Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

TikTok Büyücülerine Dev Operasyon: 87 Milyon TL’lik Dolandırıcılığa Karşı 28 Gözaltı

Yayımlandı

üzerinde

Son günlerde sosyal medyada büyük yankı uyandıran bir operasyonla, TikTok üzerinde “büyü bozma” ve “bağlama büyüsü” iddialarıyla dolandırıcılık yapan kişiler hedef alındı. Yapılan araştırmalarda, toplamda 87 milyon TL’lik dev bir vurgunun söz konusu olduğu ortaya çıkarken, operasyon kapsamında 28 şüpheli gözaltına alındı. Bu makalede, olayın detayları, dolandırıcılık yöntemleri, yetkililerden yapılan açıklamalar ve gelecekte benzer vakaların önlenmesi için alınacak önlemler kapsamlı olarak ele alınıyor.

28 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA

Sakarya merkezli Şanlıurfa, Mersin, Kayseri, Yozgat, Ankara, Antalya, İzmir, Bursa, İstanbul, Manisa ve Eskişehir’de düzenlenen baskınlarda 28 kişi gözaltına alındı.

Sosyal medyada sahte hesap açan şüphelilerin büyü bozma, bağlama büyüsü yapma, aile sorunlarını çözme gibi vaatlerle insanları dolandırdığı saptandı.

Şüphelilerin dini duyguları istismar edip, yüksek meblağlarda para talep ettiği ve toplam 87 milyon liralık dolandırıcılık yaptığı ortaya çıktı.

Şüpheliler hakkında adli işlemler devam ederken, operasyonun genişletilebileceği öğrenildi.

Operasyonun Arkasındaki Gerçek

Dijital Dolandırıcılık ve TikTok’un Rolü

TikTok, genç kitleye hitap eden dinamik yapısı ve geniş kullanıcı kitlesiyle son yıllarda dijital trendlerin merkezi haline geldi. Ancak, platformun popülaritesi kötü niyetli kişiler tarafından suiistimal edilebiliyor. Operasyonda, TikTok üzerinde “büyü bozma” ve “bağlama büyüsü” yaptıklarını iddia eden kullanıcıların, mağdur ettikleri kişilerden büyük meblağlar topladığı belirlendi. Yetkililer, bu kişilerin inandırıcı videolar ve etkileyici sosyal medya içerikleriyle güven yaratıp, dolandırıcılık yaptıklarını ifade ediyor.

87 Milyon TL’lik Vurgun ve Gözaltılar

Adli makamların uzun süredir devam eden istihbarat ve operasyon çalışmaları sonucunda, dolandırıcılık olayının 87 milyon TL gibi devasa bir rakama ulaştığı ortaya çıktı. Bu süreçte, dolandırıcılık yöntemlerinin sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda mağdurların psikolojik durumlarına da zarar verdiği vurgulanıyor. Operasyon kapsamında, şüpheli faaliyetler üzerine detaylı inceleme başlatıldı ve 28 kişi gözaltına alındı. Soruşturmanın devam ettiği, gözaltına alınan şahısların ifadelerinin alındığı belirtildi.

Dolandırıcılık Yöntemleri ve Kullanılan Stratejiler

Büyü İddialarıyla Manipülasyon

Dolandırıcılar, “büyü bozma” ve “bağlama büyüsü” gibi iddialarla, özellikle zor durumdaki bireyleri hedef aldı. İnsanların manevi destek arayışını suiistimal eden bu kişiler, sosyal medya üzerinden yayılan videolar ve etkileyici görseller ile kendilerini uzman olarak tanıttılar. Bu yöntemle, mağdurların güvenini kazanarak yüksek miktarda para transferi sağlamayı başardılar.

Sosyal Medya ve Güven Yaratma Taktikleri

TikTok gibi platformlarda yayınlanan kısa videolar, izleyicilere anlık etki bırakabiliyor. Dolandırıcılar, başarılı bir dijital pazarlama stratejisi uygulayarak, videolarında gerçek dışı referanslar, başarılı “işlem” örnekleri ve görsel efektler kullanıyor. Böylece, mağdurların “acil çözüm” beklentisi tetiklenerek, ödemeler yapmalarına neden olunduğu düşünülüyor.

Yetkililerden Açıklamalar ve Uzman Görüşleri

Emniyet Güçlerinin Titiz Çalışması

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan emniyet yetkilileri, operasyonun geniş kapsamlı ve titiz bir çalışma sonucu gerçekleştirildiğini ifade ediyor. Gözaltına alınan 28 şüpheli hakkında yürütülen soruşturmanın, dolandırıcılık ağının tüm boyutlarını aydınlatacağı belirtiliyor. Ayrıca, benzer dolandırıcılık vakalarının önüne geçilmesi için sosyal medya denetimlerinin artırılacağı da söz konusu.

Hukuk Uzmanlarının Değerlendirmeleri

Hukuk ve siber güvenlik alanında uzmanlar, bu tür dolandırıcılık operasyonlarının, dijital platformların güvenilirliğini olumsuz etkilediğini vurguluyor. Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık olaylarının yasal zeminde değerlendirilmesinin yanı sıra, mağdurların haklarının korunması için daha etkin önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyorlar. Uzmanlar, vatandaşların her türlü “mucizevi” vaatlere karşı temkinli olmalarını ve resmi kaynaklardan doğrulama yapmalarını öneriyor.

Gelecekte Dijital Dolandırıcılıkla Mücadele

Bilinçlendirme ve Eğitim Kampanyaları

Bu tür dolandırıcılık olaylarının tekrar yaşanmaması için, kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarının artırılması büyük önem taşıyor. Sosyal medya kullanıcılarının, büyü iddiaları gibi olağan dışı vaatlere karşı eleştirel düşünmeleri, dolandırıcılık risklerini azaltacaktır. Resmi kurumlar ve siber güvenlik uzmanları, eğitim kampanyalarıyla vatandaşların bilinç düzeyini artırmayı hedefliyor.

Teknolojik ve Hukuki Önlemler

Yetkililer, dijital dolandırıcılık vakalarını önlemek amacıyla teknolojik altyapıyı güçlendirmenin yanı sıra, yasal düzenlemeleri de sıkılaştırmayı planlıyor. Sosyal medya platformlarının işbirliğiyle, dolandırıcılık faaliyetlerinin daha erken tespit edilip engellenebilmesi için yeni stratejiler geliştiriliyor. Bu kapsamda, hem teknik izleme sistemlerinin hem de yasal yaptırımların artırılması bekleniyor.

Sonuç

TikTok üzerinden gerçekleştirilen bu dev dolandırıcılık operasyonu, dijital dünyanın ne kadar hızlı değiştiğini ve yeni suç yöntemlerinin ortaya çıkabileceğini gözler önüne seriyor. 87 milyon TL’lik vurgun ve 28 gözaltı, yalnızca maddi kayıpların ötesinde, sosyal medyanın güvenilirliğine yönelik ciddi bir uyarı niteliğinde. Operasyonun devamında, adli makamların tüm detayları aydınlatması ve mağdurların haklarının korunması için gerekli adımların atılması bekleniyor.

Bu gelişmeler ışığında, sosyal medya kullanıcılarının her zaman temkinli olmaları, resmi açıklamaları takip etmeleri ve şüpheli durumlarda ilgili makamlara başvurmaları önem arz ediyor. Dijital dolandırıcılıkla mücadelede, bilinçli kullanıcılar ve güçlü teknolojik-hukuki önlemler el ele vererek daha güvenli bir internet ortamı yaratılmasına katkıda bulunacaktır.

Gündem

Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10 
Okuma süresi: ~4 dakika

Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)


Başlık altı (lead)

Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.


Haber Detayı

Trump’ın mesajı ve platformu

Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.

Neden bu talep önemli?

Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.

“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası

Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.

Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler

Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo


Olası sonuçlar

  • Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.

  • Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.


Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.


Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı

Tarih: 26 Ekim 2025 — Saat: 01:13 (İstanbul).
Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü’nün “sanal devriye” çalışmalarıyla elde edilen istihbarat doğrultusunda Beyoğlu, Bayrampaşa, Kağıthane ve Şişli ilçelerinde 26 Ekim 2025 günü (00:01–23:59) süreyle her türlü açık alan toplantısı, gösteri yürüyüşü, çadır/stand kurma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni, el ilanı dağıtımı ve pankart/afiş asma gibi etkinlikleri yasakladı. Kararda, olası provokatif eylemlerin önlenmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amaçlandığı belirtildi.


Haber Detayı

İstanbul Valiliği tarafından yapılan basın açıklamasında, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü sanal devriye faaliyetleri kapsamında bazı grupların izinsiz toplanma, yürüyüş ve protesto hazırlığında olduğu tespit edildiği vurgulandı. Valilik, bu tespitler ışığında toplumun huzur ve güvenliğini korumak amacıyla geçici bir yasak kararı alındığını bildirdi.

Yasak kararının hukuki dayanakları olarak 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gösterildi. Kararın belirtilen saatler arasında uygulanacağı ve ihlallerin ilgili mevzuat çerçevesinde işlem gerektireceği ifade edildi.

Valiliğin açıklaması ayrıca vatandaşlardan ve sivil toplum kuruluşlarından yasaklanan faaliyetlere uymaları, kamu düzenini zedeleyici davranışlardan kaçınmaları ve güvenlik güçlerine yardımcı olmaları yönünde çağrı içeriyor. Güvenlik makamları da sahada gerekli tedbirleri alacaklarını duyurdu.


Etkilenen ilçeler ve kapsam

  • Beyoğlu — açık alan toplantıları ve gösteriler yasak.

  • Bayrampaşa — aynı düzenlemeler geçerli.

  • Kağıthane — tüm açık etkinlikler 1 günlüğüne durdurul

  • Şişli — yürüyüş ve gösteri yasağı kapsamında.

Yasak, 26 Ekim 2025 günü saat 00:01’den 23:59’a kadar uygulanacak şekilde duyuruldu.


Vatandaşa kısa bilgilendirme

  • Yasak kapsamındaki etkinlikler duyurulduğu saatler içinde yapılmamalıdır.

  • Kamu düzenini bozacak herhangi bir toplanma güvenlik güçlerince engellenebilir ve yasal işlem başlatılabilir.

  • Vatandaşlar çevrelerindeki gelişmeleri resmi kaynaklardan takip etmeli; Valilik veya Emniyet’in ek duyuruları varsa onlara göre hareket etmelidir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Korku filmlerini aratmayacak olay: 15 günlük bebek gömülü bulundu — Cinsiyeti yüzünden mi terk edildi?

Yayımlandı

üzerinde

Korku filmlerini aratmayacak olay: 15 günlük bebek gömülü bulundu — Cinsiyeti yüzünden mi terk edildi?

Tarih: 26 Ekim 2025 • Saat: 14:30 • Okuma süresi: 3 dakika
Yayın: Fatihdoganmedya — Güncel Haber

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Fırat Camii bahçesinde gömülü halde bulunan bebek cesedi, bölgeyi ayağa kaldırdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı; ilk bulgular ve yerel kaynaklara göre bebeğin nasıl ve neden gömüldüğü hâlâ netleşmedi. Bazı çevreler “cinsiyeti yüzünden terk edildi” ihtimalini tartışıyor.


Olayın ilk anları ve keşif

Fırat Mahallesi’ndeki Fırat Camii bahçesinde dün çevre sakinlerinin veya çocukların yaptığı bir kazıda toprağa gömülü bir bebek cesedi bulundu. İhbar üzerine olaya polis ve sağlık ekipleri sevk edildi; bölge güvenlik şeridiyle kapatıldı ve adli işlemler başlatıldı. İlk müdahaleler ve olay yeri incelemeleri yerel ekipler tarafından gerçekleştirildi.

Soruşturmanın seyri ve adli süreç

Görevli ekipler, bulunan cenazeyi Siverek Devlet Hastanesi morguna kaldırdı ve kesin ölüm nedeni ile yaş tespitine yönelik adli tıp incelemesi başlatıldı. Yerel kaynaklar ve emniyet yetkilileri, cenazeye ilişkin otopsi sonuçlarının beklenildiğini ve kimin tarafından gömüldüğünün tespitine yönelik geniş çaplı soruşturma yürütüldüğünü aktardı.

Yaş, belge ve aile bilgileri — neler konuşuluyor?

Yerel haber ajanslarının ulaştığı bazı bilgilerde bebeğin ölüm belgesinin bulunduğu, belgedeki tarihin olayla ilişkilendirilmeye çalışıldığı yönünde ifadeler yer aldı. Bazı yerel haberlerde bebeğin doğum haftası ve ölüm belgesi tarihine dair farklı ayrıntılar yer alıyor; bu bilgilerin kesinleşmesi için adli tıp raporu ve emniyet soruşturmasının sonuçlarının beklenmesi gerekiyor.

“Cinsiyeti yüzünden terk edildi” iddiası — ne kadar gerçekçi?

Sosyal medyada ve bazı yayın organlarında, bebeğin cinsiyeti nedeniyle aile veya yakınları tarafından terk edilmiş olabileceği spekülasyonları dolaşıyor. Bu ihtimal, Türkiye ve dünya genelinde nadiren de olsa görülen vakalarla ilişkilendirilse de, mevcut resmi bulgular böyle bir sonuca doğrudan işaret etmiyor. Emniyet kaynakları ve adli tıp sonuçları açıklanana kadar cinsiyet sebebine dayalı iddialar kesinlik taşımaz; bu tür iddiaların doğrulanması için soruşturma ve tıbbi raporlar gerekiyor.

Uzmanların ve yerel yetkililerin tutumu

Olayla ilgili yetkililer, kamuoyunu yanıltacak kesin olmayan bilgiler paylaşılmaması yönünde uyarılarda bulundu. Ayrıca benzer olayların önüne geçmek için sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, sağlık kuruluşlarına ve sosyal hizmetlere erişimin kolaylaştırılması gerektiği vurgulanıyor. Soruşturmayı yürüten birimler, sorumluların tespiti ve olaydaki hukuki süreçlerin işletilmesi konusunda kararlı olduklarını bildirdi.


Son durum ve beklenen adımlar

  • Otopsi ve adli tıp raporu bekleniyor; bulgulara göre cenazenin kesin ölüm nedeni ve yaş tespiti yapılacak.

  • Polis ekipleri, cami bahçesine kim ya da kimlerin gömdüğünü tespit etmek için çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını, bölge sakinlerinin ifadelerini ve diğer delilleri inceliyor.

  • Bulgunun arka planı netleşene dek hem bölge halkından hem de medyadan gelen spekülasyonlara temkinli yaklaşılması öneriliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar