Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Sahte İnşaat Mühendisliği Diplomasıyla 4 Baraj İnşa Ettiler: Malamira İnşaat’ın Büyük Skandalı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Ankara merkezli sahte diploma çetesi soruşturmasında, Malamira İnşaat sahibi Mehmet Baykara’nın Yıldız Teknik Üniversitesi’nden usulsüz “inşaat mühendisliği diploması” almakla suçlandığı ve bu belgeyle Dicle Nehri üzerindeki Ilısu dahil 4 baraj projesini üstlendiği ortaya çıktı. Detaylar, hukuki süreç ve sektör tepkileri bu makalede.

Olayın Arka Planı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “sahte e-imza” soruşturması kapsamında, dijital sistemlere sızan organize bir çetenin sahte üniversite diplomalarını e-Devlet’e kaydettiği belirlendi. İddianamede, şüphelilerin kamu kurumlarının dijital altyapılarına girerek yüzlerce kişiye avantaj sağladıkları, mezuniyet kayıtlarını ve not ortalamalarını manipüle ettikleri belirtildi . Bu operasyonun en çarpıcı boyutu ise inşaat sektörüyle ilgili: Malamira İnşaat’ın sahibi Mehmet Baykara, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden sahte inşaat mühendisliği diploması almakla suçlanıyor .

Mehmet Baykara Hakkındaki Suçlamalar

  • Diplomanın Sisteme Yüklenme Tarihi: 27 Ağustos 2024

  • E-Devlet Sorgulama: Belge yüklendiği gün Baykara’nın kendi telefonundan “mezuniyet sorgulaması” yaptığı iddia ediliyor .

  • Suç: “Bilişim sistemi verilerini değiştirme” (TCK m. 244) ve dolandırıcılık çetesi üyeliği kapsamında ceza talebi.

  • Baykara’nın İfadesi: Suçlamadan haberi olmadığını, sorgulamayı çalışanının yapmış olabileceğini savunuyor.

Sahte Diplomanın Oluşturulma Yöntemi

Soruşturmaya göre, çete; Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM ve YÖK sistemlerine e-İmza sahteciliği yoluyla girip, diploma ve mezuniyet kayıtlarını devlet sistemine resmi belgeler gibi işledi. Böylece, hiçbir fiili eğitim almayan kişiler “resmen mezun” gösterildi . Birçok akademisyen, mühendis ve kamu görevlisi de bu yolla hak etmedikleri unvan ve pozisyonları elde etti.

4 Baraj Projesi ve Kamuya Etkisi

Malamira İnşaat, 2007’den bu yana başta DSİ olmak üzere Karayolları ve diğer devlet kurumlarından ihale alarak birçok büyük projeye imza attı. Suçlamaya konu olan Baraj projeleri şunlardır:

  1. Ilısu Barajı (Dicle Nehri üzerinde)

  2. Ereğli-İvriz Sulama Sistemi

  3. [Diğer iki barajın isimleri haber kaynaklarında detaylandırılmamış; ancak DSİ’nin farklı havzalardaki projeleri olduğu belirtiliyor].

Bu projeler, bölgesel sulama ve enerji üretiminden sorumlu kritik yatırımlar. Sahte diploma ile yürütülen mühendislik faaliyetleri, hem iş güvenliği hem de proje kalitesi açısından büyük risk teşkil ediyor.

Hukuki Süreç ve Olası Cezalar

  • İddianame: 65 sanıklı dosyada yer aldı; Baykara da “çete üyesi” olarak yer alıyor.

  • Beklenen Suçlamalar: Bilişim sistemi verilerini değiştirme, resmi belgede sahtecilik, çete üyeliği.

  • Ceza Aralığı: Her bir suçtan 2–5 yıl hapis ile adli para cezaları ve meslekten men ihtimali.

Mahkeme süreci devam ederken, dosyalar savcılıkta değerlendiriliyor; önümüzdeki aylarda ilk duruşmaların başlaması bekleniyor.

Sektör ve Kamu Tepkisi

İnşaat mühendisliği mesleğinde diploma ve tescil zorunluluğu bulunuyor. Oda ve birlikler, sahte belgeyle yapılan işleri tespit etmek için denetimleri sıkılaştırma kararı aldı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) yetkilileri, benzer vakalara karşı yıllardır mücadele ettiklerini, ancak dijital sisteme sızma riskinin öngörülemeyen bir boyuta ulaştığını belirtti İMO. Ayrıca kamuoyu, büyük devlet yatırımlarının sorumluluğunun sahte diplomalı şahıslara bırakılmasını tepkiyle karşıladı.

Sonuç ve Öngörüler

Bu skandal, dijital güvenlik ve e-Devlet altyapısının kırılganlığını gözler önüne serdi. İnşaat sektörü başta olmak üzere kamu projelerinde yetkinlik belgelendirme süreçlerinin yeniden tasarlanması, bağımsız denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi zaruri. Hukuki süreç sonucunda Baykara ve çete üyelerine verilecek cezalar, benzer fiillerin caydırıcılığını belirleyecek.

Gündem

Filipinleri vuran Kalmaegi Tayfunu: En az 26 ölü, Cebu’da kasabalar sulara gömüldü — Yardım helikopteri düşürüldü

Yayımlandı

üzerinde

Filipinleri vuran Kalmaegi Tayfunu: En az 26 ölü, Cebu’da kasabalar sulara gömüldü — Yardım helikopteri düşürüldü

📅 Tarih: 4 Kasım 2025
🕒 Saat: 17.45 (TSİ)
📍 Kaynak: Manila / Cebu (, Reuters)

MANİLA / CEBU, 4 Kasım 2025 — Orta Filipinler’i vuran Kalmaegi (yerel adıyla Tino) tayfunu nedeniyle en az 26 kişinin hayatını kaybettiği; Cebu adası ve çevresinde çok sayıda kasabanın sular altında kalarak araçların ve konteynerlerin sürüklendiği bildirildi. Tayfun nedeniyle yüz binlerce kişi tahliye edildi, hava ve deniz ulaşımı aksadı. Ayrıca yardım görevine giderken bir askeri helikopterin düştüğü ve içindekiler için arama-kurtarma çalışmalarının sürdüğü açıklandı.

Felaketin boyutu

Yetkililer ve acil servis kaynakları, Kalmaegi’nin getirdiği şiddetli yağışların özellikle Cebu eyaletinde yıkıcı sel ve taşkınlara yol açtığını; birçok yerleşim yerinin kısa sürede suyla dolduğunu ve çatılarda mahsur kalanların görüntülerinin geldiğini aktardı. Videolarda araçların, kamyonların ve deniz konteynerlerinin sürüklendiği görüldü.

Civila savunma yetkilileri ölü sayısının bölgelere göre güncellendiğini, toplam can kaybının en az 26’ya ulaştığını duyurdu. Ölümlerin çoğunun boğulma sonucu meydana geldiği bildirildi. Pek çok kişinin çatılara ya da üst katlara sığınmak zorunda kaldığı ifade edildi

Yardım helikopteri düştü

Filipinler ordu komutanlığı ve bölgesel askeri kaynakları, yardım ve lojistik desteğe giderken görevde olan bir Philippine Air Force Super Huey tipi helikopterin Agusan del Sur (kuzey Mindanao) yakınlarında düştüğünü; helikopterde beş personel bulunduğunu ve arama-kurtarma çalışmalarının devam ettiğini açıkladı. Olayın nedenine ilişkin detaylar henüz netleşmedi.

Tahliyeler, ulaşım ve altyapı zararları

PAGASA (Filipinler Meteoroloji Ajansı) ve yerel yönetimler, tayfunun yol açtığı hayatı tehdit eden fırtına dalgaları ve taşkın riskine karşı çok sayıda önleyici tahliye kararı aldı; tahliye edilenlerin sayısının yüz binleri bulduğu aktarıldı. Havaalanlarında ve deniz seferlerinde yüzlerce uçuş ve sefer iptal edildi; birçok bölge elektriksiz kaldı. Resmi yetkililer, arama-kurtarma ekipleri ile sivil savunma birimlerinin sahada çalıştığını bildirdi.

Cebu valisi Pamela Baricuatro sosyal medya paylaşımında, bölgede durumun “benzeri görülmemiş” olduğunu belirterek suyun yarattığı tehlikeyi vurguladı. Filipin Kızılhaçı yetkilileri ise kurtarma çağrı sayısının çok yüksek olduğunu, fakat kayan enkaz ve güçlü akıntılar nedeniyle müdahalelerin zorlaştığını açıkladı.

Meteorolojik veriler ve uyarılar

Uluslararası ve yerel meteoroloji raporlarına göre Kalmaegi, karaya çıkarken 10 dakika sürekli rüzgâr hızı açısından 130 km/s civarı (uluslararası 1-dakika ölçümle 150 km/s’e kadar) ve daha yüksek rüzgâr patlamalarıyla hareket etti; deniz seviyesinde 3 metreyi aşabilecek fırtına dalgaları konusunda uyarılar yapıldı. Yetkililer, sel sonrası ikincil tehlikelere (heyelan, altyapı çökmesi, bulaşıcı hastalık riski) karşı da hazırlıklı olunması çağrısında bulundu.

Kurtarma ve yardım çalışmaları

Kurtarma ekipleri kara ve deniz araçlarıyla bölgedeki mahsur kalanlara ulaşmaya çalışırken, düşen helikopterin neden olduğu şok ve arama-kurtarma ihtiyacı işleri daha da zorlaştırdı. Ordu, sivil savunma birimleri ve yerel sivil toplum kuruluşları koordinasyon içinde çalışıyor; uluslararası ajanslar ve bölgesel kuruluşlar da yardım göndermeye hazır olduklarını belirtti. Ancak olumsuz hava koşulları ve ulaşım altyapısının zarar görmesi lojistiği güçleştiriyor

Vatandaşlardan uyarı

Yetkililer, sel ve fırtına riski devam eden bölgelerde yaşayanları güvenli alanlara tahliye olmaya çağırdı; su ve elektrik kesintileri, bozuk yollar ve mahsur kalan araçlar nedeniyle sivil halkın tehlikeli bölgelere yaklaşmaması uyarısı yapıldı. Ayrıca yetkililer, yardım ekiplerine ve güvenlik güçlerine engel teşkil edecek yanlış bilgilerin sosyal medyada paylaşılmaması gerektiğini vurguladı

Okumaya Devam Et

Gündem

Hastanede düşürüldüğü iddia edilen Ahsen Meva bebeğin ölümü — 6 sağlık çalışanına dava açıldı

Yayımlandı

üzerinde

Hastanede düşürüldüğü iddia edilen Ahsen Meva bebeğin ölümü — 6 sağlık çalışanına dava açıldı

FatihDoganMedya | Haber
Tarih: 04 Kasım 2025
Saat: 12:50 (İstanbul)
Okuma süresi: ~3 dakika

Ankara’da 17 günlükken yaşamını yitiren Ahsen Meva bebeğin ölümüyle ilgili olarak, Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda özel hastanede görevli 6 sağlık çalışanı hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan dava açıldı. Dava, şüpheliler için 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.


Olayın kronolojisi ve Adli Tıp bulguları

Ankara’da Hacer Ersoy Çetiner’in 35’inci haftada doğurduğu bebeği Ahsen Meva, doğum sonrası “yenidoğanın geçici taşipnesi” nedeniyle yoğun bakımda izlendi. Üçüncü gün durumunun ağırlaşması üzerine bebek önce aynı hastanenin başka bir şubesine, ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan beyin tomografisinde kafatasında kırıklar ve yüz-baş bölgesinde morluklar saptandı; Adli Tıp Kurumu raporu “kafa travmasına bağlı kafatası kemik kırıkları” ile ölüm geliştiğini belirtti.

Kimlere dava açıldı, suçlama ve ceza talebi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması sonucunda, özel hastanede görevli başhekim N.D., başhekim yardımcısı S.D.Y., nöbetçi doktor A.A.K., çocuk kardiyoloji doktoru İ.U.S., yoğun bakım hemşiresi N.K. ve kadın doğum hemşiresi A.Y. hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.

Ailenin iddiaları — anne Hacer Ersoy Çetiner’in anlatımı

Anne Hacer Ersoy Çetiner, DHA’ya verdiği ifadede bebeğin doğumda kilosu ve reflekslerinin normal olduğunu; ilk iki gün her şeyin iyi göründüğünü söyledi. Çetiner, hastaneye çağrıldıklarında bebeğin reflekslerinin olmadığını, “kafasının şişmiş” ve “sağ gözünün üstünün kızarmış” olduğunu belirttiğini aktardı. Anne, yaşananlara ilişkin cevap alamadıklarını ve dosyayı adalete taşıdıklarını söyledi.

Hukuki süreçte önümüzdeki adımlar

Savcılık iddianamesiyle başlayan süreçte mahkeme, delillerin ayrıntılı biçimde değerlendirilmesini sürdürecek. Adli Tıp raporu soruşturmanın önemli dayanaklarından biri oldu; duruşmalarda vaka zamanlaması, nöbet kayıtları, hasta izlem formları ve görevli personel beyanları ayrıntılı biçimde incelenecek. Mahkeme sürecinin tamamlanması zaman alabilir; taraflar tanık ve bilirkişi beyanlarına başvurulmasını talep edebilir.


Neden önem taşıyor?

Bu dava, yenidoğan bakımındaki ihmal iddialarının ve özel sağlık kuruluşlarındaki nöbet/sorumluluk düzenlemelerinin hukuki ve etik boyutlarını tekrar gündeme getiriyor. Benzer olaylar toplumsal güven, sağlık hizmetlerinin denetimi ve hasta güvenliği uygulamalarına ilişkin tartışmaları alevlendiriyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

İstanbul’da yola yağ döküldü: Motosikletliler peş peşe kayarak düştü

Yayımlandı

üzerinde

Olay, sabah saatlerinde Adnan Menderes Bulvarı’nın Aksaray istikametinde meydana geldi. Henüz belirlenemeyen nedenle bulvarın sağ şeridine dökülen yağ, sürücüler için tehlike oluşturdu.

Direksiyon hakimiyetini kaybeden bazı motosikletliler peş peşe kayarak yere düştü. Kazayı fark eden diğer sürücüler, düşen motosikletlilerin uyarısıyla son anda olası kazalardan kurtuldu.

İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, durumu belediye ekiplerine bildirdi. Ekipler, yolu temizleyip kum dökerek kaygan zeminde önlem aldı. Yaşanan kazalar, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar