Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Sosyal medyayı ikiye böldü: Yıldızlararası ziyaretçiden yeni görüntü

Yayımlandı

üzerinde

NASA’nın Perseverance aracı, Güneş Sistemi’nden geçen gizemli cismin yakın geçişi sırasında “devasa silindirik bir şekil” gibi görünen görüntülerini Dünya’ya gönderdi.

YEŞİL PARILTILI ZİYARETÇİ

3I/ATLAS adı verilen bu yıldızlararası nesnenin, renkleri güçlendirilmiş fotoğraflarda yeşil bir parıltı yaydığı görüldü.

insanlarının çoğu bunun bir kuyruklu yıldız olduğu görüşünde olsa da, sosyal medyada paylaşılan yeni kareler tartışmaları yeniden alevlendirdi.

“GÖRÜNTÜ YANILSAMASI OLABİLİR”

Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Avi Loeb, Florida Kongre Üyesi Anna Paulina Luna’nın isteğiyle görüntüleri incelediğini açıkladı.

Loeb, cismin silindirik görünümünün Perseverance’ın kameralarının “yığma” yöntemiyle çektiği yüzlerce kareden kaynaklanan bir optik yanılsama olabileceğini söyledi.

Bilim insanı, “Navcam görüntüsündeki çizgi, yaklaşık 10 dakikalık bir zaman aralığında üst üste binen yüzlerce fotoğraftan kaynaklanmış olmalı” açıklamasında bulundu.

45 KİLOMETRE ÇAPINDA DEV CİSİM

Loeb, 3I/ATLAS’ın muhtemelen çok daha küçük ve yuvarlak bir yapıda olduğunu ancak yine de yaklaşık 45 kilometre çapında devasa bir gövdeye sahip olabileceğini belirtti.

Biyofizikçi Dr. Horace Drew ise, fotoğraflarda görülen yeşil parıltının nikel kaplamadan kaynaklanabileceğini ve bu yöntemin Dünya’daki bazı teknolojilerinde de kullanıldığını öne sürdü.

Drew, X platformunda yaptığı paylaşımda “Bu bir kuyruklu yıldız değil” diyerek cismin yıldızlararası bir uzay aracı olabileceğini iddia etti.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

Sinemada bir ilk: Yapay zeka yönetmen koltuğunda

Yayımlandı

üzerinde

“Ferrari” filminin de yapımcıları arasında yer alan İtalyan sinemacı Andrea Iervolino, sinemada kullanımını bir adım öteye taşıyor.

Iervolino, yeni kurduğu yapay zeka markasıyla birlikte “The Sweet Idleness (Tatlı Tembellik)” adlı filmin yapımını üstlendi.

Yapımcı, filmi “sanal bir tarafından yönetilen ilk film” olarak tanımlıyor. Açıklamaya göre proje, Avrupa sinemasının “şiirsel ve düşsel diline” bir saygı duruşu niteliğinde ve yönetmen koltuğunda ‘FellinAI’ adında bir yapay zeka ajanı bulunuyor.

, insan nüfusunun yalnızca yüzde 1’inin çalıştığı, geri kalanının makinelerin sağladığı refah içinde yaşadığı bir gelecek dünyasını konu alıyor. Gerçeküstü sahnelerin hakim olduğu bu dünyada “son işçiler”, emeğin anlamını yitirdiği bir çağda insanlığın kalan son temsilcileri olarak betimleniyor.

Yakın zamanda Monika Bakardi ile yollarını ayıran ve çeşitli davalarla uğraşan Iervolino’nun bu girişimi, yapay zeka oyuncusu Tilly Norwood tartışmalarının ve SAG-AFTRA sendikasının sert açıklamalarının hemen ardından geldi.

İNSAN YÖNLENDİREN VE DENETLEYİCİ KONUMDA 

Iervolino, projenin sinema endüstrisinde yeni bir rol tanımladığını belirterek, “İlk kez film endüstrisinin geleneksel sınırları yeniden çiziliyor. İnsan, bu süreçte hem yaratıcı hem de üretimi yönlendiren denetleyici konumunda” dedi.

Yapım ekibinde, “Almeno tu nell’universo”, “NEET” ve “Drony” filmlerinin yönetmeni Andrea Biglione de yer alıyor. Biglione, sistemin geliştiricilerinden biri olarak insan sezgisiyle algoritmik yaratıcılığı bir araya getiren “Human-in-the-Loop” modelinin kurucusu olarak tanıtıldı.
Filmin oyuncu kadrosu, Iervolino’nun kendi şirketi The Andrea Iervolino Company’nin ajansı Actor+ tarafından sağlanıyor. Oyuncular, yüz ve kişilik özelliklerini dijital aktörlere aktararak yeni karakterlerin yaratılmasına katkı veriyor.

Şirketin açıklamasında, dijital karakterlerin yalnızca filmle sınırlı kalmayacağı, sosyal medya ve çevrimiçi platformlarda da varlık göstereceği vurgulandı:
“Bu dijital aktörler, film bittiğinde bile sosyal medya ve etkileşimler aracılığıyla yaşamaya devam edecek. Bu yeni boyut, ‘Dijital İnsanın Varlığı’ olarak tanımlanıyor.”

Iervolino, projenin sinemada yapay zeka çağının başlangıcı olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“The Sweet Idleness ile sinema tarihinde yeni bir dönem başlıyor. İnsan duyarlılığı ile yapay zekânın yaratıcılığını birleştirerek daha önce hayal edilmemiş hikâyeler anlatacağız. Bu, geleceğe uzanan ama aynı zamanda sinemanın şiirsel köklerine dönen bir deneyim.”

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Instagram 15 yaşında

Yayımlandı

üzerinde

Merkezi Kaliforniya’da bulunan Instagram, bugün 3 milyara ulaşan aylık aktif kullanıcı sayısıyla küresel ölçekte en etkili sosyal medya mecralardan biri haline geldi.

Moda, müzik, sanat ve gastronomi gibi alanlarda trendlerin belirlendiği bir merkez haline dönüşen Instagram, bireysel kullanıcıların yanı sıra dijital pazarlama alanında da öne çıkıyor.

Sosyal medya platformu, her yeni özellikle işletmelerin daha geniş kitlelere ulaşması ve pazarlamasını güçlendirmesi için yeni yollar açtı.

Popülaritesiyle birçok reklam vereni çeken Instagram, “influencer” döneminin de başlamasında önemli rol oynadı.

“Influencer” olarak adlandırılan geniş sosyal medya takipçisine sahip bireyler, bu etkilerini belirli ürün veya hizmetleri tanıtmak için kullanmaya başladı.

Sosyal medya platformu, 2015’ten itibaren daha kapsamlı reklam araçları sunarken 2020’den itibaren uygulama içi alışveriş özellikleriyle e-ticaret deneyimini güçlendirdi.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Ay’da kayıp medeniyet iddiası: 50 bin yıl öncesine ait izler

Yayımlandı

üzerinde

ABD’li yazar ve jeolog Gregg Braden, astronotların önümüzdeki yıllarda Ay yüzeyinde 50 bin yıl önce yaşamış kayıp bir insan uygarlığının kalıntılarını bulabileceğini öne sürdü.

Braden, yaptığı açıklamada ABD ve Rusya’nın Soğuk Savaş döneminde bu tür kanıtları gizlediğini iddia ederken, Çin ve Hindistan’ın Ay görevlerini canlı yayınlarla tüm dünyaya göstereceğini söyledi.

Çin’in 2026’da fırlatacağı Chang’e 7 ve Hindistan’ın 2028’de planlanan Chandrayaan-4 misyonlarının, 2030-2040 yıllarında yapılması beklenen insanlı görevler öncesinde arkeolojik nitelikteki yapıların ve insan dillerine ait yazıtların ortaya çıkarılabileceği öne sürülüyor.

“ESKİ BİR UYGARLIĞIN ÜRÜNÜ”

Braden, Ay’da 90 derecelik açılarla şekillenmiş yapılar bulunduğunu, bunların doğal oluşum olamayacağını ve eski bir uygarlığın ürünü olduğunu iddia ediyor.

Ayrıca, Apollo astronotlarının gizli yayınlarda bu tür yapılar ve UFO benzeri cisimler gördüğünü, ancak ’nın bu görüntüleri sansürlediğini savunuyor.

Özellikle Apollo 11 astronotları Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’in Ay’ın uzak tarafında “metalik bir yapı” gördüğüne dair iddialar, yıllardır komplo teorilerinde yer buluyor.

Braden, bazı astronotların ölüm döşeğinde gizlenen kayıtların varlığını itiraf ettiğini de ileri sürdü.

Bilim çevreleri ise bu iddiaları desteklemiyor. NASA, Ay ve Mars yüzeyindeki fotoğraflarda görülen geometrik şekilleri doğal oluşumlar olarak nitelendiriyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar