Gündem
Şam’da Şara ile Ne Konuşuldu? Dışişleri Bakanı Fidan Canlı Yayında Detayları Açıkladı
Giriş
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin başkenti Şam’da düzenlenen üst düzey görüşmede, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yapılan görüşmenin satır başlarını canlı yayında izleyicilerle paylaştı. Bu toplantı, Suriye’de başlayan yeni dönemin, bölgedeki güvenlik ve siyasi dengelerin yanı sıra, insani yardım ve enerji alanındaki işbirliği gibi önemli konuların masaya yatırıldığı kritik bir platform olarak öne çıktı.
Görüşmenin Genel Çerçevesi
-
Ziyaretin Süresi ve Önemi:
Görüşme yaklaşık üç saat sürdü. Bakan Fidan, “Suriye ziyaretimiz önemli bir ziyaretti” diyerek, geçen yılın 8 Aralık’ında başlayan yeni dönemin Suriye halkı ve bölge için tarihi bir fırsat olmasının yanında pek çok sorunu da beraberinde getirdiğini belirtti. ( -
Katılımcılar:
Toplantıya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın da katıldı. Bu üst düzey heyet, görüşmenin çok boyutlu konulara ev sahipliği yapacağını vurguladı.
Görüşmede Ele Alınan Temel Konular
1. Suriye’de Yeni Dönem ve Yeniden Yapılanma
- Yeni Yönetim ve Tarihi Süreç:
Fidan, Suriye’de yeni yönetimin devraldığı sorumluluğa ve geçmişte yaşanan kaosun yarattığı zorluklara değindi. Yeni dönemin, ülkenin hem iç politikasında hem de uluslararası arenada yeniden yapılanma sürecini başlattığını ifade etti. - Uluslararası ve Bölgesel Sorumluluk:
Türkiye’nin, Suriye’deki durum karşısında uluslararası toplum ve komşu ülkelerle koordinasyon içinde hareket etme gerekliliğini vurguladı. (
2. Güvenlik, Terör ve Askeri Operasyonlar
- Bölgesel Güvenlik Çıkarları:
Görüşmede, Türkiye’nin güvenlik çıkarları, terör örgütlerinin (özellikle PKK ve YPG gibi) faaliyetleri ve bu konudaki alınacak önlemler masaya yatırıldı. Bakan Fidan, “Milli güvenliğimiz sıkıntıya düşerse elbette operasyon yaparız” diyerek, daha önce Afrin ve Tel Abyad’da uygulanan operasyonların tekrarlanabileceğini belirtti. ( - Terörle Mücadelede Stratejik Yaklaşım:
Suriye’deki mevcut kriz ortamının, terör unsurlarının bölgedeki varlığını artırdığı ve bunun, hem Suriye hem de Türkiye için güvenlik tehdidi oluşturduğu ifade edildi.
3. Enerji, Yardım ve Ekonomik İşbirliği
- Enerji ve Yardım Konuları:
Görüşme sırasında, Suriye’nin enerji kaynaklarının, bölgesel işbirliğinin ve insani yardım projelerinin değerlendirilmesi önemli bir gündem maddesi oldu. Türkiye’nin, Suriye’deki yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamaya devam edeceği vurgulandı.
4. Siyasi Süreç ve Ulusal Diyalog
- Anayasa ve Seçim Süreci:
Yeni yönetimin Suriye’de mevcut anayasal düzeni koruyarak ulusal diyalog ve seçim süreçlerine yön vermesi konusu tartışıldı. Fidan, “Anayasanın yapılması için seçim yapılmalı, seçim yapılması için insanların dönmesi gerekiyor” ifadeleriyle, Suriye’nin mevcut isminin değişmeyeceğini ve rejimin cumhuriyet esasına göre şekilleneceğini belirtti. - Ulusal Bütünlüğün Korunması:
Bölgedeki etnik ve mezhepsel farklılıkların gözetilerek, tüm Suriyelilerin liyakate dayalı temsil edileceği bir yapı hedeflendiği de görüşmenin ana başlıkları arasında yer aldı.
5. Bölgesel İlişkiler ve Uluslararası Toplumla İletişim
- İşbirliği ve Ortak Mesuliyet:
Fidan, Türkiye’nin Suriye’deki yeni yönetimin destekçisi olduğunu ve uluslararası toplumla birlikte hareket etmenin önemini vurguladı. Görüşmenin, Suriye’nin ulusal bütünlüğünün korunması ve bölgedeki istikrarın sağlanması açısından önemli bir adım olduğu ifade edildi.
Bakan Fidan’ın Öne Çıkan Açıklamaları
- Suriye’deki Yeni Dönemin Önemi:
“Geçtiğimiz yılın 8 Aralığında Suriye’de yeni bir dönem başladı. Suriye halkı, eski rejimin yarattığı kaosun ardından, yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Bu bizim tarihi mesuliyetimiz.” - Güvenlik ve Operasyonlar:
“Terör örgütleri Suriye’nin içinde bulunduğu şartları suistimal etti. Eğer milli güvenliğimiz tehlikeye girerse, gereken operasyonları yapacağımızı bilmenizi isterim.” - Uluslararası İttifak ve Diyalog:
“Biz, uluslararası toplumla birlikte, hem bölgenin hem de Türkiye’nin çıkarlarını koruyacak adımları atıyoruz. Bu kapsamda Suriye’de neler yapılması gerektiği konusunda net bir söylem ortaya koyduk.”
Sonuç ve Değerlendirme
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile gerçekleştirdiği görüşme, Suriye’de başlayan yeni dönemin, bölgedeki güvenlik, enerji, yardım ve siyasi süreçler açısından ne denli kritik olduğunu ortaya koydu. Türkiye’nin Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ederek, hem ulusal hem de bölgesel güvenliği sağlama yönünde kararlı adımlar attığı görüldü.
Bu görüşme, uluslararası toplumun da dikkatle izleyeceği ve Suriye’nin geleceğini şekillendirecek önemli müzakerelerin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Gündem
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
“Eşim ve ben bir ağaçtan kopmuş dallar gibiyiz. Dayanılmaz acılarla yaşıyoruz.”
hazırlayan: Fatih Doğan
Gazze’ye dönen bir aile, buldozerlerle yıkılmış mezarlar ve çok az umutla karşılaşır.
Hiba ve Muhammed, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında çok acı çekmişlerdir ve geleceğe dair pek bir beklentileri yoktur.
Gazze Şehri – Hiba el-Yazji ve eşi Muhammed, son iki yıldır cehennem azabı çektiler ve geri döndüler. İsrail saldırılarında onlarca aile üyesini kaybettiler. Evleri yok oldu. Birçok kez yerlerinden edildiler. Ve şimdi, geleceğin kendilerine ve 10 yaşındaki kızları İman’a ne getireceğinden emin olmadan bekliyorlar.
Aile, Gazze ateşkesinin başlamasından birkaç gün sonra, ancak İsrail saldırılarının anlaşmayı çökertmekle tehdit etmesinden sadece bir gün önce, geçen Cumartesi günü Kuzey Gazze’ye geri döndü.

Hiba, çadırının yanında dağınık eşyalarını düzenlerken uzaktan gelen patlamaları duyduğunu ve savaşın geri dönüp dönmediğini merak ettiğini söyledi. Bu durum, aileyi muhtemelen güneye geri dönmeye ve savaş sırasında defalarca yaptıkları bir yolculuğu tekrarlamaya zorlayacaktı.
Hiba, günler sonra Al Jazeera’ya, ailesinin çadırının kurulu olduğu kum yığınının üzerine bir sandalye çekip otururken, “Dürüst olmak gerekirse artık hiçbir şey anlamıyoruz,” dedi.
Aile öldürüldü
İsrail’in geçen Pazar günü en az 42 kişiyi öldürdüğü şiddetli şiddet olaylarının ardından ateşkes büyük ölçüde sürdürüldü.
Ancak Hiba ve Muhammed son iki yılda o kadar çok acı çektiler ki, gelecekleri konusundaki belirsizlikleri anlaşılabilir.
Çift, savaş başladığında Kuzey Gazze’de kalmıştı. Ancak savaşın başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra bu karar onlara pahalıya mal oldu.
“Bütün ailemi kaybettim: Babamı, annemi, tüm kardeşlerimi. Aynı zamanda kuzenim olan kocam da tüm ailesini kaybetti,” dedi. Gözleri yaşlarla doluyken, Mohammad sessizce yanında oturuyordu ve kendi gözleri kıpkırmızıydı.
3 Aralık 2023’te, Gazze Şehri’nin Şeyh Rıdvan semtindeki dört katlı aile evleri bombalandı. Bu ev, diğer bölgelerden gelen birkaç akrabanın da sığındığı evdi.
Hiba, Mohammad, kızları İman ve Hiba’nın küçük erkek kardeşi, enkazın altından hafif yaralı olarak çıkarılan tek kurtulanlardı.
Saldırıda, geniş ailelerinden 60 kişi hayatını kaybetti.
“Neredeyse tüm ailem yok oldu: annem, babam, altı kardeşim, eşleri ve çocukları. Eşimin ailesi de -anne babası, kardeşleri ve çocukları. Amcalarım ve ailelerinin hepsi öldürüldü,” dedi Mohammad.
Mohammad, anne babası, altı kardeşi, çocukları ve eşleri de dahil olmak üzere toplam 36 akrabasını kaybetti.
Hiba aynı grevde anne babasını, dört kardeşini ve iki yeğenini kaybetti.

Buldozerle yıkılmış mezarlar
Dışarıdan bakan biri için Hiba ve Muhammed’in yaşadığı kayıplar neredeyse akıl almaz. Savaş sona ermiş olsa bile, bu öylece geçip gidebilecekleri bir şey değil.
“Ölmek istiyordum,” dedi. “Kocam ve ben bir ağaçtan koparılmış dallar gibiyiz. Dayanılmaz bir acıyla yaşıyoruz. Keşke bir saldırı bizi de alsaydı. Hayatta kalmak bir ceza gibi.”
Eylül ayında, İsrail tankları yaklaşırken çift, güneye gitmek üzere Gazze Şehri’nden ayrıldı. Ancak bildikleri her şeyden uzakta, mülteci kamplarındaki hayatın dayanılmaz olduğunu gördüler.
Ateşkes nedeniyle İsrail’in Gazze Şehri’ne ilerlemesi durdurulunca geri dönmeye karar verdiler.
Ama hiçbir şey onları bulacakları şeye hazırlamamıştı.
Gazze’de emlak işleriyle tanınan ailesinden Muhammed, “Tüm aile evlerimiz yıkıldı, hatta yakın zamanda taşındığımız ev, eşimin ailesinin evi bile yok oldu. Arabalarımız, düğün salonu işletmemiz, hepsi yerle bir oldu,” dedi.
FatihDoganMedya
Gündem
Donald Trump’tan Hamas’a 48 saatlik uyarı: “Esir cenazelerini geri verin, aksi halde diğer ülkeler harekete geçecek”
Tarih: 26 Ekim 2025
Saat: 03:10
Okuma süresi: ~4 dakika
Eski ABD Başkanı ve o günkü yetkili açıklamalarında etkin rol oynayan isim Donald Trump, Truth Social üzerinden paylaştığı mesajda Hamas’a 48 saatlik bir süre vererek elinde tuttuğu “ölü esir cenazelerini” iade etmesi gerektiğini; aksi hâlde “barış anlaşmasına taraf diğer ülkelerin harekete geçeceğini” söyledi. Trump, açıklamasında aralarında iki Amerikan vatandaşının cenazelerinin de bulunduğunu belirtti.

PALM BEACH, FLORIDA – DECEMBER 16: U.S. President-elect Donald Trump speaks at a news conference at Trump’s Mar-a-Lago resort on December 16, 2024 in Palm Beach, Florida. In a news conference that went over an hour, Trump announced that SoftBank will invest over $100 billion in projects in the United States including 100,000 artificial intelligence related jobs and then took questions on Syria, Israel, Ukraine, the economy, cabinet picks, and many other topics. (Photo by Andrew Harnik/Getty Images)
Başlık altı (lead)
Trump, Gazze-İsrail hattında sağlanan barış/ateşkes mutabakatının işlemesi için Hamas’ın kalan ölü esir cenazelerini derhal iade etmesini talep etti ve “48 saat içinde somut bir ilerleme” beklediğini vurguladı; aksi durumda anlaşmaya taraf ülkelerin adımlar atacağını belirtti.
Haber Detayı
Trump’ın mesajı ve platformu
Trump, söz konusu uyarıyı Truth Social hesabından yaptı; mesajında “Hamas, ölü esir cenazelerini hemen iade etmeye başlayacak; bazı cenazeler ulaşılması zor yerlerde olabilir ama birçoğunu hemen verebilirler” ifadelerini kullandı ve sürecin yakın takibinde olduğunu yazdı.
Neden bu talep önemli?
Son dönemde yürütülen ateşkes/ceasefire görüşmeleri kapsamında karşılıklılık esasına dayanan bir protokol üzerinde anlaşma sağlanmıştı: canlı esirlerin ve ölü cenazelerin iadesi, karşılığında belirli sayıda mahkûmun serbest bırakılması ve kademeli tavizler öngörülüyordu. Trump’ın açıklaması, bu takvimin aksaması halinde anlaşmanın işlemez hâle gelme riskine işaret ediyor.
“Diğer ülkeler harekete geçecek” iddiası
Trump, mesajında anlaşmaya taraf diğer ülkelerin—özellikle sürece arabuluculuk eden veya garantör pozisyonundaki ülkelerin—Hamas’ın işbirliği yapmaması hâlinde müdahaleye veya yaptırımlara yönelebileceğini ima etti. Haber ajansları ve bölge medyası, Trump’ın bu ifadelerini “uyarı/ultimatom” olarak değerlendirdi.
Sürecin mevcut durumu ve belirsizlikler
Bazı haber kaynaklarına göre (resmî kaynak açıklamaları ile karşılaştırıldığında), Gazze içindeki kaotik durum ve farklı silahlı grupların varlığı nedeniyle tüm cenazelerin hemen iade edilmesi lojistik ve güvenlik sorunları doğuruyor; buna rağmen Trump ve anlaşma ortakları geri dönüş bekliyor. Uzmanlar, zaman baskısının hem siyasi gerilimi tırmandırabileceği hem de tanımlama ve adli süreçleri zorlayabileceği uyarısında bulunuyo
Olası sonuçlar
-
Hamas’ın iade talimatına uyması: Ateşkes hattında güvenin güçlenmesi; esir aileleri için hızlı bir sonuç; anlaşma mekanizmalarının devreye girmesi.
-
Hamas’ın isteksiz veya gecikmeli yanıtı: Anlaşma ortaklarının yaptırım veya daha geniş diplomatik/askeri baskı araçlarını konuşmaya başlaması; bölgesel gerilimin tırmanması.
Bölge uzmanları, “48 saatlik baskının pratikte kısa” olduğunu; ancak siyaseten bir hareketlilik yaratma amacı taşıdığını belirtiyor. Uzmanlar ayrıca tespit, adli inceleme ve kimliklendirme süreçlerinin aceleye getirilmemesi gerektiğini; aksi hâlde insani ve hukuki problemlerin derinleşebileceğini vurguluyor.
Trump’ın 48 saatlik uyarısı, hem sahadaki insani drama hem de diplomatik sürecin kırılganlığını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Önümüzdeki 48 saat içinde Hamas’tan somut bir iade adımı gelirse süreç rahatlayabilir; gelmezse bölgesel aktörlerin devreye girme ihtimali güçlenecektir.
Gündem
İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı
İstanbul’un 4 ilçesinde 1 günlük gösteri yasağı: Valilik “sanal devriye” raporuna göre önlem aldı
Tarih: 26 Ekim 2025 — Saat: 01:13 (İstanbul).
Okuma süresi: ~2 dakika
İstanbul Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü’nün “sanal devriye” çalışmalarıyla elde edilen istihbarat doğrultusunda Beyoğlu, Bayrampaşa, Kağıthane ve Şişli ilçelerinde 26 Ekim 2025 günü (00:01–23:59) süreyle her türlü açık alan toplantısı, gösteri yürüyüşü, çadır/stand kurma, oturma eylemi, imza kampanyası, anma töreni, el ilanı dağıtımı ve pankart/afiş asma gibi etkinlikleri yasakladı. Kararda, olası provokatif eylemlerin önlenmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amaçlandığı belirtildi.

Haber Detayı
İstanbul Valiliği tarafından yapılan basın açıklamasında, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü sanal devriye faaliyetleri kapsamında bazı grupların izinsiz toplanma, yürüyüş ve protesto hazırlığında olduğu tespit edildiği vurgulandı. Valilik, bu tespitler ışığında toplumun huzur ve güvenliğini korumak amacıyla geçici bir yasak kararı alındığını bildirdi.
Yasak kararının hukuki dayanakları olarak 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ilgili maddeleri gösterildi. Kararın belirtilen saatler arasında uygulanacağı ve ihlallerin ilgili mevzuat çerçevesinde işlem gerektireceği ifade edildi.
Valiliğin açıklaması ayrıca vatandaşlardan ve sivil toplum kuruluşlarından yasaklanan faaliyetlere uymaları, kamu düzenini zedeleyici davranışlardan kaçınmaları ve güvenlik güçlerine yardımcı olmaları yönünde çağrı içeriyor. Güvenlik makamları da sahada gerekli tedbirleri alacaklarını duyurdu.
Etkilenen ilçeler ve kapsam
-
Beyoğlu — açık alan toplantıları ve gösteriler yasak.
-
Bayrampaşa — aynı düzenlemeler geçerli.
-
Kağıthane — tüm açık etkinlikler 1 günlüğüne durdurul
-
Şişli — yürüyüş ve gösteri yasağı kapsamında.
Yasak, 26 Ekim 2025 günü saat 00:01’den 23:59’a kadar uygulanacak şekilde duyuruldu.
Vatandaşa kısa bilgilendirme
-
Yasak kapsamındaki etkinlikler duyurulduğu saatler içinde yapılmamalıdır.
-
Kamu düzenini bozacak herhangi bir toplanma güvenlik güçlerince engellenebilir ve yasal işlem başlatılabilir.
-
Vatandaşlar çevrelerindeki gelişmeleri resmi kaynaklardan takip etmeli; Valilik veya Emniyet’in ek duyuruları varsa onlara göre hareket etmelidir.
-
Sanat1 hafta önceİlhamı aile mesleği balıkçılıktan aldı: Metal parçalarla sanat eseri üretiyor
-
Teknoloji1 hafta önce5G ihalesinin kazananları belli oldu
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji5 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji1 hafta önceJaponya’da yapay zeka ile deepfake içerik suçuna gözaltı
-
Teknoloji4 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
