Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Sora 2’de “sapıklık” sorunu: Gazetecinin yüzüyle üretilen içerikler tartışma yarattı

Yayımlandı

üzerinde

OpenAI’nin kısa süre önce kullanıma sunduğu yapım uygulaması Sora 2, kullanıcıların aracılığıyla kısa videolar üretmesini sağlıyor. Ancak uygulama, “cameo” (görünme izni) özelliği sayesinde kullanıcıların başkalarının yüzlerini videolara yerleştirebilmesine olanak tanıyor. Bu durum, bazı kullanıcıların gerçek kişilerin yüzlerini kullanarak fetiş içerikli videolar üretmesine yol açtı.

“BEN BUNA ONAY VERMEDİM”

Uygulamayı kullanan gazeteci Katie Notopoulos, kendi yüzünü açık olarak kullanılabilir hale getirdikten kısa süre sonra, yüzünün hamile, dev ya da şişkin vücutlu karakterlerde kullanıldığı çok sayıda video gördüğünü açıkladı.

Business Insider yazarı Notopoulos, bu videoların büyük bölümünün açıkça fetiş türüne girdiğini belirtti ve “Bu içerikler beni rahatsız etti, çünkü bunlar potansiyel olarak cinsel haz için üretilmiş videolar ve ben buna onay vermedim” dedi.

Söz konusu kullanıcı hesaplarının yalnızca fetiş temalı videolardan oluştuğunu belirten Notopoulos, “Kendi yüzümün bu şekilde kullanılması tedirgin edici. Ben bile böyle hissediyorsam, sıradan bir kullanıcı bundan çok daha fazla rahatsız olur” ifadelerini kullandı.

“KADINLARIN AZ OLMAMASINA ŞAŞMAMAK GEREK”

Notopoulos ayrıca, “Bu tür içerikler internette her zaman vardı, ancak ilk kez bu kadar kolay bir şekilde, gerçek insanların yüzleriyle üretiliyor. Kadınların bu platformda az olmasına şaşmamak gerek” dedi.

Sora uygulamasında yaşayan ünlülerin yüzlerinin kullanılmasına izin verilmiyor; ancak ölmüş ünlülerle ilgili videolar yapılabiliyor. Bu durum, kısa süre önce Martin Luther King Jr.’ın benzer şekilde kullanılması üzerine kamuoyunda tepki yaratmış ve OpenAI ilgili videoları durdurmuştu.

Öte yandan uygulamada genç kullanıcıların da benzer şekilde yetişkin içerik üreticileriyle birlikte videolar yaptığı tespit edildi. Bu durum, OpenAI’nin ebeveyn kontrolleri ve yaş sınırlamaları konusundaki politikalarını yeniden gündeme getirdi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

OpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel

Yayımlandı

üzerinde

OpenAI, ChatGPT Atlas adlı yeni web tarayıcısını duyurdu. Şirketin dil modeli ChatGPT’yi doğrudan tarayıcı deneyimine entegre eden bu yenilik, kullanıcıların web sayfalarını özetleme, içerik oluşturma ve çevrim içi görevleri otomatikleştirme gibi işlemleri doğrudan tarayıcı üzerinden yapabilmesini sağlıyor.

YALNIZCA MAC KULLANICILARI İÇİN

İlk aşamada yalnızca Mac kullanıcıları için Free, Plus, Pro ve Go planlarında erişime açılan tarayıcının, Windows, iOS ve Android işletim sistemleri için de yakında açılacağı bildirildi.

ChatGPT Atlas, OpenAI’nin yapay zekâyı günlük dijital alışkanlıklara entegre etme vizyonunun en somut adımlarından biri olarak görülüyor.

Tarayıcının öne çıkan özellikleri arasında, ChatGPT’nin “ajan modları” olarak bilinen gelişmiş otomasyon kabiliyetleri bulunuyor. Bu sayede kullanıcılar, form doldurma veya araştırma yapma gibi işlemleri AI desteğiyle neredeyse tamamen otonom biçimde gerçekleştirebiliyor.

Uzmanlara göre, bu hamle OpenAI’yi Google Chrome ve Apple Safari gibi dev rakiplerin karşısında güçlü bir konuma taşıyabilir. Özellikle gerçek zamanlı web analizi, eklenti desteği ve yapay zeka tabanlı uygulamalara açık mimarisi ile ChatGPT Atlas, üretkenlik araçları alanında yeni bir dönem başlatabilir.

BAZI SORU İŞARETLERİ VAR

Ancak bazı soru işaretleri de var. Yeni tarayıcının veri gizliliği ve sistem güvenliği konusunda nasıl bir politika izleyeceği merak konusu. Ayrıca, sadece macOS’ta başlatılan sürümün ilerleyen dönemde Windows ve mobil platformlara ne zaman geleceği henüz açıklanmadı.

OpenAI’nin “her yerde yapay zeka” vizyonunun bir parçası olarak lanse edilen ChatGPT Atlas, başarıya ulaşması halinde internetle etkileşim biçimimizi kökten değiştirebilir.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Ay’ın karanlık yüzünden şaşırtan keşif: Uzaydan gelen su ve organik izler bulundu

Yayımlandı

üzerinde

Çinli bilim insanları, Ay’ın karanlık yüzünden toplanan örneklerin kimyasal kompozisyonlarına ilişkin bulguları paylaştı.

Guangcou Jeokimya Enstitüsünden (GIG) bilim insanları, araştırmanın sonuçlarını “Proceedings of the National Academy of Sciences” dergisinde yayınladı.

Araştırmacılar, örneklerde Dünya’da nadir olarak rastlanan, genelde Güneş Sistemi dışından gelen su ve organik malzemeler bakımından zengin meteorlarda görülen karbon kondrit elementleri bulunduğunu ifade etti.

Söz konusu keşfin, Dünya-Ay sisteminin, karbon kondrit içeren Güneş Sistemi dışı meteorlarla tahmin edilenden daha fazla çarpışma yaşadığına işaret edildi.

Bilim insanları, bunun Ay’ın yüzeyindeki su varlığına dair izleri açıklayabileceği ve Ay’da suyun dağılımı ve evrimine dair gelecek araştırmalara yön verebileceğini vurguladı.

Çin, Ay’ın karanlık yüzünden kaya ve toprak örnekleri toplama hedefiyle “Çang’ı 6” keşif aracını 3 Mayıs 2024’te uzaya göndermişti.

Keşif aracı 2 Haziran 2024’te Ay’ın Güney Kutbu-Aitken Çanağı içindeki Apollo Çanağı’na iniş yapmış ve topladığı örneklerle 25 Haziran 2024’te Dünya’ya dönmüştü.

Çang’ı 6 göreviyle Çin, Ay’ın karanlık yüzeyinden örnek toplayan ilk ülke oldu.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

NASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir

Yayımlandı

üzerinde

Son yıllarda artan “uzaylı” tartışmalarına ve iddialarına rağmen, insanlık hâlâ evrende yalnız olup olmadığını kesin olarak bilmiyor. Bugüne kadar, başka uygarlıkların varlığına dair en küçük bir kanıt bile bulunamadı.

NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden astrofizikçi Robin Corbet, bu belirsizliğe farklı bir açıklama getiriyor: Belki uzaylılar gerçekten var ama düşündüğümüz kadar gelişmiş ya da “heyecan verici” değiller.

“RADİKAL SIRADANLIK” TEORİSİ

Corbet’in henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen ve ArXiv sitesinde yayınlanan yeni makalesinde, “Radikal Sıradanlık” adını verdiği bir kavram öne çıkıyor.

Bu teoriye göre, uzaylı uygarlıklar var olabilir, ancak teknolojik olarak bizden çok da ileride olmayabilirler.

Yani, lazer silahları gibi araçları geliştirmiş, ancak yıldızlar arası seyahat gibi karmaşık süreçleri henüz çözememiş olabilirler.

FERMI PARADOKSU’NA YENİ YAKLAŞIM

Corbet’in teorisi, Fermi Paradoksu’nu tamamen reddetmek yerine onu farklı bir açıdan yorumluyor.

Fermi Paradoksu adını ünlü İtalyan fizikçi Enrico Fermi’den alan bir bilimsel çelişkiyi ifade ediyor. Evrende milyarlarca galaksi, her galakside milyarlarca yıldız ve bu yıldızların etrafında dönen trilyonlarca gezegen var. Bu kadar çok “yaşanabilir” ortam varken, istatistiksel olarak başka akıllı yaşamların da var olması neredeyse kaçınılmaz görünüyor. Ancak buna rağmen onlara dair hiç iz bulamadık. Fermi Paradoksu işte bu çıkmazı ifade ediyor.

Corbet’in makalesine göre ise belki gerçekten başka uygarlıklar var, ancak onlar da bizim gibi kendi gezegenlerinde “sıkışıp kalmış” durumda.

TEMAS “SIZINTI RADYASYONU” İLE OLABİLİR

Corbet, her şeye rağmen insanlığın bir gün uzaylı yaşamla temas kurabileceğini tamamen dışlamıyor. Ancak bu temas, büyük bir uzay gemisinin inişi şeklinde olmayabilir. Bilim insanına göre, olası temas “sızıntı radyasyonu” yoluyla gerçekleşebilir. Yani, başka uygarlıkların uzaya yanlışlıkla yaydığı radyo sinyallerinin tespit edilmesiyle gerçekleşebilir.

Bunun ötesinde, Corbet’e göre yakın gelecekte “uzaylılarla buluşma” gibi bir senaryo pek olası görünmüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar