Gündem
Yargıtay’dan emsal karar: Eşinin ailesinin yanında “Halil erkek değil, yapamadı” diyen kadının nafaka ve tazminatı iptal edildi
Tarih: 20 Eylül 2025 · Saat: 11:45 (İstanbul) · Okuma süresi: ~2 dakika 30 saniye
İstanbul’da görülen boşanma davasında, eşinin ailesi yanında cinsel birlikteliğe atıf yapan sözler sarf eden kadının lehine verilen nafaka ve tazminat kararları Yargıtay tarafından bozuldu. Yüksek Mahkeme, tarafları eşit kusurlu bularak kadına hükmedilmiş nafaka ve tazminat haklarının kaldırılmasına karar verdi.
Olayın kısa kronolojisi
İddialara göre Mesude A., kayınvalidesinin evliliğe müdahale ettiğini ve kocası Halil A.’nın kendisine ilgi göstermediğini belirterek boşanma davası açtı. İlk derece mahkemesi, kadının talebi doğrultusunda maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmetti. Ancak Halil A. bu karara itiraz ederek dosyayı istinaf ve ardından Yargıtay’a taşıdı.
Yargıtay’ın değerlendirmesi ve hükmü
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, dosyayı inceleyerek kadının eşinin ailesinin yanında “Halil erkek değil, yapamadı” şeklinde sözler söylediğini tespit etti. Mahkeme bu sözleri “rencide edici ve küçük düşürücü” bularak kadının da boşanmaya sebep olan hallerde kusurlu olduğunu hükme dayandırdı. Sonuç olarak Yargıtay, tarafların evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda eşit kusurlu sayılması gerektiği gerekçesiyle ilk derece kararını bozdu; kadına hükmedilen nafaka ve tazminatlar iptal edildi. Dosya ilk derece mahkemesine geri gönderildi.
Hukuki çerçeve — neden nafaka ve tazminat iptal oldu?
Boşanma davalarında kusur dağılımı, nafaka ve tazminat yükümlülüklerini doğrudan etkiler. Yargıtay içtihatlarına göre, tarafların evlilik birliğinin sarsılmasına birlikte katkısı varsa mahkeme eşit kusur tayin ederek maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerini azaltabilir veya reddedebilir. Bu kararda da Yargıtay, çiftin birbirine karşı davranışlarını ve özellikle aile/sosyal çevre önünde söylenen küçük düşürücü sözleri kusur tayininde belirleyici gördü. Hukuki uygulamada böyle bir eşit kusur tespiti, daha önceki Yargıtay kararlarına da paralel bir uygulamadır.
Uzman yorumu (kısa)
Aile hukuku uygulayıcıları, Yargıtay’ın bu kararını “sosyal çevrede söylenen sözlerin de boşanma sebepleri açısından değerlendirilebileceği” yönündeki vurgusu nedeniyle emsal nitelikte görüyor. Tarafların davranışlarının, söylenen sözlerin kapsamı ve somut olayın delilleri (tanık beyanları, varsa mesajlaşmalar vb.) kusur dağılımında belirleyici oluyor.
Ne değişecek? (Okuyucuya kısa not)
-
İlk derece mahkemesince verilmiş nafaka/tazminat kararları Yargıtay kararıyla bozuldu; dosya yeniden yargılanmak üzere geri gönderildi.
-
Benzer vakalarda, tarafların sosyal çevrede birbirini küçük düşürücü söylemleri varsa bunun hukuki sonuçları olabilir; somut deliller her zaman belirleyicidir.