Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Saçtan diş macunu üretilecek

Yayımlandı

üzerinde

Saçtan diş macunu üretilecek

İngiltere’de bilim insanları saç bakımında kullanılan keratinin diş minelerine benzer koruyucu bir tabaka oluşturduğunu keşfetti. Bununla da kalmayan bilim insanları, saçtan diş macunu üretebileceklerini söylüyor.

Dişler, saçtan üretilmiş diş macunu ile çürüklerden korunacak. İngiltere’deki King’s College London araştırmacıları saç, deri ve yünde bulunan keratinin diş minesini onarabildiğini keşfetti. Keratinin tükürükteki minerallerle temas ettiğinde, diş minesinin yapısına benzer bir kaplama ürettiği tespit edildi. ÇÜRÜKLERE KARŞI KORUMA SAĞLIYOR Bilim insanları kalsiyum ve fosfat iyonlarını toplayan bu yapının, çürüklere karşı koruma sağladığını belirtiyor. “Gelişmiş Tıp Materyalleri” dergisinde yayımlanan çalışmada diş macununu yünden üreten araştırmacılar, keratinli diş macununu saç ve deri gibi maddelerden geri dönüştürülerek de üretebileceklerini vurguluyor.. KİMYASALLARIN YERİNİ ALABİLİR Keratin içeren diş macunları üzerinde deneyler devam ederken, geri dönüştürülmüş keratinin diş macunlarında kullanılan kimyasalların yerini de alabileceği ifade ediliyor. Kemik ve saçın aksine diş minesi yenilenmiyor. Bu nedene doktorlar diş minesi bir kez kaybedildiğinde sonsuza kadar yok olduğuna dikkat çekiyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Kaygılı bağlanmayla mücadele etmenin 5 yolu

Yayımlandı

üzerinde

Kaygılı bağlanmayla mücadele etmenin 5 yolu

İlişkilerinizde sürekli güvence arıyor, partnerinizden sık sık onay bekliyorsanız, kaygılı bağlanma stiline sahip olabilirsiniz. Uzmanlar, bu bağlanma tarzının geçmişte yaşanan anksiyete, karşı tarafı memnun etmeye çalışma, yapışkan davranışlar ve terk edilme korkusuyla şekillenmiş olabileceğini belirtiyor.

Verywell Mind’da yer alan habere göre bağlanma teorisi, ilişkilerdeki davranış kalıplarımızı anlamamıza yardımcı olan bir çerçeve sunar. Çocukluk döneminde, stres karşısında bakımverenlere yönelme ihtiyacı gelişkindir. Bu ihtiyaç tutarlı ve duyarlı şekilde karşılandığında kişi güvenli bağlanma stiline sahip olur.
Ancak tutarsız bakım verenlerle büyüyen bireyler, genellikle kaygılı bağlanma geliştirir. Bu kişiler için dünya güvenli bir yer gibi görünmez, ihtiyaçlarının karşılanacağına dair inançları zayıftır ve terk edilme kaygıları yüksektir.
Kaygılı bağlanmanın en belirgin işaretlerinden biri partnerin ruh hali değişimlerine aşırı duyarlılıktır.
Çocukken ihtiyaçları önemsenmeyen biri, ihtiyaçlarının “fazla” olduğunu düşünerek onları bastırabilir. Bu döngüyü kırmak için, ihtiyaçlarını açıkça dile getirmeli ve karşısındakinin bunlara yanıt vermesine fırsat tanımalıdır.
Araştırmalar, olumsuz düşünce kalıplarının (bilişsel çarpıtmalar) bireyin öz algısını negatif yönde etkileyebileceğini gösteriyor. Olumsuz deneyimlerle sık sık karşılaşan beyin, kolay yollara kaçarak genellemelere başvurabilir. Bu durum, “zihin okuma” ve “felaketi çağırma” gibi durumlara yol açabilir.
Kaygılı bağlanmaya sahip bireyler genellikle duygusal yakınlıktan kaçınan, kaçıngan bağlanma stiline sahip kişilere çekilir. Bu durum, “takip eden” ve “kaçan” ilişki dinamiğine neden olur. Sürekli duygusal yakınlık arayan kişi, terk edilme korkusunu yaşarken, karşı taraf bu yakınlığı tehdit olarak algılayıp uzaklaşır. Bu döngü iki tarafın da en büyük korkularını pekiştirir.
Sağlıklı bir ilişki için güvenli bağlanma özellikleri gösteren bireylerle ilişki kurmak önemlidir. Dr. Amir Levine, bu kişilerin taşıması gereken özellikleri şu şekilde sıralar:Denge: Güçlü, çatışmalarda bile kendini koruyabilen, sizin değişen duygularınızı önemseyen bireyler ilişkide denge sağlar.Duygusal sıcaklık: Mizah, empati, saygı ve şefkat gösterebilen kişiler, kaygınızı yatıştırır. Açık iletişim: Net, doğrudan ve duygusal sorumluluk taşıyan bireyler, ilişkide belirsizlikleri azaltır.İlişkiye bağlılık: Gelecek planlarını rahatça yapabilen, sözünde duran ve süreklilik sağlayan biri, duygusal güveni artırır.
Uzmanlar, kaygılı bağlanma stilini dönüştürmenin 5 yolla mümkün olabileceğini ifade ediyor:KENDİNİZİ TANIMAYA ÇALIŞINİlişkilerde neden böyle davrandığınızı ya da böyle hissettiğinizi her zaman anlamıyor olabilirsiniz. Partnerinizin bir davranışı sizi rahatsız ettiğinde, otomatik tepki vermeden önce bir adım geri çekilip düşünmek faydalı olabilir. “Bu hislerin altında ne var?” sorusunu kendinize sormak, kaygının kökenini fark etmenizi sağlayabilir.İLETİŞİM BECERİLERİNİ GELİŞTİRİN
Duygularınızı ifade etmeyi ve ihtiyaçlarınızı açıkça dile getirmeyi öğrenmek, ilişkilerde daha net ve sağlıklı iletişim kurmanızı sağlar. Aynı zamanda beden dili, mimikler ve jestler gibi sözsüz ipuçlarını anlamak, partnerinizin duygularını daha iyi yorumlamanıza yardımcı olabilir.PROFESYONEL DESTEK ALIN
İlişkilerde sürekli benzer sorunları yaşıyorsanız bir terapistten destek almak önemlidir. Terapi, çocuklukta yaşanmış ve bugünkü bağlanma biçiminizi şekillendiren deneyimlerle yüzleşmenizi sağlar. Ayrıca, terapistiniz tetikleyicileri tanımlamanıza ve tepkilerinizin ne zaman işlevsiz hale geldiğini fark etmenize yardımcı olabilir.SAĞLIKLI DAVRANIŞ KALIPLARI GELİŞTİRİN
Terapi sürecinde, sorunlu tepkiler yerine daha yapıcı davranış biçimleri geliştirebilirsiniz. Özellikle çatışmalar karşısında daha dengeli tepkiler vermek ve partnerinizle sağlıklı bir iletişim kurmak mümkündür.GÜVENLİ BAĞLANAN KİŞİLERLE İLETİŞİM KURUN
Kaygılı bağlanan bireyler için güvenli bağlanma stiline sahip bir partnerle ilişki kurmak başlangıçta rahatsız edici gelebilir. Ancak bu tür ilişkiler, sağlıklı ve dengeli bir ilişkinin nasıl hissettirdiğini deneyimlemenizi sağlar. Aynı zamanda, yüksek özsaygıya sahip, sınırlarını bilen ve güvenli bağlanan arkadaşlıklar kurmak da iyileşme sürecini destekler.
WebMD’de yer alan habere göre, kaygı yükseldiğinde, aşağıdaki yöntemleri uygulayarak anlık rahatlama sağlayabilirsiniz: Derin nefes egzersizleri yapın.
Yoga ya da başka bir spor dalı ile bedeninizi hareket ettirin.
Doğada yürüyüşe çıkın, özellikle orman gibi sakinleştirici ortamlarda.
Sevdiğiniz bir müziği açın, masaj yaptırın ya da size iyi gelen bir aktiviteyle kendinizi şımartın.
Olumlu cümlelerle kendinizi motive edin.
Yaratıcı faaliyetlere yönelin; resim yapmak ya da günlük tutmak gibi duygularınızı ifade edebileceğiniz alanlar oluşturun.
Kaygılı bağlanma stili zamanla değişebilir ve iyileşebilir. Psikoloji literatüründe bu durum “kazanılmış güvenli bağlanma” (earned secure attachment) olarak adlandırılır. Yani kişi, çocuklukta güvenli bağlanma geliştirememiş olsa bile, yetişkinlikte farkındalık ve psikolojik destekle daha dengeli bir bağlanma tarzı benimseyebilir.
Okumaya Devam Et

Magazin

MasterChef kim elendi? 4 Ekim MasterChef Türkiye veda eden isim belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

MasterChef'ten elenen isim belli oldu

MasterChef’te 4 Ekim akşamı eleme heyecanı yaşandı. İki etabın sonunda hayalleri yarım kalan yarışmacı belli oldu.

Jüri üyeliğini Mehmet Yalçınkaya, Danilo Zanna ve Somer Sivrioğlu’nun üstlendiği MasterChef 2025’te rekabet günden güne artıyor.
Furkan, Mert, Sezer, Çağatay, Onur, Deniz ve Murat Can’ın potada olduğu MasterChef’te 4 Ekim Cumartesi akşamı eleme heyecanı yaşandı.
İlk turdaki yaratıcılık etabında şefler, yarışmacılardan pancar ile yaratıcı bir tabak hazırlamalarını istedi.
NEREDEYSE KAŞIK ALACAKTI
Tadım sonrası şefler, Mert’e porsiyonlama sıkıntısı nedeniyle kaşığı kaçırdığını söyledi.
Potadan başarılı olarak çıkan isimler sırasıyla Mert, Sezer ve Furkan oldu.
İkinci etapta ter döken Çağatay, Onur, Deniz ve Murat Can Mehmet Şef’in imza tabağı “Şaşırma”ya en yakın yemeği hazırlamaya çalıştı.
Kıran kırana geçen mücadele sonrası Onur ve Deniz son ikiye kaldı.
Gece sonunda MasterChef’e 20’nci olarak veda eden isim Deniz oldu.
Mehmet Şef, Deniz’e “Elin lezzetli ama bugün verdiğimiz tabakta sıkıntı yaşadığını düşünüyorum. Aklımızda kalacak bir arkadaşımızsın. Seni sevdik” dedi.
Geldiği ilk hafta yarışmaya veda eden Deniz, gözyaşlarına boğuldu. “Gordon” lakaplı Deniz, “Şampiyon sonuncu oldu. Bu ailenin parçası olduğum için çok mutluyum. Sizleri çok seviyorum” dedi.
Somer Şef ise “Bu senin için bir tökezleme olabilir. Her veda erkendir ama seninki biraz daha erken oldu” sözleriyle Deniz’e veda ederken Danilo Zanna da “Pırlanta gibisin” dedi.
Okumaya Devam Et

Magazin

Deniz Çakır’dan Zuhal Olcay paylaşımı: Çok seviyorum

Yayımlandı

üzerinde

Deniz Çakır'dan Zuhal Olcay paylaşımı

Star TV’nin sevilen dizisi Çarpıntı’da Hülya karakterini canlandıran Deniz Çakır, yakın arkadaşı Zuhal Olcay’ın sahne aldığı mekana gitti.

Pazar akşamlarının sevilen dizisi Çarpıntı’da Sibel Taşçıoğlu, Lizge Cömert ve Kerem Bürsin ile başrolleri paylaşan Deniz Çakır, sosyal medya paylaşımlarıyla da adından söz ettiriyor.

Setten kareleri sık sık takipçileriyle paylaşan Deniz Çakır, dün akşam yakın arkadaşı Zuhal Olcay’ı dinlemeye gitti.

İstanbul’da bir mekanda sahne alan Olcay’ı görüntüleyen ünlü isim, bu anı takipçileriyle paylaştı. Çakır, Zuhal Olcay’ın sahnede şarkı söylediği anı “Çok seviyorum çok” notuyla paylaştı.

“EŞİMLE BENİ ZUHAL OLCAY TANIŞTIRDI”

İş insanı Bilgehan Baykal ile 2023 yılında dünyaevine giren Deniz Çakır, geçtiğimiz yıl NTV ekranlarından yayınlanan Empati programına katılmış ve eşiyle tanışma hikayesini “Eşimle beni Zuhal Olcay tanıştırdı” sözleriyle anlatmıştı.

Zuhal Olcay’ın kendisine Bilgehan Baykal’dan bahsettiğini ancak onunla bu şekilde tanışmak istemediğini belirten Çakır, “Uzun süre sonra yine Zuhal’in de olduğu bir yemekte ilk kez denk geldik. Hatta Zuhal Olcay nikah şahidimiz oldu” demişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar