Gündem
Son Dakika: İBB’ye 4. Dalga Yolsuzluk Operasyonu – 49 Kişiye Gözaltı Kararı
Açıklaması:
23 Mayıs 2025 sabahı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gerçekleştirilen dördüncü dalga yolsuzluk operasyonunda; İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı’nda görevli yöneticiler de dahil olmak üzere 49 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonun detayları, tutuklama gerekçeleri ve öne çıkan isimler bu makalede.
Operasyonun Başlangıcı ve Kapsamı
23 Mayıs 2025 sabahı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasının dördüncü dalga operasyonu düzenlendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya, Tunceli ve Kocaeli illerinde eş zamanlı yaptığı baskınlarda, toplam 49 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Hedef Alınan Birimler ve Suçlamalar
Soruşturma kapsamında özellikle İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı’nda yürütülen iş ve ihalelerde usulsüzlük tespit edildi. Zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” gibi çok sayıda suçtan işlem yapıldı.
Gözaltı Kararı Verilen ve Yakalanan İsimler
Haklarında gözaltı kararı çıkarılan 49 kişiden 44’ü operasyonun ilk saatlerinde yakalanırken, 5 şüpheli için arama çalışmaları sürüyor. Gözaltına alınan kritik isimler arasında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun özel kalemi Kadriye Kasapoğlu ve koruma müdürü Mustafa Akın da bulunuyor Ayrıca;
-
KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt
-
İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay
-
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay
-
İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık
-
İBB Raylı Sistemler Daire Başkanı Ceyhun Avşar
gibi üst düzey yöneticiler de soruşturma kapsamında yer alıyo.
Operasyonun Geçmiş Dalga Detayları
Bu, İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında düzenlenen dördüncü büyük dalga. Birinci dalgada asfalt ihalelerindeki yolsuzluk dosyası, ikinci dalgada “Cebeci Döküm Sahası” ve benzeri projelerdeki usulsüzlükler, üçüncü dalgada ise daha geniş kapsamlı zimmet ve rüşvet iddiaları incelenmişti. Her dalgada çok sayıda bürokrat, taşeron firma yetkilisi ve aracı şahıs gözaltına alınmış veya tutuklanmıştı.
Ekrem İmamoğlu’nun Durumu ve Açıklamalar
Operasyonun odağında adı geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendisi hakkında henüz doğrudan bir gözaltı kararı bulunmuyor, ancak yakın çevresindeki iki kritik personelin (özel kalem müdürü ve koruma müdürü) operasyonda yer alması dikkat çekti. İmamoğlu cephesinden resmi bir açıklama henüz gelmezken, avukatları aracılığıyla soruşturmaya tam hukuki iş birliği yapılacağını belirttiler.
Operasyonun Siyasi ve Hukuki Yansımaları
Dördüncü dalga operasyonunun, yerel seçimler öncesinde İBB yönetimine yönelik siyasi bir hamle olarak değerlendirenler bulunuyor. Öte yandan savcılık kaynakları, soruşturmanın derinlemesine sürdüğünü ve yeni dalgaların da gelebileceğini ifade ediyor. Uzmanlar, operasyonun kamu kaynaklarının yönetimine ilişkin şeffaflık ve hesap verebilirlik tartışmalarını yeniden alevlendireceğini öngörüyor.
Sonuç ve Beklentiler
Operasyonun ilerleyen günlerde nasıl bir seyir izleyeceği, gözaltına alınan isimlerin ifadeleri ve olası tutuklama talepleriyle netlik kazanacak. Soruşturmanın kamuoyunda oluşturduğu etki, İBB’nin mali işleyişine dair daha sıkı denetimler ve yolsuzlukla mücadele mekanizmalarının güçlendirilmesi tartışmalarını gündeme taşıdı. Kamu kaynaklarının kullanımında şeffaflığı artıracak yasal düzenlemelerin konuşulması bekleniyor.
Gündem
12 Şehidin Ardından İddia Soruşturması: İsmail Saymaz’ın “Talimatı Kim Verdi?” Çağrısı
Açıklaması :
Pençe-Kilit Harekatı’nda 12 askerimizin şehit düşmesinin ardından İsmail Saymaz “Talimatı kim verdi?” diye soruyor. Sorumluluk zinciri ve şeffaf soruşturma talebi.
Giriş
6–7 Temmuz 2025 tarihlerinde Pençe-Kilit Harekat bölgesinde sürdürülen arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalan 19 kahraman askerimizden 12’si, tüm müdahalelere rağmen şehit düştü. Bu acı tablo, Türk milleti için kara bir gün olarak kayda geçti ve kamuoyunda “Neden bu kadar kayıp verildi?” sorusu ağırlık kazandı .
Olayın Detayları
Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 6 Temmuz 2025 tarihinde Irak’ın kuzeyindeki 852 rakımlı bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyetinde metan gazı birikimi hesaba katılmadan askerler içeri alındı. İlk etapta 19 Mehmetçik gazdan etkilenirken, dört askerimiz olay yerinde, sekiz askerimiz ise hastanedeki müdahaleye rağmen şehit oldu; şehit sayısı daha sonra 12’ye yükseldi .
İlk Tepkiler ve Metan Gazı İddiası
Bu tür bir metan gazı faciası, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde daha önce yaşanmamış bir olay olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar, mağara içindeki gaz birikiminin risk analizine dahil edilmemesini ve askerlerin uygun dedektör, oksijen tüpü ve maske gibi koruyucu donanıma sahip olmamasını “ihmal” boyutunda değerlendiriyor .
İsmail Saymaz’ın Eleştirisi: “Talimatı Kim Verdi?”
Halk TV köşe yazarı İsmail Saymaz, bugünkü yazısında yaşanan vahim kayıpla ilgili olarak “Açıklayın: Biz 12 şehidi neden verdik?” sorusunu yöneltti. Saymaz, operasyonun talimatını hangi makamın ve hangi gerekçeyle verdiğinin acilen kamuoyuna açıklanmasını talep etti .
Sorumluluk Zinciri ve Olası Açmazlar
“Talimatı kim verdi?” sorusu, komuta kademesinin ihmal ya da eksik bilgiyle harekete geçirildiği kaygılarını artırıyor. Kritik noktalar:
-
Risk Değerlendirmesi: Mağaradaki metan gazı riskinin operasyon planına dahil edilmemiş olması .
-
Donanım Eksikliği: Askerlerin gaz dedektörü ve koruyucu ekipmanlarla donatılmaması .
-
Komuta Yetkisi: Talimatın saha komutanından mı, tugay/kolordu seviyesinden mi yoksa Genelkurmay/ Bakanlık düzeyinden mi çıktığı belirsizliği .
Bu belirsizlikler, hem operasyonun planlanması hem de icrası sırasında zafiyet yaratmış olabilir.
Şeffaflık Çağrıları ve Beklenen Adımlar
Olayın ardından muhalefet partileri, hukuk camiası ve sivil toplum kuruluşları, “Tam bağımsız ve şeffaf bir soruşturma” talebini yineliyor. Aşağıdaki adımlar öne çıkıyor:
-
Hukuki Soruşturma: Komuta zincirindeki sorumlular hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması.
-
Teknik İnceleme: Mağara içindeki risk analiz raporlarının, ekipman kayıtlarının ve operasyon planlarının mercek altına alınması.
-
Kamuoyu Bilgilendirmesi: Bakanlık ve Genelkurmay tarafından olayın tüm ayrıntılarının paylaşılması ve “talimat” konusunun netleştirilmesi .
Sonuç
12 kahraman askerimizin şehit düşmesi, milletimizde derin bir acı ve infial yarattı. Gazeteci İsmail Saymaz’ın “Talimatı kim verdi?” sorusu, bu kayıpların önüne geçilebilmesi için en kritik unsur olan “hesap verebilirlik” talebini simgeliyor. Şeffaf ve kapsamlı bir araştırma, hem sorumluların belirlenmesi hem de gelecekte benzer faciaların önlenmesine yönelik hayati derslerin çıkarılması açısından şart.
Gündem
Kerem Kınık’ın Kızının Dava Sürecinde Çarpıcı Gelişme: Baba Şikâyetini Geri Çekti, Anne İtirazını Sürdürüyor
Açıklaması
Fatma Zehra Kınık Demir’in karıştığı kazada hayatını kaybeden 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin babası Serdal Barlasçeki şikâyetinden vazgeçti; anne Hasret Doğan ise adalet mücadelesine devam ediyor.
Olayın Özeti ve Kamuoyu Tepkisi
9 Temmuz 2024’te İstanbul Beykoz’da gerçekleşen kazada, eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir’in kullandığı araç, motosikletle çarpıştı. Motosiklette yolcu olan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki yaşamını yitirirken, sürücü Yavuz Selim Öztürk ve diğer iki kişi yaralandı . Kamuoyunda büyük yankı uyandıran olayın ardından Kınık ailesinin, Barlasçeki ailesine maddi uzlaşma teklifinde bulunduğu iddiası da kısa sürede gündeme oturdu .
Hukuki Süreç ve Ceza Kararı
İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan yargılanan Kınık Demir’e 26 Mayıs 2025’te 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, adli kontrol tedbirlerinin ve 2 yıl süreyle ehliyetine el konulmasına karar verildi .
Kınık Ailesinin Uzlaşma Teklifi
Duruşma öncesinde, Kerem Kınık’ın ailesinin ikinci kez Barlasçeki ailesine para teklif ettiği iddia edildi. Batın’ın annesi Hasret Doğan, “Kerem Kınık ve kızı ‘Ne istiyorlarsa yapmaya hazırız’ diyerek şikâyetimi geri çekmemi istedi. Ben oğlumun hakkını sonuna kadar savunacağım” sözleriyle teklifi reddetti .
Çarpıcı Yeni Gelişme: Baba Şikâyetini Geri Çekti
08 Temmuz 2025 günü mahkemeye sunulan dilekçeyle, hayatını kaybeden Batın Barlasçeki’nin babası Serdal Barlasçeki şikâyetinden vazgeçtiğini ve Kınık Demir’den hiçbir maddi ya da manevi tazminat talebinde bulunmayacağını bildirdi . Serdal Barlasçeki dilekçesinde, “Sanık hakkında istinaf yoluna başvurmayacağımı, şikâyetimden feragat ettiğimi beyan ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Anne Hasret Doğan’ın Kararlı Tutumu
Babasının geri çekme kararına karşın, anne Hasret Doğan adalet arayışını sürdürme kararlılığında. Doğan, “Bu dava benim tek sesim oldu; şikâyetimden asla vazgeçmeyeceğim” diyerek yasal haklarını sonuna kadar kullanacağını açıkladı .
Sonuç ve İlerleyen Süreç
-
Şikâyetin geri çekilmesi, ceza davasının seyrini etkileyebilir; ancak kamu davası ve mahkeme kararları şikâyet sahibi iradesinden bağımsız ilerleyebiliyor.
-
Anne Doğan’ın ısrarlı takibi, tazminat ve hukuki sorumluluk taleplerini gündemde tutuyor.
-
Toplumsal Tepki ve Medya, olayın yankısını hâlâ koruyor; adalet beklentisiyle gelişmeleri takip ediyor.
Gündem
Baklava Kutusundaki 110 Bin Euro Nasıl Açıklandı? Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Tüter’in İfadesi Ortaya Çıktı
Açıklaması :
Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Engin Tüter’in 110 bin euro rüşvet iddialarını “komisyon” olarak açıkladığı ifade metni. Baklava kutusundaki paraların hikayesi, soruşturmanın detayları ve güncel gelişmeler.
Giriş
Manavgat Belediyesi’ni sarsan “baklava kutusu” skandalında, Başkan Yardımcısı Mehmet Engin Tüter’in savcılıktaki ilk ifadesi basına yansıdı. 110 bin euro’nun rüşvet olarak alındığı görüntülerin ardından Tüter’in “komisyon” açıklaması gündeme damga vurdu.
Olayın Perde Arkası
-
Soruşturmanın Başlangıcı: Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın otel tadilatı, inşaat ruhsatı ve iskan işlemlerindeki usulsüzlük iddialarına dayanarak başlattığı soruşturma kapsamında, 4 aylık teknik ve fiziki takip yapıldı.
-
Suçüstü Görüntüler: İş insanı C.C., ruhsat işlemleri için rüşvet istenmesi üzerine polisi bilgilendirdi ve işaretli paralarla Tüter’i makamında yakalattı. Polis baskınında, bir baklava kutusunun içinden 110 bin euro çıktı .
Tüter’in Savunması ve İtirafı
-
Rüşveti Kabul Etme: Tüter, çantadaki paranın kendisine ait olduğunu ve 110 bin euro’yu teslim aldığını itiraf etti .
-
Komisyon İddiası: Paranın belediye işi olmadığını, iki iş insanı arasındaki bir komisyon ödeme borcu olduğunu savundu. “Belediye adına almadım” dedi .
-
“Açıp Bakmadım” İfadesi: Polis kutuyu açmasını istediğinde “Arkadaşım hediye getirdi, bakmadım” yanıtını verdiğini belirtti.
Soruşturmanın Genişlemesi
-
Gözaltı Sayıları: İlk operasyonda 34 kişiye gözaltı kararı, 28’i yakalandı. Tüter’in itirafı sonrası bu sayı 41’e yükseldi, 37 şüpheli gözaltında.
-
Usulsüzlük İddiaları: Belediyeye bağlı iştirakler aracılığıyla sahte faturalar düzenlenerek yaklaşık 800 milyon TL’nin zimmetlendiği öne sürülüyor.
-
MASAK ve HTS Kayıtları: Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ve telefon kayıtları, “rüşvet çarkı” iddialarını belgeler nitelikte.
Kamuoyuna Yansımalar ve Sonrası
-
Siyasi Etkiler: CHP’li belediyelere yönelik genel bir tartışmayı alevlendirdi.
-
Yerel Tepkiler: Manavgat halkı ve muhalefet partileri, şeffaflık ve hesap verebilirlik çağrısı yapıyor.
-
Hukuki Süreç: Savcılık, delil toplama işlemlerini sürdürürken, yargılamanın önümüzdeki günlerde başlaması bekleniyor.
Sonuç
Manavgat Belediyesi’ndeki “baklava kutusu” skandalı, belediyecilikte usulsüzlüklerin ve rüşvet iddialarının ne denli yaygın tartışıldığını gösterdi. Tüter’in “komisyon” savunması, soru işaretlerini azaltmaktan çok artırırken, hukuki süreç ve operasyonun genişlemesi, olayın Türkiye geneline yayılmasına neden oldu.
-
Gündem1 hafta önce
Görkemli Aşiret Düğünü Van’da Tarihe Geçti: 2 Gün, 9.000 Kişiye İkram, 2 Kg Altın ve 6,5 Milyon ₺ Nakitle Unutulmaz Merasim
-
Gündem2 gün önce
Pençe‑Kilit’te Metan Gazı Faciası: 5 Kahraman Askerimiz Şehit Oldu
-
Gündem6 gün önce
Son Dakika: Bayburt‑Erzurum Sınırında M20 J Tipi Uçak Düştü – Pilot ve Eşi Kayıp
-
Sağlık7 gün önce
Çinli Doktorlardan Tarihi Adım: 5.000 km Uzaklıktaki Hastaya İlk Uydu Destekli Ameliyat Başarıyla Gerçekleşti
-
Politika1 hafta önce
Devlet Bahçeli’ye “Öcalan’a Kurucu Önder” Sözleri Nedeniyle Suç Duyurusu: Orkun Özeller’in Hamlesi
-
Ekonomi5 gün önce
Kredi Kartıyla Altın Alıp Nakit Çevirene Kötü Haber: Hapis ve Dev Para Cezası Kapıda!
-
Gündem5 gün önce
Gaziantep’te Kan Donduran Aile Faciası: “Öyle İntihar Edilmez” Diyerek Benzin Döküp Kızını Yaktı!
-
Magazin6 gün önce
Kenan İmirzalıoğlu Aile Bir İmtihandır (A.B.İ) ile Güçlü Geri Dönüş Yapıyor: Ekranlara “Can Kurtaran” Doktor Olarak Dönüyor