Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Selahattin Demirtaş’tan Cesaret ve Küresel Emperyalizm Üzerine Çarpıcı Açıklamalar: Öcalan ve Bahçeli’nin Rolü

Yayımlandı

üzerinde

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu siyasi ve toplumsal süreçte dikkat çeken bir açıklama yaptı. Demirtaş, “Cesaretimizi ortaya koyamazsak bu girdaptan asla çıkamayacağız, birbirimizi tüketirken küresel emperyalizmin değirmenine su taşımaktan da kurtulamayacağız. İşte Öcalan ve Bahçeli, bu cesareti ortaya koyarken büyük risk almaktan da çekinmiyorlar” sözleriyle, hem Türkiye’nin iç dinamiklerine hem de küresel güç ilişkilerine dair önemli bir mesaj verdi. 

Demirtaş’ın Açıklamasının Arka Planı

Selahattin Demirtaş, 2016 yılından beri Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. HDP’nin eski lideri olarak, Kürt sorununun barışçıl çözümü ve Türkiye’de demokratik hakların genişletilmesi için verdiği mücadeleyle tanınıyor. Cezaevinden yaptığı açıklamalar, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda büyük yankı uyandırıyor. Bu son açıklama da, ülkenin ekonomik kriz, toplumsal kutuplaşma ve siyasi belirsizliklerle mücadele ettiği bir dönemde geldi.
Demirtaş’ın “girdap” olarak tanımladığı bu durum, Türkiye’nin iç sorunlarının bir döngüye dönüştüğünü ve bu döngüden çıkmanın ancak cesur adımlarla mümkün olduğunu ifade ediyor. Peki, bu cesaret neyi temsil ediyor ve neden Öcalan ile Bahçeli bu bağlamda öne çıkıyor? Gelin, bu soruları adım adım yanıtlayalım.

Cesaret ve Küresel Emperyalizm Kavramları

Demirtaş’ın açıklamasında “cesaret” kelimesi, Türkiye’nin mevcut sorunlarını aşmak için atılması gereken riskli ama gerekli adımları simgeliyor. Ona göre, ülke içindeki kutuplaşma ve çekişmeler, sadece toplumu zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda “küresel emperyalizmin değirmenine su taşıyor.” Bu ifade, Türkiye’nin iç meselelerinin, küresel güçlerin bölgedeki çıkarlarını pekiştirdiğine yönelik bir eleştiri olarak öne çıkıyor.
Küresel emperyalizm, Demirtaş’ın anlatımında, Türkiye’nin kendi iç barışını sağlayamaması ve demokratikleşme yolunda ilerleyememesi nedeniyle güç kazanan bir yapı olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda, cesaret, sadece iç sorunları çözmek için değil, aynı zamanda küresel güçlerin müdahalelerine karşı bir duruş sergilemek için de kritik bir unsur haline geliyor.

Öcalan ve Bahçeli’nin Cesaret Örneği Olarak Anılması

Demirtaş’ın açıklamasında en dikkat çekici noktalardan biri, Abdullah Öcalan ve Devlet Bahçeli gibi birbirine zıt gibi görünen iki figürün cesaret örneği olarak gösterilmesi.
  • Abdullah Öcalan: PKK’nin (Kürdistan İşçi Partisi) kurucusu ve lideri olan Öcalan, 1999’dan bu yana İmralı Cezaevi’nde tutuluyor. Kürt sorununun çözümüne dair zaman zaman barışçıl mesajlar veren Öcalan, Türkiye’nin en tartışmalı isimlerinden biri. Demirtaş’ın Öcalan’ı cesaret örneği olarak anması, onun Kürt meselesinde diyalog ve çözüm arayışına yönelik riskli adımlarını işaret ediyor olabilir.
  • Devlet Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye’nin milliyetçi kanadının lideri olarak biliniyor. Son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kurduğu ittifak (Cumhur İttifakı), Türkiye’nin siyasi dengelerini derinden etkiledi. Bahçeli’nin bu ittifakla kutuplaşmayı aşma yönünde attığı adımlar, Demirtaş tarafından cesaret olarak değerlendirilmiş görünüyor.
Bu iki ismin bir arada anılması, ilk bakışta şaşırtıcı olsa da, Demirtaş’ın mesajı, Türkiye’nin geleceği için farklı kesimlerin cesurca bir araya gelebileceği umudunu taşıyor.

Açıklamanın Siyasi ve Toplumsal Yankıları

Demirtaş’ın bu sözleri, Türkiye’nin siyasi arenasında geniş bir tartışma yarattı. Öcalan ve Bahçeli’nin cesaretine vurgu yapması, Kürt sorunu ve milliyetçi politikalar gibi hassas konularda yeni bir diyalog zemini oluşturulabileceği fikrini gündeme getirdi. Ancak bu açıklama, farklı kesimlerden farklı tepkiler aldı:
  • Destekleyenler: Bazı çevreler, Demirtaş’ın cesaret ve uzlaşı çağrısını, Türkiye’nin içinde bulunduğu krizden çıkış için bir fırsat olarak görüyor.
  • Eleştirenler: Öcalan’ı cesaret örneği olarak göstermesi, bazı kesimler tarafından “terör propagandası” olarak nitelendirildi. Ayrıca, Bahçeli’nin milliyetçi tabanının bu yoruma nasıl tepki vereceği de belirsiz.
Bu açıklamanın, Türkiye’de Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme süreçleri açısından uzun vadeli etkileri olabilir. Özellikle, Öcalan ve Bahçeli gibi figürlerin risk alarak attığı adımların, kutuplaşmayı azaltma potansiyeli taşıdığına dair bir tartışma başlatması muhtemel.

Sonuç: Türkiye’nin Geleceği İçin Cesaretin Rolü

Selahattin Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nden yaptığı bu açıklama, Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu süreçte cesaretin ve birliğin önemini vurgulayan güçlü bir mesaj olarak öne çıkıyor. “Küresel emperyalizmin değirmenine su taşımamak” için iç barışın sağlanması ve cesur adımların atılması gerektiğini savunan Demirtaş, Öcalan ve Bahçeli’nin bu yöndeki çabalarını takdir ediyor.
Türkiye’nin siyasi aktörleri ve toplumu, bu çağrıyı bir fırsat olarak mı görecek, yoksa yeni bir tartışma konusu olarak mı ele alacak? Bu sorunun yanıtı, önümüzdeki dönemde ülkenin geleceğini şekillendirecek. Demirtaş’ın mesajı, cesaretin sadece liderlerden değil, toplumun her kesiminden beklenen bir sorumluluk olduğunu da hatırlatıyor.

Gündem

İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı

Tarih: 26 Ekim 2025 — Saat: 01:13 (İstanbul).
Okuma süresi: ~2 dakika

İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü’nün “sanal devriye” çalışmalarıyla elde edilen istihbarat doğrultusunda Beyoğlu, Bayrampaşa, Kağıthane ve Şişli ilçelerinde 26 Ekim 2025 günü (00:01–23:59) süreyle her türlü açık alan toplantısı, gösteri yürüyüşü, çadır/stand kurma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni, el ilanı dağıtımı ve pankart/afiş asma gibi etkinlikleri yasakladı. Kararda, olası provokatif eylemlerin önlenmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amaçlandığı belirtildi.


Haber Detayı

İstanbul Valiliği tarafından yapılan basın açıklamasında, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü sanal devriye faaliyetleri kapsamında bazı grupların izinsiz toplanma, yürüyüş ve protesto hazırlığında olduğu tespit edildiği vurgulandı. Valilik, bu tespitler ışığında toplumun huzur ve güvenliğini korumak amacıyla geçici bir yasak kararı alındığını bildirdi.

Yasak kararının hukuki dayanakları olarak 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gösterildi. Kararın belirtilen saatler arasında uygulanacağı ve ihlallerin ilgili mevzuat çerçevesinde işlem gerektireceği ifade edildi.

Valiliğin açıklaması ayrıca vatandaşlardan ve sivil toplum kuruluşlarından yasaklanan faaliyetlere uymaları, kamu düzenini zedeleyici davranışlardan kaçınmaları ve güvenlik güçlerine yardımcı olmaları yönünde çağrı içeriyor. Güvenlik makamları da sahada gerekli tedbirleri alacaklarını duyurdu.


Etkilenen ilçeler ve kapsam

  • Beyoğlu — açık alan toplantıları ve gösteriler yasak.

  • Bayrampaşa — aynı düzenlemeler geçerli.

  • Kağıthane — tüm açık etkinlikler 1 günlüğüne durdurul

  • Şişli — yürüyüş ve gösteri yasağı kapsamında.

Yasak, 26 Ekim 2025 günü saat 00:01’den 23:59’a kadar uygulanacak şekilde duyuruldu.


Vatandaşa kısa bilgilendirme

  • Yasak kapsamındaki etkinlikler duyurulduğu saatler içinde yapılmamalıdır.

  • Kamu düzenini bozacak herhangi bir toplanma güvenlik güçlerince engellenebilir ve yasal işlem başlatılabilir.

  • Vatandaşlar çevrelerindeki gelişmeleri resmi kaynaklardan takip etmeli; Valilik veya Emniyet’in ek duyuruları varsa onlara göre hareket etmelidir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Korku filmlerini aratmayacak olay: 15 günlük bebek gömülü bulundu — Cinsiyeti yüzünden mi terk edildi?

Yayımlandı

üzerinde

Korku filmlerini aratmayacak olay: 15 günlük bebek gömülü bulundu — Cinsiyeti yüzünden mi terk edildi?

Tarih: 26 Ekim 2025 • Saat: 14:30 • Okuma süresi: 3 dakika
Yayın: Fatihdoganmedya — Güncel Haber

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Fırat Camii bahçesinde gömülü halde bulunan bebek cesedi, bölgeyi ayağa kaldırdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı; ilk bulgular ve yerel kaynaklara göre bebeğin nasıl ve neden gömüldüğü hâlâ netleşmedi. Bazı çevreler “cinsiyeti yüzünden terk edildi” ihtimalini tartışıyor.


Olayın ilk anları ve keşif

Fırat Mahallesi’ndeki Fırat Camii bahçesinde dün çevre sakinlerinin veya çocukların yaptığı bir kazıda toprağa gömülü bir bebek cesedi bulundu. İhbar üzerine olaya polis ve sağlık ekipleri sevk edildi; bölge güvenlik şeridiyle kapatıldı ve adli işlemler başlatıldı. İlk müdahaleler ve olay yeri incelemeleri yerel ekipler tarafından gerçekleştirildi.

Soruşturmanın seyri ve adli süreç

Görevli ekipler, bulunan cenazeyi Siverek Devlet Hastanesi morguna kaldırdı ve kesin ölüm nedeni ile yaş tespitine yönelik adli tıp incelemesi başlatıldı. Yerel kaynaklar ve emniyet yetkilileri, cenazeye ilişkin otopsi sonuçlarının beklenildiğini ve kimin tarafından gömüldüğünün tespitine yönelik geniş çaplı soruşturma yürütüldüğünü aktardı.

Yaş, belge ve aile bilgileri — neler konuşuluyor?

Yerel haber ajanslarının ulaştığı bazı bilgilerde bebeğin ölüm belgesinin bulunduğu, belgedeki tarihin olayla ilişkilendirilmeye çalışıldığı yönünde ifadeler yer aldı. Bazı yerel haberlerde bebeğin doğum haftası ve ölüm belgesi tarihine dair farklı ayrıntılar yer alıyor; bu bilgilerin kesinleşmesi için adli tıp raporu ve emniyet soruşturmasının sonuçlarının beklenmesi gerekiyor.

“Cinsiyeti yüzünden terk edildi” iddiası — ne kadar gerçekçi?

Sosyal medyada ve bazı yayın organlarında, bebeğin cinsiyeti nedeniyle aile veya yakınları tarafından terk edilmiş olabileceği spekülasyonları dolaşıyor. Bu ihtimal, Türkiye ve dünya genelinde nadiren de olsa görülen vakalarla ilişkilendirilse de, mevcut resmi bulgular böyle bir sonuca doğrudan işaret etmiyor. Emniyet kaynakları ve adli tıp sonuçları açıklanana kadar cinsiyet sebebine dayalı iddialar kesinlik taşımaz; bu tür iddiaların doğrulanması için soruşturma ve tıbbi raporlar gerekiyor.

Uzmanların ve yerel yetkililerin tutumu

Olayla ilgili yetkililer, kamuoyunu yanıltacak kesin olmayan bilgiler paylaşılmaması yönünde uyarılarda bulundu. Ayrıca benzer olayların önüne geçmek için sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, sağlık kuruluşlarına ve sosyal hizmetlere erişimin kolaylaştırılması gerektiği vurgulanıyor. Soruşturmayı yürüten birimler, sorumluların tespiti ve olaydaki hukuki süreçlerin işletilmesi konusunda kararlı olduklarını bildirdi.


Son durum ve beklenen adımlar

  • Otopsi ve adli tıp raporu bekleniyor; bulgulara göre cenazenin kesin ölüm nedeni ve yaş tespiti yapılacak.

  • Polis ekipleri, cami bahçesine kim ya da kimlerin gömdüğünü tespit etmek için çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını, bölge sakinlerinin ifadelerini ve diğer delilleri inceliyor.

  • Bulgunun arka planı netleşene dek hem bölge halkından hem de medyadan gelen spekülasyonlara temkinli yaklaşılması öneriliyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

ALKOL ALDILAR İDDİASI — Ankara’da parkta baygın bulunan iki çocuktan biri öldü, diğeri yoğun bakımda

Yayımlandı

üzerinde

ALKOL ALDILAR İDDİASI — Ankara’da parkta baygın bulunan iki çocuktan biri öldü, diğeri yoğun bakımda

FatihDoganMedya | Yayın Tarihi: 25 Ekim 2025, 23:04 (Güncelleme: 25 Ekim 2025, 23:46)
Okuma süresi: 4 dakika

Ankara’nın Çankaya ilçesinde aileleri tarafından kayıp olarak aranan iki kız çocuğu akşam saatlerinde bir parkta baygın halde bulundu. İddiaya göre aşırı alkol tüketimi sonucu rahatsızlanan çocuklardan 14 yaşındaki H.K. yaşamını yitirdi; 16 yaşındaki E.K.E.A. ise yoğun bakımda tedaviye alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Olayın ayrıntıları

  • Olay, 25 Ekim 2025 akşamı Çankaya, Alacaatlı Mahallesi’ndeki teknopark/park alanında gerçekleşti. Ailelerin kayıp başvurusu sonrası ekipler bölgeye sevk edildi.

  • Parkta baygın bulunan H.K. (14) ve E.K.E.A. (16) sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalelerin ardından 14 yaşındaki H.K. hayatını kaybetti; 16 yaşındaki E.K.E.A. ise yoğun bakım servisine alındı.

  • Bazı haber kaynaklarında çocukların “aşırı alkol aldığı” yönünde iddialar yer aldı; yetkililer olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü ve kesin ölüm nedeninin adli ve tıbbi incelemelerle belirleneceğini açıkladı. Bu nedenle “aşırı alkol” ifadesi şu aşamada iddia niteliğindedir.


Resmi takip ve soruşturma

Polis ekipleri olay yerinde inceleme başlattı; olayla ilgili adli tıp ve savcılık süreçleri işletiliyor. Hastane yetkilileri ve kolluk, kesin ölüm nedenini belirlemek için gerekli laboratuvar ve toksikoloji testlerinin yapılacağını bildirdi. Soruşturmanın ilerleyişine göre yeni bilgiler paylaşılacak.


Uzman görüşü (kısa bilgilendirme)

Gençlerde alkol ve diğer madde kullanımına bağlı zehirlenmeler hızla kötüleşebilir; acil müdahale ve erken tespit hayati önem taşır. Bu tür vakalarda kesin tıbbi belirleme için toksikoloji testleri gereklidir. (Bu kısım haber niteliğinde bir uzman görüşü değil; genel bilgilendirme amaçlıdır.)


Ne bilinmeli?

  1. Şu anki bilgiler resmi incelemeye dayanmaktadır; medya kaynakları olayı “alkol iddiası” şeklinde aktarıyor ancak kesin tespitler adli raporla netleşecektir.

  2. Olayla ilgili soruşturma devam etmektedir; polis ve savcılık açıklamaları takip edilmelidir


Kapanış notu

FatihDoganMedya olarak gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz. Soruşturma sonucunda elde edilecek resmi tıbbi ve adli bilgiler doğrultusunda haberimiz güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar