Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Yapay zeka çalışma günlerini 4’e indirir mi?

Yayımlandı

üzerinde

2022’de ChatGPT’nin piyasaya sürülmesinin ardından yapay zeka, teknoloji ve finans dünyasının en çok konuşulan konusu haline geldi. Milyarderler, yapay zeka sayesinde verimlilik artışı yaşanacağını, ancak bunun aynı zamanda bir işsizlik krizine yol açabileceğini öne sürüyor.

ABD’nin Demokrat Vermont Senatörü Bernie Sanders ise bu anlatıya farklı bir bakış getirdi. Joe Rogan’ın podcastine konuk olan siyasetçi, yapay zekanın gücüne gerçekten inanılıyorsa çalışanlara haftada sadece 30 saat çalışma hakkı tanınabileceğini savundu.

“32 SAATE İNDİRİRİM”

sadece CEO’lara ya da teknolojinin sahibi olanlara değil, herkese fayda sağlamalı” diyen Sanders, “Yapay zekayla verimliliğiniz artıyorsa, sizi kapı önüne koymak yerine haftalık çalışma sürenizi 32 saate indiririm” ifadelerini kullandı.

Sanders’a göre bu, çalışanların aileleriyle daha fazla vakit geçirmesi, eğitime vakit ayırması ya da sadece dinlenmesi için bir fırsat olabilir:
“Artık haftada 40 saat çalışmak zorunda değilsiniz.”

GERÇEKÇİ BİR ÖNERİ Mİ?

Bugün kulağa radikal gelen bu öneri, aslında tarihsel açıdan o kadar da uç bir fikir değil. Haftalık 40 saat çalışma yasası ABD’de ancak 1940 yılında federal düzeyde kabul edilmişti. O dönem işçiler, Sanders’ın bugün önerdiği gibi 30 saatlik haftalar için grevler düzenliyordu.

Sanders da bunun “radikal bir fikir olmadığını” belirterek, dünyada bazı şirketlerin bu uygulamayı başarıyla hayata geçirdiğini söyledi.

YAPAY ZEKANIN POTANSİYELİ NE?

Ancak pek çok uzmana göre yapay zekanın, Sanders’ın umut ettiği gibi toplumsal fayda odaklı reformlara zemin hazırladığı söylenemez. Şu anda yapay zeka işten çıkarmaları meşrulaştırmak, yüksek maaşlı işleri düşük ücretli ülkelere kaydırmak için kullanılıyor.

Üstelik mevcut yapay zeka sistemleri hâlâ pek çok sorun barındırıyor: Hatalara açık, verimsiz ve zaman zaman “halüsinasyon” görecek kadar yanlış bilgiler üretiyor.

Bu durumda, çalışanların iş yükünü hafifletmektense artırdığına dair şikayetler de giderek artıyor. Araştırmalara göre de yapay zeka yatırımları maaşları ya da mesai saatlerini olumlu yönde etkilemiş değil.

EŞİTSİZLİK DERİNLEŞEBİLİR

Yapay zekAnın gelişimi, sadece ABD içinde değil, küresel ölçekte de eşitsizlik yaratıyor.

Futurism’in aktardığına göre, 2024’te yayınlanan bir dijital emek raporu, yapay zeka sektörünün zengin ülkelerin yoksul ülkeleri sömürmeye devam etmesine aracılık ettiğini ortaya koydu. Özellikle Kenya gibi ülkelerde düşük ücretle çalışan işçiler, yapay zeka sistemlerini eğitmek için yoğun sömürüye maruz kalıyor. Buna “veri sömürgeciliği” adı verilmeye başlandı.

Bu tablo, ABD’de 30 saatlik bir çalışma haftasına geçilse bile, bu “konforun” faturasının küresel güneydeki emekçilere çıkabileceğini düşündürüyor.

SANDERS NE DİYOR?

Tüm bu zorluklara rağmen Sanders’ın mesajı açık: Evrensel 30 saatlik bir çalışma haftası mümkün ve bu hak, ancak işçilerin mücadelesiyle elde edilebilir.

Yapay zekanın sadece patronları değil, tüm toplumu güçlendirmesi gerektiğini savunan Sanders, teknolojinin insan odaklı kullanımı konusunda yeni bir tartışma başlatmayı umuyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Twitter (X) çöktü mü, sorun mu var? 14 Ağustos 2025 X hata bildirimi

Yayımlandı

üzerinde

Masaüstü ve mobil uygulama üzerinden platformu X’e (eski adıyla ) giriş yapmak isteyen bazı kullanıcılar, hata ile karşılaştıklarını, trendler bölümüne erişemediklerini ve medya yüklemede hata aldıklarını belirtti. 

Sorunun global mi yoksa bölgesel mi olduğu konusunda şu anda net bir bilgi bulunmuyor. 

Yaşanan sorundan dolayı kullanıcıların bir kısmı platforma erişemezken bir kısmı ise kısmi erişim sağlayabiliyor ve hatalar alıyor. 

Henüz ’da erişim sorunun kaynağına ve çözümüne ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Twitter’da erişim sorunu olduğu biliniyor.

Downdetector’a göre kullanıcılar, Twitter hesaplarına giriş yapamadıklarını ve hata mesajları aldıklarını bildiriyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Google’a “sevilen kaynaklar” bölümü geldi

Yayımlandı

üzerinde

, ve ’da “Tercih Edilen Kaynaklar” adlı yeni bir özellik sunuyor.

Bu özellik, kullanıcıların Google arama sonuçlarındaki “Öne Çıkan Haberler” bölümünde görmek istedikleri haber siteleri ve blogları seçmelerine olanak tanıyor.

Şirketin açıklamasına göre, bu özelliği etkinleştirmek, sevdiğiniz sitelerden daha fazla içerik görmenizi sağlayacak.

NASIL İŞLEYECEK?

Kullanıcılar belirli bir konu arattığında, “Öne Çıkan Haberler” bölümünün yanında bir “yıldız” simgesi görecek. Bu simgeye dokunarak, arama yapıp kaynak eklemeye başlayabilecek.

Kaynaklar seçildikten sonra, sonuçlar yenilenerek seçilen kaynaklardan daha fazla içerik gösterilecek.

Google, bazı aramalarda “Öne Çıkan Haberler” bölümünün altında ayrıca “Kaynaklarınızdan” adlı ayrı bir bölümün de görüneceğini belirtiyor.

YANKI ODASI RİSKİ

Ancak bu özellik, kullanıcıların sevdikleri kaynaklardan bilgi almasını sağlarken, aynı zamanda onların farklı bakış açılarını görmesini engelleyebilir. Bazı uzmanlar kullanıcıların “yankı odalarına” hapsedildiği bir durumun ortaya çıkmasından endişeli.

Google, bu özelliği başlangıçta “Search Labs” kapsamında deneysel olarak sunmuştu ve kullanıcıların bunu etkinleştirmek için katılım göstermesi gerekiyordu. Test sürecinde, kullanıcıların yarısından fazlası dört veya daha fazla kaynak seçmişti.

Şimdi şirket, bu özelliği ABD ve Hindistan’da İngilizce aramalar yapan tüm kullanıcılara sunuyor. Dünyanın geri kalanına ne zaman geleceği ise bilinmiyor.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

NASA’ya yıldızlararası cisim çağrısı: “Acilen mesaj gönderilmeli”

Yayımlandı

üzerinde

Bilim insanları, ’nın bir süredir gündemden düşmeyen gizemli yıldızlararası cisme zaman tükenmeden mesaj göndermesi gerektiğini söylüyor.

Harvard Üniversitesi’nden Prof. Avi Loeb’e göre, “3I/ATLAS” adı verilen bu cisim, nadir görülen ters bir yörüngede ilerliyor ve 29 Ekim 2025’te Güneş’e en yakın konumuna ulaşacak. Loeb, bu tarihin Dünya’ya “gizli bir yaklaşım” için uygun olabileceğini öne sürdü.

“MAHALLEMİZE HOŞGELDİNİZ”

Loeb, cismin yüzde 100 yabancı (dünya dışı) kökenli olduğundan emin olmadığını, ancak ihtimale karşı iletişim kurulması gerektiğini savunuyor.

Bunun için altı kelimelik bir mesaj bile hazırladı: “Hello, welcome to our neighborhood. Peace!” (Merhaba, mahallemize hoşgeldiniz. Barış!) Ona göre, tek ulaşım yolu ışık huzmesiyle gönderilecek radyo sinyali.

Loeb, “Eğer bu bir uzaylı sondasıysa, 2025 Noel’ine kadar Dünya’ya ulaşabilir. Hazırlık için sadece birkaç ayımız olur” dedi. Ancak, gönderilecek sinyalin karşı tarafta tehdit olarak algılanabileceğini de ekledi.

NASA KUYRUKLU YILDIZ DİYOR, ANCAK EKSİKLİKLER VAR

NASA, 1 Temmuz’da keşfettiği 3I/ATLAS’ın büyük olasılıkla bir kuyruklu yıldız olduğunu düşünüyor.

Ancak Loeb, kuyruk görülmemesini ve gaz salınımının olmamasını “göz ardı edilemeyecek” anomaliler olarak tanımlıyor.

Ayrıca cismin kesin ve ters yönlü yörüngesinin Güneş Sistemi içi ile “fazla uyumlu” olduğunu söylüyor.

Loeb, geliştirdiği “Loeb Ölçeği” ile cismin yapay olma ihtimalini 10 üzerinden 6 olarak değerlendirdi.

“ANA GEMİ” TEORİSİ

Loeb’in en iddialı senaryosu, 3I/ATLAS’ın bir “ana gemi” olabileceği. Buna göre, gemi Güneş’e en yakın konumdayken küçük problar bırakıyor.

Bu problar, ters Oberth manevrası ile hızlarını düşürüp Dünya’ya yaklaşıyor. Bu yöntem, Güneş’in çekim gücünü kullanarak yakıt tasarrufu sağlıyor.

RENK VE YÜZEY ANALİZİ

Loeb’in yeni ön baskı makalesine göre, Temmuz 2025’te yapılan teleskop gözlemlerinde cismin kırmızıya çalan renklere sahip olduğu görüldü. Bu, yüzeyde toz veya organik bileşikler olabileceğini düşündürüyor. Üç farklı çalışmadan gelen spektroskopik veriler ise gaz salınımı olmadığını doğruladı.

Araştırma ekibi, Ekim 2025’teki yakın geçişte cismi gözlemlemeye devam edecek. Böylece, Güneş ışığının yıldızlararası maddeler üzerindeki etkisi ve cismin gerçek doğası hakkında daha fazla bilgi edinilmesi hedefleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar