Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Özgür Özel’den Çarpıcı İddia: “AK Partili İsimler Sahte Diploma ile Devlette Yükselmiş”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama

CHP Lideri Özgür Özel, Tuzla mitinginde “AK Partili isimler sahte diploma ile devlette yükselmiş” diyerek büyük yankı uyandırdı. Muhalefetin soru önergeleri, iktidar tepkisi ve hukuki boyutu bir arada değerlendiriyoruz.

Giriş

6 Ağustos 2025 akşamı İstanbul Tuzla’da gerçekleşen CHP’nin 43. adalet ve özgürlük mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme bomba gibi düşen bir iddiayı kamuoyuyla paylaştı:

“AK Partili isimler sahte diploma ile devlette yükselmiş. Sen 8 ay önce sahte diploma konusunu öğrenmişsin ama milletten saklamışsın. İşte bu çürümüşlük vatandaşın işini ve aşını çalıyor.”

Bu açıklama, sahte diploma skandalı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Aşağıda iddianın perde arkasını, muhalefetin soru önergelerini, iktidarın tepkisini ve hukuki boyutları bir araya getiren detaylı bir değerlendirme bulacaksınız.


1. Özel’in İddiasının Arka Planı

  • Tuzla Mitingi: Özel’in “sahte diploma” suçlaması, partisinin dört günde 22 il gezisinin 43. ayağı olan Tuzla’da dile getirildi.

  • “8 Ay Önce Öğrenilmiş” Vurgusu: İddia, Cumhurbaşkanlığı tarafından 8 ay önce kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı’nda da sahte e-imza ve belge incelemesi yürütüldüğü haberleriyle örtüşüyor.

  • Vatandaş Tepkisi: Sosyal medyada #SahteDiploma etiketiyle başlayan paylaşımlar, milyonlarca erişim alarak hem muhalefeti hem de araştırmacı gazetecileri harekete geçirdi.


2. Muhalefetin Meclis Soru Önergeleri

Ulaş Karasu’nun Önergesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen “sahte e-imza ile yüzlerce sahte üniversite diploması” soruşturmasını Meclis’e taşıdı.

“Ulusal güvenliğimizin nasıl bir tehdit altında olduğu ortada. Ama bu konuda yetkili kişi ve kurumlar susuyor.”

Karasu’nun önergesi,

  1. Sahte diplomanın alındığı kurum ve kişilerin açıklanması,

  2. Resmi makamlarca yapılan tespitlerin Meclis komisyonuna sunulması,

  3. İlgililer hakkında derhal idari ve adli soruşturma başlatılması,
    hükümlerini öngörüyor.


3. İktidarın İlk Tepkisi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “sahte diploma” iddialarına şu yanıtı verdi:

“Devlet içine çöken bu yapılar jiletle kazınıp atılacaktır.” Gerçek İzmir

Çelik’in açıklamaları,

  • Temizleme Sözü: “Bu tür yapılanmalar devletin kurumsal yapısına zarar verir; bunlar derhal temizlenecek.”

  • Komisyon Oluşturma: İddiaların TBMM’de özel bir araştırma komisyonuna sevk edileceği vaadi.


4. Hukuki Boyut ve Olası Cezai Yaptırımlar

  • Türk Ceza Kanunu (TCK) Md. 204: “Resmî belgede sahtecilik” suçu, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörür.

  • Devlet Memurları Kanunu (657 sayılı K. Md. 36): Kamu görevlerine atanmada diploma şartı aranır; sahte belge ibraz edenler ihraç ve görevden el çektirme ile karşılaşır.

  • Soruşturma Süreci: Cumhuriyet başsavcılıkları, ihbar üzerine soruşturma açar; örgütlü belge sahteciliği iddiaları araştırılır.


5. Kamuoyu ve Medya Yankıları

  • Araştırmacı Gazeteciler: Gazete ve TV’lerde sahte diploma çetesinin e-imza üzerinden diploma düzenlediğine dair bulgular paylaşıldı.

  • Sosyal Medya: Twitter’da “#DiplomaSkandalı” etiketi haftanın en çok konuşulanlar listesine girdi.

  • Akademik Dünyadan Çağrı: Üniversitelerin Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) açık mektup yayınlanarak “Diploma kayıtlarının şeffaflaştırılması” istendi.


Sonuç

Özel’in iddiası, hem hukuki hem de siyasi zeminde geniş bir tartışma başlatmış durumda. Muhalefet soru önergeleri, iktidarın komisyon vaadi ve adli soruşturmalarla süreç hız kazanacak. “Sahte diploma” skandalının gerçek boyutları, yürütülecek kurumsal ve yargısal incelemelerin ardından netleşecek.

Politika

İsrail’den Küresel Sumud Filosu’na yeni tehdit: “Abluka bölgesine girişine izin vermeyeceğiz”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 24 Eylül 2025
Saat: 00:36
Okuma süresi: 3 dakika

İsrail Hükûmeti, Akdeniz’den Gazze’ye doğru ilerleyen Küresel Sumud Filosu‘na yönelik uyarıda bulunarak, İsrail’in teklifini (yardımın Ashkelon limanına indirilmesi) reddetmeleri halinde “abluka bölgesine girişini engellemek için gerekli önlemleri alacağını” bildirdi. Filodaki aktivistler ise Ashkelon’a yanaşma teklifini reddederek, deniz yoluyla Gazze’ye doğrudan ulaşma kararlılığını sürdürdü.

Olayın ayrıntıları

  • İsrail’in açıklaması: Dışişleri Bakanlığı ve resmi kanallar, filonun “aktif bir çatışma bölgesine” girmesine izin verilmeyeceğini ve gerektiğinde engelleyici adımlar atılacağını belirtti; açıklamada filonun Hamas ile bağlantılı olduğu iddiaları da yer aldı.

  • Filonun yanıtı: Küresel Sumud Filosu yetkilileri, Ashkelon’da yardımın aktarılması teklifini “ablukanın devamı” olarak nitelendirip reddetti; organizatörler Gazze’ye doğrudan insani yardım ulaştırma hedefinden vazgeçmediklerini duyurdu.

  • Katılımcılar ve destek: Filoda farklı ülkelerden onlarca tekne ve yüzlerce aktivistin yer aldığı; Greta Thunberg gibi uluslararası isimlerin de filoya destek verdiği bildirildi. Filonun deniz yolculuğu sırasında Tunus limanlarında drone gözetimi ve taciz iddiaları gündeme geldi.

Uluslararası ve hukuki boyut

Hak örgütleri ve bazı devletler, deniz ablukasının sivil nüfus üzerindeki etkilerine dikkat çekerek filonun amacının insani yardım ulaştırmak olduğunu savunuyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar ablukaya ilişkin endişelerini daha önce de dile getirmişti. Öte yandan İsrail, deniz güvenliği ve askeri gerekçelerle yaklaşımı savunuyor.

Ne olmasını beklemeli?

Gelişmelerin seyri şu unsurlara bağlı: filonun Gazze kıyılarına yaklaşma girişimleri, İsrail donanmasının müdahale tercihleri, bölgesel aktörlerin diplomatik baskıları ve uluslararası kamuoyunun tepkisi. Her iki tarafın da açıklamaları ve hareketleri, bölgedeki güvenlik ve insani durum açısından kritik önem taşıyor

Okumaya Devam Et

Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’ta “Sektörel Yuvarlak Masa” Formatındaki Türk Yatırım Konferansı’na Katıldı

Yayımlandı

üzerinde

  • Haber Tarihi: 22 Eylül 2025.

  • Tahmini Okuma Süresi: 3 dakika (yaklaşık 600 kelimelik haber metni için, ortalama 200–250 sözcük/dk okuma hızı baz alınmıştır).

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu kapsamında New York’ta Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen Sektörel Yuvarlak Masa formatındaki Türk Yatırım Konferansı’na katılarak Türkiye’nin yatırım fırsatlarını ve iki ülke arasındaki ticaret hedeflerini yatırımcılara anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. (DHA)

Haber Metni

New York, 22 Eylül 2025 — Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta gerçekleşen Türk Yatırım Konferansı’nda konuştu. Konferans, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu gündemiyle eşzamanlı olarak Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Amerikan tarafı ortaklığıyla düzenlenen oturumlar kapsamında yer aldı. Etkinlik, Türk House / Turkevi mekanında ve sektörel yuvarlak masa formatında gerçekleştirildi.

Erdoğan konuşmasında, Türkiye’nin yatırım ortamını anlatırken uygulanan ekonomi programı ve makroekonomik istikrar hedeflerine vurgu yaptı; enflasyonda düşüş, bütçe disiplinine bağlılık ve rezervlerdeki toparlanma gibi başlıklara değindi. Cumhurbaşkanı ayrıca ABD ile 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin devam ettiğini yineledi ve iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin önemine dikkat çekti.

Toplantıda Türkiye’nin lojistik, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve yüksek katma değerli sanayi alanlarındaki yatırım fırsatları sunuldu; yatırımcılara özel sektör-kamu destekleri ve öncelikli projeler hakkında bilgiler aktarıldı. Organizasyona finans, enerji ve teknoloji başta olmak üzere çok sayıda uluslararası iş insanı ve firma temsilcisi katıldı; programda Fortune 100 düzeyinde şirketlerden üst düzey yöneticilerin yer alması planlandığı daha önce duyurulmuştu.

Konferansın amacı olarak; doğrudan yabancı yatırım çekmek, ABD’deki yatırımcılarla Türkiye’nin büyüme fırsatlarını somut projeler üzerinden ele almak ve iki ülke arasındaki ticaret-yatırım bağlarını kuvvetlendirmek gösterildi. Ticaret Bakanlığı ve ilgili kurum temsilcileri de etkinlikte yatırımcılara eşlik ederek ikili iş görüşmelerine destek verdi.

Okumaya Devam Et

Politika

İngiltere İsrail’i uyardı: “Misilleme için ilhaka girişmeyin”

Yayımlandı

üzerinde

Yayın Tarihi: 22 Eylül 2025
Saat (TSİ): 12:00

Okuma Süresi: 3 dakika

İngiltere Dışişleri Bakanı Yvette Cooper, Birleşik Krallık’ın Filistin’i devlet olarak tanıma kararının ardından İsrail hükümetine “misilleme amacıyla Batı Şeria’yı ilhak etmeyin” uyarısında bulundu. Londra, kararın bölgesel barış ve iki devletli çözüm hedefini korumayı amaçladığını vurguladı.

Haber Detayları

İngiltere’nin resmi tanıma hamlesinin ardından dış politika hattını değerlendiren Dışişleri Bakanı Yvette Cooper, BBC’ye verdiği röportajda İsrail’e açık bir uyarıda bulundu: Birleşik Krallık ve müttefikleri tarafından yapılan tanımanın ardından misilleme amacıyla Batı Şeria’nın bazı bölümlerinin ilhak edilmesine izin verilmeyeceğini bildirdi. Cooper, bu tür bir hamlenin bölgedeki tansiyonu daha da yükselteceğini ve iki devletli çözüm şansını zayıflatacağını belirtti.

Londra yönetimi, tanıma kararını Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde attı ve bu adımın Gazze’deki insani krizi hafifletme, müzakerelere dönüş ve iki devletli çözüm hedefine katkı sağlamayı amaçladığını açıkladı. Hükümet kaynakları, kararın aynı zamanda İsrail’in yerleşim politikasına yönelik endişeleri ve ilhak planlarına karşı bir mesaj içerdiğini ifade etti.

İsrail’den ve bölgeden tepkiler

İngiltere’nin adımı İsrail makamları ve bazı hükümet üyeleri tarafından sert tepkiyle karşılandı. Başbakan Benjamin Netanyahu ve bazı sağ kanat bakanlar, tanımayı “teröre ödül” olarak nitelendirirken, bazı aşırı sağ yetkililer ise buna misilleme olarak ilhak çağrıları yaptı. Bu gelişme, Avrupa başkentlerinde ilhak planlarının ciddi diplomatik sonuçlara yol açabileceği yönünde uyarılara neden oldu.

Ayrıca Avrupa ve bölge ülkelerinden bazı yetkililer İsrail’e ilhak denemesi halinde “ciddi sonuçlar” olacağı mesajını iletti; bu uyarılar arasında diplomatik adımların, yaptırım seçeneklerinin ve bölgesel normalleşme süreçlerine etkilerin olduğu belirtiliyor.

İngiltere’nin Birleşmiş Milletler gündemi

İngiltere, New York’taki Birleşmiş Milletler toplantılarında bu tanıma kararını ve devamındaki diplomasi gündemini savunmaya hazırlanıyor. Londra, aynı platformda Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi ve ateşkes çağrılarının da takipçisi olacağını açıkladı. Dışişleri Bakanı Cooper’ın amaçlarından biri, tanımanın bölgesel güvenlik ve barış için bir zemin oluşturduğunu uluslararası kamuoyuna anlatmak.


Uzman Görüşleri ve Olası Senaryolar

Analistler, İngiltere’nin tanıma kararının sembolik olmasının ötesinde diplomatik bir baskı aracı olduğunu söylüyor. Ancak uzmanlar aynı zamanda, İsrail’deki iç siyasetin ve sağ partilerden gelen baskının ilhak ihtimalini canlı tutabileceğine dikkat çekiyor. Eğer ilhak teşebbüsleri olursa, bunun sonucu olarak Avrupa ile İsrail arasındaki ilişkilerin daha da gerilemesi ve olası ekonomik/diplomatik kontr-aksiyonların gündeme gelmesi bekleniyor.


Kısa Notlar

  • İngiltere’nin tanıma kararı 21–22 Eylül 2025 tarihlerinde açıklanmış ve uluslararası yankı bulmuştur.

  • Yvette Cooper’ın açıklaması röportaj ve resmi temaslar üzerinden iletilmiştir.

 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar