Gündem
Yazar Süha Oğuzertem yangında hayatını kaybetti

Yangın, saat 19.30 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenle Zühtüpaşa Mahallesi Aktepe Sokak’ta bulunan 10 katlı binanın 1’inci katında çıktı. Yangında evde yalnız yaşadığı öğrenilen 65 yaşındaki eleştiri yazarı Süha Oğuzertem dumandan etkilenmesi sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Oğuzertem yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay sonrası yangının çıktığı daire kullanılamaz hale geldi.
Bina sakinlerinden Banu Atilla, “Arka apartmandaki komşularımızın yangın var demesi ile hepimiz fırladık. Arka tarafa geçtiğimizde komşumuz camdaydı, yanmıştı zaten dumanlar çıkıyordu evden. O sırada tekrar bir duman geldi. Benim tahmin ettiğim o anda can verdi. Ondan sonra hiç hareket ettiğini görmedik. Zaten onun öncesinde de itfaiyeye haber vermiştik. İtfaiye ve ambulans çok hızlı geldi. Bütün komşularımız dışarı çıkarıldı. İtfaiye hem içerden hem dışarıdan müdahale etti. Polis ve olay yeri inceleme ekipleri geldi. Ardından cenazeyi çıkardılar. Yangın, bizim söylenti olarak duyduğumuz cep telefonu veya şarj aleti gibi bir şeyden çıkmış salonda. Bildiğimiz o, çok resmi bir şey elimizde yok tabii” şeklinde konuştu.
SÜHA OĞUZERTEM KİMDİR?
Süha Oğuzertem Indiana Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nden yüksek lisans ve doktor derecelerini aldı.
1998-2007 Yıllarında Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü’nün yüksek lisans ve doktora programlarında dersler verdi.
2008-2015 yıllarında ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde çalıştı. Bir süre Yüksek Lisans Programı ile Türk Dili Birimi’nin direktörlüğünü üstlendiği öğrenildi.
Gündem
Didim Akbük’te yangın: Dumanlar gökyüzünü sardı

Aydın’ın Didim ilçesinde makilik alanda çıkan yangına havadan ve karadan müdahale ediliyor.
Akbük Mahallesi’nde makilik alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.
İhbar üzerine bölgeye Orman İşletme Müdürlüğü ile itfaiye ekipleri sevk edildi.
Yangına havadan ve karadan müdahale ediliyor.
Gündem
Ankara’da sular ne zaman gelecek? (ASKİ 23 Haziran su kesintisi programı)

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) programına göre, Ankara’nın 6 ilçesine elektrik verilemeyecek. Programa göre, Ayaş, Polatlı, Gölbaşı, Keçiören, Akyurt, Polatlı ilçelerine su verilemeyecek. Kesintilerden etkilenen vatandaşlar programın ayrıntısını araştırıyor. Peki, Ankara’da sular ne zaman gelecek?
23 HAZİRAN SU KESİNTİSİ PROGRAMI
Gündem
Filtreli zihinler: Beden algısı sosyal medyada nasıl bozuldu?

Son yıllarda Beden Dismorfik Bozukluğu (BDD) adı verilen bir psikolojik durum, özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşıyor. Kişiyi gerçeklikten koparma noktasına kadar giden bu durumda sosyal medyanın ise etkisi büyük. Artık aynadaki görüntümüz değil, telefondaki selfiemiz esas belirleyici hale geldi. Peki bu kırılma noktası nasıl oluştu?
KARŞILAŞTIRMA DÖNGÜSÜ: BEN VE DİĞERLERİ
Instagram, TikTok ve Snapchat gibi türlü filtrelerin yer aldığı platformlar, bir tür dijital beden vitrini halinde geldi. İlk yıllarda eğlenceli gözüken bu filtreler zamanla bizi hayali bir dünyaya taşımaya başladı. Daha önce normal gözüken burnumuzun, çene hatlarımızın adete estetik yapılmış versiyonu, bize “o kadar da iyi değilmişim.” mesajı vermeye başladı. Göz büyütme, cilt pürüzsüzleştirme, dudak dolgunlaştırma gibi efektler, zamanla kullanıcıların zihninde “ideal benlik” imajına dönüştü.
Bu sorunun temelinde yalnızca bireyin kendisiyle olan ilişkisi değil, başkalarıyla sürekli karşılaştırma hâli de yatıyor. Gençler hem kendi filtreli fotoğraflarını hem de başkalarının “kurgulanmış” selfielerini esas alarak gerçek benliklerini değerlendiriyor. Bu karşılaştırma, çoğu zaman bireyin eksik, yetersiz, çirkin hissetmesine yol açıyor.
İronik olan ise şu: Herkes kendi görselini düzenlerken, başkalarının bunu yaptığına inanmıyor. Böylece herkes kendi gerçekliğini saklarken, başkalarının “gerçek” olduğunu zannediyor ve döngü devam ediyor.
NEDEN KENDİMİZİ FİLTRELİ GÖRMEK İSTİYORUZ?
Amerikalı medya kişiliği Kim Kardashian, bir güzellik uzmanına yaptığı ziyareti paylaştığı bir videoda, akıllı telefon kamerası yüzüne odaklanmışken pahalı bir cilt bakımı yaptırıyordu. Bu tür bir bakım, fondötenin ve kapatıcının tamamen çıkarılmasını gerektirir. Ancak Kim, bütün işlem boyunca cildi pürüzsüzleştiren ve gözleri aydınlatan Snapchat’in çiçek taçlı filtresini yüzünde tutmaya devam etti. Sanki milyonlarca takipçisine, tedavi ettirdiği o doğal cildini — yani gerçek yüzünü — gösterirse büyüsü kaçacak gibiydi.
Peki neden çoğumuz, yüzümüzün filtreli versiyonunu tercih ediyoruz? New York’lu kurul onaylı estetik cerrah Dr. Daniel Maman bu durumu şöyle açıklıyor:
“Filtreler yüzü rafine eder. Ciltteki lekeleri, kırışıklıkları yumuşatır ve cilde parlaklık kazandırır. Bazı filtreler ayrıca gözleri daha büyük, dudakları daha dolgun gösterir.”
Doğal olarak, yıllar boyunca bize ince ince işlenen, özgüveni sarsan, zararlı ama inatçı güzellik imgeleriyle şekillenen, bu “ideal” görünüşe yaklaştığımızda kendimizi iyi hissederiz. Bu da bizi sivilce kremleri, saç bakım ürünleri, kontür makyaj kitleri almaya iter.
Ancak bazıları için “en iyi hâlini görmek” demek, gerçekte asla sahip olamayacağı bir görünüme ulaşmak anlamına geliyor.
Filtre kullanmayı kendimize şöyle açıklıyoruz:
En güzel modeller ve oyuncular bile reklam kampanyaları ve dergi çekimleri için Photoshop ile düzeltiliyorsa biz sıradan insanların da yüzümüzün düzenlenmiş bir versiyonunu sunması normaldir, hatta belki de bizden beklenen budur. Çünkü artık, olduğu gibi bir yüz, yeterli kabul edilmiyor.
DEPRESYON, NARSİSİZM VE BEDEN ALGISI PROBLEMLERİYLE BAĞLANTISI
Newport Academy adlı ruh sağlığı tedavi merkezinde program geliştirme direktörü olarak görev yapan, sosyal hizmet alanında yüksek lisans derecesine sahip ve lisanslı bir klinik sosyal hizmet uzmanı olan Heather Senior Monroe’ya göre, selfie filtreleri kullanan kişiler, yalnızca gerçek görünümleriyle değil, kim olduklarıyla da paylaştıkları içerikler arasında zararlı bir kopukluk yaşayabilirler.
Heather şöyle diyor:
“Bunu yalnızca ergenlerle çalıştığım mesleki deneyimlerimde gözlemlemedim; aynı zamanda araştırmalar da sosyal medya kullanımıyla depresyon, narsisizm ve beden algısı problemleri arasında açık bir bağlantı olduğunu gösteriyor.
BDD (Beden Dismorfik Bozukluğu), bir kişinin dış görünümüne dair algısının aşırı biçimde çarpıtılması sonucu takıntı haline gelmesiyle ortaya çıkan, kişinin günlük yaşamını ciddi ölçüde etkileyen çok ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur.
Sosyal medya kullanımı BDD’ye doğrudan sebep olmasa da, bu bozukluğa genetik ya da psikolojik yatkınlığı olan ergenlerde tetikleyici rol oynayabilir ve zaten bu bozukluğu yaşayan bireylerde semptomları daha da kötüleştirebilir.”
BİZİ GERÇEK KILAN ŞEY YAŞANMIŞLIKLARIN YÜZÜMÜZDEKİ YANSIMASIDIR
Gençlere şunu anlatmak gerekiyor; aynaya baktığımızda gördüklerimiz “kusur” değil, insan olmanın en doğal ve en sahici parçalarıdır. Çünkü bedenimiz bir reklam panosu değil; yaşadıklarımızı taşıyan, bizi biz yapan canlı bir yapı.
Sosyal medyada, filtrelerle ya da dijital düzenlemelerle ulaşılan “kusursuzluk” algısı, bir yanılsamadır. Bunu kabul etmedikçe aslında var olmamız gereken en önemli yerden uzaklaşırız: Kendimizden.
-
Gündem22 saat önce
Manisa Akhisar’da Anne Dehşeti: Tartıştığı Kızını Boğarak Öldürdü
-
Gündem2 gün önce
Son Dakika: ABD, Fordow, Natanz ve İsfahan’daki İran Nükleer Tesislerini Vurdu!
-
Gündem7 gün önce
İsrail-İran Çatışması: Son Durum ve Bölgesel Etkileri (Haziran 2025)
-
Son Dakika1 hafta önce
Son dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 15 Haziran 2025
-
Sağlık1 hafta önce
Mide bulantısıyla hastaneye gitti, 48 saat sonra öldü: Doktorlar görmezden gelmişti
-
Ekonomi1 hafta önce
Emekli maaşı Temmuz zam oranı 2025: SSK-Bağkur-Emekli Sandığı zammı ne kadar olacak? En düşük emekli maaşı kaç lira yapılacak?
-
Magazin1 hafta önce
Barış Manço’nun kardeşi İnci Manço İlbay vefat etti
-
Magazin1 hafta önce
American Love Story dizisi geliyor: İlk görüntüler yayınlandı