Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Türkiye’nin en yoksul ve en zenginlerinin yaşadığı yerler belli oldu — TÜİK verileri açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

FatihDoganMedya Haber — 18 Ağustos 2025 11:49
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ilk kez yayımladığı “Sosyoekonomik Seviye (SES) — 2023” bülteniyle, hanehalklarının sosyoekonomik durumunu il ve ilçe düzeyinde haritalandırdı. Araştırma, eğitim, meslek ve gelir gibi değişkenlerin birlikte değerlendirildiği bir SES skoru kullanılarak Türkiye’de “en zengin” ve “en yoksul” bölgeleri ortaya koydu.

KAYNAK:Türkiye İstatistik Kurumu


Özet

  • TÜİK verilerine göre il düzeyinde en yüksek sosyoekonomik seviye İstanbul, ilçe düzeyinde ise Çankaya (Ankara) ilk sırada yer aldı.

  • Orta ve uç dağılım dikkat çekici: hanehalklarının yalnızca %1,1’i “en üst” sosyoekonomik seviyede yer alıyor; %16,7’si ise “en alt” kategoride. Bu durum gelir/yaşam dengelerinde belirgin bir kutuplaşma gösteriyor.


Hangi iller ve ilçeler “zirve”de?

TÜİK’in ilçe bazlı ortalama SES skoru sıralamasında en yüksek SES puanlarına sahip ilk yedi ilçe şu şekilde açıklandı: Çankaya (Ankara), Kadıköy (İstanbul), Beşiktaş (İstanbul), Etimesgut (Ankara), Nilüfer (Bursa), Bakırköy (İstanbul) ve Güzelbahçe (İzmir). Bu ilçeler yüksek eğitim düzeyi, gelir ve beyaz-yakalı istihdamın yoğunluğu ile öne çıkıyor.

Ayrıca TÜİK verileri, “en üst” ve “üst” gruplarındaki hanehalklarının coğrafi yoğunluğunu da paylaştı: örneğin en üst ve üst gruptaki hanehalklarının büyük kısmı İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşıyor; il düzeyinde üst ve en üst grupların önemli bir kısmı İstanbul’da bulunuyor.


“Dip”teki ilçeler — en düşük SES skoruna sahip yerler

Araştırma, ortalama SES skoru en düşük çıkan ilçeler olarak Çamoluk (Giresun), Derebucak (Konya), Doğanşar (Sivas), Felahiye (Kayseri), Dikmen (Sinop), Pınarbaşı (Kastamonu) ve Bayramören (Çankırı) isimlerini veriyor. Bu ilçelerde eğitim, istihdam yapısı ve gelir göstergeleri ülke ortalamalarının oldukça gerisinde kalıyor.


Neden önemli? Metodoloji ve politika etkileri

TÜİK’in SES ölçümü; hanehalkı fertlerinin eğitim düzeyi, meslek grubu, gelire ilişkin gösterge ve benzeri sosyo-ekonomik verilerin birlikte değerlendirilmesiyle oluşturuldu. Bu yaklaşım, yalnızca gelir değil, yaşam koşulları ve fırsat eşitsizliklerini de ortaya koyuyor. Sonuçlar, bölgesel kalkınma politikalarının hedeflenmesi, sosyal yardımların etkinleştirilmesi ve eğitim-istihdam programlarının coğrafi önceliklendirilmesi açısından yol gösterici olacak.


Ne diyor veriler — bazı kilit rakamlar

  • Hanelerin %1,1’i “en üst” seviyede.

  • Hanelerin %11,0’ı “üst” seviyede.

  • “En alt” seviyede bulunan hanehalkı oranı %16,7.
    Bu dağılım, toplumsal uçurumun varlığını ve büyüklüğünü net şekilde ortaya koyuyor.


Uzman görüşü (örn. editör yorumu)

Bölgeler arası bu farklılıklar tek başına ekonomik büyüme rakamlarıyla kapatılabilecek türden değil. Eğitim, nitelikli iş olanakları ve altyapı yatırımlarıyla uzun vadeli müdahaleler gerekiyor. Yerel yönetimler ve merkezi politika yapıcıların, TÜİK’in sunduğu bu detaylı coğrafi veri setini kullanarak hedefe yönelik programlar hazırlaması bekleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Özgürlük Filosu’ndaki milletvekili Necmettin Çalışkan son durumu NTV’ye anlattı

Yayımlandı

üzerinde

02.10.2025 – 19:03

Son Güncelleme : 02.10.2025 – 19:19

NTV Haber

Okumaya Devam Et

Gündem

ASKİ su kesintisi programı 2 Ekim: Ankara’da sular ne zaman gelecek?

Yayımlandı

üzerinde

Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, kentte 6 Ekim’e kadar dönüşümlü su kesintileri yapılacağını bildirdi.ASKİ’den yapılan açıklamada, Ankara’ya Çamlıdere, Kurtboğazı ve Kesikköprü hatlarından paçallama ile günde ortalama 1530 bin metreküp su sağladığı, verilen suyun üçte birinin Kesikköprü’den gelen 3 hattan tedarik edildiği belirtildi.

Defalarca arızalanan CTP hatların çelik hatlarla değiştirilmesi için imalata başlandığı ve yaklaşık 1 hafta süreceği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Kuraklık nedeniyle barajlardaki su seviyesi de kritik seviyelere düştüğü için 6 Ekim tarihine kadar Ankara genelinde dönüşümlü olarak su kesintisi yapılacaktır. Su kesintilerinin hayatın olağan akışını asgari düzeyde etkilemesi için her türlü çaba gösterilmektedir. Bu çerçevede, bugün saat 09.00 itibarıyla Eryaman bölgesi, Susuz ile Kazan Saray bölgesinde kesinti yapılmıştır. Hatta yarın saat 09.00 itibarıyla yeniden su verilecektir. Halkımızın kuraklıkla mücadele kapsamında gösterdiği hassasiyet ve anlayış için teşekkür ederiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”

Okumaya Devam Et

Gündem

3 Ekim Cuma hutbesinin konusu: Diyanet cuma hutbesinde Gazze’ye yer verdi

Yayımlandı

üzerinde

İşleri Başkanlığınca hazırlanan 3 Ekim 2025 tarihli ve “HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR ” konulu Cuma hutbesi yayınlandı. Vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü resmi internet adresinden bu haftaki hutbe metnine ve diğer haftalara ait hutbelere ulaşabiliyor.

HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR

Muhterem Müslümanlar!

Hicretin beşinci yılıydı. Bedir’de bozguna uğrayan, Uhud’da istediklerine tam olarak ulaşamayan Mekkeli müşrikler, İslam’ı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek için Medine’ye büyük bir saldırı hazırlığı yapmışlardı. Durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla istişare etti ve Medine çevresine hendek kazılmasına karar verildi. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya denk geldiler. Resûl-i Ekrem (s.a.s), bir yandan bu kayayı kırdı, diğer yandan da Kisrâ’nın, Rum diyarının ve San’a’nın fethedileceğini müjdeledi.1 Zorlu bir mücadelenin ardından, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve inayeti, inananların azim ve gayretiyle düşman bozguna uğradı.

Aziz Müminler!

Günümüzde Hendek Savaşına benzer bir mücadele Gazze’de yaşanmaktadır. Dün, Allah Resûlü (s.a.s) ve ashabına zulmeden zalimler vardı. Bugün de dünyanın gözü önünde hiçbir hukuk tanımadan Gazze’de masum ve mazlumlara karşı soykırım uygulayan katiller var. Gazze’de camiler, mabetler, okullar ve hastaneler bombalanmakta; sadece bir şehir değil, bir medeniyet yok edilmeye çalışılmaktadır. Basın mensupları, yardım görevlileri ve sağlık çalışanları zalimce öldürülmektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Gazze’de bir avuç mücahit Müslüman, tıpkı Medine’de olduğu gibi kazdıkları hendeklerde dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık mücadelesi vermektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “Birtakım insanlar onlara, “İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun” dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ diye cevap verdiler.”

buyrulduğu üzere; düşmanın çokluğu ve teknik imkânlarının güçlü olması, onların Allah’a olan teslimiyetlerini arttırmaktadır. Sanki onlar; “Müminler içinde Allah’a verdikleri söze bağlı kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimi, sözünü yerine getirip şehit olmuştur; kimi de şehitliği beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”3 ayetinin vücut bulmuş halidir. Cenâb-ı Hak, sırât-ı müstakimden ayrılmayan, zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz. “Şüphesiz Allah, kendi dinine yardım edenlere mutlaka yardım eder.”

Değerli Kardeşlerim!

Müslümanlar, ne zaman Allah ve Resûlü’nün çağrısına uydular, gönüllerini birbirlerine açtılar, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler işte o zaman bütün zorlukların üstesinden geldiler. Ne zaman da ayrılığa düştüler, birbirlerinin dertleriyle ilgilenmediler, ilimde ve teknikte geri kaldılar o zaman güçleri zayıfladı, zalimler pervasızca kötülük yapar hale geldi. Yüce Rabbimiz, bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Öyleyse Aziz Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bugün de haklının yanında yer almaya devam edelim. Mezhep ve meşrep ayrılıklarını bir tarafa bırakıp birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim. Ümmet bilincini, din kardeşliğini pekiştirelim. Birliğimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olalım. Masumların yanında olduğumuzun nişanesi olan etkinliklere destek verelim. Unutmayalım ki, Gazze bütün insanlık için bir ahlak ve vicdan sınavıdır. İnsanlık ailesi olarak ya el ele, gönül gönüle verip bu sınavı kazanacağız ya da hepimiz kaybedeceğiz. Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Hendek Gazvesi esnasında yaptığı şu dua ile bitirmek istiyorum: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim grupları bozguna uğrat ve perişan eyle!”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar