, meşru ilişki ve namaz şartlarının neler olduğu, İslâm hukukundaki dayanakları ve eleştirileri bu makalede bulabilirsiniz.

Özet
Son günlerde sosyal medyada büyük yankı uyandıran Cübbeli Ahmet’in “Depremde cünüp ölmek caizdir” fetvası, Kâfirûn Suresi okunması, ilişkinin meşru olması, namaz kaçırılmaması ve gusül alma niyeti şartlarını gündeme taşıdı . Bu makalede, söz konusu fetvanın içeriği, dayanakları, İslâm hukuku çerçevesindeki geçerliliği ve eleştirileri detaylı şekilde ele alınacaktır.

1. Haber Özeti

Cübbeli Ahmet, Instagram’da paylaşılan kısa bir videoda depremde cünüp ölmenin caiz olduğunu belirterek, “Kâfirûn suresini okuması, ilişkinin meşru olması, namaz kaçırmaması ve gusül alma niyetinde olması gerekiyor” demiştir . Cübbeli Ahmet’in resmi web sitesinde benzer içerikli geçmiş sohbetler yer almakla birlikte, bu yeni fetva deprem şartları çerçevesinde verilmiştir .

2. Fetvanın Şartları ve İçeriği

2.1 Cünüplük ve Gusül

– İslam’da cünüp (cinsel ilişki veya meni çıkışı sonrası) hâlinde gusül abdesti almak farzdır
– Guslün farz olduğu haller klasik kaynaklarda; cünüp olma, hayız ve lohusalık hallerinin sona ermesi olarak belirtilir .
– Cübbeli Ahmet’e göre, deprem gibi olağanüstü hâllerde gusül imkânı bulunmayanlar için cünüp ölmenin şehadet hükmünde olduğu yönünde bir kolaylık söz konusudur .

2.2 Kâfirûn Suresi Okuma Şartı

Cübbeli Ahmet, deprem anında cünüp olarak ölen kişinin Kâfirûn Suresi’ni okumasının şart olduğunu vurgulamıştır . Klasik kaynaklarda cünüplük hâlinde mushafa dokunmanın caiz olmadığı konusunda icma bulunsa da , sûrenin okunması veya zikri farklı değerlendirmelerde kolaylık sağlayabilir.

2.3 Meşru İlişki ve Namaz Kaçırmama

Fetvaya göre, ölen kişinin son zamanlarda nikah usulüne uygun cinsel ilişki yaşamış olması ve namazlarını aksatmadan kılması gerekmektedir . İslam hukukuna göre cünüplük hali günlük hayatı engellemez fakat namaz vakti geçmeden guslünü yapmamak önemli bir kusur sayılır

3. Dini ve Hukuki Dayanaklar

3.1 Kur’ân-ı Kerîm

“Ey iman edenler! Namaza durduğunuzda yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesh edin ve ayaklarınızı topuklara kadar yıkayın. Eğer cünüb iseniz gusledin…” (Mâide, 5:6) .
Bu ayet, guslün cünüplük hâline net bir çözüm sunduğunu açıklar.

3.2 Hadis ve Fıkıh Kaynakları

– “Cünüp olan kimse gusül farzı vaktini geçirmeden önce gerekli işleri yapar, en kısa sürede gusleder” uyarısı vardır
– KSÜ İlahiyat Fakültesi makalesi, cünüp olarak ölmenin büyük günah veya küfür hükmünde olmadığını; ölümün zamanını kimsenin bilemeyeceğini belirtir

4. Eleştiriler ve Toplumsal Tepkiler

– Dinî çevrelerden, deprem gibi afet şartlarında dahi guslün güçlük olarak görülmemesi gerektiği, tehir edilmemesi gerektiği yönünde eleştiriler gelmiştir
– Bazı âlimler, böyle bir fetvanın İslam’ın temel temizlik ve ibadet prensipleriyle çeliştiğini savunmaktadır
– Sosyal medyada, söz konusu fetvanın yanlış anlaşılmalara yol açabileceği ve afetten etkilenenlerin dinî bir zorlukla karşılaşmaması için dikkatli olunması gerektiği vurgulanmıştır.

5. Sonuç

Deprem gibi olağanüstü şartlarda cünüp ölmenin caiz olduğuna dair Cübbeli Ahmet fetvası, hem İslam hukukundaki kolaylık ilkelerine hem de temizlik ve ibadet sorumluluğuna dair tartışmaları alevlendirmiştir. Bu fetvanın yorumlanmasında Kur’an-ı Kerîm, hadis ve mezheplerin kıyas yöntemleriyle birlikte sosyal ve insani boyutun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar