Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Yargıtay: Uzun Süre Eve Gelmeme Boşanma Nedeni Olamaz

Yayımlandı

üzerinde

Tarih – Saat

02 Eylül 2025, Saat 15:30


Tahmini Okuma Süresi

≈ 3 dakika

Giriş

Yargıtay, “kadının uzun süreli olarak eve gelmemesinin” tek başına boşanma sebebi sayılamayacağı yönünde önemli bir içtihat kararı verdi. Bu karar, tarafların ayrı yaşaması halinde evliliğin sona erdirilmesi için sadece fiili ayrılığın yeterli kabul edilmediğini vurguluyor. Yapılan düzenlemeler ve İçtihat Hukuku da ışığında, boşanma sebeplerine dair çarpıcı ayrıntılar dikkat çekiyor.


Detaylı Haber İçeriği

1. Yargıtay’dan Önemli İçtihat Açıklaması

Yargıtay, “fiili ayrılık” ya da “uzun süre eve gelmeme” halini tek başına boşanma nedeni olarak kabul etmeyerek, böyle bir durumun evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kanıtlamadıkça mahkemece doğrudan boşanmaya hükmedilemeyeceğini belirledi

2. TMK’daki Düzenleme: Fiili Ayrılık ve Terk

Türk Medeni Kanunu (TMK) özel boşanma sebepleri arasında “terk” (TMK m.164)—yani bir eşin müşterek konutu haklı sebep olmaksızın terk etmesi—yer alır. Bu durumda, terk eden eşe “dön ihtarı” yapılmalı; burada belirli süre kuralları işler:

  • Terk eyleminden en az 4 ay geçmeli,

  • İhtar yapılmalı,

  • İhtar sonrası 2 ay beklemeli,

  • Ardından boşanma davası açılabilir

Ancak Yargıtay, eve gelmeme durumunda bu prosedür tek başına boşanma kararına yetmediğini vurgulamış; yani evliliğin “temelinden sarsıldığının” ayrıca ispat edilmesi şartıyla boşanma mümkün.

3. Evliliğin Temelinden Sarsılması Şartı

TMK m.166’ya göre genel boşanma sebebi olarak “evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılması” gereklidir . Yargıtay bu noktada, evi terk etme ya da eve gelmeme gibi fiillerin durumun bütününü oluşturamayacağını; bu fiillerin evlilik birlikteliğini temelden sarsacak başka unsurlarla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor

4. Hukuki Süreç ve Delil Yükü

Boşanma davası açan eş, iddiasını ispatlamakla yükümlüdür (TMK m.6). Yargıtay kararları, ekonomik, duygusal ya da fiziksel ihmal gibi unsurların da birlikte bulunmadığı sürece sadece fiziksel ayrılığı boşanma nedeni saymanın mümkün olmadığını göstermektedir

Özet ve Sonuç

Yargıtay, “kadının uzun süre eve gelmemesi” hâlinin tek başına boşanmaya yeterli bir sebep olmadığı yönündeki kararını net şekilde ifade etti. Hukuken boşanma yolunu açmak için, terk eylemi yanında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının da ispatlanması gerekir. Bu karardan da anlaşılacağı üzere, kanun ve Yargıtay içtihatlarına bağlı kalarak sürecin yürütülmesi büyük önem taşır.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

SON DAKİKA — CHP İstanbul İl Yönetimi görevden alındı, kongre iptal edildi: Gürsel Tekin görevlendirildi

Yayımlandı

üzerinde

Tarih / Saat: 02 Eylül 2025 — 16:15
Okuma süresi: ~3 dakika
Kaynak: FATİHDOGANMEDYA Haber Merkezi

Özet

Mahkeme kararıyla CHP İstanbul İl Kongresi iptal edildi; İl Başkanı Özgür Çelik ve il yönetimi görevden alındı. Yerine geçici kayyum heyeti olarak Gürsel Tekin başkanlığında bir ekip görevlendirildi. Karar, partinin İstanbul örgütünde ani bir değişime yol açtı.


Detaylar — Ne oldu?

İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Kongresi hakkında açılan dava bugün sonuçlandı. Mahkeme, söz konusu kongrenin hukuka aykırı yapıldığına hükmederek kongreyi iptal etti; bu karar çerçevesinde mevcut il başkanı Özgür Çelik ve il yönetimi görevden alındı.

Mahkeme kararıyla birlikte İstanbul İl Başkanlığı’na Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap’tan oluşan geçici heyet (kayyum) atandı. Atama ile birlikte mevcut kongre süreci durduruldu ve belirli delege listeleriyle ilgili tedbir kararları alındı.


Atamanın arka planı ve hukuki sürecin kısa özeti

Süreci başlatan dava, 8 Ekim 2023’te yapılan kongrenin usul ve hukuka uygunluğuna ilişkin itirazlara dayanıyordu. Bugünkü duruşma/karar, mahkemenin kongre usulüne ilişkin değerlendirmesi sonucunda iptal yönünde çıktı ve geçici yönetim atamasıyla parti içi işleyişin sağlanması amaçlandı. Hukuki süreç ve kararın gerekçeleri başvuran taraf, mahkeme karar özeti ve ilgili evrakta detaylandırılacaktır; resmi mahkeme metni ile partiden gelecek açıklamalar takip ediliyor.


Siyasi yansımalar — Ne değişebilir?

  • İstanbul örgütü yeniden düzenlenecek. Kayyum heyeti, il yönetimini geçici olarak devralarak olağan süreçlerin işletilmesini sağlayacak.

  • Merkez-İl ilişkileri tartışılmaya açılacak. Atama, parti içi denetim ve organizasyon süreçlerine dair tartışmaları yeniden alevlendirebilir.

  • Kamuoyu ve taban tepkisi takip edilecek. Parti tabanından ve ilçe örgütlerinden gelecek tepkiler, sürecin nasıl ilerleyeceğini belirleyecek.


CHP’den ve taraflardan açıklama var mı?

Bu haberin hazırlandığı sırada CHP merkezinden veya İstanbul il örgütünden parti tarafından yapılmış resmi bir yazılı açıklama henüz (veya tüm kaynaklarda) paylaşılmamış görünüyor; hukuki metin ve resmî parti açıklamaları geldikçe haberimiz güncellenecektir.


Kısa biyografi — Gürsel Tekin

Gürsel Tekin, CHP’nin deneyimli siyasetçilerinden; milletvekilliği ve parti içi deneyimi bulunuyor. Geçici heyetin başında yer alacak olan Tekin’in ataması, partide kısa sürede yönetim boşluğunu doldurmaya yönelik olarak değerlendiriliyor. (Detaylı biyografi için ilerleyen saatlerde profil içeriklerimizi yayımlayacağız.)

Okumaya Devam Et

Gündem

EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ

Yayımlandı

üzerinde

02.09.2025 · 12:21 | Okuma süresi: 3 dakika
(FatihDoganMedya için haberi derleyen: Haber Merkezi)

Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde, evlilik yıldönümü kutlamasından dönen çiftin başına gelen kaza, bir ailenin yaşamını tamamen değiştirdi. Fitness eğitmeni İrem Karatutlu (25), Osmaniye’den Kahramanmaraş’a döndükleri sırada motosikletlerinin arızalanması üzerine emniyet şeridine çekilen gruba bir TIR çarptı; Karatutlu, kazada her iki bacağını (diz altından) kaybetti.

Kaza nasıl gerçekleşti?

Edinilen bilgilere göre, Kahramanmaraş’ta yaşayan Kadir ve İrem Karatutlu çifti, 26 Temmuz’da evlendikten sonra birinci evlilik yıl dönümlerini motosiklet festivaliyle kutladı. Festivallerin ardından dönüş yolunda motosikletleri arızalanan grup, araçlarını emniyet şeridine çekti. Yardım için gelen çekici ile birlikte bölgede duran grup, şoförünün kontrolünü yitirdiği bildirilen bir TIR’ın çarpması sonucu hedef oldu. Kazada İrem Karatutlu, TIR’ın altında kalarak ağır yaralandı ve iki bacağını kaybetti.

Mağdurun ifadeleri ve tedavi süreci

Karatutlu, yaşadıklarını anlatarak “Gözümü açtığımda bacaklarım TIR’ın altında kalmıştı. TIR beni yaklaşık 600 metre sürükledi” dedi. Üç hafta boyunca farklı hastanelerde yoğun tedavi gören genç kadın, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi; bundan sonra hayatına protezlerle devam edeceğini belirtti.

Eşi Kadir Karatutlu ise olay anını anlatarak, TIR’ın adeta önüne çıkan her şeyi aldığı ve eşinin kurtarılamadığını söyledi; ailenin bu süreçte büyük üzüntü yaşadığı vurgulandı.

Olayın diğer boyutları ve yerel etkiler

Bazı haber kaynakları kazada bir başka kişinin de yaşamını yitirdiğini ve toplamda çok sayıda motosiklet sürücüsünün yaralandığını bildiriyor; yerel kaynaklar ve video kayıtları olayın otoyolda panik yarattığını gösteriyor. Soruşturma ve adli süreçle ilgili resmi açıklamalar yerel yetkililer tarafından henüz ayrıntılı şekilde paylaşılmadı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Atina’dan Doğu Akdeniz’de küstah provokasyon: Skandal planla Türkiye’yi hedef aldılar! ‘Yunan ordusu askeri hazırlık içinde’

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 02 Eylül 2025 — Saat: 14:00 (TSİ)
Okuma süresi: ~5 dakika
Haber | FATİHDOGANMEDYA

Özet (lead): Son aylarda Atina’nın Doğu Akdeniz’e yönelik yeni stratejik adımları Ankara’da alarm zilleri çaldırdı. Yunanistan’ın savunma bütçesini büyütme, modern silah alımları, ada üslerini güçlendirme ve yeni denizcilik planları, Türkiye tarafından “küstah provokasyon” ve hedefe koyma şeklinde yorumlanıyor. Bölgedeki askeri hareketlilik ve diplomatik gerilim, NATO içinde bile tansiyonu artırıyor.

Ne oldu? — Atina’nın hamleleri, Ankara’nın tepkisi

Atina son dönemde kapsamlı bir savunma modernizasyon programı ilan etti; 12 yıllık plan çerçevesinde savaş uçakları, gemi alımları, anti-gemi füzeleri ve uydu/komuta sistemlerine milyarlarca euro ayırma kararı aldı. Bu hamle, Ankara tarafından “bölge dengelerini bozacak, Türkiye’yi askeri hedef olarak görmeye yönelik bir adım” şeklinde değerlendirildi.

Türkiye Dışişleri ve Milli Savunma çevreleri, Yunanistan’ın yeni denizcilik ve EEZ (münhasır ekonomik bölge) işaretlemeleri ile adaların daha yoğun askeri hazırlıklara tabi tutulmasını “provokasyon” olarak nitelendiriyor. Bu iddialar, iki ülke arasındaki Ege ve Doğu Akdeniz anlaşmazlıklarının yeniden tırmanma riskine işaret ediyor.

Hangi adımlar Atina’yı sorgulatıyor?

  • Savunma harcamaları ve silah alımları: Atina’nın uzun dönemli 25+ milyar euroyu bulan silahlandirma planı ve Fransa ile yürütülen anlaşmalar (rafale, korvetler, anti-gemi füzeleri gibi) bölgesel dengeye yönelik ciddi adımlar olarak görülüyor.

  • Ada üsleri ve askerî kuvvet yoğunlaştırması: Ege adalarının savunma altyapısının güçlendirilmesi ve ada bazlı komuta yapılarının kurulmasına ilişkin hamleler, Ankara’da “askeri hazırlık” algısını doğurdu.

  • Denizcilik / coğrafi planlamalar: Yunanistan’ın AB’ye sunduğu yeni denizcilik haritaları ve Türkiye ile çakışan EEZ işaretlemeleri diplomatik itirazlara yol açtı. Her iki taraf da hukuki ve fiili argümanlarla pozisyonunu güçlendiriyor.

Bölgedeki askeri hareketlilik ve tatbikatlar

Hem Yunan hem de Türk tarafı son dönemde deniz ve hava tatbikatlarını arttırdı; NATO çerçevesindeki ortak faaliyetlere rağmen her iki ordunun da kendi yeteneklerini güçlendirme eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Türkiye’nin “mavi vatan / Blue Homeland” tatbikatları ve Yunanistan’ın ortak tatbikatlar ile savunma iş birlikleri bölgedeki algıyı sertleştiriyor.

Uluslararası boyut: Müttefikler ve diplomasi

Atina’nın Fransa, ABD ve bazı Doğu Akdeniz partnerleriyle yakınlaşması, Türkiye-Atina gerilimini uluslararası boyuta taşıyor. Özellikle Fransa ile savunma işbirlikleri, Yunanistan’ın bölgesel hamlelerine diplomatik destek sağladığı yorumlarına yol açıyor. Öte yandan Ankara ile Atina arasında yürütülen “askeri güven artırıcı tedbirler” (CBM) görüşmeleri de var; iki taraf hem gerilimi yönetme hem de kontrol mekanizmaları geliştirme çabasında.

Uzman değerlendirmesi — Riskler ve olası senaryolar

Analistler şu ana kadar şunları işaret ediyor:

  • Kaza veya yanlış hesaplama riski yüksek: Her iki tarafın deniz ve hava hareketliliğinin artması küçük bir olayın zincirleme bir krize dönüşmesine zemin hazırlayabilir.

  • Diplomasi için alan var: NATO ve iki ülkenin dışişleri/milli savunma kanalları, çatışmayı önleyici mekanizmaların işletilmesi için kullanılabilir; son CBM görüşmeleri bu amaçla önemli.

  • Enerji ve jeopolitik etkenler: Doğu Akdeniz’de doğal gaz, boru hattı projeleri ve altyapı planları meseleye ekonomik bir boyut kazandırıyor; bu da politik baskıların artmasına yol açıyor.

Sonuç — Türkiye açısından ne anlama geliyor?

Ankara’ya göre Atina’nın hamleleri sistematik bir şekilde Türkiye’ye karşı bir “stratejik baskı” oluşturuyor; ancak uzmanlar asıl tehlikenin silahlı çatışma ihtimali değil, çatışma riskinin ekonomik ve diplomatik maliyeti olduğunu vurguluyor. Gerilimin tırmanmasını önleyecek unsurlar arasında NATO’nun arabuluculuğu, iki ülke arasında sürdürülecek güven artırıcı görüşmeler ve bölgesel projelerde diplomatik uzlaşı arayışları yer alıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar