Politika
Suriye Yönetimi ile Terör Örgütü SDG Masaya Oturmuştu: Türkiye’den İlk Açıklama GELDİ!
Türkiye, Suriye’de yaşanan son gelişmeler çerçevesinde, geçiş dönemi yönetimi ile SDG arasında imzalanan anlaşmanın ardından ilk açıklamasını yaparak bölgedeki dengelerin yeniden tartışılmasına yol açtı. Bu gelişme, hem Suriye’nin geleceği hem de bölgedeki terörle mücadelenin şekillenmesi açısından büyük önem taşıyor.
Olayın Arka Planı
Suriye’de son günlerde yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler, ülkenin geçiş dönemi yönetimi ile SDG (Suriye Demokratik Güçleri) arasında varılan anlaşmayla birlikte yeni bir boyut kazandı. Suriye yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü koruyarak devlet kurumlarına entegrasyonu sağlama amacıyla imzalamış olduğu bu anlaşma, SDG’nin ülke içerisindeki rolünü ve varlığını yeniden yapılandırma yönünde bir adım olarak değerlendiriliyor.
SDG ve Suriye Yönetimi Masaya Oturdu
Geçiş dönemi yönetiminin lideri Ahmed eş-Şara ile SDG lideri Mazlum Abdi’nin katılımıyla gerçekleşen imza töreni, Suriye’deki siyasi dengeleri değiştirecek nitelikte. Anlaşmanın temel maddeleri arasında; sınır kapılarının, havalimanlarının, petrol ve doğalgaz sahalarının devlete entegrasyonu gibi stratejik kararlar yer alıyor. Bu kapsamda, Suriye’nin ulusal birliğini pekiştirerek, çatışmaların sona erdirilmesi ve ülke içindeki farklı grupların temsil edilmesi hedefleniyor.
Türkiye’nin İlk Açıklaması: İhtiyatlı İyimserlik mi, Şartlı Destek mi?
Türkiye, Suriye’de gerçekleşen bu anlaşmayı yakından takip ediyor. İlk açıklamalarda, özellikle SDG’nin terör örgütü olarak nitelendirilmesi ve Suriye toprak bütünlüğünün korunması hususunda net bir duruş sergileniyor.
- İhtiyatlı Yaklaşım: Türkiye, anlaşmanın Suriye’de kalıcı barış ve istikrar sağlayıp sağlamayacağı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlikle yaklaşırken, uygulamanın eksiksiz hayata geçirilmesinin önemine vurgu yapıyor.
- Şartlı Destek: Özellikle Ankara, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu ve devlet kurumlarının kontrolüne geçiş sürecinde yaşanacak aksaklıkların önüne geçilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu açıklamalara göre, Türkiye’nin yaklaşımı, hem Suriye’deki çatışmaların sona erdirilmesi hem de terör örgütlerinin bölgeden tamamen uzaklaştırılması hedefiyle uyumlu görünüyor.
Bölgedeki Etkiler ve Siyasi Yansımalar
Anlaşmanın uygulanması, sadece Suriye iç siyasetiyle sınırlı kalmayıp, bölgedeki güç dengelerini de etkileyebilir. Özellikle şu hususlar dikkat çekiyor:
- Terörle Mücadele: Türkiye’nin, SDG gibi terör örgütlerini tanımaması ve bu örgütlerin Suriye’deki varlığını sınırlandırma yönündeki kararlılığı, bölgedeki terörle mücadele stratejilerini yeniden şekillendirebilir.
- Bölgesel İstikrar: Anlaşma, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma hedefiyle birlikte, uluslararası toplumun da desteğini alarak daha kapsayıcı ve demokratik bir yapı oluşturulması yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
- Siyasi İlişkiler: Hem Suriye’deki iç dinamikler hem de Türkiye’nin dış politikasında belirleyici olacak bu gelişme, ilerleyen günlerde siyasi tartışmaların odağı haline gelebilir.
Uzman Görüşleri ve Gelecek Beklentileri
Siyasi yorumcular, bu anlaşmanın Suriye’de çatışmaların sona erdirilmesi ve tüm grupların yönetime dahil edilmesi açısından umut vaat ettiğini belirtirken, aynı zamanda uygulama sürecindeki aksaklıkların bölgedeki istikrarı tehlikeye atabileceği uyarısında bulunuyorlar. Türkiye’nin, özellikle terör örgütlerinin etkisinin azaltılması konusunda titiz bir uygulama süreci talep etmesi, gelecekteki gelişmelerin belirleyici unsuru olarak görülüyor.
- Demokratik Süreç: Uzmanlar, anlaşmanın Suriye’nin demokratik yapısının temellerini atacak adımlar arasında yer aldığını ifade ediyor.
- Bölgesel İşbirliği: Türkiye’nin bu süreçte uluslararası aktörlerle işbirliğini artırma yönündeki çabalarının, bölgesel barışa katkı sağlayabileceği düşünülüyor.
- Uygulama Süreci: Anlaşmanın eksiksiz uygulanması, hem Suriye’deki farklı grupların uzlaşması hem de terör unsurlarının bölgede varlık göstermesinin engellenmesi açısından kritik önem taşıyor.
Sonuç
Suriye yönetimi ile SDG arasında masaya oturulan bu tarihi anlaşma, bölgedeki siyasi dengeleri ve ulusal bütünlüğü yeniden tanımlayacak nitelikte. Türkiye’nin ilk açıklaması, hem anlaşmanın getireceği potansiyel faydaları hem de ortaya çıkabilecek riskleri gözler önüne seriyor. Önümüzdeki süreçte, anlaşmanın uygulama aşamasındaki gelişmeler ve uluslararası toplumun bu sürece vereceği destek, Suriye’de kalıcı barışın sağlanması açısından belirleyici olacaktır.
Politika
SON DAKİKA | Erdoğan’dan Aziz İhsan Aktaş iddianamesi sorusuna yanıt: “Lağım patladı”
SON DAKİKA | Erdoğan’dan Aziz İhsan Aktaş iddianamesi sorusuna yanıt: “Lağım patladı”
Tarih: 24 Ekim 2025
Saat: 11:34 (yerel)
Okuma süresi: 3 dakika
İstanbul — Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez turu dönüşü uçakta gazetecilerin yönelttiği “Aziz İhsan Aktaş iddianamesi”yle ilgili soruya sert yanıt verdi: “Artık affınıza sığınıyorum, lağım patladı” dedi ve CHP’yi hedef alan ifadeler kullandı.

Erdoğan, iddianameyi ve soruşturmayı işaret ederek “Belediyeleri hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvetin odağı haline getirmekle” suçladığını; muhalefetin yaptığı savunma ve tehditlere tepki gösterdiğini belirtti. Erdoğan ayrıca CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarını “minareye kılıf hazırlama” gayreti olarak niteled
İddianamenin kapsamı ve soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, kamuoyunda “Aziz İhsan Aktaş davası” olarak anılan soruşturmayı konu alıyor. İddianame kapsamında Beşiktaş Belediyesi merkezli süreçte 7 CHP’li belediye başkanı ile birlikte yüzlerce şüphelinin yer aldığı, dosyanın kapsamlı belge, tanık beyanı ve mali tespitler içerdiği basına yansıdı.
Savcılık iddianamesinde, Aktaş ve bağlantılı kişilere yönelik “suç örgütü kurma”, “ihaleye fesat karıştırma”, “rüşvet”, “belgede sahtecilik” ve “kara para aklama” gibi çok sayıda suçlamanın yer aldığı belirtiliyor; iddianamenin ayrıntıları ve iddialara ilişkin delil gösterimlerinin dosyada bulunduğu aktarılıyor.
Siyaset cephesinden hızlı yansımalar
Erdoğan’ın sözleri hemen siyasi tartışmayı alevlendirdi. Muhalefet kanadından, soruşturmanın siyasi etik ve yargı bağımsızlığı bağlamında değerlendirilmesi gerektiğine dair çağrılar gelirken, iktidar yanlısı köşeler Erdoğan’ın sert tutumunu yargı sürecine destek olarak yorumladı. CHP cephesinde ise iddianameyi ve ortaya çıkan bulguları “lağım patladı” benzeri ifadelerle niteleyen açıklamalar da görüldü; bu durum siyasi kriz tartışmalarını derinleştiriyor.
Ne bekleniyor?
Dosyanın İstanbul adliyesinde bir mahkeme tarafından kabulü halinde yakın dönemde kamuoyuna daha fazla ayrıntı yansıyabileceği, dava sürecinin izleneceği ve siyasi yankılarının devam edeceği öngörülüyor. Yargı sürecinin başlamasıyla birlikte hem hukuki hem de siyasi aktörlerin savunma ve karşı savunmalarının gündeme gelmesi bekleniyor.
Kısa kronoloji (özet)
-
İddianame hazırlandı/yazıldı — İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosya tamamlandı.
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması — Körfez turu dönüşünde uçakta gazetecilere “lağım patladı” diyerek tepki verdi.
-
Soruşturmanın kapsamı — İddianamede birçok ayrı suçlama ve çok sayıda şüpheli yer alıyor.
Politika
CHP KURULTAY DAVASI BAŞLADI: ANKARA’DA KRİTİK DURUŞMA
CHP KURULTAY DAVASI BAŞLADI: ANKARA’DA KRİTİK DURUŞMA
Tarih / Saat: 24 Ekim 2025 — 10:00
Yayın: FatihDoganMedya
Okuma süresi: 4 dk
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde CHP’nin 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarının iptali istemiyle açılan dava başladı. Duruşma, “mutlak butlan” talebi, güvenlik önlemleri ve olası senaryolar açısından siyasi gündemin merkezinde
Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) ilişkin 38. Olağan Kurultay (4–5 Kasım 2023) ile 21. Olağanüstü Kurultay (6 Nisan 2025) hakkında açılan iptal davasının beşinci duruşması bugün Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde başladı. Duruşma saat 10:00’da başladı ve adliye çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alındı; basın mensupları ve partililer adliye önünde yoğun bekleyiş içinde.

Davanın konusu ve hukuki talep
Davacı taraf, söz konusu kurultayların usulüne aykırı düzenlendiğini ve bu sebeple “mutlak butlan” kararına hükmedilmesini talep ediyor. Mahkemenin vereceği karar, kurultayların tamamını geçersiz sayabilecek nitelikte bir hukuki sonuç doğurabileceği için siyasi dengeler açısından kritik önem taşıyor.
Bugünkü duruşmada dikkat çekenler
-
Yer ve zaman: Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi — saat 10:00.
-
Duruşma sayısı: Bugün görülen duruşma, davanın beşinci duruşması olarak kayıtlara geçti.
-
Güvenlik ve basın: Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri uygulanırken, çok sayıda gazeteci ve parti temsilcisi duruşmayı takip ediyor.
Olası hukuki sonuçlar ve siyasi yansımalar
Uzmanların ve siyasi kulislerin gündeminde üç temel ihtimal öne çıkıyor:
-
Mahkemenin “mutlak butlan” kararı vermesi: Kurultayların iptali, parti içi görev değişikliklerini ve liderlik konusunu yeniden gündeme taşıyabilir.
-
Davanın ertelenmesi: Ek delil, bilirkişi veya ek süre talebiyle süreç ileri bir tarihe bırakılabili
-
Davanın reddi: Mahkeme, iptal taleplerini reddederek mevcut durumun devamına hükmedebilir.
Bu üç senaryo, parti iç dengeleri ve muhtemel kurultay takvimlerini doğrudan etkileyecek. Kararın açıklanması halinde hem parti örgütleri hem de kamuoyu hızlı biçimde etkilenecek.
Tarafların pozisyonu (kısa)
-
Davacılar: Kurultaylara ilişkin usulsüzlük iddialarını ve hukuka aykırılıkları işaret ediyor; “mutlak butlan” talep ediyorlar.
-
CHP Genel Merkezi / savunma: Genel merkez kanadı, mahkemenin süreci dikkatle izleyeceğini ve hukuki savunmayı yapacağını belirtiyor; parti organlarının karar süreçlerine vurgu yapılıyor.
Ne bekleniyor?
Mahkeme bugünkü duruşmada ara karar verebilir, ek delil isteyebilir veya duruşmayı erteleyebilir. Kararın kısa vadede siyasi gündemi yeniden şekillendirebileceği, partilerarası ve kamuoyundaki yankıların güçlü olacağı öngörülüyor.
Politika
İngiliz subayları Gazze ateşkesini izlemek üzere İsrail’e gönderildi
İngiliz subayları Gazze ateşkesini izlemek üzere İsrail’e gönderildi
Tarih: 21 Ekim 2025 · Saat: 17:56 UTC (20:56 TSİ) · Okuma süresi: 3 dakika
: Birleşik Krallık, ABD talebi üzerine küçük bir planlama timi ve üst düzey bir komutan da dahil olmak üzere İngiliz askeri subaylarını İsrail’e gönderdi. Personel, ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi (CMCC) bünyesinde ateşkesin uygulanması ve bölgenin istikrara kavuşturulması çalışmalarına destek verecek.

Haberin ayrıntıları
Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, sınırlı sayıda “planlama subayı” ve iki yıldızlı (major general düzeyinde) bir ismin de bulunduğu küçük bir ekibin İsrail’e gönderildiğini doğruladı. Gönderilen ekip, ABD’nin isteği üzerine oluşturulan ve ateşkes denetimine destek veren çok uluslu yapıya entegre olacak.
İngiliz subayların katılacağı yapı, ABD tarafından koordine edilen Civil-Military Coordination Centre (CMCC) olarak adlandırılıyor. CMCC, insani yardımların koordinasyonu, güvenlik ve istikrar planlaması ile ateşkesin uygulanmasının denetlenmesi gibi görevler üstlenmesi beklenen bir merkez olarak tanımlanıyor. Bu merkeze Mısır, Katar, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden temsilciler de davet edildi veya katılım görüşmeleri sürüyor.
Savunma Bakanı John Healey ve ilgili yetkililer, İngiltere’nin rolünün “önderlik etmek” değil, uzman tecrübesi ve planlama kabiliyetiyle destek olmak olduğunu vurguladı. Londra, sahadaki operasyonlara doğrudan katılmayacağını, daha ziyade sivil-asker koordinasyonu, lojistik ve planlama desteğiyle sürece katkı sağlayacağını belirtti.
ABD yönetiminin CMCC çerçevesinde sağlayabileceği destek kapsamında, bazı açıklamalarda ABD’nin bu göreve 200’e kadar personel desteği sunabileceği, fakat bu personelin Gazze içine konuşlandırılmayacağı ifade edildi. CMCC’nin hukuki statüsü, komuta kademesi ve görev tanımları hâlâ müzakere edilmekte.
Uluslararası ve bölgesel yankılar
Gönderilen İngiliz subayları ve CMCC girişimi, ateşkesin korunması ve insani yardımların ulaştırılması açısından uluslararası toplumda desteklenen bir adım olarak görülürken, bazı kesimler bu tür askeri/planlama katkılarının tarafsızlık, hukuki çerçeve ve sivil denetim açısından sorgulanması gerektiğini söylüyor. Ayrıca sahadaki ihlaller iddiaları ve ateşkesin kırılgan doğası, gözlem ve koordinasyon merkezlerinin işini zorlaştırıyor.
Ne takip edilecek?
-
CMCC’nin tam kadro, görev tanımı ve hukuki statüsü netleşecek.
-
Çok uluslu katılımcıların listesi ve hangi rolleri üstlenecekleri açıklanacak
-
Ateşkes ihlalleri iddiaları ve insani yardım koridorlarının güvenliği gözlemlenecek
-
Sanat1 hafta önceİlhamı aile mesleği balıkçılıktan aldı: Metal parçalarla sanat eseri üretiyor
-
Teknoloji1 hafta önce5G ihalesinin kazananları belli oldu
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji5 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji1 hafta önceJaponya’da yapay zeka ile deepfake içerik suçuna gözaltı
-
Teknoloji4 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
