Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Türkiye’de Orman Yangınlarında Son Durum: Mudurnu ve Nilüfer Kontrol Altına Alındı, Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da Müdahale Sürüyor

Yayımlandı

üzerinde

“Bolu Mudurnu ve Bursa Nilüfer’deki orman yangınları kontrol altına alındı. Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da ekiplerin söndürme çalışmalarına dair son detaylar.

Giriş

15 Temmuz 2025 Salı günü Türkiye genelinde farklı illerde çıkan orman yangınlarına ilişkin kritik gelişmeler yaşandı. Bolu’nun Mudurnu ilçesi ile Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki yangınlar karadan ve havadan müdahaleler sonucu kontrol altına alınırken; Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da söndürme ve tahliye çalışmaları aralıksız devam ediyor. Olay yerlerinde soğutma, tahliye ve soruşturma süreçleri hız kesmeden sürdürülüyor


Bolu-Mudurnu: Tarım Arazisinden Ormana Sıçrayan Yangın 4 Saatte Kontrol Altına Alındı

Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Delice köyünde 15 Temmuz günü tarlada başlayan anız yangını, rüzgârın etkisiyle ormanlık alana sıçradı. Bölgede sevk edilen Orman İşletme Müdürlüğü, itfaiye ve jandarma ekipleri başta arazözler olmak üzere karadan ve havadan müdahale ederek yangını yaklaşık dört saatte kontrol altına aldı. Yerel yetkililer soğutma çalışmalarının sürdüğünü ve yangının çıkış nedeni ile ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdi


Bursa-Nilüfer: Havadan ve Karadan Müdahaleyle 3 Saatte Sönümlendi

Bursa’nın Nilüfer ilçesi Akçalar Mahallesi ormanlık alanında meydana gelen yangın, havadan birer uçak ve helikopter ile karadan ise çok sayıda arazöz ve iş makinesiyle eş zamanlı müdahale neticesinde üç saatte kontrol altına alındı. Ekipler, yangının ardından soğutma çalışmalarını aralıksız sürdürürken, olayla ilgili tahkikat başlatıldı. Valilik tarafından vatandaşlara sabırlı olmaları ve soğutma bölgesine yaklaşmamaları yönünde uyarılar yapıldı


Tekirdağ: Anız Yangını Ormana Sıçradı, 3 Mahalle Tahliye Edildi

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde İstiklal Mahallesi Kaytan mevkiinden başladıktan sonra ormanlık alana ulaşan anız yangını, güçlü rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüdü. Şenköy, Kocaali ve Kızılcaterzi mahallelerindeki yerleşim yerleri, vatandaşların can güvenliğini sağlamak amacıyla boşaltıldı. Bölgede görev yapan Orman İşletme, itfaiye ve jandarma ekipleri 2 uçak, 4 helikopter, arazözler ve iş makineleriyle söndürme çalışmasını sürdürüyor. Tahliye edilen vatandaşlara geçici barınma desteği sağlanıyor


Konya-Doğanhisar: Ormanlık Alanda Havadan ve Karadan Müdahale

Konya’nın Doğanhisar ilçesindeki orman yangınına, AFAD, Orman İşletme ve itfaiye ekipleri havadan helikopter, karadan arazözlerle müdahale ediyor. Yangının çıkış nedeni araştırılırken, yakın köylerdeki vatandaşlar dikkatli olmaları ve talimatlar doğrultusunda hareket etmeleri için bilgilendirildi. Ekipler, yangını kontrol altına almak adına perimetrik müdahaleyi yoğunlaştırdı


Çanakkale-Ayvacık: Üç Köy Tedbiren Tahliye Edildi

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde Tuzla, Naldöken ve Taşağıl köylerinin yakınındaki ormanlık alanda çıkan yangın, rüzgârın etkisiyle hızla yayıldı. İlçe jandarma ve emniyet ekipleri, risk bölgesindeki köylerdeki vatandaşları tedbiren tahliye etmeye başladı. Yangına, 2 uçak, 3 helikopter ile itfaiye araçları ve arazözler ile müdahale sürerken, köy yollarında trafik akışı kontrollü şekilde devam ediyor


Manisa-Saruhanlı: İki Ayrı Yangın ve Gözaltılar

Manisa’nın Saruhanlı ilçesi Apak ve Seyitoba mahallelerindeki ormanlık alanlarda iki ayrı yangın başladı. Bölgede yangınları çıkaran şahıslarla ilgili “kaynak yaparken kıvılcım sıçraması” ve “bahçe temizliği” iddialarıyla 2 kişi gözaltına alındı. Yangın kontrollü söndürülüp soğutma işlemlerine geçilirken, olayla ilgili soruşturma genişletildi


Sonuç ve Önlemler

Türkiye genelinde bugün çıkan orman yangınlarında; Bolu Mudurnu ve Bursa Nilüfer’deki yangınlar kontrol altına alınmış, Tekirdağ, Konya, Çanakkale ve Manisa’da ise müdahale ve tahliye çalışmaları devam etmektedir. Yetkililer, orman yangınlarına karşı vatandaşları önleyici tedbirlere uymaya, izinsiz ateş yakmamaya ve duman veya alev görülmesi halinde 177 Orman Yangın İhbar hattını aramaya çağırıyor. Soğutma çalışmaları tamamlanana kadar risk bölgelerinden uzak durmak büyük önem taşıyor

Gündem

İsrail TV’sinde Türkiye’ye açık tehdit: “Türk askeri Gazze’ye girerse yeni bir Mavi Marmara olur”

Yayımlandı

üzerinde

İsrail TV’sinde Türkiye’ye açık tehdit: “Türk askeri Gazze’ye girerse yeni bir Mavi Marmara olur”

Yayın Tarihi / Saat: 22 Ekim 2025, 12:45 (TSİ)
OKUMA SÜRESİ: ~4 dakika
Yazar: FatihDoğanMedya Haber Merkezi

İsrail televizyonu i24NEWS’te INSS araştırmacısı Dr. Gallia Lindenstrauss, Türkiye’nin Gazze’deki etkinliğini “stratejik tehdit” olarak nitelendirip, “Türk askerleri Gazze’ye girerse yeni bir Mavi Marmara yaşanır” diyerek uyarıda bulundu. Uzmanın açıklaması ve bölgesel yansımaları — uzman profili, Mavi Marmara hatırlatması ve İsrail medyasındaki endişeler.

İsrail merkezli i24NEWS kanalında yayımlanan bir programda, İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) araştırmacısı Dr. Gallia Lindenstrauss, Türkiye’nin Gazze’de yeniden yapılanma ve ateşkes süreçlerine dahil olmasını “İsrail için stratejik bir risk” olarak nitelendirdi ve “Eğer Türk askerleri Gazze’ye girerse bu ciddi bir stratejik hata olur; yeni bir Mavi Marmara olayı yaşanır” ifadelerini kullandı. Bu sözler, kısa sürede Türk ve bölge medyasında geniş yankı buldu.

Kimin ne söylediği — detay

  • Gallia Lindenstrauss: INSS bünyesinde Türkiye uzmanı olarak tanınan Lindenstrauss, i24NEWS yayını sırasında Ankara’nın Gazze’deki artan rolünü değerlendirirken Türkiye’nin askeri varlığının İsrail açısından doğrudan risk oluşturacağını savundu ve “yeni bir Mavi Marmara” benzetmesini kullandı. Lindenstrauss’un INSS içindeki uzmanlığı ve yayın geçmişi kuruluş kayıtlarında yer alıyor.

  • İsrail medyası ve yorumlar: Türkiye’ye ait bayrakların veya Türk iş makinalarının Gazze’de görülmesinin Tel Aviv’de rahatsızlık yarattığına dair değerlendirmeler bazı İsrail yayın organlarında ve bölge analizlerinde yer aldı; Türk katılımının manevra alanını daraltacağı yorumu öne çıkarıldı. Bu değerlendirmeler Türk basınında da aktarıldı.

Neden “Mavi Marmara” benzetmesi yapıldı?

2010’daki Mavi Marmara olayı, insani yardım filosuna düzenlenen operasyon sırasında çok sayıda sivilin ölümüyle sonuçlanmış; Türkiye–İsrail ilişkilerinde uzun süreli diplomatik krize yol açmıştı. Lindenstrauss’un kullandığı benzetme, askeri veya insani görevler esnasında ortaya çıkabilecek uluslararası ve diplomatik kriz riskine işaret ediyor.

Olası etkiler ve değerlendirme

  • Diplomatik gerilim: Uzmanın sözleri, iki ülke arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme taşıdı; olası askeri hareketler durumunda diplomatik ve güvenlik maliyetlerinin artacağı uyarısı yapılıyor.

  • Kamuoyu ve medya yansımaları: Türkiye iç medyası iddiaları geniş biçimde aktardı; İsrail tarafında ise hem güvenlik analizleri hem de bölgede olası kazaların yarattığı sonuçlar tartışılıyor.

Ne bilinmeli — doğrulanmış noktalar

  1. Söz konusu açıklama i24NEWS kanalında yayımlandı ve Lindenstrauss’a atfedildi.

  2. Dr. Gallia Lindenstrauss, INSS’de kıdemli araştırmacı olarak Türkiye dış politikası konusunda uzman bir isimdir (INSS profili).

  3. “Mavi Marmara” referansı, 2010’daki hukuki-diplomatik süreç ve can kayıpları nedeniyle bölgesel hafızada güçlü bir çağrışım yapıyor.

  4. Türk ve İsrail basın organları Lindenstrauss’un değerlendirmesini ve bölgedeki Türk varlığının İsrail’de yarattığı endişeyi aktardı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Korku evi eğlencesi kabusa döndü: Kadına elektroşokla şiddet uygulandı

Yayımlandı

üzerinde

Korku evi eğlencesi kabusa döndü: Kadına elektroşokla şiddet uygulandı

Tarih: 22 Ekim 2025
Saat (yayın): 11:40
Okuma süresi: ~2 dakika
Haber kaynağı: FatihDoganMedya (derleme haber)

 

Taksim’de bir korku evinde yaşanan olayda, temassız eğlence talep eden bir kadının çalışan tarafından darbedildiği ve elektroşok cihazı ile vurulduğu iddia edildi. Şüpheli gözaltına alınırken, işletme zabıta tarafından mühürlendi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.


Olayın detayları — ne oldu?

İstanbul Taksim’de 19 Ekim Pazar gecesi saat 23.30 civarında bir korku evinde meydana geldiği bildirilen olayda; 24 yaşındaki Melike G., 6 arkadaşıyla eğlenmek amacıyla korku evine gitti. Grubun, oyuncuların misafirlere temas etmemesini istediği belirtilirken, iddiaya göre 18 yaşındaki çalışan Baran T. tarafından Melike G. saçından ve boynundan tutulup yere yatırıldı; çalışanın kadının ağzını, boynunu ve ensesini sıktığı ve elindeki cihazla elektroşok uyguladığı öne sürüldü. O anlara ait güvenlik kamerası görüntülerinin olduğu belirtildi.

Soruşturma ve işlemler

Olayın ardından mağdur Melike G. şikâyetçi oldu; şüpheli çalışan Beyoğlu Güven Timleri tarafından gözaltına alınırken, olay yerindeki işletme zabıta tarafından mühürlendi. Konuyla ilgili polisin soruşturmasının devam ettiği bildirildi.

Tanıklar ve deliller

Basına yansıyan haberlere göre olay anına ilişkin işyeri güvenlik kamerası kayıtları olduğu ve soruşturma makamlarının bu görüntüler üzerinden inceleme yürüttüğü aktarıldı. Mağdur ifadesinde temas istemediğini belirtti; iddialar soruşturma sonucunda resmî raporlara yansıyacak.

Uzman görüşü ve uyarı (kamu güvenliği perspektifi)

Eğlence amaçlı korku evi gibi organizasyonlarda fiziksel temas ve şiddet içerebilecek uygulamalara karşı işletmelerin personel eğitimi, ziyaretçi onamı ve açık güvenlik politikaları olmalıdır. Ziyaretçilerin özel talepleri (temassız katılım gibi) işletme tarafından yazılı veya sesli olarak kabul edilip korunmalıdır. (Genel güvenlik önerisi — örnek teşkil eder; olayın hukuki yönü adli makamlar tarafından netleştirilecektir.)


Ne yapmalı? (Tüketici ve ziyaretçi önerileri)

  • Eğlence mekanına gitmeden önce işletmenin yorumlarını, işletme politikalarını ve iletişim bilgilerini kontrol edin.

  • Temas istemiyorsanız bunu açıkça belirtin ve gerekiyorsa girişte kayıt altına alınmasını talep edin.

  • Şiddet içeren bir davranışla karşılaşırsanız derhal polise veya en yakın güvenlik güçlerine bildirin; görüntü ve tanık bilgilerini saklayın.


Son durum

Olayın basına yansıyan ilk haberleri soruşturmanın henüz sürdüğünü ve iddiaların resmi merciilerin raporlarıyla netleşeceğini belirtiyor. Gelişmeler oldukça haberimiz güncellenecektir.

 

Okumaya Devam Et

Gündem

İki yılda 127 bin kişi kirli hava nedeniyle hayatını kaybetti — İstanbul’un en kirli ve en temiz ilçeleri açıklandı

Yayımlandı

üzerinde

İki yılda 127 bin kişi kirli hava nedeniyle hayatını kaybetti — İstanbul’un en kirli ve en temiz ilçeleri açıklandı

İki yılda 127 bin kişi kirli hava nedeniyle hayatını kaybetti — İstanbul’un en kirli ve en temiz ilçeleri açıklandı

Yeni yayımlanan veriler ve “Kara Rapor” analizleri, Türkiye’de 2023 ve 2024 yıllarında ince partikül madde (PM2.5) kaynaklı erken ölümlerin toplamının yaklaşık 127 bine ulaştığını gösteriyor. Aynı çalışmalara ve şehir ölçümlerine göre İstanbul’da 2023–2024 döneminde havası en kirli ilçeler Esenyurt, Yenibosna, Şişli ve Kartal, en temiz ilçeler ise Büyükada, Şile ve Sarıyer olarak öne çıktı.


İstatistik: Nereden geliyor bu 127 bin sayısı?

Temiz Hava Hakkı Platformu ve ilişkili “Kara Rapor” çalışmaları PM2.5 maruziyetine bağlı erken ölüm hesaplamalarında AirQ+ gibi yönergeler kullanarak 2023 için 63.851 ve 2024 için 62.644 erken ölüm tahmini ortaya koydu — toplamda yaklaşık 126.495, yuvarlanınca haber başlıklarında geçen ~127 bin rakamına karşılık geliyor. (Rapor metodolojisi ve yıllık dağılımlar raporda ayrıntılı açıklanıyor.


İstanbul’daki tablo: En kirli ve en temiz ilçeler

2023–2024 dönemi ölçümleri ve yerel değerlendirmelere göre İstanbul’da hava kirliliğinin en yoğun izlendiği ilçeler ve aksiyon gerektiren noktalar şunlar:

  • En kirli ilçeler (öne çıkanlar):
    Esenyurt, Yenibosna, Şişli, Kartal. Bu ilçelerde trafik yoğunluğu, sanayi kaynakları ve kış aylalarında artan ısınma kaynakları (kömür, katı yakıt vb.) PM10/PM2.5 seviyelerini yukarı çekiyor

  • En temiz ilçeler:
    Büyükada, Şile, Sarıyer. Bu bölgelerde istasyon verileri, kıyı etkisi, ormanlık alan ve düşük yerleşim yoğunluğunun daha düşük partikül değerleriyle ilişkili olduğunu gösteriyor.

(İBB ve merkezi istasyon verileri, ilçeler arası farklılaşmanın hem mevsime hem de yerel kaynaklara bağlı olduğunu netleştiriyor; anlık istasyon verileri için belediye ve uluslararası hava kalitesi platformları takip edilebilir.


Hangi kirletici en tehlikeli ve sağlık etkileri neler?

Uzmanlar özellikle PM2.5 (çapı 2.5 mikrometreden küçük parçacık) üzerinde duruyor: bu parçacıklar derin akciğerlere ve kana karışarak kalp-damar hastalıkları, KOAH, inme, akciğer kanseri ve nörolojik hastalıkların riskini artırıyor. Dünya Sağlık Örgütü verileri ve bölgesel raporlar PM2.5’in dünya çapında milyonlarca erken ölümle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.


Neden bu kadar fazla ölüm? (Kısa nedenler)

  • PM2.5 maruziyetinin yüksek olması ve WHO kılavuz değerlerinin üzerinde seyretmesi.

  • Büyük şehirlerin trafik, sanayi ve kış yakıt kullanımının birleşimi.

  • Meteoroloji (inversiyon, yüksek basınç) nedeniyle kirleticilerin dağılmaması.


Vatandaşa ve yetkililere öneriler (özet)

  • Bireyler: yüksek kirlilik günlerinde açık havada ağır egzersizden kaçının, hassas gruplar N95/N99 benzeri maskeleri tercih etsin, iç mekân havalandırmasında dikkatli olun.

  • Yerel yönetimler: toplu taşımayı güçlendirme, ısınmada temiz yakıt ve altyapı teşvikleri, sanayi emisyonlarının sıkı denetimi, kentsel yeşil alan artışı.

  • Ulusal politika: PM2.5’e karşı hedefler belirleme, izleme ağını genişletme ve halk sağlığı kampanyaları.

Kara Rapor ve WHO önerileri, PM2.5 düzeyleri DSÖ kılavuzlarına çekildiğinde on binlerce hayatın kurtarılabileceğini vurguluyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar