Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

“Usta Yönetmen Ali Özgentürk Hayatını Kaybetti: 80 Yıllık Sinema Yolculuğunun Ardından ‘Sevgi Emektir’ Mirası”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

“Türk sinemasının önemli ismi Ali Özgentürk, 15 Mayıs 2025’te 80 yaşında vefat etti. Kardeşi Nebil Özgentürk’ün duyurduğu acı haberde, ‘Hazal’, ‘At’ ve ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ gibi filmleriyle tanınan usta yönetmenin geride bıraktığı eşsiz mirası keşfedin.”

Özet

Türk sinemasının usta ismi yönetmen ve senarist Ali Özgentürk, 15 Mayıs 2025 günü 80 yaşında hayata veda etti. Acı haberi sosyal medya hesabından kardeşi Nebil Özgentürk duyurdu. Özgentürk, sinema kariyeri boyunca “Hazal”, “At”, “Su Da Yanar” ve “Selvi Boylum Al Yazmalım” gibi eserlerle Türk ve uluslararası festivallerde sayısız ödül kazanarak, 50 yılı aşkın bir süreye yayılan üretkenliğiyle hafızalara kazındı. Ardında bıraktığı eserler, özellikle “sevgi emektir” felsefesiyle, Türk sinemasına ve gelecek kuşaklara ilham vermeye devam edecek.


Ölüm Haberi ve Duyuru

Ali Özgentürk, 15 Mayıs 2025 günü İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Vefatını duyuran kardeşi Nebil Özgentürk, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı:

“Abim… Sinema yönetmeni Ali Özgentürk’ü kaybettik. Gençliğinde tiyatrocu… 50 yıldır da sinemacıydı. Simay ve Dünya’nın babasıydı. Başta ‘Hazal’ın, ‘At’ın, toplamda 15 filmin yönetmeniydi…


Ali Özgentürk’ün Hayatı ve Kariyeri

Erken Dönem ve Eğitim

  • Doğumu: 1945, Adana

  • Eğitim: İstanbul Üniversitesi Felsefe ve Sosyoloji Bölümü mezunu

Sinemaya Adım ve İlk Başarılar

  • 1974’te kamera asistanı olarak başladığı sinema kariyerinde Atıf Yılmaz ve Yılmaz Güney gibi ustaların yanında çalıştı.

  • 1979’da çektiği ilk uzun metrajlı filmi “Hazal” ile ulusal ve Uluslararası festivallerde ödüller kazandı.

Öne Çıkan Filmleri

Film Yıl Notlar
Hazal 1979 İlk uzun metraj; Uluslararası ödüller
At 1981 Büyük ödüller, Tokyo’da gala
Bekçi 1985 Orhan Kemal uyarlaması
Su Da Yanar 1987 Drama türünde önemli yapımlardan biri
Selvi Boylum Al Yazmalım 1977 Senaryo yazarı olarak katkı

Mirası ve Etkisi

  • Tematik Derinlik: Filmlerinde insan ilişkileri, toplumsal sorunlar ve sevgi-emek temasını işleyerek, Türk sinemasına şiirsel bir dokunuş getirdi.

  • Akademik ve Festivallerde Etki: Eserleri, uluslararası festivallerde Türkiye’yi başarıyla temsil etti; genç sinemacılara yol gösterici oldu.

  • Ardından Bıraktığı: “Sevgi emektir” öğüdü, sinema tarihine ve sanatçının anısına ölümsüz bir motto olarak kazındı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Meme kanseri tedavisinde umut veren gelişme

Yayımlandı

üzerinde

Meme kanseri tedavisinde umut veren gelişme

Bilim insanları, tedaviye dirençli meme kanserlerinin büyümesini durdurabilen yeni bir antikor geliştirdi.

Uzmanlara göre bu buluş, hastalığın en agresif türlerinden bazılarını tedavi etme potansiyeline sahip ve hastalar için yeni bir umut anlamına geliyor.
Mirror’da yer alan haberde, söz konusu antikorun mevcut tedavilere artık yanıt vermeyen hastalar ve tedavi seçenekleri sınırlı olan üçlü negatif (triple-negative) meme kanseri hastaları için önemli bir ilerleme olarak görüldüğü kaydedildi. Yeni geliştirilen antikor, tümör hücrelerine doğrudan saldırmakla kalmıyor, vücudun kendi bağışıklık sistemini de devreye sokuyor.
Cancer Research dergisinde yayımlanan çalışmada, laboratuvar deneyleri ve hayvan modelleriyle yapılan testlerde, modifiye edilmiş antikorun bağışıklık hücrelerine mevcut tedavilere kıyasla çok daha güçlü biçimde bağlandığı görüldü. Bu sayede, tümörün içinde zaten bulunan bağışıklık hücreleri aktif hale geldi ve tümörlerin büyümesi sınırlandı.
Prof. Sophia Karagiannis, eğer çalışmalar başarılı olursa bu yaklaşımın doğrudan bağışıklık sistemini uyararak tedaviye dirençli kanserlerdeki önemli bir ihtiyacı karşılayabileceğini belirtti.
Dr. Simon Vincent ise “Bu umut verici erken dönem araştırma, Birleşik Krallık’ta her yıl üçlü negatif meme kanseri tanısı alan 8 binden fazla kadın için daha etkili tedavilerin yolunu açabilir” ifadelerini kullandı.
Bilim insanları, bu yeni tedavinin yalnızca meme kanseri değil, yumurtalık ve endometriyal kanser gibi diğer kanser türlerinde de etkili olabileceğini, çünkü hedeflenen antikor reseptörlerinden birinin bu kanserlerde de bulunduğunu aktarıyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Altın Portakal’da “geleneksel kortej” coşkusu

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, geleneksel kortej geçişiyle başladı. Türk sineması ve televizyon dünyasının sevilen isimleri, festivalle özdeşleşen kortejde Antalyalıları selamladı.

Türkiye’nin köklü sinema etkinliklerinden Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl ‘Kalpten’ temasıyla sinemaseverlerle 62’nci yılında buluştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 104 filmin yer aldığı festivalin geleneksel korteji, gösterimlerin yapıldığı Antalya Kültür Merkezi (AKM) önünden saat 15.30’da başladı.
Kortej, üstü açık araçlarla AKM önünden Sakıp Sabancı Bulvarı, 100’üncü Yıl Caddesi, Güllük ve Cumhuriyet caddelerini takiben Atatürk Caddesi’nden Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski hizmet binası önüne kadar 5 kilometre boyunca devam etti.
Ünlü sanatçıların vatandaşları selamladığı korteje, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, onur ödülü sahibi sinema sanatçıları Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen ile Yüksel Arıcı, Mahmut Cevher, Kaan Çakır, Mehmet Kurtuluş, Korhan Yurtsever, Ezel Akay, Yosi Mizrahi, Elvin Köse katıldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin bando takımı ve dans ve gösteri ekiplerinin da eşik ettiği kortejde sanatçılar vatandaşlara çiçek attı.
Korteje yoğun ilgi gösteren vatandaşlar sanatçılarla fotoğraf çekti.
Park içerisinde korteje katılan yabancı akrobasi grubu tarafından gösteri düzenlendi.
Kortejde sanatçıları görmek için caddede bekleyenlerden Mehmet Varsak, ailesiyle korteji izlemeye geldiklerini ve sanatçıları görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Sibel Karaarslan ise “Sinema müzikleriyle büyüdük. Benim için Altın Portakal, bu müzikler, sanatçılar, geçmişimiz, günümüz ve nesilden nesile aktarılan çok güzel etkinlik” dedi.
Tuğçe Nazlı, “Bizi sevindiren heyecanlandıran bir etkinlik. Sinema geleneğimiz. Yıllarca devam etmesini diliyorum. Kızımla geldim. Küçük yaşta öğrenmesini istedim. Bu etkinlik bizim kültürümüz, bu kültürü yaşatmak istoruyuz “diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesince bu yıl 62’ncisi düzenlenen festivalde gerçekleştirilecek Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 12 film “Altın Portakal”ı kazanmak için yarışacak.
Festival, 2 Kasım’da sona erecek.
Okumaya Devam Et

Magazin

Altın Portakal’da “Gelin Takımı 2” filminin galası yapıldı

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

Bu yıl 62’ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında “Gelin Takımı 2” filmi seyirciyle buluştu.

Festivalin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda, Doğa Can Anafarta’nın yönettiği “Gelin Takımı 2″nin gösteriminin ardından film ekibi seyirci karşısına çıktı. Gösterimin ardından, yönetmen Anafarta, oyuncular Ecem Erkek, Nilperi Şahinkaya ve Baran Bölükbaşı ile yapımcı Emre Oskay’ın katıldığı söyleşi gerçekleştirildi. Baran Bölükbaşı, oyunculuk eğitimini Antalya’da aldığını belirterek, bu yüzden filmi bu kentte seyirciyle izlemenin keyifli olduğunu ifade etti. Ecem Erkek de sette beş kadın olarak tartışmadan, sorun yaşamadan, güzel çekim süreci geçirdiklerini dile getirerek, her yaş grubundaki kadının aynı şekilde gülüp, eğlenebileceğini anlattı. Oyuncu Nilperi Şahinkaya ise filmdeki karakteri “Deniz” ile ilgili gelen soruları yanıtlayıp, karakterle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapımcı Emre Oskay da ilk profesyonel sinema tecrübesinde Derviş Zaim ile “Gölgeler ve Suretler” filminin yapımcılığını üstlendiğini anımsatarak, her filmin farklı bir yolculuğunun olduğunu kaydetti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar