Gündem
Sedef Güler cinayeti davası: Ölünce kendimi kurtarmanın yolunu aradım

Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde 7 Haziran 2024 tarihinde denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılmış ve ağırlık bağlanmış şekilde bir kadın cesedi bulunmuştu. Hayatını kaybeden kadının 24 yaşındaki Sedef Güler olduğu tespit edilerek 3 sanık hakkında iddianame düzenlenmişti.
Hazırlanan iddianame kapsamında sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Yavuz Güngör ile Fırat Baykara ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer de katıldı. Öte yandan davaya destek olmak için Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi, Aydın Karay’ın annesi Fatma Karay, Ata Emre Akman’ın annesi Zuhal Akman da adliyeye geldi.
“ÖLDÜĞÜNÜ KABUL EDİNCE KENDİMİ KURTARMANIN YOLUNU ARAMAYA BAŞLADIM”
Duruşmada savuma yapan tutuklu sanık Yavuz Göngör, “Sedef ile 4-5 aydır tanışıyorduk. Olay günü telefonda görüştük. Ona İstanbul dışına gideceğimi söyledim. Bana ‘o zaman görüşelim paraya ihtiyacım var’ dedi. Geldiğinde sarhoştu. Sedef evdeyken kızım geldi. Görünce çok sinirlendi ‘genç kızla ne işin var’ dedi. Kızım ve Sedef birbirine girdi. Onları ayırdım ve Sedef ile o evden ayrılarak diğer eve geçtik. Sedef bu evde kola içti ve içine bir şeyler attı. Sabah uyandığımda vefat etmişti yanımda yatıyordu. Sedef diye seslendim burnundan kan aktı. Ben öldüğünü kabul etmedim. Onun ölmesi demek benim hayatımın mahvolması demekti. Saatlerce masaj yaptım. Arkadaşım Fırat’ı aradım sonra. ‘Gel bana yardım et’ dedim. Gelir gelmez ‘Yavuz ölmüş bu’ dedi. Öldüğünü kabul ettikten sonra kendimi kurtarmanın yolunu aramaya başladım.” dedi.
“ATAYIM KURTULAYIM GİBİ BİR MANTIK OLUŞTU”
Sanık savunmasının devamında, “Benim hayatımı mahvetti. Hayatta en korktuğum şeydi tekrar cezaevine girmek. Atayım bir yere kurtulayım mantığı geldi bana. Ceset bir gün evde bekledi. Ertesi gün arabayla zincir aldım, çuval aldım, kilit aldım. Eve gittik sardık Fırat ile. Önce zincir ile sardık, dambıl taktık, üstünü halı ile sardık. Sonra götürüp denize attık. Sedef neşe dolu hayat dolu bir kızdı. Bana çok iyiydi. Hayatım mahvoldu. Attığım için çok üzgünüm ama psikolojim çok bozulmuştu.” ifadelerini kullandı.
“ZİNCİRLE VÜCUDUNU SARDIK”
Duruşmada savunma yapan sanık Fırat Baykara ise, “Beni Sedef’le bağlayan pirinç tanesi kadar bir neden yok. Olay gününden bir gün sonra eve gittim. Yavuz beni ilk aradığında kız arkadaşıyla evde olduğunu oturup içtiklerini söyledi. Bir süre sonra kız arkadaşının fenalaştığını söyledi. Ben eve gidene kadar benim Sedef’in öldüğünden haberim yoktu. Yanlarına gittim. Sedef yatakta yatıyordu. Nabzına baktım. Herhalde tutturamadım diye düşündüm. Nefesini dinledim. Öldüğü hiç aklıma gelmedi. Ayakları kasılmıştı. O an anladım ve bıraktım. ‘Abi bu ölmüş galiba’ dedim. Yavuz’a ne olduğunu sordum. Olayı anlattı. Sedef’in uyuşturucu aldığını ve kolasına bir şeyler attığını söyledi. Ben ‘polis çağıralım’ dedim. ‘Yok, yeter artık sus’ dedi. Ambulansı ya da polisi aramama izin vermedi. Sonraki gün buluştuk. Cesedi nereye atacağımızla ilgili keşif yaptık. Sonra nalburdan zincirleri beraber aldık. Zincirleri maktulün vücudunu sardık. Sonra halıya sardık. Valiz vardı ona koyarız diye düşündük. Halıya sardık. Ben sadece denize atılacak sandım.” dedi.
Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer ise duruşmadaki beyanında, “Kızımı kasten tasarlayarak ikisi birlikte katletti. Ben çocuğumun öldüğünü basından öğrendim.” şeklinde konuştu.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Öte yandan yakalanamayan sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık hakkında çıkarılan yakalama kararının ise devamına hükmedildi.
Duruşma sonrası açıklama yapan Sedef Güler’in annesi Gülüzar Sezer, “Bir çocuğun hayatı, ölüm kokmuş bir halı ve siyah bir çöp torbası içine sığacak kadar basit değil. Benim çocuğumun hayatı bir çöp torbası değil. Sedef Güler’in adaleti siyah kokmuş bir çöp poşeti değil. Ben adalet istiyorum. Başka Sedef’ler gitmesin” dedi.
İDDİANAMEDE AYRINTILARA YER VERİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fırat Baykara, Yavuz Güngör ve Yiğit Hüseyin Ayvalık şüpheli sıfatıyla yer aldı.
İddianamede denizde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in halıya sarıldığı, ellerinin koli bandı, ayaklarının ise zincir ve dambıl ile bağlandığının tespit edildiği belirtildi. Sedef Güler’in cansız bedeninin sarılı olduğu halı üzerinde halı yıkama fabrikası etiketi bulunduğu da iddianamede aktarıldı. Polis ekiplerince etiketteki firmaya gidildiğinde halının Zafer E. isimli kişi tarafından verildiği ifade edildi.
Emniyet güçleri tarafından ifadesi alınan Zafer E. emlak işi yaptığını söyleyerek halının bulunduğu evi Fırat Baykara’ya kiraladığını anlattı. Halının bulunduğu evin Baykara tarafından kiralandığı ve Yavuz Güngör isimli sanık ile beraber kullanıldığı da soruşturma aşamasında tespit edildi.
Yapılan incelemelerde 4 Haziran günü bir şahsın araç ile Sedef Güler’i Yavuz Güngör’ün kızı ile birlikte yaşadığı ikamete bıraktığı iddianamede belirtildi. Burada Sedef Güler ile Yavuz Güngör’ün kızı Y.H.G. arasında tartışma çıktığı ve Yavuz Güngör’ün Sedef Güler ile beraber Fırat Baykara adına kiralanan eve gittiği kaydedildi. Fırat Baykara’nın sonradan eve geldiği iddianamede açıklandı.
Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’i tespit edilemeyen bir nedenden dolayı burada öldürdükleri, cesedi yok etmek için plan yaptıkları ve bir gün sonra buluşmak üzere evden ayrıldıkları iddianamede aktarıldı. Sanıkların 6 Haziran’da tekrar buluştukları ve maktulün cesedini koyacakları valizi, zinciri ve ağırlığı aldıkları da iddianamede ifade edildi. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’in ellerini koli bandı ile bağladığı, halıya sardığı, ayaklarını zincir ve dambıl ile bağlayıp Mimar Sinan Köprüsü’nden aşağıya attıkları da iddianamede kaydedildi.
Baykara’nın daha sonra polise giderek “Yavuz beni Gürpınar’da bulunan ikametine çağırdı. Eve gittiğimde hareketsiz yatan bir kadın gördüm, kontrol ettim, yaşam belirtisi yoktu. Polise haber vermek istediğimde Yavuz Güngör bana silah çekti. Nalburdan zincir ve ağırlık aldıktan sonra kadını halıya sardık. 7 Temmuz günü ise Büyükçekmece sahil tarafına gittik. Cesedi köprü üzerinden suya attık” dediği iddianamede ifade edildi.
ÖLÜM NEDENİ BELİRLENEMEDİ
İddianamede, Yavuz Güngör’ün Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan’a gönderildiği ancak daha sonra bir şekilde ülkeye iadesi sağlandığı ve Güngör’ün Edirne’de yakalandığı belirtildi. Sedef Güler’in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi işleminin sonucunda ölüm nedeninin belirlenemediği belirtildi.
Öte yandan Adli Tıp Kurumu 1 İhtisas Dairesi’nin incelemesinde maktulün kanında uyuşturucu madde bulunduğu, ölümünün uyuşturucu, uyarıcı madde sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak baş, boyun bölgesinde ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularında ayrıntılı analiz yapılamadığı yönünde değerlendirme yapıldı.
İddianamede Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün ‘nitelikli kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Yiğit Hüseyin Ayvalık’ın ise Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi.
Gündem
Konya’da şoke eden olay: Polis çevirmesinde cebinden yavru piton çıktı
Konya’da şoke eden olay: Polis çevirmesinde cebinden yavru piton çıktı
Yayın Tarihi: 20 Ekim 2025 — Saat (raporlanan): 11:32
Okuma süresi: 2 dakika
Konya’da polis ekiplerinin yaptığı rutin asayiş kontrolünde, üzerinde arama yapılan bir kişinin cebinden yavru piton yılanı çıktı. Olay üzerine ekipler Doğa Koruma ve Milli Parklar ekiplerine bildirildi; piton teslim alınarak Karatay Hayvanat Bahçesi veterinerlerine götürüldü, kişiye idari para cezası kesildi.
Detaylar — ne oldu, nerede, kim müdahale etti?
-
Olay, Konya’da gerçekleştirilen asayiş uygulaması sırasında meydana geldi. Polis ekipleri durdurdukları bir şahsın üzerinde arama yaptı ve cebinde yavru piton bulundu.
-
Durum hemen Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) ekiplerine bildirildi; ekipler olay yerine gelerek pitona el koydu.
-
Teslim alınan yavru piton, sağlık kontrollerinin yapılması amacıyla Karatay Hayvanat Bahçesi veteriner hekimlerine gönderildi.
-
Pitonu taşıyan kişiye idari para cezası uygulandığı bildirildi. DKMP, yaban hayvanlarını doğadan izinsiz almak, bulundurmak veya satmanın yasak olduğunu ve cezai yaptırım gerektirdiğini vurguladı.
Yetkililerin açıklamaları ve yasal çerçeve
Doğa Koruma yetkilileri, olayla ilgili sosyal medya açıklamasında pitonun teslim alındığını ve şahsa idari yaptırım uygulandığını belirtti; ayrıca vatandaşları yaban hayvanlarını doğadan izinsiz almamaları konusunda uyardı. Türkiye’de yabani türlerin korunması ve izinsiz bulundurulması ile ilgili mevzuat gereği böyle durumlarda idari/cezai işlemler uygulanıyor.
Neden önemli? Kamu sağlığı ve hayvan refahı
-
Piton türleri (özellikle vahşi ya da kaçak yollarla elde edilenler) hem taşıyıcıları hem de çevre için risk oluşturabilir; doğru bakım ve barınma koşulları yoksa hayvanın sağlığı da tehlikeye girer. Bu nedenle yetkililer pitonun veteriner kontrolünden geçirilmesini önceliklendirdi.
-
Yaban hayatının kaçak toplanması ekosistem dengesini bozabilir; yetkililer toplumsal farkındalık çağrısı yapıyor.
Görsel / medya önerileri (site için)
-
Ana görsel: olay yerinden (polisin kontrol anı) veya DKMP/Karatay Hayvanat Bahçesi’nden alınmış — alt metin: “Konya asayiş uygulamasında cebinden yavru piton çıkan şahsın kontrol anı”
-
Küçük görsel: veteriner kontrollerinden (pitonun taşıma kutusunda veteriner kontrolü) — alt metin: “Karatay Hayvanat Bahçesi veterinerleri tarafından sağlık kontrolü yapılan yavru piton.”
Gündem
Otogarda silahlı çatışma! Uzman çavuş polis tarafından bacağından vurularak DURDURULDU
Otogarda silahlı çatışma! Uzman çavuş polis tarafından bacağından
Tarih (olay): 20 Ekim 2025 · Saat (olay): ~12:00 (İzmit/İstanbul saati)
Haberin hazırlanma/yayın saati (FatihDoğanMedya): 20 Ekim 2025 · 16:00 (İstanbul saati)
Okuma süresi: 3 dakika
İzmit Şehirlerarası Otobüs Terminali (İzmit Otogarı) meydanında bugün öğle saatlerinde bir kişi silahla etrafa rastgele ateş açtı. Şüpheli hakkında “uzman çavuş” olduğu bilgisi paylaşılırken, olay yerindeki polis ekipleri müdahale ederek şüpheliyi sol bacağından vurarak etkisiz hale getirdi. Yaralı şüpheli sağlık ekiplerince Kocaeli Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı; olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Olayın ayrıntıları
-
Yer: İzmit Şehirlerarası Otobüs Terminali, Yahya Kaptan Mahallesi (İzmit, Kocaeli).
-
Zaman: İhbar ve ilk müdahale kayıtlarına göre olay yaklaşık 12:00 civarında başladı; güvenlik kamerası görüntüleri ve ajans notları aynı gün öğleden sonra yayımlandı.
-
Gelişme: İsmi henüz açıklanmayan şahıs, beylik tabancası ile terminal içinde 3–4 el ateş etti; çevredeki vatandaşlar panikle bölgeden uzaklaştı. Polis ekipleri müdahale etti; şüpheli “dur” ihtarına uymayınca polis tarafından sol bacağından vurularak etkisiz hale getirildi. Yaralı, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi’ne götürüldü.
Resmî ve görgü tanığı bilgileri
-
Ajans kaynakları olayı “uzman çavuş olduğu belirtilen” ifadesiyle aktarıyor; bu bilgi resmî kimlik teyidi yapılana kadar “bildirildi” şeklinde aktarılmalıdır.
-
Olay anına ait güvenlik kamerası görüntülerinin bulunduğu ve görüntülerin ajanslara/intikal ettiği bildirildi. Güvenlik ve adli makamların incelemeleri devam ediyor.
Soruşturma ve güvenlik önlemleri
Polis ekipleri ve sağlık ekipleri hızla sevk edildi; terminalde güvenlik önlemleri alındı ve olay yeri incelemesi başlatıldı. Soruşturmayı yürüten birimler, şüphelinin motivasyonunu ve silahın menşei ile ilgili delilleri toplamaya devam ediyor. Resmî adli süreç ilerledikçe FatihDoğanMedya olarak gelişmeleri aktaracağız.
Ne biliniyor / bilinmiyor
-
Biliniyor: Olayın yeri, saati, şüphelinin sol bacağından polis tarafından vurularak etkisiz hâle getirildiği ve hastaneye kaldırıldığı.
-
Bilinmiyor/Doğrulanmadı: Şüphelinin tam kimliği, olayın nedeni ve silahın kayıtlı/kaçak olduğuna dair kesin bilgi — bunlar resmi makamların açıklamasıyla netleşecek. (Resmî kimlik ve adli süreç sonuçlarına göre güncelleme yapılmalıdır.)
Gündem
Ankara’da “Umut/Umur Hayır Mağazası” iddiası: Yardım karşılığında taciz!
Ankara’da “Umut/Umur Hayır Mağazası” iddiası: Yardım karşılığında taciz!
Tarih: 20 Ekim 2025 · Saat: 15:10 (TSİ) · Okuma süresi: 4 dakika
Ankara Altındağ’daki Umut Hayır Mağazası’nın sahibi Sadettin Karagöz hakkında, yardım isteyen Suriyeli kadınlara yardım karşılığında tacizde bulunduğu iddiası gündeme geldi. İddiaları üç kadın anlattı; Karagöz ise tüm suçlamaları reddetti. BBC Türkçe’ye dayanılarak hazırlanan haber ve gelişmeler.
Haber içeriği — ayrıntılı, dengeli, kaynaklı
Ankara Altındağ’da 2014’te kurulduğu belirtilen Umut Hayır Mağazası’nın sahibi ve mağazanın uzun yıllardır fiilen yöneticisi olduğu söylenen Sadettin Karagöz hakkında, yardım almak için mağazaya gelen bazı Suriyeli kadınlara yardım karşılığında cinsel tacizde bulunduğu iddiası ortaya atıldı. İddialar, BBC Türkçe’nin uzun süreli araştırmasına atıf yapan yerel yayınlarda geniş yer buldu.
Bazı mağdur ve tanık ifadelerine göre üç kadın, yardım paketi veya destek almak üzere mağazaya gittikleri sırada Karagöz’ün kendilerine dokunduğunu, öpme ve cinsel saldırı girişiminde bulunduğunu anlattı; kadınlar korkup çekindikleri için uzun süre şikâyetçi olamadıklarını söyledi. Bu anlatımların bir kısmı haber kaynaklarında doğrudan alıntılanıyor.
Mağazanın eski bir gönüllü/çalışanı ise mağazadaki küçük bir odanın yardım paketlerinin hazırlandığı alan olduğunu, bu odada tacizlerin yaşandığını gözlemlediklerini söyledi. Bazı haberlerde iddiaların 2016–2024 aralığında yaşandığı yönünde ifadeler yer aldı. Bu iddialar hakkında yapılan haberler, mağdur sayısının ve iddiaların kapsamının tam olarak netleşmediğini belirtiyor.
Sadettin Karagöz’ün açıklaması: Karagöz iddiaları reddetti; bazı haberlerde Karagöz’ün sağlık raporları paylaştığı, cinsel ilişkiye giremeyeceğini söylediği aktarılıyor. Ancak bazı uzmanlar ve haber kaynakları, paylaşılan sağlık belgelerinin iddiaları çürütmeye yetmediğini belirtti. Resmî soruşturma veya adli süreçle ilgili yetkili makamların açıklamaları henüz tüm kaynaklarda yer almıyor; polis/savcılık tarafından başlatılan bir soruşturma olup olmadığı konusunda haberler farklı ayrıntılar veriyor.
Bağlam: Umut Hayır Mağazası, daha önce yerel medyada mültecilere yönelik yardım faaliyetleriyle yer almış, Karagöz de bazı çevrelerde “mültecilerin dedesi” olarak tanınmıştı. İddialar ortaya çıktıktan sonra konu kısa sürede ulusal basında geniş yer buldu.
Ne yapılmalı — gazetecilik ve hukuki etik notu
-
Bu tür suçlama içerikli haberlerde “iddia/öne sürüldü” gibi ifadeler kullanılmalı; kesinleştirilmemiş suçlamalar doğrudan suçlama şeklinde yayımlanmamalıdır. Yukarıdaki metinde de iddialar kaynak gösterilerek aktarılmıştır
-
Haberde mağdur ifadelerine, şüphelinin reddine ve resmî mercilerin (savcılık, emniyet) açıklamalarına yer verilmeli; resmî makam açıklamaları geldikçe haber güncellenmelidir. (Şu anki haber kaynakları iddiaları aktarıyor; resmî soruşturma açıklamalarına dair net bir ortak metin henüz yaygınlaşmamıştır.)
-
Gündem1 hafta önce
Samsun Bafra’da dehşet: Cezaevinden yeni çıkan kişi, eski kayınbiraderini 8 el ateşle öldürdü
-
Spor1 hafta önce
A Milli Takım Sofya’da Fark Yaptı: Bulgaristan 1–6 Türkiye — Arda Güler & Kenan Yıldız Parladı
-
Teknoloji4 gün önce
5G ihalesinin kazananları belli oldu
-
Ekonomi1 hafta önce
Japonya, Dünyanın İlk Otonom Hidrojen Yakıt Hücreli Traktörünü Tanıttı — Kubota’dan Sıfır Emisyonlu Tarım Hamlesi
-
Teknoloji7 gün önce
Ünlü peynir çeşidine mikroçip yerleştirilecek: “Yiyenler endişelenmesin”
-
Sanat4 gün önce
İlhamı aile mesleği balıkçılıktan aldı: Metal parçalarla sanat eseri üretiyor
-
Gündem1 hafta önce
Limpopo (Louis Trichardt) yakınlarında otobüs şarampole yuvarlandı — En az 42 ÖLÜ, 49 YARALI
-
Spor6 gün önce
Kosova yenilgisi bardağı taşırdı: İsveç’te Tomasson gönderildi