Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Okul Bahçesinde Öğretmeni Darp Etmişti: Hakimden Tutuklama Kararı!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması: Samsun’da Atatürk Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nde 17 yaşındaki M.F.C. ve arkadaşı A.E.K.’nin nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’i darp etmesi sonrası hakim her iki genci de tutuklayarak cezaevine gönderdi. Detaylı haber ve hukuki süreç…

Özet

Samsun’un İlkadım ilçesinde, Atatürk Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi bahçesinde 17 yaşındaki M.F.C. ile 16 yaşındaki arkadaşı A.E.K., nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’i darp etti. Olayı takip eden polis ekipleri şüphelileri kısa sürede yakalayarak adliyeye sevk etti; hakimlik her iki genci de tutuklayarak cezaevine gönderilmesine karar verdi .

Olayın Detayları

Öğrencilerin İhbarı ve İlk Müdahale

  • Dün öğle saatlerinde, okul bahçesinde öğrencisi olmayan iki şahsı gören öğrenciler durumu nöbetçi öğretmen Umut Deniz Mert’e bildirdi .

  • Umut Deniz Mert, güvenlik amacıyla M.F.C. ve A.E.K.’yı okuldan çıkarmaya çalıştı .

Saldırı ve Gözaltı

  • Bu esnada M.F.C., öğretmen Mert’e fiziki saldırıda bulunarak darp etti; A.E.K. ile birlikte olay yerinden kaçtı .

  • Polis, İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün titiz çalışmasıyla kısa sürede şüphelileri yakalayarak Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim etti. Emniyetteki işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen zanlılar, hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi .

Şüphelilerin Geçmişi ve Sabıka Kaydı

  • M.F.C.’nin, geçen yıl aynı lisede bir yıl eğitim gördükten sonra okulu bıraktığı tespit edildi .

  • Ayrıca yaklaşık 5 ay önce, yine okul bahçesinde bir öğrenciyi bıçakla yaraladığı ve hakkında adli işlem yapıldığı ortaya çıktı .

Hukuki Süreç ve Hakim Kararı

  • Şüpheliler M.F.C. (17) ve A.E.K. (16), çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe “suç işlemek amacıyla birlikte hareket etme” ve “yaralama” suçlarından tutuklanarak Samsun T Tipi Cezaevi’ne gönderildi .

  • Hakimlik, benzer olayların önüne geçilmesi ve kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla tutuklama kararı verd.

Yasal Çerçeve ve Önleyici Tedbirler

  • Millî Eğitim Bakanlığı, “Okullarda Şiddetin Önlenmesi Genelgesi 2024/56” ile okul yönetimlerinin şiddet vakalarını önleyici eylem planları hazırlamasını zorunlu kıldı .

  • 2023’te çıkan düzenlemeyle, eğitimcilere yönelik şiddet suçlarının cezaları %50 artırıldı ve tutuksuz yargılanmasının önüne geçildi .

  • Ayrıca 2023–2024 Eğitim–Öğretim Yılı “Şiddetin Önlenmesi ve Azaltılması Strateji ve Eylem Planı” kapsamında, öğretmenlere ve okul personeline yönelik güvenlik eğitimleri ile acil durum protokolleri uygulamaya alındı .

Eğitim Camiası ve Kamuoyu Tepkisi

  • Olay, sosyal medyada “#ÖğretmeneŞiddeteHayır” etiketiyle büyük yankı uyandırdı; öğretmen sendikaları, okullarda güvenlik önlemlerinin artırılması ve caydırıcı cezaların uygulanması çağrısında bulundu.

  • Uzmanlar, okullarda psikolojik danışman ve güvenlik görevlisi sayısının artırılmasını, öğrenci ve veli bilgilendirme programlarının genişletilmesini öneriyor .

Sonuç ve Öneriler

Bu üzücü vaka, okullarda güvenlik açıklarının kapatılması ve öğretmenlerin korunması gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu. Bakanlık ve eğitim kurumlarının;

  1. Fiziki güvenlik önlemlerini sıkılaştırması,

  2. Tüm öğretmen ve öğrencilere yönelik şiddet önleme eğitimleri düzenlemesi,

  3. Veli ve toplum işbirliğiyle erken uyarı sistemleri kurması,
    öncelikli adımlar olarak öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Yenidoğan Çetesi Davasının Kahraman Savcısı Yavuz Engin’e Yeni Ölüm Tehdidi: “Her Kahramanın Bir Sonu Olur”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’da bebek skandalını aydınlatan Savcı Yavuz Engin, sosyal medyadan “Her kahramanın bir sonu olur” mesajıyla ölüm tehdidi aldı. Detaylar, önceki tehditler ve güvenlik önlemleri bu makalede.

Özet

Yenidoğan Çetesi davasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, sosyal medya üzerinden yeni bir tehdit mesajı aldı: “Her kahramanın bir sonu olur. Genelde acı olur. Bekleyip göreceğiz.”Davayı başlatan savcıya yönelik bu yeni saldırı, suç örgütlerinin adalet sistemine yönelik cüretkâr tutumunu bir kez daha gözler önüne seriyor . İstanbul’daki davada 58 sanıktan 29’u tutuklu bulunuyor; soruşturmada bebek acil hastalarının özel hastanelere sevk edilerek ölümlerine sebebiyet verdikleri ve haksız kazanç sağladıkları iddia ediliyor . Engin daha önce de makamında, “Benimle fotoğraf çektir, kılına zarar gelmez” şeklinde ölüm tehditlerine muhatap olmuş; soruşturma kapsamında 11 kişi gözaltına alınmış, 5’i tutuklanmıştı .


1. Yenidoğan Çetesi Davası ve Savcı Yavuz Engin

Yenidoğan Çetesi, İstanbul’da bebek acil servis hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları iddiasıyla kamuyu ayağa kaldırdı. Dava, 58 sanık ve 350’ye yaklaşan şikayetçi sayısıyla geniş kapsamlı bir sağlık skandalına dönüştü . Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, 2024 Nisan ayında HSK kararıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na atandıktan sonra davayı üstlendi ve soruşturmayı derinleştirerek çeteyi çökertti

1.1 Savcı Engin’in Kariyer Yolculuğu

  • Eğitim ve Atamalar

    • 2009–2013: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu

    • 2014: Saruhanlı Cumhuriyet Savcılığı’na savcı adayı olarak atandı

    • Nisan 2024: Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı görevine terfi etti

  • Öne Çıkan Soruşturmalar

    • Yenidoğan Çetesi soruşturması ile “bebek ölümleri” iddialarını gündeme taşıdı


2. Yeni Tehditin Detayları

25 Nisan 2025 tarihinde Savcı Engin’in sosyal medya hesabına gelen mesajda “Her kahramanın bir sonu olur. Genelde acı olur. Bekleyip göreceğiz” ifadeleri yer aldı . Engin, bu mesajı alıntılayarak “Ben kahraman değilim, sadece görevini yapan bir Türk savcısıyım. Ama bu memlekette kahraman bitmez. Elinizden geleni ardına koymayın” yanıtını verdi .


3. Savcı Engin’in Tepkisi ve Güvenlik Önlemleri

Savcı Engin, tehdit mesajını ifşa ederek hem kamuoyu desteği hem de kolluk kuvvetlerinin dikkatini davaya çekti . Daha önce makamına kayıt cihazı yerleştirme, yakın çevresine ve ailesine yönelik bilgi sızdırma girişimleri tespit edilmişti . Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Engin’in korunması için özel güvenlik önlemlerini artırdı


4. Hukuki Süreç ve Önceki Tehditler

Daha önce dönemin İçişleri Bakanlığı müsteşarı kimliğine bürünen Mustafa Kemal Zengin ve avukat Aylin Arslanatar, Savcı Engin’i suikast ve aile fertlerine zarar verme ile tehdit etmişti . Bu girişimin ardından 11 kişi gözaltına alınmış, 5’i tutuklanarak adliye koridorlarında ters kelepçeyle adeta gösteri yapılmıştı . Hürriyet’in aktardığına göre, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında iddianamede 47 sanığın yer aldığı ve 350’ye yakın şikayetçinin beyanlarının bulunduğu belirtildi .


5. Sonuç ve Değerlendirme

Yenidoğan Çetesi Davası, sağlık alanındaki organize suç örgütlerini hedef alması ve Savcı Engin’in kararlı tutumuyla öne çıkıyor . Yeni tehditler, yargı süreçlerine müdahalenin boyutunu gözler önüne sererken; adalet mekanizmasının en üst düzey temsilcilerinin korunmasının önemini bir kez daha vurguluyor. Davanın seyrine ilişkin gelişmeler, hem kamu vicdanının hem de uluslararası gözlemcilerin takibinde olmaya devam edecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şoke Eden Manzara: Küçükçekmece’de Deprem Sonrası 9 Bina Boşaltıldı, Sakinler “Önce Bize Yer Ayarlamaları Lazımdı” Diyor

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
23 Nisan’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki Silivri depremi sonrası Küçükçekmece’de riskli yapı ihbarıyla mühürlenen 9 bina boşaltıldı. Tahliye edilen sakinler geçici konaklama talepleriyle yetkililerden acil çözüm bekliyor

Özet
23 Nisan 2025’de Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde riskli yapı ihbarı yapılan 9 bina, belediye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından mühürlenerek tahliye edildi. Boşaltılan yapılar arasında, 96 dairelik üç blok yer alırken, evlerine dönen sakinler karşılaştıkları manzara karşısında şoke oldu ve “önce bize geçici konaklama sağlamalıydılar” diyerek yetkililerden acil çözüm talep etti. Bu makalede, olayın ayrıntıları, deprem ve boşaltma süreci, mağdur sakinlerin talepleri ve geleceğe yönelik alınması gereken önlemler SEO uyumlu anahtar kelimelerle derinlemesine ele alınıyor.

Depremin Ayrıntıları ve İlk Etkileri

23 Nisan 2025 Çarşamba günü öğle saatlerinde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ve İstanbul’da yoğun hissedildi . Depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri hasar tespit çalışmalarına hız kesmeden devam etti . Küçükçekmece’de yapılan riskli yapı ihbarları sonucu 9 bina mühürlenerek belediye ekiplerince tahliye edildi .

Boşaltılan Binaların Konumu ve Özellikleri

Belediye ekiplerinin mühürlediği 9 bina arasında, Fatih Mahallesi Aziz Sancar Caddesi’ndeki toplam 96 dairelik üç blok da bulunuyor . Bu bloklar, bölgedeki en yoğun yerleşim alanlarından birini teşkil ediyor ve tahliyeler, mahallede ciddi bir yer değiştirme dalgasına yol açtı . Boşaltılan binaların havadan görüntüleri, yapısal hasarın boyutunu çarpıcı şekilde gözler önüne serdi .

Sakinlerin Tepkisi ve Geçici Konaklama Talepleri

Tahliye edilen bina sakinleri, mühürleme işleminin kendilerine aniden bildirildiğini ve “önce geçici konaklama ayarlamaları lazım” dediğini belirtti. Ömer Polat adlı bir vatandaş, “Depremin ardından sahile gittik; ertesi gün döndüğümüzde binocular mühürlüydü ve içeri giremedik. İlk yapılması gereken bize barınma sağlanmasıydı” diyerek tepkisini dile getirdi  Yaşlı, engelli ve çocuklu aileler özellikle belirsizlikten kaynaklı zor anlar yaşadı.

Yetkililerin Açıklamaları ve Müdahale Süreci

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, riskli yapı tespiti yapılan binalarda “öncelikle can güvenliğinin sağlanmasının” esas olduğunu vurguladı  Belediye, boşaltma kararının “ihbar ve tespit protokolleri” doğrultusunda alındığını ve süreç sonunda hasar raporlarının açıklanacağını bildirdi  Bölge halkına, geçici konaklama merkezleri ve kira yardımı konusunda öncelik tanınacağı taahhüt edildi.

Geleceğe Yönelik Alınması Gereken Önlemler

  1. Erken Uyarı ve Bilgilendirme: Tahliye kararları öncesi, vatandaşlara net bilgilendirme yapılmalı ve geçici konaklama planları önceden paylaşılmalı.

  2. Riskli Yapı Envanteri: Bölgedeki tüm yapılar detaylı olarak gözden geçirilmeli, risk raporları halkla şeffaf şekilde paylaşılmalı.

  3. Kentsel Dönüşüm Hızlandırılması: Eski ve sağlamlıkları şüpheli binaların dönüşüm süreçleri hızlandırılarak benzer felaketler önlenebilir.

  4. Toplum Temelli Dayanışma Programları: Mahalle örgütleri ve yerel yönetimler ortak çalışmalarla afet sonrası psikososyal destek ve lojistik yardımı organize etmeli.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sağlık Bakanlığı: Türkiye’de yerli sıtma vakası yok

Yayımlandı

üzerinde

Bakanlıktan 25 Nisan Dünya Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Asamblesi’nin 14-23 Mayıs 2007’de aldığı kararla, sıtma hastalığının önlenmesi ve kontrolüne yönelik gösterilen çabalara dikkati çekmek, hastalığa bağlı can kaybını azaltmak için çalışmaların sürdürülmesi amacıyla 25 Nisan’ın “Dünya Sıtma Günü” olarak kabul edildiği hatırlatıldı.

Sıtmanın, plasmodium cinsi parazitleri taşıyan dişi anofel türü sivrisineklerin kan emmesi esnasında insanlara bulaşan, hayatı tehdit eden bir hastalık olduğu belirtilen açıklamada, insanlarda hastalığa sebep olan beş farklı plasmodium türü bulunduğu, en büyük riski “Plasmodium falciparum” ve “Plasmodium vivax” türlerinin oluşturduğu kaydedildi.

Hastalığın yüksek ateş, baş ağrısı, üşüme ve titremeyle karakterize olduğu aktarılarak, “İlk belirtiler genellikle parazit taşıyan sivrisineğin sokmasından 10-15 gün sonra ortaya çıkar. Sıtma önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken konularak tedaviye gecikmeden başlanması hayat kurtarıcıdır. Özellikle plasmodium falciparum türü sıtmada tedaviye 24 saat içinde başlanmazsa hastalık şiddetlenerek can kaybına yol açabilir.” bilgisine yer verildi.

“YERLİ SITMA BULAŞI SONA ERDİ”

Sıtmanın, Sahra Altı Afrika’da yaygın olmakla beraber Güney ve Güneydoğu Asya, Doğu Akdeniz, Batı Pasifik bölgeleri ve Amerika kıtasında da görüldüğü ifade edilen açıklamada, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen başarılı çalışmalar sonucunda ‘de yerli sıtma bulaşının sona erdiği, yerli sıtma vakasının görülmediği, ancak sıtmanın yaygın görüldüğü ülkelerden gelenlerde veya bu ülkelere seyahat edenlerde sıtma hastalığı tespit edildiği vurgulandı.

Sıtma hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçların, Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilerek hastalara ücretsiz olarak verildiği, sıtmanın yaygın görüldüğü bölgelere seyahat edenlere, koruyucu ilaç kullanmaları ve sivrisineklerle teması azaltacak önlemleri almalarının önerildiği anımsatılan açıklamada, şunlar paylaşıldı:

“Türkiye’de koruyucu sıtma ilaçları, Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne bağlı Seyahat Sağlığı Merkezlerinden ücretsiz olarak temin edilebilmektedir. Ayrıca 444 77 34 numaralı Seyahat Sağlığı Danışma Hattı aranarak ve Genel Müdürlüğe ait Seyahat Sağlığı adlı web sitesi ziyaret edilerek sıtma görülen ülkeler ile bu ülkelere seyahat öncesinde ve seyahat esnasında yapılacaklar konusunda bilgi alınabilir.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar