Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Usta yazar Mustafa Kutlu’nun yaşam hikayesi okurlarla buluştu

Yayımlandı

üzerinde

Usta yazar Mustafa Kutlu'nun yaşam hikayesi okurlarla buluştu

Edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ve Necip Fazıl Saygı Ödülünün yanı sıra birçok ödüle değer görülen usta hikayeci Mustafa Kutlu, bugün 78. yaşını kutluyor.

Mustafa Kutlu’nun hayatını kendi ağzından kapsamlı bir şekilde aktardığı, eserlerinin incelendiği ve dostlarının onu anlattığı “Yaşayan Klasiğimiz Mustafa Kutlu” çalışması, okurlarla buluştu. Çalışmayı yüksek lisans olarak Prof. Dr. Fatih Andı’nın gözetiminde hazırlayan Safiye Önal, Türk dili ve edebiyatı üzerine 20 yıldır öğretmenlik görevinde bulunduğunu ve her zaman Kutlu’nun eserlerini çok severek okuduğunu söyledi. Önal, yüksek lisansında “Yeni Türk Edebiyatı” alanında çalışırken tez konusu olarak yaşayan bir yazarı çalışmak istediğini belirterek, “Hep Mustafa Kutlu aklımda vardı. Ama biliyorum ki Kutlu genelde programlara gitmez, görüşmeleri kabul etmez, çok fazla ortada görünmeyi sevmeyen bir insan. Bir gün hocayla, onun külliyatını okuyan öğrencileri buluşturduk. O gün de hocaya, böyle böyle bir çalışma yapmak istiyorum, siz ne dersiniz dedim. Hoca da o gün kabul etti ve o şekilde yollarımız kesişti.” dedi. ÇALIŞMA ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR Mustafa Kutlu’nun monografisini, her detayı Kutlu ile istişare ederek hazırladıklarını aktaran Önal, şöyle devam etti: “Kitap üç bölümden oluşuyor. Mustafa Kutlu’nun hayatı birinci bölüm, sanatı ikinci bölüm ve eserleri olmak üzere 3 bölümden müteşekkil kitap. Ama kitabın sonunda ekler kısmı, orada Mustafa Kutlu’yla yaptığımız 120 sayfalık bir söyleşi de var. ‘Bazı Arkadaşlarının ve Akademisyenlerin Gözünden Mustafa Kutlu’ bölümüne de Kutlu’nun arkadaşlarının görüşlerini ekledik. Tamamen o kısımda hocanın verdiği isimlerle görüşme yaptık.”

Önal, 2023 mart ayı içerisinde belli aralıklarla yüz yüze görüşerek Mustafa Kutlu’nun kendisine hayat hikayesini anlattığını, bu sırada da Kutlu’nun 60’a yakın eserini yeniden okuduğunu ifade etti. Kutlu’nun Türk edebiyatına çok fazla eser kazandıran, bereketli bir yazar olduğuna işaret eden Safiye Önal, “Kitapları okurken aklıma takılan bir şey olursa hepsini hocayı arayıp, sorma imkanım oldu. Mustafa Kutlu bu noktada bana çok yardımcı oldu. Her zaman kitaplarıyla ilgili tez sürecinde ‘aklına takılan bir şey olursa beni arayabilirsin’ diye bir kolaylık sağladı. Ben her şeyi ilk ağızdan hocaya sorma imkanı buldum. Geçen haziran ayında da tez savunmamı yaptım.” diye konuştu.

“KUTLU’NUN HAYATI, HİKAYELERİNDEN DAHA DA GÜZEL BİR HİKAYE”

Önal, Kutlu’nun yarım asırdır eserlerinde kendi insanını anlattığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Kutlu, derdi olan bir yazar. Ama bu dert, kendiyle ilgili değil, yaşadığı toplumla, Anadolu’yla ilgili. Bir taraftan kendisi Türk dili ve edebiyatı öğretmeni. Öğretmenlik yapmış ama bir davası da var. O davaya sahip çıkmak için de öğretmenlikten istifa etmiş. Bu çok büyük bir şey. Öğretmenliği bırakmış, tamamen yayıncılığa yönelmiş. Onu okurken yazdıklarından çok etkilendim. Hocayı tanıdıktan sonra da dedim ki, ‘yani yazdıkları ne ki, Mustafa Kutlu’nun kendi hayatı bir hikaye zaten’. Hani hep Mehmet Akif Ersoy için söylenir ya ‘şiirleri çok güzeldir ama hayatı şiirlerinden daha güzeldir’ diye aynı şey, teşbihte hata olmasın, Mustafa Kutlu için aklıma geliyor. Kutlu’nun gerçekten hikayeleri çok güzel ama onun hayatı, onu tanıdıktan sonra gördüm ki hikayelerinden daha da güzel bir hikaye.” Mustafa Kutlu’nun mütevazı ve her zaman göründüğü gibi bir insan olduğunu aktaran Önal, “Hoca bana ‘kimseye anlatmayacağım şeyleri sana anlatacağım, hayatımla ilgili bütün detaylar bu kitapta olacak.’ dedi. Gerçekten de öyle oldu. Hocanın yanına her söyleşiye gittiğimde kendisi planlı bir şekilde geliyordu. O gün ne anlatacağını yazmış, notlar almış, mesela ‘bugün ailemden başlayacağım’ diye. İkinci görüşmede doğumunu, çocukluğunu anlatacak, üçüncü görüşmede Erzurum yılları, dördüncü görüşme İstanbul ve Dergah Yayınları yılları, sonra ailesi, eşi… Yani hepsi belirliydi, hoca ne anlatacağını yazarak gelmişti.” ifadelerini kullandı. “HERKES, KUTLU İLE MERAK ETTİĞİ SORULARIN CEVABINI BULACAKTIR”

Safiye Önal, çalışmayla okurların Kutlu’yu daha yakından tanıyabileceğini söyledi. Okurların kitapta, Erzincan’da başlayarak, tabiatla iç içe yaşayan doğa dostu Mustafa Kutlu’yu bulacaklarını dile getiren Önal, “Hikayelerindeki betimlemelerin nereden geldiğini, ‘Uzun Hikaye’deki vagon evin Kutlu’nun Cebesoy İstasyonu’nda orada vagonda kalan işçilerden etkilenmesi olduğunu görecekler. Uzun Hikaye’deki Bulgaryalı Ali’nin babasının arzuhalcilik yapmasını, aslında Kutlu’nun babasının hayatından bir yansıma olduğunu görecekler. Kitapta herkes, Kutlu ile merak ettiği soruların cevabını bulacaktır diye düşünüyorum. Yani çok detaylı bir monografi oldu” ifadelerini kullandı.

Timaş Yayınları’ndan çıkan çalışmanın tamamen hocanın titizliğiyle ve gözetiminde tamamlandığından bahseden Önal, şöyle konuştu: “Çalışma bittiğinde hoca zaten ‘Ne kadar detaylı bir çalışma oldu.’ dedi. Uzun soluklu ve zorlu bir süreçti. O süreçte bana ‘Çocuklarını, evini ihmal etme, aileni önde tut.’ diye nasihatlerde bulundu. Kendisi aileyi çok önemser. Peygamber Efendimizin Hz. Ömer’e bir sözü var, ‘Bu dünyada ya bir garip ya da bir yolcu gibi ol.’ Bu söyleme göre yaşayan insan çok azdır. Ama ben Mustafa Kutlu’yu böyle bir insan olarak tanıdım ve bunu da okurların görmesini istedim. Hiç bu tezi yazmasaydım, Kutlu gibi güzel bir insanı bile tanımak benim için her şeyin üzerinde. Çok güzel bir nasip.” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Şarkıcı Dilan Çıtak, polisin üzerine araç sürdü

Yayımlandı

üzerinde

Dilan Çıtak, polisin üzerine araç sürdü

İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, Bodrum’da kendisine “dur” ihtarında bulunan polisin üzerine araba sürdü. Polis, havaya ateş açarak Çıtak’ı durdurdu. “Trafiği tehlikeye düşürmek”, “Dur ihtarına uymama”, “Kamu görevlisine direnme” gibi suçlamalarla gözaltına alınan Çıtak’ın emniyetteki işlemleri sürüyor.

Okumaya Devam Et

Magazin

Kan şekerini dengeliyor: Diyabet dostu 4 meyve

Yayımlandı

üzerinde

Kan şekerini dengeliyor: Diyabet dostu 4 meyve

Diyabet teşhisi konulan bireylerin meyve tüketiminden tamamen kaçınmaları gerektiğine dair yaygın inanış, bilimsel verilerle çürütülüyor. Uzmanlar, doğru seçimler yapıldığı sürece meyvelerin diyabet hastalarının beslenme programında yer alabileceğini vurguluyor.

Lif ve antioksidanlar açısından zengin olan bazı meyveler, düşük glisemik indeksleri sayesinde kan şekeri kontrolüne katkı sağlıyor. Özellikle orman meyveleri, kivi, elma ve avokado gibi meyveler; diyabet yönetiminde olumlu etkileriyle dikkat çekiyor.
Yaban mersini, çilek, ahududu ve kızılcık gibi orman meyveleri, düşük glisemik indeksleri sayesinde kan şekeri üzerinde ani dalgalanmalara yol açmıyor. Ayrıca yüksek antioksidan içerikleriyle bağışıklık sistemini destekliyorlar. 2024 yılında  yürütülen bir araştırmaya göre, bu meyveler çocuklarda Tip 1 Diyabet riskini azaltabiliyor.
Düşük ila orta seviyede glisemik indekse sahip olan kivi, yüksek lif içeriği ve C vitamini sayesinde diyabet hastaları için ideal meyvelerden biri olarak öne çıkıyor. Kivide bulunan lif, şekerin emilimini yavaşlatarak kan şekeri düzeylerinin dengelenmesine yardımcı oluyor. Uzmanlar, porsiyon kontrolü sağlanarak günde bir veya iki kivinin tüketilmesini öneriyor.
Elma, içerdiği pektin adlı çözünür lif sayesinde kan şekerinin düşürülmesine katkı sağlıyor. Düşük glisemik indekse sahip bu meyve, aynı zamanda bağışıklığı destekleyen C vitamini ve antioksidanlar açısından da zengin. Uzmanlar, daha fazla lif alımı için elmanın kabuğuyla birlikte tüketilmesini öneriyor. Ancak, karbonhidrat içeriği nedeniyle porsiyonlara dikkat edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Düşük karbonhidratlı ve sağlıklı yağlarla dolu olan avokado, diyabet hastaları için besleyici bir alternatif oluşturuyor. Illinois Teknoloji Enstitüsü’nün yaptığı bir çalışmada, gece tüketilen avokadonun ertesi sabah trigliserit metabolizmasını iyileştirdiği görüldü.Çalışmanın yürütücüsü Prof. Britt Burton Freeman, “Avokadonun içerdiği tekli doymamış yağlar ve lif, sadece tokluk hissi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kalp sağlığını ve insülin duyarlılığını da destekliyor,” dedi.Uzmanlar, diyabet hastalarının meyveleri tamamen hayatlarından çıkarmak yerine, glisemik indeksi düşük, lif açısından zengin ve porsiyon kontrolü yapılmış şekilde beslenme düzenlerine dahil etmelerini öneriyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok’tan alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok'tan alıyor

Yeni bir araştırma, ergenlik çağındaki gençlerin, sağlık sorunlarına dair cevapları sosyal medyada aradığını ortaya koydu.

The Mirror’da yayınlanan araştırmaya göre, genç kızların neredeyse üçte biri, sağlıkla ilgili konularda Google veya TikTok gibi platformlara yöneliyor.
Luna isimli uygulamanın yaptığı araştırmada, 2 bin 500 genç katılımcıdan yüzde 31’inin sağlık konularında ilk olarak internete başvurduğu belirlendi. Buna karşın yalnızca yüzde 27’si sağlıkla ilgili konularda ebeveynlerine ya da vasilerine danışıyor.
Araştırma, gençlerin internete yönelmesindeki en büyük etkenlerin başında utanma ve mahcubiyet duygusunun geldiğini gösterdi. Katılımcıların yüzde 19’u, ebeveynlerinden çekindikleri için doktora gitmekten kaçındıklarını söyledi.
Uzmanlara göre, gençlerin sağlık sorunlarını paylaşmaları için onlara güvenli bir alan sunulmalı. Burada önemli olan, ebeveynlerin tüm cevaplara sahip olması değil; onları yargılamadan dinleyen birer güven kaynağı olmaları.
Araştırmada, gençlerin hangi koşullarda daha açık iletişim kurabileceklerine dair veriler de toplandı. Uzmanlar, gençlerle düzenli ve samimi konuşmalar yapılmasının, güven ilişkisini zamanla güçlendireceğini ve hassas konuların konuşulmasını kolaylaştıracağını belirtiyor.
Prof. Dr. Anne Marie Albano, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle sosyal kaygı ya da depresyon yaşayan gençler, çevrim içi ortamda daha fazla vakit geçirip yüz yüze ilişkilerden uzaklaşabiliyor. Bu durum; yalnızlık, çaresizlik, kaygı ve depresyon duygularını daha da derinleştirebiliyor. Gençlerin sosyal ilişkiler kurarak gerçek dünyada sağlıklı şekilde var olmaları çok önemli.”
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar