Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Otomobille giderken husumetlisi tarafından öldürüldü

Yayımlandı

üzerinde

Olay, saat 17.00 sıralarında Necati Kalaycıoğlu Caddesi’nde meydana geldi. Cenap Aslan, yönetimindeki 42 B 9851 plakalı otomobiliyle seyirde halindeyken, husumetlisi Serdar G., tüfekle ateş açtı.

Vücudunun çeşitli yerlerine saçma isabet eden ve kanlar içinde kalan Aslan’ın direksiyonun kontrolünü yitirmesi üzerine otomobil, yolun kenarında bir iş yerinin önünde duran tarım makinalarına çarpıp durabildi. Saldırgan Serdar G. de hızla olay yerinden uzaklaştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde Aslan’ın yaşamını yitirdiğini belirlendi. Şüpheli Serdar G., polis ekiplerinin çalışmasıyla kısa sürede yakalandı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Hong Kong’daki Yangın Felaketi İstanbul’a Ders Oldu: 50,5 Metreyi Geçen Her Binada 2. Kaçış Kovanı Şart

Yayımlandı

üzerinde

Hong Kong’daki Yangın Felaketi İstanbul’a Ders Oldu: 50,5 Metreyi Geçen Her Binada 2. Kaçış Kovanı Şart

10 Aralık 2025 – 12:48 • Son Güncelleme: 10 Aralık 2025 – 13:08 • Okuma Süresi: 3 dk

Hong Kong’un Tai Po bölgesinde, yenileme çalışması devam eden bir konut sitesinde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin sayısı 159’a ulaştı. 40 kişi ise hala kayıp. Felaket, dünya genelinde yüksek katlı yapıların güvenlik zaafiyetlerini bir kez daha acı bir şekilde gözler önüne sererken, gözler Türkiye’de ve özellikle de çok sayıda yüksek binaya ev sahipliği yapan İstanbul’a çevrildi.

Yangın Güvenliği Uzmanı Levent Yasa, benzer bir facianın Türkiye’de yaşanmaması için kritik uyarılarda bulundu. Yasa’nın açıklamalarının odağında ise 50,5 metre sınırı yer aldı.

 

Hong Kong’da Yaşananlar: İhmal ve Sonuçları

Hong Kong’daki yangın, 26 Kasım 2025’te başladı ve 40 saatten uzun bir sürede kontrol altına alınabildi. Sekiz binadan oluşan Wang Fuk Court sitesindeki yangın, yedi binaya sıçrayarak büyük bir yıkıma yol açtı.

Olayla ilgili soruşturmalar, derin bir ihmal ve yönetim zafiyeti tablosunu ortaya çıkardı:

· Alt yapısal Sorunlar: Soruşturma kapsamında, binadaki bazı yangın alarmlarının tadilat çalışmaları sırasında devre dışı bırakıldığı tespit edildi ve bu sorumlulukla ilgili 6 kişi tutuklandı.
· Yanıcı Malzemeler: Yetkililer, yangının bu kadar hızlı yayılmasında, binaları saran iskelelerdeki standart altı naylon ağların ve pencerelere takılan köpük panellerin etkili olduğunu açıkladı.
· Gizlenen Geçmiş: Reuters’ın haberine göre, yenileme işini alan müteahhitlik şirketinin, geçmişteki 15 güvenlik ihlali ve para cezaları site sakinlerinden gizlenmişti. Sakinler, proje boyunca güvenlik önlemlerinin yetersizliğine dair defalarca şikayette bulunmuş, ancak bu uyarılar etkili olmamıştı.

Küçük bir bebekten 97 yaşındaki bir kişiye kadar geniş bir yaş aralığındaki insanın hayatını kaybettiği bu felaket, sadece sistemlerin değil, denetim ve şeffaflık mekanizmalarının da hayati önemini gösterdi.

Uzmanlar İstanbul İçin Uyarıyor: 50,5 Metre Kritik Eşik

Yangın Güvenliği Uzmanı Levent Yasa, Hong Kong’daki facianın Türkiye için önemli dersler içerdiğini belirterek, özellikle İstanbul’daki yüksek yapılar için acil önlem çağrısı yaptı.

Yasa’nın vurguladığı en kritik nokta, 50,5 metreden yüksek binalarda iki kapalı kaçış kovanı (merdiven boşluğu) bulunması zorunluluğu. Bu kovanlardan birinin basınçlandırılmış olması gerektiğini ifade eden Yasa, “Bu sayede içeriye dumanın girmesi engellenir ve insanlar, dumanın zehirli etkilerine maruz kalmadan binayı hızla terk edebilir” dedi.

Yasa’ya göre yangın güvenliği, binanın tasarım aşamasında başlayan bütüncül bir sistem. Bu sistemdeki tek bir eksiklik, tüm güvenlik önlemlerini işlevsiz hale getirebiliyor. Bu bütüncül sistem şu bileşenleri kapsıyor:

· Kaçış yolları ve merdivenleri
· Sprinkler ve yangın söndürme sistemleri
· Duman tahliye sistemleri
· Acil durum yönlendirme aydınlatmaları

Türkiye’deki Mevcut Tehlikeler: Depo Haline Gelen Kaçış Yolları

Uzman, Türkiye’deki en büyük pratik sorunlardan birine de dikkat çekti. Birçok binada, kaçış merdivenleri ve hollerinin depo olarak kullanıldığını belirten Yasa, bu durumun yangın anında geçişi tamamen engelleyebileceğini ve bu malzemelerin hızla tutuşabileceğini vurguladı.

Ayrıca, yangın güvenlik sistemlerinin bakım ve onarımlarının ihmal edildiğini, arızaların maliyet nedeniyle giderilmediğini, bu durumda sistemlerin tamamen devre dışı kaldığını söyledi.

Yönetmelik Değişti: Site ve Apartman Yöneticileri İçin Son Tarih 31 Aralık 2025

Hong Kong’daki felaketin ardından gündeme gelen bu uyarılar, Türkiye’deki yasal zeminle de örtüşüyor. 1 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik değişikliği, mevcut tüm binalar için yeni zorunluluklar getirdi.

Söz konusu değişikliğe göre, 31 Aralık 2025 sonuna kadar aşağıdaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu tarihten sonra yetkili idareler (belediyeler, itfaiye) denetim yapabilecek ve eksiklikler için idari yaptırım uygulanabilecek.

Kapsam: Hangi Binalar Etkileniyor?

· Yapı yüksekliği 30,5 metreyi geçen konut binaları (apartman, rezidans).
· İçinde 200’den fazla kişinin yaşadığı toplu konut alanları ve siteler.
· 50 kişiden fazla insan bulunan konut dışı yapılar (okul, hastane, otel, AVM vb.).

Getirilen Yeni Zorunluluklar:

· Yangın söndürme ve müdahale ekipmanlarının (TSE standartlarına uygun yangın tüpleri, hortumlar, ilk yardım çantaları vb.) temin edilmesi.
· Acil durum organizasyon ekiplerinin oluşturulması.
· Düzenli tatbikat ve eğitimlerin yapılması.

Yasa da tatbikatların önemine dikkat çekerek, “İçinde 200 kişiden fazla ikamet olan binalarda yılda en az bir kez tatbikat yapılması şart. Bu tatbikatlardan bina yöneticileri ve bina sahipleri sorumludur” ifadelerini kullandı.

Bina Sakinleri Ne Yapmalı?

Uzmanlar ve yönetmelik, sorumluluğun büyük kısmını bina yönetimlerine ve malik temsilcilerine yüklüyor. Bina sakinlerinin ise talepkar ve takipçi olması hayati önem taşıyor. Kaçış yollarının açık tutulması konusunda bireysel olarak hassasiyet göstermek, yönetimi yangın güvenlik önlemleri, ekipman kontrolleri ve tatbikatlar konusunda sorgulamak alınabilecek temel önlemler arasında.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kırıkkale’deki Kimya Fabrikası Yangınında 70 İşçi Tahliye Edildi: Hisseler Askıya Alındı

Yayımlandı

üzerinde

Kırıkkale’deki Kimya Fabrikası Yangınında 70 İşçi Tahliye Edildi: Hisseler Askıya Alındı

Tarih: 1O Aralık 2025 – Okuma Süresi: 3 dakika

Kırıkkale yangın, Bahadır Kimya, OSB yangını, 70 işçi tahliye, Borsa İstanbul, hisse askıya alma

Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde bulunan Bahadır Kimya Fabrikası’nda çıkan yangın, büyük bir operasyonla kontrol altına alındı. Olayda can kaybı yaşanmazken, fabrikadaki 70 işçi güvenli bir şekilde tahliye edildi. Yangın haberi, şirketin Borsa İstanbul’daki hisselerinin geçici olarak işleme kapatılmasına neden oldu.

Yangının Detayları ve Müdahale

Olay, 10 Aralık 2025 Çarşamba günü saat 11.30 sıralarında, Kırıkkale 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) meydana geldi. Madeni yağ üretimi yapan Bahadır Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘ye ait fabrikada, henüz belirlenemeyen bir nedenden yangın çıktı.

Yangın, kısa sürede büyüyerek geniş bir alana yayıldı. İhbar üzerine bölgeye Kırıkkale Belediyesi İtfaiye ekipleri sevk edildi. Riskin büyüklüğü nedeniyle, Ankara, Çankırı, Çorum ve Kırşehir gibi çevre illerden de önemli sayıda itfaiye ekibi ve araç takviyesi yapıldı.

Müdahale Eden Ekip ve Araç Sayısı

· Toplam İtfaiye Aracı: 50
· Toplam Personel: 170
· Koordinasyon: AFAD Acil Durum Yönetim Merkezi
· Destek: TÜPRAŞ ve Makine Kimya’dan uzman ekipler

Can Kaybı Yok, Tahliye Başarıyla Tamamlandı

Yangının en önemli sonucu, fabrikada çalışan 70 işçinin tamamının zamanında ve güvenli bir şekilde tahliye edilmiş olması. Konuyla ilgili açıklama yapan Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, “Şükürler olsun hiçbir can kaybımız yok. Yangının başlamasıyla beraber fabrikamızda gerekli tahliye işlemleri yapıldı” ifadelerini kullandı.

Vali Makas, yangının özellikle patlama riski taşıyan tankların bulunduğu bölümde tehlikenin bertaraf edildiğini, yangının büyük oranda kontrol altına alındığını duyurdu. Söndürme çalışmalarının ardından soğutma işlemine geçileceği bildirildi.

Hisseler Geçici Olarak İşleme Kapatıldı

Yangın haberi, şirketin finansal piyasalardaki durumunu da etkiledi. Borsa İstanbul (BIST) tarafından yapılan açıklamada, Bahadır Kimya’nın (BAHKM) hisselerinin, şirketin talebi üzerine geçici olarak işleme kapatıldığı duyuruldu.

Yangın haberinin ardından şirketin hisselerinde yüzde 10’a varan düşüş görülmüştü. İşlem askısı kararı, Pay Piyasası Prosedürü kuralları çerçevesinde alındı.

OSB’de İkinci Bir Yangın Daha Yaşandı

Ana yangın devam ederken, aynı organize sanayi bölgesinde ikinci bir yangın haberi geldi. Elektrik kesintisi nedeniyle devreye giren akülerin bulunduğu bir fabrikanın akü besleme odasında yangın çıktı.

Vali Makas, bu yangının da kısa sürede kontrol altına alındığını ve büyümeden söndürüldüğünü açıkladı. Ayrıca, AFAD ve KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) ekiplerinin bölgede gerekli ölçümleri yaparak kimyasal risk olmadığını tespit ettiğini belirtti.

Fabrikanın Sigortalı Olduğu Açıklandı

Yetkililerden edinilen bilgilere göre, yangın zarar gören Bahadır Kimya Fabrikası’nın tam sigorta ve kasko güvencesine sahip olduğu öğrenildi.

İşletmenin, üretim faaliyetlerine en kısa sürede yeniden başlayabilmesi için gerekli desteklerin sağlanacağı ifade edildi. Vali Makas, fabrikanın 70 kişiye ekmek kapısı olduğunu vurgulayarak, “Ana kütleleri duruyor. İnşallah en kısa zamanda tekrar faaliyete başlayacaktır” dedi.

Özet: Yangına İlişkin Kritik Bilgiler

· Olay Yeri: Kırıkkale Yahşihan 1. Organize Sanayi Bölgesi
· Şirket: Bahadır Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş.
· Zaman: 10 Aralık 2025, saat 11.30
· Tahliye: 70 işçi güvenle tahliye edildi
· Can Kaybı: Yok
· Müdahale: 50 araç, 170 personel
· Borsa: Hisseler (BAHKM) geçici olarak işleme kapatıldı
· Sigorta: Fabrikanın tam sigortalı olduğu belirtildi

Okumaya Devam Et

Gündem

Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı

Yayımlandı

üzerinde

Enkazdan Saraya: Ümran Bebek, Esad’ın Sarayında Zafer Konuşması Yaptı

Tarih: 10 Aralık 2025| saat: 07:00
Okuma Süresi: 4 dakika

Suriye’de, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin birinci yıldönümü olan 8 Aralık Hürriyet Günü coşkuyla kutlandı. Kutlamaların en çarpıcı anı ise, 2016’da Halep’te bir hava saldırısı sonrası enkaz altından çıkarılan ve savaşın sembol yüzü haline gelen Ümran Dakneş‘in, Başkanlık Sarayı’nda yaptığı duygusal konuşma oldu.

Artık 13 yaşında olan Ümran, “Kalbimde bir boşluk var” diyerek yaşadığı travmayı anlatırken, “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü” sözleriyle de umudunu paylaştı.

Bir Sembolün Hikayesi: Toz, Kan ve Şok

Ümran Dakneş, 2016 yılında henüz 5 yaşındayken Halep’teki evlerine düzenlenen bir hava saldırısında enkaz altında kalmıştı. Kurtarıldıktan sonra, üstü başı toz, yüzü kan içinde ve şok geçirir halde bir ambulansın arka koltuğunda otururken çekilen görüntüleri, Suriye’deki savaşın ve sivillerin çektiği acıların evrensel bir sembolü haline gelmişti.

O anları çeken gazeteci, Ümran’ın “elini yüzüne götürdüğünü ve kanı gördüğünü, neler olup bittiğine dair hiçbir fikri olmadığını” aktarmıştı. Kendisini tedavi eden doktor ise onun “tam bir şok halinde” olduğunu, çığlık bile atamadığını belirtmişti. Bu saldırıda Ümran, 10 yaşındaki kardeşini de kaybetmişti.

“Hikayemi Videolardan Öğrendim”

9 yıl sonra, bu kez Esad rejiminin sembolik kalbi olan Başkanlık Sarayı’nda konuşan Ümran, duygularını şu sözlerle ifade etti:

· “Bombardıman ve kuşatmayı yaşadığımı söylüyorlar ama hiçbir şey hatırlamıyorum. Büyüdüm ve kalbimde bir boşluk var. Bunun ağlamak mı yoksa korku mu olduğunu bilmiyorum.”

· “Hikayemi o videolardan öğrendim. Kendime baktım, toz ve toprak içindeydim.”

· “Zafer geldiğinde hayatıma büyük bir ışık geri döndü.”

Ümran’ın bu ifadeleri, saraydaki törene katılan yüzlerce kişiyi ve töreni takip edenleri duygulandırdı.

Coşkulu Kutlamalar ve Yeni Bir Sayfa

Ümran’ın konuşmasına ev sahipliği yapan Hürriyet Günü kutlamaları, Suriye genelinde büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kutlamalar kapsamında:

· Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, aynı gün sabah namazını Şam’daki tarihi Emevi Camii’nde kıldı ve halka “kardeşlik” mesajı verdi.
· Şam’ın Mezze Caddesi‘nde tanklar ve zırhlı araçların yer aldığı askeri bir geçit töreni düzenlendi.
· Emevi Meydanı’nda ise havai fişek gösterileri ve konserlerle halk bayram havasında kutladı.

Savaşın Diğer Çocukları da Unutulmadı

Saraydaki etkinlikte konuşan bir diğer isim de, çocukken çekildiği bir videoda “Biz Beşar Esad’e ne yaptık? Ölünce sizi Allah’a şikayet edeceğim” diyerek hafızalara kazınan Ali Mustafa Muhammed oldu.
Muhammed,”Çocuktum, okulu bilmiyordum ama uçak seslerini ve bombalardan saklanılacak köşeleri öğrendim” diyerek kayıp çocukluğuna vurgu yaptı. “Eskiden gözyaşlarımız hüzün ve korkudandı. Şimdi ise sevinç gözyaşları” sözleriyle de mevcut barış ortamına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, geceyi dolduran gözlerle dinlediği gençlerin hepsine tek tek sarılarak, yeni dönemin “birlik ve şefkat” vurgusunu yaptı.

Türkiye’den Kardeşe Destek Mesajı

Suriye’deki yeni yönetim ve barış süreci, uluslararası alanda da destek gördü. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya paylaşımında Suriye halkının Hürriyet Günü’nü kutlayarak, “Türkiye olarak bize düşen bu ışığın sönmemesi için yardım etmek, gerektiğinde evimizi ve ekmeğimizi paylaşmaktı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim BaşkanıBurhanettin Duran da yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak, savaşın yıkımından çıkan Suriye’nin yeniden ayağa kalkacağına inanıyoruz” mesajını verdi.

Savaştan Barışa Uzanan Zorlu Yol

61 yıllık Baas rejiminin ardından gelen yeni yönetim, hem ülke içinde yeniden inşa hem de uluslararası ilişkileri normalleştirme sınavı veriyor. Cumhurbaşkanı Şara, dört yıl sonra seçimlere gidileceğini duyurarak demokratik sürece işaret etti.
ABD ile ilişkilerin düzelmesi ve Batı yaptırımlarının büyük ölçüde kalkması,ekonomik toparlanma için umut vaat ediyor. Ancak geçiş döneminde yaşanan çatışmalar ve derin yaralar, Suriye’nin önündeki zorlukların boyutunu da gösteriyor.

Ümran bebeğin tozlar içindeki ambulans koltuğundan, Başkanlık Sarayı’ndaki kürsüye uzanan hikayesi, bir ülkenin yaşadığı trajediyi ve umudu aynı anda simgeliyor. Suriye, sembollerin değiştiği bu yeni dönemde, kayıp nesillerin kalbindeki boşluğu dolduracak bir gelecek inşa etmeye çalışıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar