Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Suçsuz Yere 7 Yıl Tutuklu Kalan Mikrocerrah Dr. B.K.’ye Devletten 2,5 Milyon TL Tazminat

Yayımlandı

üzerinde

 

Açıklaması
Yeniden yargılama sonucu suçsuzluğu tescillenen Dr. B.K., 7 yıl 1 ay 16 gün haksız tutukluluk için mahkeme kararıyla 1 milyon TL manevi tazminat ve yasal faizle birlikte toplam 2,5 milyon TL almaya hak kazandı.

Giriş

Türkiye’nin önemli mikrocerrahi uzmanlarından Dr. B.K., 2009’dan 2017’ye kadar tam 7 yıl 1 ay 16 gün haksız yere cezaevinde kaldıktan sonra beraat etti ve ‘manevi tazminat’ davası açtı. Yeniden yargılama sonucunda devletin, mağduriyetinin tazmini için 2,5 milyon TL ödemesine karar verildi .

Olayın Geçmişi

  • Tutuklanma ve Mahkûmiyet: 2009 yılında “uyuşturucu ticareti” suçlamasıyla tutuklanan Dr. B.K., delillerin yetersizliği ve çelişkili tanık ifadelerine rağmen 16 yıl 8 ay hapis cezasına mahkûm edildi.

  • Cezaevi Süresi: Suçsuz olduğu ileri sürülmesine rağmen 7 yıl 1 ay 16 gün cezaevinde kaldı .

  • Beraat: Uzun hukuki mücadele sonrası, yeniden yargılamada beraat eden doktor, tahliye edildiği 13 Şubat 2017 tarihinden itibaren hak arama sürecini başlattı .

Mahkeme Süreci ve Karar

  • Açılan Dava: Dr. B.K., haksız tutukluluğa karşı devlete 3 milyon TL manevi tazminat talebiyle dava açtı.

  • Yerel Mahkeme Kararı: Mahkeme, haksız tutukluluğun tazmini için 1 milyon TL manevi tazminat ve bu tutarın 2009’dan itibaren yasal faiziyle ödenmesine hükmetti. Faiz eklemesiyle toplam tutar 2,5 milyon TL olarak hesaplandı.

Tazminatın Hesaplanması

  1. Ana Tutar: 1 000 000 TL manevi tazminat

  2. Yasal Faiz: Cezaevinde kaldığı 2604 gün (7 yıl 1 ay 16 gün) için 2009’dan itibaren işletilen faiz

  3. Toplam Ödeme: Yaklaşık 2,5 milyon TL (ana tutar + faiz)

Hukuki Dayanaklar

  • Anayasa’nın 141. Maddesi: “İdari makamların eylem ve işlemlerinden doğan zararların tazmini”

  • 5234 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu: Devletin kusurlu eyleminden kaynaklanan zararlar için manevi tazminat

  • Yargıtay İçtihatları: Haksız tutuklulukta manevi tazminatın belirlenmesi ve yasal faizin işletilmesi usulü

Sonuç

Mahkeme kararı, hukuk devleti ilkesinin ve bireylerin “suçsuz yere haksız yere hapis” mağdurlarının korunmasının somut bir göstergesi oldu. Dr. B.K.’nin kazandığı 2,5 milyon TL tazminat, benzer haksız tutukluluk vakalarında açılacak davalar için de emsal teşkil edecek nitelikte.

 

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

TOKİ yüzde 25 indirim kampanyasına başvuru takvimi belli oldu (TOKİ indirim kampanyasına başvuru nasıl yapılır?)

Yayımlandı

üzerinde

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), vatandaşlardan gelen yoğun talep üzerine geri ödemeleri devam eden konut ve iş yerleri için ‘Yüzde 25 İndirim Kampanyası’ düzenliyor.

Borcunu peşin ödeyip tapusunu hemen almak isteyen konut ve iş yeri alıcıları için yüzde 25 oranında indirim yapılacak.

Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlar, 22 Eylül – 17 Ekim 2025 tarihleri arasında başvurularını yapabilecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Diyarbakır’da otomobille çarpışan ATV’deki baba öldü, 2 oğlu yaralandı

Yayımlandı

üzerinde

Bismil ilçesine bağlı kırsal Ambar Mahallesi mevkisinde M.K. yönetimindeki plakası öğrenilemeyen otomobil, ATV ile çarpıştı.

Çarpışmanın etkisiyle savrulan ATV, yol kenarındaki tarlaya uçtu. Kazada ATV’deki Kasım Kaya (71) ile oğulları Azat ve Tevfik yaralandı. İhbarla kaza yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından kentteki hastanelere kaldırıldı. Kasım Kaya, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Diğer yaralıların ise hayati tehlikelerinin olmadığı öğrenildi. Kaya’nın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürülürken, otomobil sürücüsü ifadesinin alınması için jandarma karakoluna götürüldü. 

Okumaya Devam Et

Gündem

SON DAKİKA — Suudi Arabistan ile Pakistan “Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması”nı resmen imzaladı

Yayımlandı

üzerinde

Tarih & Saat: 17 Eylül 2025, 22:41 (TSİ) · Okuma süresi: 4–5 dakika
Haber kaynağı (temel): Reuters, AP, Al Jazeera, Arab News, Chatham House.

Suudi Arabistan ve Pakistan bugün Riyad’da, Al-Yamamah Sarayı’nda düzenlenen törenle “Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması”nı imzaladı. Ortak açıklamaya göre; “herhangi birine yönelik saldırı, her ikisine yönelik saldırı sayılacak” hükmü anlaşmanın ana maddelerinden biri olarak yer alıyor. Anlaşma ayrıca ortak askeri tatbikatlar, istihbarat paylaşımı ve savunma teknolojisi iş birliği başlıklarını da kapsıyor.

Anlaşmanın ana maddeleri (kısa)

  • Karşılıklı savunma maddesi: Bir tarafa yapılan saldırının diğer tarafa yapılmış sayılması ilkesi.

  • Ortak tatbikatlar ve istihbarat paylaşımı: Düzenli ortak tatbikatlar, planlama ve istihbarat değişimi taahhütleri.

  • Savunma teknolojisi ortaklığı: Ortak geliştirme, teknoloji transferi ve eğitim alanlarında genişletilmiş iş birliği.

  • Bölgesel güvenlik koordinasyonu: Orta Doğu’daki tırmanışlar nedeniyle bölgesel koordinasyon ve caydırıcılığın güçlendirilmesi hedefleniyor.

Neden şimdi? (kısa bağlam)

Yetkililer anlaşmanın “yıllara dayanan görüşmelerin kurumsallaşması” olduğunu söylerken, bölgedeki son dönemdeki gerilimler—özellikle Katar’daki (Doha) saldırı iddiaları ve Gazze’deki çatışmaların yarattığı belirsizlikler—anlaşmanın zamanlamasını açıklayan faktörler arasında gösteriliyor. Uzmanlar, bu hamlenin Körfez ülkelerinin güvenlik stratejilerinde çeşitlenmeye işaret ettiğini belirtiyor.

Uzman analizi & öne çıkan endişeler

  • Reuters’e konuşan üst düzey Suudi kaynaklar, anlaşmanın “özgül bir olaya tepki” değil, uzun yılların kurumsallaşması olduğunu vurguladı, ancak bunun bölgedeki stratejik dengeleri değiştirebileceği uyarısı yapıldı.

  • Bazı analistler, iki ülkenin ilişkisini “stratejik ortaklık” seviyesine yükseltecek bu adımın, Körfez’de ABD’ye dayalı güvenlik mimarisine duyulan güvensizlikle bağlantılı olduğunu söylüyor. (Bunun arka planında bölgedeki saldırı iddiaları ve ABD-İsrail-Bölge ilişki dinamiklerindeki gerilimler bulunuyor.)

  • Pakistan’ın nükleer kabiliyeti nedeniyle “nükleer alanın bu anlaşmaya nasıl yansıyacağı” en çok tartışılan soru başlıklarından. Reuters muhabirinin sorduğu noktaya üst düzey Suudi yetkili “bu kapsamlı bir savunma anlaşmasıdır; tüm askeri imkanları kapsar” diye yanıt vererek belirsizliği korudu — yani nükleer işbirliğinin sınırları henüz netleşmedi. Bu belirsizlik, diplomasi ve silah kontrolü çevrelerinde dikkat çekiyor.

Olası bölgesel ve küresel etkiler

  • Körfez güvenlik mimarisi: Anlaşma, Körfez ülkelerinin güvenlik stratejilerinde ABD’ye bağımlılığı azaltma eğilimi içinde oldukları yorumlarına güç veriyor; bu, askerî iş birliklerinin çeşitleneceği anlamına gelebilir.

  • Hindistan-Pakistan dengesi: Riyad’ın aynı zamanda Hindistan ile geliştirdiği ilişkileri vurgulayarak denge kurmak istediği belirtiliyor; yine de Pakistan’ın nükleer statüsü bu denklemi daha kırılgan hale getiriyor.

  • Silahlanma ve teknoloji transferi riskleri: Anlaşma kapsamında teknoloji transferi ve ortak geliştirilecek sistemler, bölgesel silahlanmayı ve teknoloji yayılımını hızlandırabilir; uluslararası denetimler ve hukuki çerçeveler ileride tartışma konusu olacak.

Hukuki/uygulama (pratik) soruları — kısa liste

  • Caydırıcılık nasıl işletilecek? (Askerî faaliyet, hava/deniz/karada hangi mekanizmalar devreye girecek?)

  • İstihbarat paylaşımı protokolleri nasıl düzenlenecek? (Hukuki sorumluluk, sızma/istismar riskleri)

  • Savunma teknolojisi transferinin sınırları neler olacak? (Üçüncü ülkelere etkiler, ihracat kontrolleri)

  • Nükleer boyut: Pakistan’ın nükleer kapasitesinin doğrudan bir “sağlanan nükleer örtü”ye dönüşüp dönüşmeyeceği belirsiz — resmi metinler ve ikili protokoller açıklanınca netleşecek.

Tören, katılımcılar ve resmî açıklamalar

Törene Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif katıldı; Pakistan Genelkurmay Başkanı da görüşmede hazır bulundu. Her iki ülke devlet medyası ortak açıklamayı yayımladı ve anlaşmanın “kardeşlik, stratejik ortaklık ve bölgesel istikrar” hedeflerine hizmet edeceği vurgulandı.

Ne olacak — bir sonraki adımlar

  1. Detaylı uygulama protokolleri (tatbikat takvimleri, istihbarat kanalları, teknoloji anlaşmaları) önümüzdeki haftalarda açıklanacak.

  2. Bölgesel aktörlerin ve Batı’nın tepkileri takip edilecek; bu tür anlaşmaların diplomatik yankıları olabilir.

  3. Uluslararası hukuki/denetim mekanizmaları ve nükleer silah kontrolü çevreleri, anlaşmanın olası sonuçlarını yakından izleyecek.


Kısa Arka Plan Zaman Çizelgesi

  • 2015–2024: Pakistan ile Suudi Arabistan arasında düzenli tatbikatlar, eğitim ve savunma iş birlikleri devam etti.

  • 2025 (erken aylar): Yüksek düzey askeri toplantılar ve JMCC görüşmeleriyle iş birliği yoğunlaştı.

  • 9 Eylül 2025: Doha’daki saldırı iddiaları bölgesel güvenlik endişelerini artırdı — açıklanan bağlam anlaşmanın zamanlamasında etkili oldu

  • 17 Eylül 2025: Stratejik Karşılıklı Savunma Anlaşması imzalandı.


Uzman Görüşü (özet, kaynaklara dayalı):
Uzmanlar genel olarak anlaşmanın “kurumsallaştırma” niteliğinde olduğunu, ancak nükleer boyut ve uygulama detaylarının belirsiz kalmasının diplomasi ve denetim tartışmalarını beraberinde getireceğini söylüyor. Suudi stratejistlerin niyetinin bölgesel caydırıcılığı güçlendirmek ve güvenlik ortaklıklarını çeşitlendirmek olduğu analizleri öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar