Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Yapay zeka ile dost olunabilir mi?

Yayımlandı

üzerinde

2013 yapımı, yönetmenliğini ve senaristliğini Spike Jonze’un yaptığı O (Her) filmi, sevgilisinden yeni ayrılmış ve ilişki konusunda çok da başarılı bir geçmişi olmayan Theodore Twombly (Joaquin Phoenix) ile Samantha adlı bir yapay zekâ programı (Scarlett Johansson) arasındaki aşkı konu alıyordu. Yapay zekâ Samantha’nın giderek Theodore’un her şeyini ele alması; e-postalarını düzenlemesi, mutlak bir empati ile gereksinimlerini önceden sezmesi ve hep uygun tepkiler vermesiyle zamanla Theodore, Samantha’ya gerçek bir kadınmış gibi bağlanmıştı. Peki gerçekten de bu şekilde insan ile yapay zekâ arasında özel bir ilişki, dostluk veya hatta filmdeki gibi bir aşk gelişebilir mi?

Her filminin yayın yılı olan 2014’te, henüz yapay zekâ programları bu kadar fazla yaşamımızın içinde yer almamışken akla gelen bu sorular, günümüzde daha fazla gündemde. Genelde yapay zekâ-insan ilişkisine ilişkin çok karanlık öngörüler var; öyle ki bunların içinde yapay zekânın güçlenerek bağımsız bir yapı haline geleceği ve insanlığın sonunu getirebileceği şeklinde senaryolar söz konusu.

1984 yapımı Terminatör filminin ana konusu, yapay zekâ (YZ) tarafından yaratılmış Skynet adlı bir bilgisayar sisteminin, gelecekte insanlığa karşı savaş açarak onları yok etmeye çalışmasıdır. Bu savaşta, Skynet geçmişe terminatör adı verilen robotlar göndererek insan direnişinin lideri John Connor’ın doğuşunu engellemeye çalışır.

Psikolojik anlamda da, yapay zekâ ve insan ilişkisine dair olumsuz değerlendirmeler var. Bu bakış açısı; yapay zekânın insan iradesini ele geçirip yöneteceği, insan-yapay zekâ ilişkisinin asla eşit olamayacağı, yapay zekâ ile arkadaşlığının insanı diğer insanlardan ayırıp izole edeceği ve insan-YZ dostluklarının daha değerli olan insan-insan dostluklarını baltalayacağı gibi kaygılardan besleniyor.

-İNSAN İLİŞKİSİNİN SONU KÖTÜ OLMAK ZORUNDA MI?

Dan Weijers ve Nick Munn’ın İnsan-YZ Dostluğu Mümkün ve İyi Olabilir başlıklı Mart 2025’te Oxford Kesişimler: Toplumda Yapay Zekâ başlıklı kitapta yayınlanan araştırmaları, Yapay Zekâ insan ilişkisi bağlamında bu konuya odaklanıyor. Bu yazıda Weijers ve Munn, insan-yapay zekâ (YZ) dostluğunun mümkün olduğunu ve hatta belirli durumlarda faydalı olabileceğini savunuyor.

Yazarlar, bu itirazların çoğunun iki ana kategoriye ayrıldığını belirtiyor: bazı itirazlar gerçek dostluğun çeşitli yönlerinin önemini yanlış yorumlarken, diğerleri insan-YZ etkileşimlerinin ne olduğu veya teknolojinin gelişmeye devam etmesiyle ne olabileceği konusundaki hayal gücü eksikliğinden kaynaklanıyor.

Makale, dostluğun yalnızca iki temel unsurunu gerektiren basitleştirilmiş bir dostluk tanımı öneriyor:

1. Ödüllendirici etkileşimlerin ağırlığı.

2. İlgili taraflar arasında karşılıklı olumlu niyetler.

Araştırmacılar bu esnek dostluk anlayışına dayanarak, teknolojik gelişmelerin YZ’nin birçok durumda insan dostluklarını kalite açısından aşabileceği bir düzeye ulaşmasının olası olduğunu iddia ediyorlar.

Mevcut YZ’nin (örneğin; Replika gibi) bu dostluk tanımını karşılayabildiğini ve gelecekteki YZ’nin daha da iyi arkadaşlar olabileceğini belirtiyorlar. Özellikle sosyal zorlukları olan veya olumsuz koşullara sahip bireyler için insan-YZ dostluklarının önemli avantajla sunduğunu vurguluyorlar. Bu dostlukların, bireylerin sosyal refahını ve yaşam kalitesini iyileştirmede önemli bir potansiyel taşıdığını belirtiyorlar.

HER ŞEY TOZ PEMBE Mİ?

Tabii ki hayır. İnsan-YZ dostluklarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu teknolojiyi üreten veya pazarlayan şirketlerin yapay zekâyı kontrol etmesinin doğuracağı kötüye kullanım tehlikesi var. Bir diğer olası sorun, insanların YZ’nin sunduğu sürekli ve mutlak destek, empati ve kolay erişim gibi avantajlar nedeniyle insan dostlukları yerine YZ dostluklarını tercih etme eğilimi ve bunun yaratabileceği bağımlılık riski bulunmaktadır. Bu bize Her filminde Theodore’ un yapay zekâ Samantha’ya aşık olmasını anımsatıyor.

Bir diğer tehlike ise piyasada en “dalkavuk” YZ’lerin popülerleşmesiyle, kullanıcıların daha benmerkezci hale gelmesi ve insan ilişkilerinde “önemli arkadaş” rolünü yerine getirememesi.

SONUÇ

Tüm diğer yeni teknolojilerde olduğu gibi, YZ’ nın da yanlış kullanımı elbette zararlı olabilir ancak çoğu insan bu teknolojileri faydalı şekillerde kullanabilir ve bu da yaşamımıza yeni olanaklar getirebilir ve pek çok yeni gelişmeye ivme verebilir. Yani sorun yine YZ’da değil insan da başlıyor ya da bitiyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Bakan Kacır: “Sanayi ve Teknoloji Kolejleri kuracağız”

Yayımlandı

üzerinde

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Pendik Yetkinlik Geliştirme ve İstihdam Merkezi’nin (YETGİM) açılış töreninde konuştu.

Kacır, sanayi ve hizmet sektörlerinin ihtiyaç duyduğu niteliklerle donatılmış bireyler yetiştirmeyi hedefledikleri bu merkezin, eğitimle istihdam arasında köprü kurarak gençlere yeni fırsatlar sunacağına ve işletmelere yetkin iş gücü kazandıracağına inandığını söyledi.

Bugün hızla değişen küresel dinamiklerin ülkeleri ekonomik, siyasi, teknolojik ve sosyal alanlarda köklü değişimlere zorladığını belirten Kacır, bu süreçte rekabet gücünü korumak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için çağın gereklerine uygun politikalar geliştirmenin kaçınılmaz hale geldiğine dikkati çekti.

“Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 22 yılda, üretimi ve teknoloji geliştirmeyi önceleyen yaklaşımla ülkemizi asra bedel kalkınma hamleleriyle buluşturduk.” diyen Kacır, şunları kaydetti:

“Yurdun dört bir yanını ulaştırmadan sağlığa, turizmden ticarete, teknolojiden savunma sanayiine, güvenlikten tarıma kadar her alanda eserlerle, hizmetlerle adeta ilmek ilmek dokuduk. Adeta sıfırdan inşa ettiğimiz araştırma ve inovasyon ekosistemizle, altyapısı güçlü planlı sanayi alanlarımızla ve girişimcilik kültürü ve nitelikli insan kaynağıyla Türkiye’yi küresel üretim ve teknoloji geliştirme üssü hâline getirdik. Mevcut iş gücümüzün ve gençlerimizin geleceğin yetkinlikleriyle buluşmasını Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşımanın anahtarı olarak görüyoruz.”

Türkiye’nin sahip olduğu genç ve dinamik nüfusu yalnızca istatistiksel bir güç olarak değil, potansiyeli açığa çıkarılması gereken bir kalkınma kaldıracı olarak değerlendirdiklerini ifade eden Bakan Kacır, bu anlayışla, 10 model fabrikada, yalın üretim, dijital dönüşüm, ürün geliştirme ve enerji verimliliği başlıklarında, çalışanların bilgi ve becerileri artırdıklarını söyledi.

“NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ YETİŞTİRME VİZYONUMUZUN BİR PARÇASI” 

İstanbul ve Kocaeli’de açtıkları 42 yazılım okullarında kendi kendine öğrenme esasıyla, gençlere ücretsiz yazılım eğitimi verilip iş olanakları sunulduğuna işaret eden Kacır, “Organize Sanayi Bölgeleri bünyesinde kurduğumuz 85 meslek lisesi 23 meslek yüksek okuluyla, sanayicimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda, nitelikli teknik elemanları yetiştiriyoruz. Kalkınma Ajanslarımız aracılığıyla mesleki ve teknik eğitim alanında 623 projeye bugüne kadar 2,6 milyar lira destek sağladık.” dedi.

“Bugün açılışı için bir arada geldiğimiz Pendik Yetkinlik Geliştirme ve İstihdam Merkezi de sanayi ve hizmet sektörlerinde nitelikli işgücü yetiştirme ve istihdamı artırma vizyonumuzun bir parçasıdır.” ifadesini kullanan Kacır şöyle devam etti:

“İstanbul Kalkınma Ajansımızın 63 milyon lira desteğiyle hayata geçirilen merkezimizde 5 sınıf ve 2 atölye bulunuyor. Merkezimizde sunduğumuz eğitim altyapısıyla; otomasyon, kalite kontrol, endüstriyel yazılım, makine ve bilgisayar teknolojileri ile yalın mühendislik gibi geleceğin üretim ekosisteminde kilit rol oynayan alanlarda gençlerimizin yetkinlik kazanmasını sağlıyoruz. Şu ana kadar 276 gencimizin eğitim aldığı proje kapsamında ilk fazda 1500 gencimize eğitim vermeyi ve gençlerimizi istihdama kazandırmayı hedefliyoruz. “

Kacır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’yi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak adına insan kaynağını güçlendirecek adımlar atmaya kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayarak şunları kaydetti:

“2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, Cumhurbaşkanımız tarafından 26 Mart’ta ilan edildi. Strateji belgemizde; sanayi üretiminde ve teknolojide tam bağımsızlık hedefimizi ve Türkiye’yi yüksek teknolojili ürünlerin imalatında ve ihracatında küresel ölçekte lider konuma taşıma vizyonumuzu ortaya koyduk. Strateji Belgemiz doğrultusunda gerçekleştireceğimiz program ve projelerle; eğitim modeli, üretim ve eğitim paydaşlarının desteğiyle şekillendirilecek, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine olanak sağlayacak Sanayi ve Teknoloji Kolejleri kuracağız.”

Kacır, “Sektörel yetkinlik haritaları oluşturarak her ilin ve bölgenin öncelikli sektörlerine göre özelleştirilmiş eğitim programları geliştireceğiz. Dijital beceri eğitim programları ve yaşam boyu öğrenme fırsatlarıyla, beşerî sermayenin dijital yetkinliklerini sürekli olarak güçlendireceğiz. Üniversite-sanayi iş birliğini daha kurumsal hale getirecek, AR-GE merkezleri, teknoparklar ve sanayi kuruluşları arasında bilgi ve insan kaynağı akışını teşvik edeceğiz.” dedi.

Bakan Kacır, konuşmanın ardından YETGİM’i gezerek yetkililerden bilgi aldı.

Programa Bakan Kacır’ın yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Behiye Eker, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin, Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri Ziya Taşkent ile vatandaşlar katıldı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Google Veo 3 nedir, nasıl kullanılır? Yapay zekâ destekli video üretiminde yeni dönem!

Yayımlandı

üzerinde

Google Veo 3’ü kullanmak oldukça basit bir yapıya sahiptir, ancak profesyonel sonuçlar elde etmek için bazı püf noktaları bilmek gerekir.

İşte adım adım kullanım rehberi:

1- Google hesabınızla giriş yapın:

Veo 3, Google ekosistemine entegre çalıştığı için bir Google hesabına sahip olmanız gerekir.

2- Veo Platformuna erişin:

https://veo.google.com adresi üzerinden platforma ulaşabilirsiniz. (Not: Şu an için sınırlı erişimle beta sürümde olabilir.)

3- Metin komutunuzu yazın:

Örneğin: “Gün batımında sahilde yürüyen bir çift, dalga sesleri eşliğinde.”

4- Dil ve çözünürlük seçimi yapın:

Videonuzun dili, çözünürlüğü (HD, 4K) ve uzunluğunu belirleyebilirsiniz.

5- Videoyu oluştur ve indir:

Yapay zekâ, metni analiz eder ve birkaç saniye içinde size bir video taslağı sunar. Beğendiğinizde indirip kullanabilirsiniz.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Online Alışverişte İade Süreci Baştan Aşağı Yenileniyor: Resmî Gazete’de Yayımlandı, 1 Ocak 2026’da Yürürlüğe Giriyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Online alışverişte iade süreci sil baştan değişiyor! Resmî Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeyle iade kargo ücreti tüketiciye yansıtılmayacak ve e-ticaret platformlarının sorumlulukları artacak.

Giriş

Ticaret Bakanlığı’nın Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’ne ilişkin son düzenlemesi, Resmî Gazete’de yayımlanarak tüketicilerin iade süreçlerinde yeni haklar ve kolaylıklar getiriyor. Bu makalede, 24 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de ilan edilen düzenlemenin detaylarını, yürürlük tarihini ve hem tüketiciler hem de satıcılar için getirilerini adım adım inceleyeceğiz.

Düzenlemenin Arka Planı

  • Önceki Düzenlemeler: 4 Kasım 2023’te yayımlanan yönetmelikle tüketicilerin iade kargo masraflarını ödememesi ilk kez gündeme getirilmiş, uygulama 1 Ocak 2024’te başlamış ancak bazı maddelerin yürürlüğü ertelenmişt.

  • Erteleme Kararı: Aracı hizmet sağlayıcılarının ve perakendecilerin sistemlerini hazırlayabilmesi için pek çok hükmün yürürlüğü, son düzenlemeyle birlikte 1 Ocak 2026’ya ertelendi .

Yeni Düzenlemenin Temel Maddeleri

  1. İade Kargo Ücreti Tüketiciye Yansıtılamayacak

    • Cayma hakkını kullanan tüketiciler, iade kargo bedelini ödemeyece.

  2. Ön Bilgilendirme Formu Güncellemesi

    • Satıcı ve sağlayıcılar, ön bilgilendirme formunda “iade kargo masrafının tüketiciye ait olmadığı” bilgisini zorunlu olarak sunacak .

  3. E-Ticaret Platformlarının Artan Sorumluluğu

    • Aracı hizmet sağlayıcılar; iade sürecinin hızlı ve şeffaf işlemesinden sorumlu tutulacak, gecikme ve yanlış bilgilendirmelere karşı tüketiciye destek sağlayacak

    • Cayma Hakkı İstisnalarının Genişletilmesi

    • Bazı elektronik ürünlerdeki cayma hakkı istisnaları kaldırılarak tüketiciler lehine düzenleme yapıldı

Yürürlük ve Uygulama Takvimi

  • Yayımlanma Tarihi: 24 Mayıs 2025

  • Yürürlük Tarihi: 1 Ocak 2026

  • Satıcılar ve e-ticaret platformları, yeni hükümlere göre sistem güncellemelerini ve ön bilgilendirme formu değişikliklerini yıl sonuna kadar tamamlamalıdır.

Tüketiciler İçin Ne Değişecek?

  • Ücretsiz İade: İade kargo bedeli tamamen satıcı/platform tarafından karşılanacak.

  • Kolay Bilgilendirme: Sipariş aşamasında iade koşulları ve bedel bilgisi net bir şekilde sunulacak.

  • Artan Şeffaflık: İade sürecinin her adımında tüketici, sürecin hangi aşamasında olduğunu kolayca takip edebilecek.

Satıcı ve Platformlar İçin Alınması Gereken Önlemler

  1. Ön Bilgilendirme Formunun Güncellenmesi: Web sitesi ve mobil uygulamalarda gerekli metin değişiklikleri yapılmalı.

  2. Lojistik Anlaşmalarının Yenilenmesi: Kargo ortaklarıyla yapılan sözleşmeler, iade bedellerinin firmalar tarafından karşılanacak şekilde revize edilmeli.

  3. Müşteri Hizmetleri Eğitimleri: Destek ekipleri, yeni süreç ve yükümlülükler konusunda bilgilendirilmeli.

  4. Yazılım Entegrasyonu: Sipariş yönetim sistemleri, iade kargo ücretini otomatikman hesaplamayacak ve tüketiciye yansıtmayacak biçimde yapılandırılmalı.

Sonuç

Resmî Gazete’de yayımlanan bu kapsamlı düzenleme, online alışverişte iade süreçlerini tüketici lehine yeniden şekillendiriyor. 1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni kurallar; ücretsiz iade, şeffaf bilgilendirme ve artırılmış platform sorumluluklarıyla hem tüketicilerin hem de satıcıların süreç yönetimini daha adil ve güvenilir kılacak. E-ticaret ekosistemindeki tüm paydaşların, belirtilen tarihe kadar gerekli uyum adımlarını tamamlaması büyük önem taşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar