Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Uluslararası Suç Örgütlerine Karşı Dev Operasyon: 234 Üst Düzey Suç Örgütü Üyesi Gözaltına Alındı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre, uluslararası organize uyuşturucu ve kara para aklama suç örgütlerine yönelik düzenlenen “Orkinos-Bulut Operasyonu” kapsamında, 9’u yurt dışında, 225’i yurt içinde olmak üzere toplam 234 üst düzey suç örgütü üyesi gözaltına alındı. Operasyonda ayrıca yaklaşık 13 milyar TL değerindeki mal varlığına el konuldu.


Operasyonun Genel Bilgisi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uluslararası organize suç örgütlerine karşı gerçekleştirilen dev operasyonun detaylarını kamuoyu ile paylaştı. Operasyonun adı “Orkinos-Bulut Operasyonu” olarak belirlenirken, düzenlenen operasyon kapsamında 234 üst düzey suç örgütü üyesi gözaltına alındığı bildirildi. Bu rakamın 9’unun yurt dışında, 225’inin ise yurt içerisinde gözaltına alındığı ifade edildi. Ayrıca, operasyon kapsamında 10 kişi kırmızı bülten ile aranıyordu.

Operasyonun temel amacı;

  • Organize Uyuşturucu Ticaretine Karşı Mücadele: Uyuşturucu madde ticaretiyle uğraşan ve bu faaliyetlerden elde ettikleri gelirleri aklamaya çalışan suç örgütlerinin üst kademelerini hedef almak,

  • Kara Para Aklama ile Mücadele: Suç gelirlerinin aklanmasını engellemek adına, örgütlerin finansal yapılarını ortaya çıkarmak,

  • Uluslararası Suç Ağlarını Çökertmek: Sınır ötesi işleyen ve uluslararası bağlantıları bulunan suç örgütlerinin faaliyetlerini durdurmak.


Operasyonun Kapsamı ve Hedefleri

234 Üst Düzey Üye Gözaltı

Operasyonda ele geçirilen 234 üst düzey suç örgütü üyesi, örgütlerin yapılarına dair önemli bir darbe olarak değerlendiriliyor.

  • 9’u Yurt Dışı, 225’i Yurt İçi: Operasyonun hem ulusal hem de uluslararası boyutta yürütüldüğü görülüyor.

  • Kırmızı Bültenle Aranan 10 Üye: Bu şahıslar, emniyet güçleri tarafından şüpheli listesine alındığı için daha da öncelikli hedefler arasında yer aldı.

Hedefteki Suç Örgütleri

Operasyonda hedef alınılan örgütler arasında, uyuşturucu ticareti ve kara para aklama suçlarının yanı sıra, kasten adam öldürme, ateşli silah kullanımı, adam kaçırma ve şantaj gibi ağır suçlamalar bulunan örgütler yer alıyor. Operasyon kapsamında;

  • 4 Ayrı Organize Uyuşturucu Şebekesi: Bu şebekelerin, farklı bölgelerden ve ülkelerden organize şekilde faaliyet gösterdiği belirlendi.

  • Uluslararası Bağlantılar: Suç örgütlerinin faaliyet alanı; Avrupa, Güney Amerika ve diğer bölgeler üzerinde yoğunlaşıyor.


Operasyonda Ele Geçirilen Mal Varlığı

Operasyonun maddi boyutu da dikkat çekiyor. İçişleri Bakanı Yerlikaya, MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) tarafından tespit edilen rakamları şu şekilde aktardı:

  • 681 Taşınmaz, 127 Araç ve 113 Şirket Ortaklığı Payı: Suç örgütlerine ait varlık kalemleri titizlikle araştırıldı.

  • Toplam Yaklaşık 13 Milyar TL Değerinde Mal Varlığı: Ele geçirilen bu varlıklar, örgütlerin finansal kaynaklarını ortaya çıkarırken, suç gelirlerinin aklanmasının önüne geçilmesinde kritik rol oynuyor.

Bu rakamlar, operasyonun sadece gözaltılarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda örgütlerin maddi yapılarına ciddi bir darbe indirdiğini göstermektedir.


Uluslararası İşbirliği ve Operasyon Stratejisi

Operasyon; ulusal emniyet birimlerinin yanı sıra, uluslararası işbirlikleri ile de güçlendirildi. Operasyonun koordinasyonu, iç güvenlik birimlerinin yanında Europol gibi uluslararası polis teşkilatlarıyla gerçekleştirildi.

  • Koordineli Operasyon: Türkiye’nin yanı sıra Hollanda, Almanya, İspanya ve Belçika gibi ülkelerle eş zamanlı operasyonlar yürütüldü.

  • 8 Aylık Hazırlık Süreci: Operasyon öncesinde yapılan kapsamlı istihbarat çalışmaları ve şifre çözme faaliyetleri sayesinde, örgütlerin iletişim yöntemleri ve finansal yapıları deşifre edilerek, operasyonun başarıya ulaşması sağlandı.

  • Güçlü Uluslararası İşbirliği: Europol ve diğer uluslararası ajanslar, gerçek zamanlı veri paylaşımı ve stratejik planlama sürecinde kilit rol oynadı.

Bu işbirliği, uluslararası suç ağlarını çökertmede Türkiye’nin ne kadar kararlı olduğunu ortaya koyarken, benzer operasyonların gelecekte de benzer şekilde devam edeceğinin sinyallerini veriyor.


Operasyonun Önemi ve Gelecek Adımlar

Tarihe Not Düşülecek Bir Operasyon

İçişleri Bakanı Yerlikaya, söz konusu operasyonun Türkiye’nin suçla mücadelesinde tarihi bir öneme sahip olduğunu belirtti.

  • “Enigma’nın Kırılması”: Şifreli iletişim yöntemlerinin çözülmesi, örgütlerin faaliyetlerine dair detayların açığa çıkmasını sağladı.

  • Suç Ağlarının Haritalandırılması: Kurumlar arası işbirliği ve veri paylaşımı sayesinde, diğer soruşturmalarla bağlantılı suç ağlarının da ortaya çıkarılması bekleniyor.

Geleceğe Yönelik Stratejik Hamleler

  • Sürekli Operasyonel Hazırlık: Elde edilen başarıların tekrarlanabilmesi için, ulusal ve uluslararası istihbarat ağlarının güçlendirilmesi ve sürekli güncellenmesi hedefleniyor.

  • Güvenlik ve Hukuk Düzenlemeleri: Suç örgütlerine yönelik yaptırımların artırılması, örgüt yapılarına yönelik yeni yasal düzenlemelerin yapılması planlanıyor.

  • İşbirliğinin Derinleştirilmesi: Europol gibi uluslararası ajanslarla kurulan ilişkinin daha da güçlendirilmesi, gelecekteki operasyonların daha etkili yürütülmesi açısından büyük önem taşıyor.


Sonuç

“Orkinos-Bulut Operasyonu”, uluslararası suç örgütlerine karşı yürütülen mücadelede alınan önemli bir zafer olarak kayda geçiyor. 234 üst düzey üyenin gözaltına alınması ve örgütlerin yaklaşık 13 milyar TL değerinde mal varlığına el konulması, suçun finansal ve örgütsel boyutlarını ciddi şekilde hedef alıyor. Hem ulusal hem de uluslararası işbirlikleri sayesinde elde edilen bu başarı, Türkiye’nin suçla mücadelede ne kadar kararlı olduğunun göstergesi olarak öne çıkıyor. Gelecekte benzer operasyonların devam etmesi ve suç örgütlerinin tamamen çökertilmesi için atılan adımlar, ülkede ve dünya genelinde adaletin sağlanmasında önemli rol oynayacaktır.

Gündem

Resmi Gazete’de bugün (26 Ekim 2025 Resmi Gazete kararları)

Yayımlandı

üzerinde

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

YÖNETMELİK

– Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği

TEBLİĞ

– Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğ (No: 2025/5)

İLÂN BÖLÜMÜ

a – Yargı İlanları
b – Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları
c – Çeşitli İlânlar

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

Okumaya Devam Et

Gündem

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

Yayımlandı

üzerinde

“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”

hazırlayan: Fatih Doğan

Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.

Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.

Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.

Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.

Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.

Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.

Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.

“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.

3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.

Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.

Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.

“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.

Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.

Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

 

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.

“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”

Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.

Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.

Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.

Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.

FatihDoganMedya

 

 

Okumaya Devam Et

Gündem

Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10 
Okuma süresi: ~4 dakika

Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)


Başlık altı (lead)

Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.


Haber Detayı

Trump’ın mesajı ve platformu

Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.

Neden bu talep önemli?

Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.

“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası

Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.

Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler

Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo


Olası sonuçlar

  • Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.

  • Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.


Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.


Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar