Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Roma Dönemi’ne ait Kilözü Tümülüsü 1.derece arkeolojik sit alanı ilan edildi

Yayımlandı

4 saat önce

üzerinde

Roma Dönemi’ne ait Kilözü Tümülüsü 1.derece arkeolojik sit alanı ilan edildi

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde yer alan ve Roma Dönemi’ne ait olduğu değerlendirilen Kilözü Tümülüsü, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edildi.

Mudurnu ilçesine bağlı Kilözü köyü sınırları içerisinde yer alan ve tarihi Roma Dönemi’ne uzanan Kilözü Tümülüsü’nün korunması amacıyla Bolu Müze Müdürlüğü tarafından Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvuruda bulunuldu.

Kurul uzmanları tarafından bölgede yapılan incelemelerin ardından, tümülüsün 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmesine karar verildi.

YAPILAŞMAYA İZİN YOK Kurul kararında, söz konusu alanın korunması için bölgede herhangi bir yapılaşmaya izin verilmeyeceği, yeni tarım alanı açılamayacağı ve yapılacak her türlü fiziki müdahale için ilgili kurumlardan izin alınması gerektiği vurgulandı. Bolu Müze Müdürlüğü yetkilileri, tescil kararının bölgedeki kültürel mirasın korunması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

İlgili Konular:
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Meriç Aral ilk kez anne olacak: Büyüyen karnı dikkat çekti

Yayımlandı

4 saat önce

üzerinde

Mayıs 10, 2025

By

Anne olmaya hazırlanan Meriç Aral'dan yeni kareler

Eylül 2024’te dünyaevine giren Meriç Aral ile Serkan Keskin şimdilerde bebek heyecanı yaşıyor. İlk kez anne olacak olan Aral, son paylaşımıyla adından söz ettirdi.

Uzun yıllardır aşk yaşayan Serkan Keskin ile meslektaşı Meriç Aral, 19 Eylül 2024 tarihinde dünyaevine girdi.
Daha önce üç kez düğünlerini erteleyen ve Etiler’de bir mekanda evlenen ünlü çift, şimdilerde bebek heyecanı yaşıyor.
Özel hayatlarını gözlerden uzak yaşamayı tercih eden Meriç Aral ile Serkan Keskin, erkek bebek bekliyor.
Heyecanı günden güne büyüyen Meriç Aral, yeni bir paylaşım yaptı. Bir dizi fotoğraf paylaşan ünlü oyuncu, “Sakinim ama delireceğim gibi” notunu düştü.
Ayna karşısında poz veren 36 yaşındaki Meriç Aral’ın büyüyen karnı dikkat çekti.
Öte yandan Meriç Aral, geçtiğimiz aylarda hamileliği ile ilgili “Belli bir aya kadar söylemedik kimseye, öyle gerekiyormuş, bize de daha doğru geldi. O aylar geçti artık söyleyebiliyoruz” demişti.
Okumaya Devam Et

Magazin

Ünlü Modacı Barbaros Şansal İstanbul Havalimanı’nda Gözaltına Alındı: Gerekçe ve Son Durum

Yayımlandı

6 saat önce

üzerinde

Mayıs 10, 2025

By

Açıklaması :
10 Mayıs 2025’te İstanbul Havalimanı’nda transit yolcu bölümünde gözaltına alınan ünlü modacı ve LGBT hakları savunucusu Barbaros Şansal’ın gözaltı gerekçesi İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yakalama kararı. Olayın detayları, geçmiş gözaltı deneyimleri ve hukuki süreç.

Barbaros Şansal, 10 Mayıs 2025 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İstanbul Havalimanı’nda “transit” yolcu bölümünde gözaltına alındığını duyurdu  Şansal, gözaltıdan yaklaşık bir saat önce Türk Hava Yolları’na ait uçaktan çektiği bir fotoğrafı paylaşmış, ardından pasaport kontrolü sırasında hakkında çıkarılmış bir yakalama kararı nedeniyle emniyete götürülmüştür . İstanbul Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü’ne sevk edilen Şansal’ın, İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararına istinaden gözaltına alındığı belirtiliyor . Resmi makamlardan henüz detaylı açıklama gelmezken, Şansal’ın takipçileri ve insan hakları savunucuları olayı yakından izliyor.

Barbaros Şansal Kimdir?

Barbaros Şansal, 1959 yılında Ankara’da dünyaya gelmiş ve moda tasarımcılığı ile LGBT hakları savunuculuğu alanında tanınmıştır . Eğitimini Şişli Özel Dost İlkokulu ve Londra’da tamamlayan Şansal, Türkiye’de moda tarihine dair dersler vermiş, “Toplu İğne” ve “Çengel İğne” gibi televizyon programlarıyla geniş kitlelere ulaşmıştır . Çeşitli sosyal medya paylaşımları nedeniyle geçmişte de yargı süreçlerine maruz kalan Tasarımcı, 2017’de KKTC’den sınır dışı edilmiş, İstanbul’a dönüşünde saldırıya uğramış; 2024’te ise benzer gerekçelerle aynı havalimanında kısa süreli gözaltı yaşamıştır .

Gözaltı Anının Detayları

  • Tarih ve Saat: 10 Mayıs 2025, öğle saatleri .

  • Yer: İstanbul Havalimanı, transit yolcu bölümü.

  • Öncesi: Şansal, Türk Hava Yolları’na ait uçaktan bir fotoğraf paylaşmıştı .

  • Gerekçe: İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından çıkarılan yakalama kara.

  • İşlem: Polis ekipleri, pasaport kontrolünde yakalama kararını tespit ederek Şansal’ı gözaltına aldı ve Emniyet Şube’ye götürdü .

Geçmiş Gözaltı Deneyimleri

Barbaros Şansal, 2024 yılında da İstanbul Havalimanı’nda benzer bir yakalama kararıyla gözaltına alınmış, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı . 2017’de ise sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle KKTC’den sınır dışı edildikten sonra, Türkiye’ye iniş yaptığı anda bir grubun saldırısına uğramış, saldırganlardan 12’si beraat etmiş, biri para cezasına çarptırılmıştı .

Kamuoyu ve Hukuki Süreç

Şansal’ın gözaltı paylaşımı, kısa sürede sosyal medyada geniş yankı uyandırdı; takipçileri destek mesajları yayımladı . İnsan hakları örgütleri ve hukukçular, ifade özgürlüğü bağlamında sürecin şeffaf yürütülmesini talep ediyor. Resmi makamların olayla ilgili detaylı bilgi paylaşması bekleniyor.

Olası Gelişmeler

  • İfade İşlemleri: Şansal’ın ifadesinin tamamlanmasının ardından savcılık kararı merak konusu.

  • Adli Süreç: İzmir 11. Asliye Ceza Mahkemesi kararının kapsamı ve şikâyet gerekçeleri takip edilecek.

  • Toplumsal Yankı: Olayın, ifade özgürlüğü ve seyahat hakkı tartışmalarını yeniden alevlendirmesi muhtemel.

Okumaya Devam Et

Magazin

Aşık olduğumuzda beynimizde neler olur?

Yayımlandı

9 saat önce

üzerinde

Mayıs 10, 2025

By

Aşık olduğumuzda beynimizde neler olur?

Sayısız şarkıya ve şiire ilham veren aşk, dünyadaki en güçlü duyguların başında geliyor. Peki ama aşkı ruhumuzda ve bedenimizde bu kadar etkili kılan şey ne? Uzmanlar, aşkın sadece bir his değil, aynı zamanda kimyasal bir reaksiyon olduğunu ifade ediyor.

Doçent Dr. Heidi Moawad’a göre, aşık olmak beyni tatil moduna geçmiş gibi hissettirebilir. Mantık ve sağduyu, yerini romantik hayallere bırakır. Bu hislerin tamamı, aşkın nörobilimsel yönleriyle ilgilidir. Çünkü aşkın gelişiminde beynin salgıladığı kimyasalların rolü, sanıldığından çok daha fazladır.
Şiirler ve şarkılar her ne kadar aksini iddia etse de, bilim insanları aşkın önce beyinde başladığını söylüyor. Görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde, aşkın beyinde tam olarak nasıl işlediğine dair daha net verilere ulaşılmış durumda.
Aşk tek bir duygu değil; fiziksel çekim, romantizm ve şefkat gibi birçok farklı unsurun birleşiminden oluşuyor. Peki aşk tam olarak nedir? Bu soruya filozoflar, şairler ve besteciler de yüzyıllardır yanıt arıyor.
Popüler teorilerden biri, aşkı üç temel bileşene ayrıldığı yönünde: Şehvet, çekim ve bağlanma. Bu üç bileşenin her biri, beyindeki farklı sistemler tarafından yönetiliyor.
Şehvet duygusu, beynin hipotalamus bölgesinden kaynaklanır. Beyin sapının hemen üzerinde yer alan bu badem büyüklüğündeki yapı, açlık ve susuzluk gibi temel ihtiyaçları düzenler. Aynı zamanda cinsel isteğin kontrolünde de etkilidir. Hipotalamus, cinsel arzuyu artıran hormonların salgılanmasını tetikler.
Romantik çekim söz konusu olduğunda, ventral tegmental alan (VTA) ve nucleus accumbens adlı iki beyin bölgesi önemli rol oynar. Bu bölgeler, beynin ödül sisteminin merkezinde yer alır. Dopamin adı verilen kimyasal madde bu süreçte devreye girer ve kişiye haz, mutluluk ve coşku hissi verir. 
Aşk, sadece arzu ve romantizmden ibaret değildir. Bağlılık, şefkat ve sadakat gibi duygular da aşka dahildir. Bu duygular, yine hipotalamusun salgıladığı kimyasallar sayesinde oluşur. Bölgede, güven ve duygusal bağ kurmamızda etkili olan oksitosin ve vazopressin gibi hormonlar salgılanır.
Aşkın ilk dönemleri çoğu zaman duygusal bir fırtına gibidir. Her şeyi toz pembe görmek, uyarı işaretlerini fark etmemek normaldir. Bunun nedeni beyindeki kimyasal değişimlerdir. Aşık olduğunuzda vücudunuz oksitosin, vazopressin ve dopamin gibi hormonları salgılar. Bu kimyasallar aşkın farklı evrelerine karşılık gelir.
Bir ilişki başladığında sıklıkla sorulan bir soru vardır: Bu aşk mı, yoksa sadece arzu mu? Şehvet, aşkın gerçekliğiyle karışsa da ayrıştırılabilir ve tatmin isteğinden beslenir. Evrimsel olarak üreme içgüdümüzle bağlantılıdır. Hipotalamus, bu süreci yöneterek testosteron ve östrojen gibi cinsiyet hormonlarının salınımını sağlar.
Biriyle duygusal bağ kurduğumuzda beynimiz adeta gece ışıklarla aydınlanan bir şehir manzarası gibi parlamaya başlıyor. Ventral tegmental alan, dopamin salgılayarak beyindeki ödül sistemini harekete geçiriyor. Bu sistem, yaşadığımız haz duygusunu işlerken, aynı anda tutku, bağlanma ve empati gibi daha karmaşık duygularla da ilişki kuruyor. Bu yüzden o kişiyi düşünmeden duramıyor, adeta bağımlı hale geliyoruz.
”Aşık olan herkes biraz aptallaşır” sözü, bilimsel olarak da destekleniyor. Aşk sırasında beynin mantıklı düşünme ve öz farkındalıkla ilgili bölgelerinde aktivite azalıyor. Yani, aşk gerçekten insanı düşünemez hale getirebiliyor.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar