Gündem
Samsun’da Dehşet: 16 Yaşındaki Çocuk Ablasını Kaçıran Genci Göğsünden Vurarak Öldürdü
Açıklaması
Samsun İlkadım’da 16 yaşındaki M.T., ablasını “evlenmek için” kaçıran 24 yaşındaki Okan Doğan Torun’u tabancayla göğsünden vurarak öldürdü. Olayın perde arkası, hukuki süreç ve toplum tepkisi bu makalede.
Bu makalede, Samsun’un İlkadım ilçesinde 15 Mayıs 2025 günü öğleden sonra yaşanan ve tüm Türkiye’yi sarsan trajik olayı ayrıntılarıyla inceliyoruz. 16 yaşındaki M.T.’nin ablasını kaçırdığı öne sürülen 24 yaşındaki Okan Doğan Torun’u vurduğu anlar, polis müdahalesi, yaralı bir üçüncü kişinin durumu, başlatılan soruşturma ve toplumsal yankıları bu yazıda bulacaksınız.
Olayın Perde Arkası
15 Mayıs 2025 günü saat 14:30 civarında İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi Talimhane Caddesi üzerinde bulunan bir ikinci el mobilya mağazasında tartışma başladı. İddiaya göre, 24 yaşındaki Okan Doğan Torun, “evlenmek amacıyla” ailesinin rızası olmadan kaçırdığı ablasıyla konuşmak için iş yerine geldiği sırada, ablanın küçük kardeşi 16 yaşındaki M.T. ile karşılaştı. Kısa sürede büyüyen sözlü münakaşa, M.T.’nin tabancasını çıkartarak Torun’u göğsünden vurmasıyla cinayet boyutuna ulaştı.
Okan Doğan Torun, ağır yaralı halde can havliyle mağazadan kaçıp yakındaki bir kitapçıya sığındı; ancak M.T., silahını bırakmadan caddede kovalamacaya devam ederek yeniden ateş etti. Kurşunlardan biri, o sırada işyeri önünde oturan D.A.’nın bacağına isabet ederek üçüncü bir kişinin de yaralanmasına yol açtı.
Acil Müdahale ve Gözaltı
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, göğsünden vurulan Okan Doğan Torun’u ve bacağından yaralanan D.A.’yı Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Torun, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybederken; D.A.’nın sağlık durumunun ise “hafif yaralı” olarak bildirildiği öğrenildi. Polis ekipleri, suç aleti tabancayla birlikte kısa sürede yakalanan şüpheli M.T.’yi gözaltına aldı ve soruşturma başlattı.
Hukuki Süreç ve Muhtemel Yaptırımlar
Türk Ceza Kanunu’na göre, “kasten öldürme” suçu işlenmesi halinde 15 yıldan müebbet hapis cezası öngörülüyor. Fail reşit olmayan bir kişi olduğu için hem “küçüğün suça sürüklenmesi” hem de “ağır ceza mahkemesinde yargılanma” olasılıkları gündeme gelecek. Savcılık tarafından sevk edilecek ek gözaltı ve adli kontrol kararları, İzmir Barosu’nun genç sanıklar için öngördüğü özel psikososyal değerlendirmeler ile birlikte ele alınacak.
Toplumsal ve Ailevi Yankılar
Olay, “töre cinayeti” tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sosyal medyada farklı bölgelerde “evlenme amaçlı kaçırma” iddiaları ve aile içi çatışmalarla ilgili yasa teklifleri konuşuluyor. Çocuk hakları savunucuları, reşit olmayan failin mahkemede psikolojik destek alması gerektiğini vurgularken, mağdur ailenin avukatları “tutukluluğun devamını” talep etti. Yerel sivil toplum kuruluşları ise gençlerin silah erişiminin kısıtlanmasını ve aile birliği danışma merkezlerinin yaygınlaştırılmasını öneriyor.
Sonuç ve Öneriler
Bu tür trajedilerin önüne geçmek için:
-
Aile içi çözüm merkezlerinin güçlendirilmesi,
-
Reşit olmayanların silah taşıma ve erişiminin önlenmesi,
-
Erken müdahale programlarının yaygınlaştırılması,
-
Toplumda “rızaya dayalı evlilik” konusunda farkındalık çalışmaları yapılması,
gerekiyor.
Bu acı olay, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde alınacak tedbirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serd
Gündem
Yenidoğan Çetesi davasında 5. duruşma: Yarın avukat beyanları dinlenecek

İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 19’u tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın duruşması, sanık avukatlarının beyanlarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince, adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, bazı sanıkların ve sanık avukatlarının beyanları alındı.
Bazı tutuklu sanıklar, savunmalarına ekleyecek bir husus olmadığını belirterek, tahliyelerini istedi.
Sanık avukatı Burak Mengü, bir örgütün olabilmesi için hiyerarşik yapının bulunması gerektiğini ifade etti.
Müvekkilinin hemşire olduğunu söyleyen Mengü, bir hastanede hemşirenin doktorun dediğini yapmama gibi bir lüksü olmadığını, böyle bir ortamda örgütten bahsedilemeyeceğini savundu.
Avukat Mengü savunması sırasında üye hakime yönelik “Kürsüde bulunan şahıs.” ifadesini kullandı.
Bu duruma tepki gösteren üye hakim, Mengü’ye, “Reddi hakim talebinde bulundunuz, reddedildi. Devamında halen şahsım üzerine ithamlarda bulunuyorsunuz. Yargılamaya katılan hakim olarak, sürekli şahsımı ve makamımı hedef alan sözleriniz konusunda size uyarıda bulunuyorum. Bunu devam ettirmeyin.” dedi.
Avukat Mengü de “Kimseyi hedef almadım, sizi hedef alacak bir şey söylemedim. Talebimiz, Sağlık Bakanlığı tarafından bu olayın derinleştirilmesidir.” diye yanıt verdi.
Duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı’nın avukatı Aydın Mantar da savunma yaptığı sırada savcıyla tartışma yaşadı.
Mantar’ın kendisine yönelik sözleri üzerine savcı, “Beni uyaramazsın, şov yapma.” diyerek tepki gösterdi.
Mantar, “Bu davada bebek ölümlerine ilişkin artık somut olarak elle tutulur taraf kalmadı. İlk günden itibaren adil yargılanmamızın engellendiğinden bahsediyoruz. Dosyadaki tüm sanıkların tahliyesini talep ediyoruz.” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının beyanlarının alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’dan yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8’i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan Yenidoğan Çetesi’ne ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
Bu arada, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat’ta intihar etmişti.
13 SANIKLI İDDİANAME ANA DOSYAYLA BİRLEŞTİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Yenidoğan Çetesi’ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi “şüpheli”, Sosyal Güvenlik Kurumu “suçtan zarar gören” olarak yer alıyor.
Firari hemşire Serenay Şenkalaycı’nın iki dosyada da şüpheli olarak yer aldığı iddianame, Yenidoğan Çetesi’ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti.
Öte yandan mahkeme başkanı, cumhuriyet savcısını tehdit eden sanık Mustafa Kemal Zengin’in dosyasını ayırmış, davadaki sanık sayısı 57 olmuştu.
Gündem
Yargıtay’dan Melih Gökçek’e Şok! “Lojman Davası” Kaybedildi, Evi Tahliye Edilecek
Açıklaması
Eski ABB Başkanı Melih Gökçek, Dikmen’deki lüks lojman davasını Yargıtay’da kaybetti. “Satış yazısında kendi imzam var” gerekçesiyle alınan karar, Gökçek’in ikamet ettiği konuttan tahliyesini zorunlu kılıyor. Kararın ayrıntıları, sürecin perde arkası ve hukuki sonuçları bu makalede.
Giriş
1 Temmuz 2025 tarihinde Yargıtay, eski Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek’in Dikmen’deki lüks lojman hakkında açılan “usulsüz satış” davasında kesin kararını verdi. Kararda, Gökçek’in belediyeden satın aldığını açıkladığı taşınmazla ilgili satış yazısında kendi imzasının bulunduğu vurgulanarak davanın lehine sonuçlanmadığı belirtildi .
Davanın Arka Planı
-
Satın Alma Süreci
2017 yılında ABB Başkanı olarak görevdeyken, Gökçek’in eşi Nevin Gökçek ve avukatları Fatih Atalay, Salih Çelen adına Dikmen’deki dubleks konutların ihalesi düzenlendi. Kanun, belediye başkanları ve yakınlarının görevden ayrıldıktan sonra üç yıl içinde bu tür ihalelere katılamayacağını açıkça hükme bağlıyor. Buna rağmen işlem gerçekleştirildi . -
Mansur Yavaş’ın Müdahil Olması
Görev değişiminin ardından ABB Başkanı Mansur Yavaş, usulsüz satın almayı tespit ederek dava açtı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, taşınmazların belediye adına tesciline ve Gökçek’in konutu iki ay içinde boşaltmasına hükmetti.
Yargıtay Kararının Gerekçesi
-
“Satış Yazısında Kendi İmzam Var”
Gökçek’in bugünkü açıklamasına göre, Yargıtay’ın kararında satış yazısındaki imzanın gerçeği yansıttığı, usulsüzlük tespitinin kesinleştiği vurgulandı . -
Tahliye Zorunluluğu
Kararın kesinleşmesiyle birlikte belediye, satılan bedeli Gökçek’e iade edecek; eski başkan ise iki ay içinde ikamet ettiği lojmanı boşaltacak.
Hukuki ve Siyasi Etkileri
-
Belediye Kaynaklarının Kullanımı
Yargıtay kararı, kamu kaynaklarının usulsüz kullanımına yönelik yargı denetiminin işleyeceğini gösteriyor. -
Siyasi Tartışma
Mansur Yavaş ve AKP kulvarı arasında devam eden tartışma, “belediye menfaati” ve “hukuka uyum” vurgularıyla yeni bir boyut kazandı.
Gündem
Cehaletle Yükselen Alevler: “Üzerinde Kene Var” Deyip Yaktığı Yastık Ormanı Küle Çevirdi
Açıklaması
Manisa Turgutlu’da, “Üzerinde kene var” diyerek yaktığı yastığı bahçeye atan Özcan Taşhan’ın kıvılcımı, 120 dönümlük tarım arazisi ve ormanı küle çevirdi.
Olayın Özeti
1 Temmuz 2025 akşamı saat 21:00 sıralarında Manisa’nın Turgutlu ilçesi Osmancık Mahallesi Cennet Deresi mevkisindeki bir bağ evinde yaşayan Özcan Taşhan, yastığındaki “kene” paniğiyle yastığı ateşe verip bahçeye attı. Kuru otların tutuşması sonucu kıvılcım tarım arazisinde ve hızla ormana sıçradı .
Müdahale ve Zarar Durumu
-
Yangın ihbarı sonrası İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı 5 arazöz, 2 su ikmal aracı ile Manisa Büyükşehir ve Turgutlu itfaiye ekipleri sevk edildi.
-
Rüzgârın etkisiyle hızla yayılan alevler, karadan yaklaşık 2 saat süren müdahale sonunda kontrol altına alındı .
-
Yangın, toplamda 120 dönümlük tarım arazisi ve ormanlık alanın zarar görmesine yol açtı .
Hukuki Süreç ve Sorumluluk
-
Olayın ardından jandarma soruşturma başlattı ve Taşhan’ın yangına bilerek neden olduğu tespit edildi.
-
Gözaltına alınan Özcan Taşhan, “Üzerinde kene gördüm, yakıp bahçeye attım” şeklindeki ifadesine dayanılarak “yangın çıkarma” suçlamasıyla tutuklandı
Toplumsal Sonuç ve Uzman Uyarısı
-
Cehaletin Bedeli: Basit bir yanlış bilgi ve ihmalkarlık, yüzlerce dönümlük alanın yok olmasına neden oldu.
-
Orman Yangınlarıyla Mücadele: Kişisel tedbirsizlikler, ekiplerin gayretini de boşa çıkarıyor; uzmanlar, kuru otlarda yakıcı faaliyetlerden kaçınılmasını vurguluyor.
-
Hukuki Sorumluluk: Orman yangınlarına sebebiyet verenler ağır para ve hapis cezalarıyla karşılaşabilir.
-
Gündem1 hafta önce
Manisa Akhisar’da Anne Dehşeti: Tartıştığı Kızını Boğarak Öldürdü
-
Gündem1 hafta önce
İsrail-İran Savaşı Bilançosu: Ölenler, Yaralılar ve Hasar Gören Bölgeler
-
Sağlık1 hafta önce
Şişli’de Meme Dolgusu Kabusu: 42 Yaşındaki Hayriye Civil, Diş Hekimi Skandalı Sonucu İki Göğsünü Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Darıca Belediyesi’ni Sarsan Vaka: Zabıta Personeli İntihar Etti, Seken Kurşun Başkan Bıyık’ı Yaraladı
-
Gündem20 saat önce
Görkemli Aşiret Düğünü Van’da Tarihe Geçti: 2 Gün, 9.000 Kişiye İkram, 2 Kg Altın ve 6,5 Milyon ₺ Nakitle Unutulmaz Merasim
-
Gündem1 hafta önce
İran’dan Şok Hamle: Al Udeid ABD Hava Üssü’ne “Büyük Fetih Müjdesi” Füze Saldırısı
-
Sağlık11 saat önce
Çinli Doktorlardan Tarihi Adım: 5.000 km Uzaklıktaki Hastaya İlk Uydu Destekli Ameliyat Başarıyla Gerçekleşti
-
Gündem1 hafta önce
Erdoğan, Lahey’deki NATO Zirvesi’nde Stratejik Hamlelerini Belirledi