Gündem
TBMM’de engelliler için araştırma komisyonu kuruldu

TBMM Genel Kurulu TBMM Genel Kurulu, ‘Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul’da tüm siyasi parti grupları, ‘Engelli bireylerin toplumsal hayata katılmalarının güçlendirilmesi, karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi’ isimli ortak önergeyi Meclis Başkanlığına sundu.
“MECLİSİN ÇALIŞMA USULÜ ŞANSA BIRAKILAMAZ”
Önerge üzerine Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, grubunun dünkü Genel Kurul görüşmelerinde TBMM Başkanlığına engelliler ile ilgili sunduğu araştırma önergesinin kabul edildiğini hatırlattı. Esen, “Öncelikle, şans eseri önergemizin kabulünün Türkiye çapında milyonlarca engelli bireye ve ailelerine çare olma ihtimalinden büyük bir mutluluk duyarken, siyasetin fayda üretmenin önüne geçmesinden dolayı da üzüntülerimi burada belirtmek istiyorum. Meclisin çalışma usulü şansa bırakılamaz. Böyle önemli konularda iktidar-muhalefet ayrımı olmamalı, dahası popülist propaganda siyasetine böyle önemli konular kurban edilmemelidir. Çocuk, engelli, yaşlı gibi hassas konulara partiler üstü bakmalıyız” ifadelerini kullandı.
“ERİŞEBİLİRLİK YOK”
İYİ Parti grubu adına önergeyi değerlendiren Manisa Milletvekili Şenol Sunat, engellilerin eğitime erişim hakkının geliştirilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’de engelli bireyler için eğitim hakkı anayasal bir güvence altındadır. Ama bu güvence sahada sadece kağıt üzerinde kalmaktadır çünkü sistem hem engelli bireyleri hem de onları eğitecek öğretmenleri yolda yalnız bırakmaktadır. Erişebilirlik yok, kaldırımda yürüyemeyen, otobüse binemeyen, kamu binasına çıkamayan bir vatandaşın anayasal hakkından söz edebilir miyiz sayın milletvekilleri? İstihdam yok, engelli kotası göstermelik, denetim sıfır. Çalışmak isteyen engelli birey yük gibi görünüyor” diye konuştu.
“ENGELLİLERİN HAYATTAN SOYUTLANMASI İÇİN ÜRETİLEN POLİTİKALAR KABUL EDİLEMEZ”
DEM Parti grubu adına önerge üzerine söz alan Bitlis milletvekili Semra Çağlar Gökalp, “Bu sistem, engelli bireyleri eksik, kusurlu, onarılası ya da başarılıysa ilham kaynağı olarak etiketler. Oysa biz diyoruz ki: Engellilik bir eksik değil, bedensel ve nörolojik bir çeşitliliğin halidir; tıpkı dilimiz, rengimiz, kimliğimiz gibi doğaldır, insana dairdir. Ama mevcut düzen farklı bedenleri üretimden dışlar; kamusal alanlara, eğitime, sağlığa ve siyasete katılmalarını engeller çünkü sağlamcı zihniyetin dünyasında norm dışı olan her şey ötekileştirilir ya da yok sayılır. Engelli bireylerin hayata katılması için değil, hayattan soyutlanması için politikalar üretilir, bu kabul edilemez” dedi.
“ENGELLİLERİN YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTECEK POLİTİKALARI DESTEKLİYORUZ”
Engelli vatandaşlarımızın toplumsal hayata katılımını güçlendirmek ve yaşadıkları sorunları kalıcı çözüm üretmeleri gerektiğini vurgulayan MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, “Engelli kardeşlerimize sunulan sağlık hizmetleri eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam olanakları günlük yaşamla baş edebilmeyi ve toplumsal hayatta var olabilmeyi kolaylaştırmaktadır. Günümüzde çağdaş toplumlarda hem bireysel duyarlılıkların hem de engelli bireylere sunulan sosyal imkanlarla birlikte farkındalığın arttığı görülmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, engelli bireylerimizi toplumun asli ve ayrılmaz bir parçası olarak görüyor, onların yaşam kalitesini yükseltecek politikaların bir devlet politikası haline gelmesini destekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“GÜNCEL VERİ TABANIMIZ YOK”
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Palan önerge partisi adına söz alarak, “En önemli sorunlardan bir tanesi şu; ‘Ülkemizde ne kadar engelli var, hangi engel grupları var, yaş grupları nedir?’ diye güncel bir veri tabanımız yok. Bakın, en son 2011 yılında yapılmış kapsamlı bir araştırma var. Bu araştırmaya baktığımızda, tüm yaş gruplarında engellilik oranı yaklaşık yüzde 7, ancak 50 yaşına geldiğimizde bu oran çok ciddi bir şekilde artıyor, 70 yaş civarında ise neredeyse her 4 kişiden 1’inin engelli olduğu bir toplum dilimi karşımıza çıkıyor. Biliyorsunuz, engellilere Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilmiş bir söz var, ‘Türkiye Kart’ diye. Az önce de bir sürü engelli yurttaşımız bize sordu, ‘Ne oldu Türkiye Kart’ı?’ diye. Çünkü ulaştırma söz konusu olduğunda her bir engelli yurttaş ancak o ilde bir ulaşım kartı alabiliyor. Şu ana kadar bu Türkiye Kart da hayata geçirilmiş değil” ifadelerini kullandı.
“ANAYASA’YA NAKŞEDİLMESİ ÖNEMLİ BİR DÖNÜŞÜMDÜR”
AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, engellilerle ilgili dönüm noktasının Anayasa da yer alan, ‘Engelliler Kanunu’ olduğunu vurgulayarak, “İmza koyduğumuz uluslararası sözleşmelerle birlikte yaklaşık bin 500 maddelik bir engelli külliyatımız var, bunu asla yok sayamayız. Buna emek veren bürokrat, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi her kim ise bunları da buradan yad etmek gerektiğini düşünüyorum. Bu önemli bir köşe taşı olduktan sonra, akabinde yaptığımız en önemli bir başka uygulama 2010 yılında yaptığımız Anayasa değişikliğidir. Biz özellikle kadın-erkek eşitliği açısından 2010’da yaptığımız Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki değişikliği çok sık hatırlıyoruz, birbirimize hatırlatıyoruz. Ama o maddenin, aynı maddenin devamında, ‘Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitleri, dul ve yetimler’ diye devam eder ve burada gaziler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı ifade edilir. Yani bu, pozitif ayrımcılık ilkesidir. Bu da önemli bir zihinsel dönüşüm ve bunun Anayasa’ya nakşedilmesi önemli bir dönüşümdür” diye konuştu.
KOMİSYON KURULDU
Önerge üzerine tüm siyasi parti grup temsilcilerinin yaptığı açıklamaların ardından Meclis Başkanvekili Celal Adan, görüşmelerin tamamlandığını belirtti ve önergeyi oylamaya sundu. Oylama sonucunda Meclis Araştırma komisyonu kuruldu. Ayrıca, komisyonun 22 üyeden oluşacağını, çalışma süresini ve gerektiğinde Ankara dışında çalışabileceğine dair önergeleri de kabul edildi.
GENEL KURUL ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
TBMM Genel Kurulu, ”Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 4’üncü maddesi üzerinde görüşmeler sürüyor.
Gündem
İzmir’de Urla ve Aliağa’da Korkutan Orman Yangınları: Alevler Çanakkale-İzmir Yolunu Tehdit Ediyor

İZMİR’İN ALİAĞA İLÇESİNDE OTLUK ALANDA ÇIKAN YANGIN ÇANAKKALE-İZMİR DEVLET KARAYOLU’NA KADAR ULAŞIRKEN, SÜRÜCÜLER GÖRÜŞ MESAFESİNİN DÜŞMESİ NEDENİYLE ZOR ANLAR YAŞADI. (İSMAİL HAKKI ERGÜN/İZMİR-İHA)
İzmir’in Aliağa ilçesinde otluk alanda çıkan yangın Çanakkale-İzmir Devlet Karayolu’na kadar ulaşırken, sürücüler görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle zor anlar yaşadı.
Açıklaması
İzmir’in Urla ve Aliağa ilçelerinde 13 Temmuz 2025’te çıkan orman yangınları, Naipli’den Mersinlik’e yayılarak Çanakkale-İzmir Devlet Karayolu’na ulaştı. Havadan ve karadan müdahale sürüyor.
Giriş
13 Temmuz 2025 günü saat 16:30 sularında İzmir’in Urla ilçesi Naipli Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alanda başlayan yangın, kısa sürede rüzgârın da etkisiyle kontrol edilemez bir boyuta ulaştı. Aynı akşam saatlerinde Aliağa ilçesine bağlı Hacı Ömerli ve Çaltılıdere mahalleleri arasındaki Mersinlik mevkisinde de ikinci bir yangın daha çıktı. İki noktadaki alevler, özellikle Çanakkale-İzmir Devlet Karayolu kenarına kadar sıçrayarak ulaşan yoğun duman ve korkutucu görüntüler oluşturdu
Yangının Başlangıcı ve Yayılımı
-
Urla (Naipli Mahallesi): Ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle başlayan yangın, bölgeden yükselen dumanları gören vatandaşların ihbarı ile tespit edildi. Rüzgârın etkisiyle alevler kontrol noktasını aşarak geniş bir alana yayıldı.
-
Aliağa (Mersinlik Mevkisi): Akşam saatlerinde otluk alanda başlayan yangın, ani yön değiştiren rüzgâr sayesinde hızla büyüyerek Çanakkale-İzmir Devlet Karayolu’na kadar ulaştı. Yol kenarındaki araçlar yoğun dumandan etkilenirken, bazı sürücülerin panik anları cep telefonu kamerasına yansıdı .
Müdahale Çalışmaları
-
Havadan Müdahale: İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı olarak 4 yangın söndürme uçağı ve 13 helikopter görevlendirildi.
-
Karadan Müdahale: 34 arazöz, 9 su ikmal aracı, 3 dozer ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri yangına hızla müdahale etti .
-
Güvenlik Önlemleri: Jandarma ve trafik ekipleri, Urla ile Bademler bölgesindeki yolları kontrol altına aldı. Aliağa’daki yoğun duman nedeniyle Çanakkale-İzmir yolu araç trafiğine geçici olarak kapatılarak, sürücüler alternatif otoyol güzergâhlarına yönlendirildi
Etkilenen Bölgeler ve Son Durum
-
Yeşil örtü ve makilik alanların büyük kısmı yangından etkilendi.
-
Maddi kayıpların yanı sıra hava kalitesindeki ani düşüş, yakın yerleşimlerde yaşayanları ve sürücüleri zor durumda bıraktı.
-
Akşamın ilerleyen saatlerinde rüzgârın hız kesmesiyle yangın hattı daralırken, soğutma çalışmaları ve kritik noktalarda nöbetçi ekipler görevlendirildi.
Uzmanların Uyarıları
-
Orman Yangınlarında Geç Müdahale Riski: İlk 30 dakikanın hayati önem taşıdığı yangınlarda, ihbar süresinin kısaltılmasının önemi bir kez daha ortaya çıktı.
-
Vatandaşlara Çağrı: Piknik, kamp gibi açık hava aktivitelerinde ateş yakılmaması, sigara izmaritlerinin özenle söndürülmesi ve şüpheli duman görülür görülmez 177 Orman Yangın İhbar Hattı’na bildirim yapılması gerekiyor.
Sonuç ve Beklentiler
İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye ekipleri, yangının kontrol altına alınması için çalışmalarını gece boyunca sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde bölgede beklenen nispeten sakin hava koşulları, örtü altı sıcaklıkları ve savrulabilecek kıvılcımlar nedeniyle dikkat gerektiriyor. Uzmanlar, özellikle rüzgârın yeniden şiddetlenme ihtimaline karşı erken müdahale ve vatandaş duyarlılığının belirleyici olacağını vurguluyor.
Gündem
Esrarengiz Olay: Bartın’da 4 Yıl Önce Vefat Eden Adamın Mezarında Bal Mumu Bebek ve Muska Bulundu
Açıklaması
Bartın’da Gölbucağı Mezarlığı’nda 26 Mayıs 2021’de vefat eden bir kişinin mezarında bal mumundan yapılmış bebek ve muska bulunması, üzerinde aile fertlerinin isimlerinin yer aldığı kağıtlarla şaşkınlık yarattı. Olayın detayları ve yürütülen soruşturma süreci bu makalede.
Olayın Meydana Geldiği Nokta
Bartın’ın Düzce yolu üzerinde yer alan Gölbucağı Mezarlığı’ndaki aile kabristanına temizlik için giden İsmail Tekin, 26 Mayıs 2021 tarihinde vefat eden ağabeyinin mezarının ayak kısmında daha önce açılmamış bir çukur fark etti. Çukurun doğal olmayan görünümü üzerine elindeki malzemeyle toprağı kazarak içinden bir şeker kutusu çıkardı.
Buluntu İçeriği
Çıkarılan şeker kutusunun içerisinde:
-
Bal mumundan yapılmış küçük bir bebek
-
Bebeği sarılmış durumdaki muska
-
Türkçe ve Arapça harflerle yazılmış, ıslaklıktan kısıtlı okunabilen kağıt parçaları
Özellikle kağıt üzerinde ailenin fertlerinin isimlerinin yer aldığı bilgisi, aile bireylerinde büyük bir tedirginlik oluşturdu .
Soruşturma ve Resmi İşlemler
Polis ve Olay Yeri İncelemesi
Olay yerine çağrılan polis ve Olay Yeri İnceleme ekipleri, mezar çevresini güvenlik şeridiyle çevirip buluntulara el koydu. Ekipler, bal mumlu bebeğin ve muskanın kriminal laboratuvarda analiz edilmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini sağladı.
Geniş Çaplı Soruşturma
Emniyet birimleri, mezara bu objeleri bırakan kişi ya da kişilerin kimliğini tespit etmek için:
-
Mezarlığa giriş çıkış kayıtlarının incelenmesi
-
Yakınlardaki güvenlik kameralarının analizi
-
Aile bireyleri ve çevredeki köylülerle detaylı görüşmeler
gibi aşamalardan oluşan bir soruşturma başlattı .
Ailenin Gözüyle Olayın Anlamı
Halil Tekin (olayı gazeteci kimliğiyle dünyaya duyuran kardeş), “Muska ağabeyimin mezarında bulundu; ama burada ailemizin başka fertlerinin de mezarları var. Kağıtlardaki yazıların çoğu ıslaklıktan okunmuyor; ancak aile fertlerimizin isimlerinin yazılı olduğunu öğrendik. Nasıl böyle bir kin ve nefreti hak etmiş olabiliriz?” diyerek endişesini dile getirdi Mynet.
Uzman Görüşleri ve Olası Motivasyonlar
-
Kriminologlar, mezarlıklarda yapılan benzeri eylemlerin genellikle “psikolojik taciz” veya “manevi baskı” amaçlı gerçekleştiğine dikkat çekiyor.
-
Antropologlar, muska ve bal mumlu bebek gibi objelerin ritüelistik inanç sistemlerinde “koruma” veya “lanetleme” amacı taşıyabileceğini belirtiyor.
-
Hukukçular, kişiye ait defin hakkının ihlali olarak değerlendirilebilecek bu eylemin “mezara zarar verme” ve “kişilik haklarına saldırı” kapsamında cezai yaptırımlar doğurabileceğini vurguluyor.
Gündem
“Eskişehir Asri Mezarlığı’nda Şok Keşif: Aile Kabristanına Gömülmüş Köpek Leşi Jandarmayı Harekete Geçirdi”
ACIKLAMA
Eskişehir Asri Mezarlığı’nda, aile kabristanlığı içinde toprağı eşelenince ortaya çıkan bezli leşin insan zannedilmesi alarma neden oldu. Yapılan incelemede köpeğe ait olduğu belirlenen beden, hayvanı gömenlerin yakalanması için soruşturma başlattı.
Olayın Meydana Geldiği Yer ve Zaman
13 Temmuz 2025 Pazar günü saat 20:43 sıralarında, Eskişehir-Afyonkarahisar yolu üzerindeki Büyükşehir Belediyesi Asri Mezarlığı içinde yer alan 165’inci ada ailesine ait kabristanlıkta meydana gelen olay, jandarma ekiplerini alarma geçirdi. Ziyaret için gelen bir vatandaşın toprağın eşelenmiş olduğunu fark etmesiyle başlayan süreç, bölgedeki güvenlik görevlileri ve jandarma ekiplerinin olay yerine intikal etmesine neden oldu .
İlk Müdahale ve Yanıltıcı İlk İzlenim
Mezar başına gelen ekipler, mezar kenarındaki toprağın eşelenmesi sonucu görünen, kefen benzeri beze sarılı nesnenin insan cesedi olabileceği şüphesiyle temkinli bir inceleme başlattı. Bez açıldığında karşılaşılan tüylü leş, ilk anda bir insan cenazesi izlenimi verse de yapılan detaylı incelemede bir köpeğe ait olduğu kesinleşti .
Keşfedilen Detaylar
-
Gömülme Şekli: Köpek, kefeni andıran bir beze sarılarak gömülmüş ve üzeri hafifçe toprakla örtülmüştü.
-
Bulunan Not: Hayvanın yanında, İngilizce yazılı; 9 yaşında ölen köpeğe duyulan özlemi anlatan kısa bir not tespit edildi.
-
Veteriner İncelemesi: Olay yerine gelen veteriner hekimler, gömülü köpeğin mikroçip kontrolünü gerçekleştirdi. Çip bulunmaması nedeniyle köpeğin sahibi tespit edilemezken, leş belediye ekiplerince incelenmek üzere alındı .
Tanık Anlatımı
Aile kabristanlığı sahibinin yakın arkadaşı ve olayın ihbarcısı İsmail Karagöz, “Babamın mezarını ziyaret için gelmiştim. Hortumla mezara su verirken eşelenmiş toprağı gördüm, insan cenazesi sandım. Çok tedirgin oldum, hemen güvenliğe haber verdim” diyerek ilk şoku anlattı .
Soruşturmanın Gelişimi
Jandarma ekipleri, öncelikle aile kabristanlığının sahibine ve çevredeki kamera kayıtlarına ulaşıp, hayvanı kimlerin ve neden gömdüğünü tespit etmek üzere geniş çaplı bir çalışma başlattı. Olayın üzücü olmasının yanı sıra, mezarlıkta izinsiz gömü yapılmasının mezar güvenliği ve hijyen açısından da oluşturduğu riskler vurgulanıyor.
Olayın Önemi ve Toplumsal Yankı
Bu tür vakalar, hem hayvan hakları hem de mezarlık güvenliği açısından bir uyarı olarak değerlendiriliyor. Gömülü köpeğin görenleri hem üzüntüye hem de endişeye sürükleyen bu olay, kamuoyunda “mezarlıklarda kontrol mekanizmalarının yetersizliği” ve “hayvanlara saygısızca yaklaşım” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Yukarıdaki ayrıntılar, Eskişehir Asri Mezarlığı’ndaki bu sıra dışı olayın hem hukuki hem de toplumsal boyutunu gözler önüne seriyor. Jandarma soruşturması devam ederken, mezarlıklarda benzer durumların yaşanmaması için ilgili birimlerin ve vatandaşların dikkatli olması önem taşıyor.
-
Gündem5 gün önce
“DAĞ Plakalı Lüks Araç Çetesi Çökertildi: Aksaray ve Laleli’de 50 Milyar TL’lik Sahte-Siren Operasyonu”
-
Gündem1 hafta önce
Pençe‑Kilit’te Metan Gazı Faciası: 5 Kahraman Askerimiz Şehit Oldu
-
Gündem5 gün önce
Çanakkale’de Kabinde Gizli Çekim Skandalı: Uygunsuz Fotoğrafları Çeken Meslektaşı Olarak Görev Yapan Doktor Tutuklandı
-
Gündem13 saat önce
Ankara’da Kahreden Konteyner İnfazı: Anne Hayatını Kaybetti, 12 Yaşındaki Oğlu Ölü Numarasıyla Kurtuldu
-
Gündem6 gün önce
“Pençe‑Kilit’te Metan Faciası: 12 Kahraman Askerimiz Memleketlerinde Son Yolculuklarına Uğurlanıyor”
-
Gündem7 gün önce
Pençe‑Kilit Harekatı’nda Metan Gazı Faciası: Şehit Sayısı 12’ye Yükseldi
-
Teknoloji2 gün önce
Meta’dan Apple’ın Yıldız Mühendisi Ruoming Pang’a 200 Milyon Dolarlık Rekor Teklif
-
Gündem1 hafta önce
Sakarya Kız Yurdu’nda Pornografi Skandalı: İki Öğrenci Hakkında Adli İşlem Başlatıldı