Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

SUMUD FİLOSU’NA BASKIN: 6 GEMİYE EL KONULDU, 70 AKTİVİST GÖZALTINDA — İSRAİL MÜDAHALESİ SÜRÜYO

Yayımlandı

üzerinde

SUMUD FİLOSU’NA BASKIN: 6 GEMİYE EL KONULDU, 70 AKTİVİST GÖZALTINDA — İSRAİL MÜDAHALESİ SÜRÜYOR

02 Ekim 2025 — 01:10 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika

Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla Akdeniz’den yola çıkan “Küresel Sumud Filosu”na İsrail donanması tarafından müdahale edildi. Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine göre 6 gemiye el konuldu ve yaklaşık 70 aktivist gözaltına alındı. Uluslararası basın da İsrail güçlerinin flotillayı uluslararası sularda durdurup bazı gemilere çıktığını bildiriyor.

Olayın kısa kronolojisi

  • Filonun Akdeniz’de ilerlediği sırada İsrail donanmasına ait gemi ve botların bölgeyi kuşattığı, bazı teknelerin motor ve iletişim sistemlerinde aksamalar yaşandığı bildirildi. Organizatörler ve görgü tanıkları, askerî gemilerin filoya müdahale ettiğini aktardı.

  • Anadolu Ajansı ve Türk kaynakları, şu ana kadar 6 gemiye el konulduğunu ve yaklaşık 70 aktivistin gözaltına alındığını duyurdu.

  • Uluslararası ajanslar, bazı gemilerdeki aktivistlerin güvenli olarak İsrail’e götürüldüğünü; İsrail makamlarının ise operasyonu “güvenlik” gerekçesiyle savunduğunu bildirdi.

Kimler vardı? Filonun yapısı

Organizatörlerin ve uluslararası medyanın aktardığına göre filoda onlarca yelkenli ve küçük-orta ölçekli gemi ile toplamda yüzlerce aktivist yer alıyordu; bazı kaynaklar filo katılımcısının çok sayıda ülkeden olduğunu belirtiyor. Uluslararası medya, operasyon sırasında yüksek profilli aktivistlerin de filoda bulunduğunu ve bazı isimlerle ilgili haberlerin dolaştığını aktardı

İsrail’in gerekçesi ve organizatörlerin tepkisi

İsrail yetkilileri operasyonu, abluka ve güvenlik gerekçeleriyle meşrulaştırmaya çalışırken, filonun organizatörleri ve destekçileri müdahaleyi “yasa dışı” ve “insani yardım eylemine saldırı” olarak nitelendiriyor. Uluslararası hukuk uzmanları, benzer olayların deniz hukuku, ablukalar ve insani yardım çerçevesinde tartışmalı olduğunu hatırlatıyor.

Uluslararası yankılar ve tehlikeli miras

2010 yılında benzer bir harekâtın enerjisi hâlâ hatırlanıyor: O olayda çok sayıda aktivist hayatını kaybetmiş ve deniz yollarındaki müdahalelerin uluslararası hatta büyük diplomatik yansımaları olmuştu — bu da güncel müdahalelerin neden hassas algılandığını açıklıyor. Bu yüzden dünya kamuoyunda, gemilerin hukuki statüsü ve müdahelelerin sınırları yoğun şekilde tartışılıyor

Ne biliniyor / ne bilinmiyor

  • Bilinenler: Birden fazla geminin İsrail deniz unsurları tarafından durdurulduğu ve bazı aktivistlerin gözaltına alındığı. Anadolu Ajansı’nın sayısal verileri (6 gemi, ~70 gözaltı) olayın Türkiye kaynaklı teyitli bildirilerini yansıtıyor.

  • Bilinmeyen / doğrulanması gerekenler: Tüm gözaltına alınanların kimlikleri, hangi limana getirildikleri ve olası hukuki süreçlere ilişkin resmi ayrıntılar henüz tam olarak açıklanmadı. Bazı uluslararası yayınlar, farklı gemi sayıları veya daha geniş çaplı boarding (biniş) raporları da bildiriyor; bu tür tutarsızlıklar gelişmenin hızla değişmesinden kaynaklanıyor

Hukuki ve diplomatik boyut

Uzmanlar, uluslararası sularda yapılan müdahalelerin, uygulanacak yönteme göre hem deniz hukukuna hem de insan hakları yükümlülüklerine takılabileceğini belirtiyor. İsrail’in “abluka” iddiası ile aktivistlerin “insani yardım” savunması arasında uluslararası hukuk açısından karmaşık bir çatışma bulunuyor; bu durumun diplomatik ilişkilere de yansıması bekleniyor.

Sonuç ve takip

Olay hâlen gelişme halinde. FatihDoganMedya olarak bu haberi resmi makam açıklamaları (İsrail yetkilileri, filonun organizatörleri), uluslararası haber ajansları ve bağımsız görgü tanıklarının doğrulamaları ışığında güncelleyeceğiz. Okurlarımız için önemli noktalar: gözaltı ve el konulan gemi sayısına ilişkin resmi açıklamalar, gözaltındakilerin kimlikleri ve sonrasında uygulanacak hukuki prosedürler takip edilecek.

Gündem

SON DAKİKA | Böcek Ailesi Faciası — Anne Çiğdem ve çocukları yan yana defnedildi, cenazede gelin duvağı gözyaşlarına boğdu

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA | Böcek Ailesi Faciası — Anne Çiğdem ve çocukları yan yana defnedildi, cenazede gelin duvağı gözyaşlarına boğdu

Yayın: 18.11.2025 • 20:30 (İstanbul) • Okuma süresi: 3 dakika

İstanbul’daki zehirlenme şüphesiyle gündeme gelen Böcek ailesinin acı tablosu büyüyor. Anne Çiğdem Böcek ve çocukları Kadir Muhammet (6) ile Masal (3), Afyonkarahisar Bolvadin’de aile mezarlığında yan yana toprağa verildi. Cenazede annenin ve küçük kızın mezar taşlarına sarılan gelin duvağı, törene katılanları derinden etkiledi. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada 11 kişi gözaltında, Adli Tıp incelemeleri sürüyor.


Olayın kısa özeti

  • Ailenin İstanbul’daki rahatsızlanma ve hastaneye kaldırılma süreci, 12 Kasım gecesi başladığı yönünde haberler bulunuyor; aile önce Fatih’te bir otelde konakladı, daha sonra fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Bazı kaynaklar ailenin Ortaköy ve çevresinde sokak lezzetleri (midye vb.) tükettiklerini bildiriyor.

  • İlk günlerde anne ve iki çocuk hayatını kaybetti; baba Servet Böcek yoğun bakımda tedavi görüyordu. Olayın ardından yürütülen soruşturmada otel sahibi, yedikleri yerlerin işletmecileri ile ilaçlama şirketi çalışanlarının da aralarında olduğu yaklaşık 11 şüpheli gözaltına alındı. Adli Tıp Kurumu’nun ön raporları ve toksikolojik incelemeler devam ediyor.


Cenaze ve ailenin tepkileri

Cenaze namazı Bolvadin Müslümana Camisi’nde kılındı; Bolvadin Kaymakamı, yakınlar ve çok sayıda vatandaş törene katıldı. Anne ve çocukların mezarlarının yan yana açılması ve küçük kızın mezar taşına bağlanan gelin duvağı fotoğrafları, sosyal medyada ve yerel basında geniş yankı uyandırdı. Tören sonrası konuşan baba Servet’in dayısı Recep Yılmaz, yaşananları özetleyerek olayın aydınlatılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istedi; Yılmaz, gecenin öyküsünü anlatırken aile fertlerinin ilk etapta ‘midye yedik’ dediklerini aktardı.


Soruşturmanın seyrine ilişkin bilgiler

Soruşturmayı yürüten birimler; otel, yemek yedikleri işletmeler ve ilaçlama uygulamalarına odaklanmış durumda. Polis ve adli birimler, otelde yapılan ilaçlamaya ilişkin iddiaları da değerlendiriyor; bazı haber kaynakları alüminyum fosfit gibi ilaçlama/zararlı madde ihtimallerinin değerlendirildiğini aktarıyor. Kesin ölüm nedeninin Adli Tıp’ın kapsamlı toksikolojik ve mikrobiyolojik incelemeleriyle belirleneceği yetkililerce tekrarlandı.


Aile ve kamuoyunun talepleri

Yakınlar, hem olayın kısa sürede aydınlatılmasını hem de ihmal veya kusur varsa sorumluların hesap vermesini talep ediyor. Bölge sakinleri ve esnaf ise soruşturma boyunca iş yerlerinin idari ve adli incelemelere tabi tutulduğunu söylüyor. Yetkililer, halk sağlığını ilgilendiren her iddiayı titizlikle araştırdıklarını bildirdi.

Okumaya Devam Et

Gündem

Konya’da 16 yaşındaki oğul, tartıştığı babasını bıçaklayarak öldürdü

Yayımlandı

üzerinde

Konya’da 16 yaşındaki oğul, tartıştığı babasını bıçaklayarak öldürdü

Konya, 18 Kasım 2025 — 00:30
Yazar: FatihDoganMedya Haber MERKEZİ Okuma süresi: 2 dakika

Hızlı bakış: Konya Meram’da çıkan aile tartışması büyüdü; 16 yaşındaki S.G., mutfaktan aldığı bıçakla babası Ahmet G.’yi göğsünden bıçakladı. Ağır yaralanan baba hastanede yaşamını yitirdi. Şüpheli genç gözaltına alındı, soruşturma sürüyor.


Olayın ayrıntıları

Konya’nın Meram ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde, müstakil bir evde bugün akşam saatlerinde baba ile oğlu arasında henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüşürken, iddiaya göre 16 yaşındaki S.G. mutfaktan aldığı bıçakla babası Ahmet G.’nin göğsüne saldırdı. Olayın bildirilmesi üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Hastaneye kaldırıldı, kurtarılamadı

İlk müdahalenin ardından ağır yaralanan Ahmet G., olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Meram Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanedeki müdahalelere rağmen Ahmet G. yaşamını yitirdi. Olayın ardından şüpheli S.G. polis ekipleri tarafından gözaltına alındı; soruşturma başlatıldı.

Emniyet ve adli süreç

Konya polisi, olay yerinde inceleme yaparken savcılık da olayla ilgili tahkikat başlattı. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları ve tanık beyanlarının alınmasının ardından şüphelinin ifadesi ve olayın çıkış nedenine ilişkin ayrıntılar soruşturma çerçevesinde netleştirilecek. Yerel kaynaklar şu anda temel bilgileri aktarırken, yetkililer açıklama yapacağını bildirdi.

Komşuların ve mahalle sakinlerinin ifadeleri

Çevredeki bazı sakinler, aile içi tartışmanın uzun süre önce başlamış olabileceğine dair söylentiler olduğunu belirtse de, henüz doğrulanmış bir bilgi bulunmuyor. Mahalledeki bazı görgü tanıkları olay anında sağlık ve polis ekiplerinin kısa sürede müdahale ettiğini aktardı. Soruşturmanın ilerlemesiyle birlikte komşu ve tanık ifadeleri dosyaya eklenecek.


Neden önemli?

  • Olay, aile içi şiddetin sonuçlarını bir kez daha gözler önüne serdi; 16 yaşındaki failin bir yetişkini öldürmesi, hem adli hem sosyal açıdan soru işaretleri doğuruyor.

  • Olayda failin reşit olmaması, yargılama ve psikososyal müdahale süreçlerini farklılaştırabilir.

  • Toplumsal farkındalık ve önleyici çalışmaların önemini hatırlatıyor.


Son durum

Soruşturma devam ediyor. FatihDoganMedya Haber Merkezi olarak gelişmeleri takip edip, resmi açıklamalar ve adli süreçle ilgili doğrulanmış bilgiler geldikçe okuyucularımızla paylaşacağı

Okumaya Devam Et

Gündem

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, 18 Kasım 2025’te İsrail Mahkemesinde Yargılanacak

Yayımlandı

üzerinde

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, 18 Kasım 2025’te İsrail Mahkemesinde Yargılanacak

Yazar: Fatih Doğan
Tarih & Saat (İstanbul): 18 Kasım 2025, 22:30
Okuma süresi: 1,5 dakika

Kudüs — Mescid-i Aksa’nın uzun yıllardır tanınan dini lideri ve Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı Şeyh İkrime Sabri, “kışkırtma” suçlamasıyla 18 Kasım 2025 Salı günü İsrail’e bağlı Kudüs Sulh Mahkemesi’nde yargılanacak. Savunma heyeti, Sabri’nin duruşmaya katılacağını bildirerek insan hakları örgütleri ve basın kuruluşlarını izleyici olarak davet etti.

Davanın temel iddiaları arasında, Sabri’nin Mescid-i Aksa’da verdiği hutbeler ile bazı kamuya açık açıklamalarının “kışkırtma” unsuru içerdiği öne sürülüyor. Savunma ekibi bu suçlamaları reddediyor; yapılan açıklamalarda davanın siyasi gerekçelerle başlatıldığı ve uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Kısa özgeçmiş: Şeyh İkrime Sabri, yarım yüzyılı aşkın süredir Mescid-i Aksa’da hutbe veren bir isim olarak biliniyor ve Kudüs Yüksek İslam Heyeti başkanlığı görevini yürütüyor. Daha önce de İsrail makamları tarafından Mescid-i Aksa’ya giriş yasağı ve benzeri kısıtlamalarla gündeme gelmişti.

Kudüs’teki Filistin dini ve ulusal kurumları ile bazı bölgesel kuruluşlar, yargılama kararını “dini otoritelere yönelik baskı” şeklinde değerlendirdi. Savunma heyeti duruşmanın şeffaf olması için uluslararası izleyicileri çağırdı; insan hakları kuruluşlarının da süreci yakından takip etmesi bekleniyor.

İsrail yetkilileri tarafından iddianamenin tüm ayrıntıları resmi olarak paylaşılmadı; medya raporları suçlamaların bugün için “kışkırtma” ve kamu düzenini bozma iddiaları etrafında şekillendiğini aktarıyor. Hukuk uzmanları davanın hem hukuki hem politik sonuçlar doğurma potansiyeline dikkat çekiyor.

Fatihdoganmedya Notu: Bu haber, yerel ve uluslararası ilk rapor ve açıklamalara dayanmaktadır. Duruşma gelişmeleri ve resmi belgeler ulaştıkça haberimiz güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar