Gündem
Nasuh Mahruki’nin cezası belli oldu

Sosyal medyada kullandığı ifadeler nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan yargılanan eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki’nin yargılandığı davada karar çıktı.
Mahkeme, Mahruki’nin 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.
NE DEMİŞTİ?
Nasuh Mahruki, X sosyal medya hesabından Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yönelik paylaşımında şu ifadelere yer vermişti:
“Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor. Bilgisayar Mühendisleri Odası erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır. Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasa dışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son en kötü kabuslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur.”
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki’nin, sosyal medya paylaşımlarında kullandığı ifadelerle, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma amacıyla hareket ettiği belirtiliyor.
Sosyal medya hesabından herkese açık paylaşım yapması ve çok sayıda kişi tarafından görülebilme imkanı olması nedeniyle aleniyet unsurunun bulunduğu ifade edilen iddianamede, paylaşımların içerikleri ve görüntülenme sayıları dikkate alındığında eylemin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu değerlendiriliyor.
İddianamede, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen Mahruki hakkında ayrıca, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçundan soruşturma yürütüldüğü belirtiliyor.
Gündem
Film gibi dolandırıcılık iddiası! Altı kadını aynı anda tuzağa düşüren Uğur’dan pişkin savunma

“HER ŞEY ÇOCUĞU İÇİN VERDİĞİM 200 LİRAYLA BAŞLADI”
En yüksek meblağda dolandırılan ise G.T. isimli muhasebeci. 2021 yılında tanışıp, kızını gezmeye götürsün diye verdiği 200 lira ile dolandırılma sürecinin başladığını söyleyen G.T. de sahte mesajlarla dolandırıldığını belirterek şöyle konuştu:
Her şey o 200 lirayla başladı zaten. Çocuğunla vakit geçir, küçük, 3-5 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz. Gezdir, eğlendir. 2021 yılında da o 200 lira güzel bir para. Oradan bir başladı, ondan sonra kredi kartından nakit çektirdi bana. Geri ödedi. Çektirdi, geri ödedi. Esnek hesaplara girdi, geri ödedi. Bir süre böyle devam etti. Aldı, geri verdi, aldı, geri verdi. Artık geri vermez hale geldi.
Sahte mesajları vardı. Kamu kurumları adına, çeşitli özel bankalar adına bir sürü mesajları var. Kendisine güvenmediğimi artık anladığı için, avukatlar aracılığıyla devam etti.
Özlüce’de 2021-2022 yıllarında 3 milyonluk evi olduğunu, onu satmak istediğini söyledi. Sonra eşinin oraya el koydurduğunu, dava açtığını, oradan maddi olarak talep ettiğini söyledi.
Onların hepsi yalanmış, öyle bir şey yok. Ortaokul mezunu biri karşımızdaki ama kendini mimar olarak tanıtıyor. Çok da güzel ilerliyor. İnsanları kandırmaya devam ediyor.”
Gündem
AK Parti’den 27 Nisan açıklaması: “Bildiri metni buruşturup atıldı”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 27 Nisan e-muhtırasının yıldönümüne ilişkin bir açıklama yaptı.
Yazıcı, “Siyasetinin temeline millet iradesini yerleştiren AK Parti, milletimizden aldığı güçle, milletimizin hukukunu çiğnetmeden 27 Nisan darbe teşebbüsünü geri püskürtmüş, bildiri metnini buruşturup atmıştır.” ifadesini kullandı.
Türkiye‘nin çok partili siyasal hayatının 2000’li yıllara kadar olan kısmının darbeler, cuntalar ve vesayet lekeleriyle dolu olduğunu anımsatan Yazıcı, şunları kaydetti:
“Siyasi tarihimizde, milletin hukukunu korumak üzere milletten yetki alarak görev üstlenmiş kadroların dağınıklığı ve dirençsizliği nedeniyle maalesef millet iradesi devre dışı kalmış, koruyup kollama gerekçesiyle yapılan darbeler yüzünden millet her alanda büyük kayıplara düçar hale getirilmiştir.
Demokrasiyi hazmedemeyen vesayetçi unsurları, 27 Nisan e-muhtırası ile de doğrudan millet iradesini ve gücünü milletten alan AK Parti hükümetini hedef almıştır. Bu girişim, her şeyden önce milletimizin hukukunu ve iradesini yok sayan antidemokratik bir girişim olarak tarihe geçmiştir.
Biz, milletin hukukunu korumak, insanımızın önündeki sosyoekonomik engelleri ortadan kaldırmak, ekmeğini büyütmek, hayat standardını yükseltmek için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde bir araya gelmiş ‘erdemli kadrolar’ olarak, egemenliğin yegane sahibi millet iradesine yönelik teşebbüs karşısında tereddüt etmeden, milletten yana tavır almış, milletin hukukunu devre dışı bırakmayı hedefleyen darbe teşebbüsüne karşı dik durarak, kararlı tavrını hiçbir duraksamaya mahal vermeksizin ortaya koymuş bir kadroyuz.”
“ÇOK PARTİLİ SİYASİ TARİHİMİZDE BU DURUŞ İLKTİR”
AK Parti’nin, hukuksuzluk ve darbe heveslileri karşısında hiçbir tereddüt yaşamadığının, meydanı cunta zihniyetine ve destekçilerine bırakmadığının, milletin egemenlik hakkından yana dimdik durduğunun söyleyen Yazıcı, cunta sicili kabarık olanların hizalandığı yerin yine milletin yanı olmadığını, cuntacıların ve muhtıranın alkışlayanı olduğunu dile getirdi.
Siyasi tarihte ilk darbe önleyen partinin Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde dik durarak darbeye geçit vermeyen AK Parti olduğunu söyleyen Yazıcı, şunları paylaştı:
“Siyasetinin temeline millet iradesini yerleştiren AK Parti, milletimizden aldığı güçle, milletimizin hukukunu çiğnetmeden 27 Nisan darbe teşebbüsünü geri püskürtmüş, bildiri metnini buruşturup atmıştır.
Bu perspektifle ele alındığında AK Parti’nin, 27 Nisan e-muhtıraya karşı duruşunun siyasal okunuşu vardır. İlkesel olarak darbelere karşı politik duruş geliştiren AK Parti, siyasi pratiğinde de bunu net ve kararlı bir şekilde göstermiştir.
AK Parti, liderinin öncülüğünde hep birlikte milletin hukukuna sahip çıkarak dik durmuş, darbeyi önlemiştir. Çok partili siyasi tarihimizde bu duruş ilktir ve çok kıymetlidir. Aziz milletimiz, darbe girişiminin ardından gerçekleştirilen ilk seçimde AK Parti’ye güçlü desteğini yineleyerek, yeniden yetkilendirmiş, demokrasi düşmanlarına, vesayet odaklarına ve cunta zihniyetine en güçlü cevabı vermiştir.”
Gündem
Deprem çantasından sonra bir fırsatçılık daha: Sahte deprem uyarı uygulamaları arttı

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, depremi önceden bildirdiği öne sürülen uygulamaların arttığını belirtti.
Baki, özellikle son dönemde deprem sonrası artan bilgi ihtiyacını fırsata çevirmek isteyen kötü niyetli kişiler tarafından geliştirilen sahte deprem erken uyarı uygulamalarında karşı uyardı.
Baki, “Deprem sonrası ortaya çıkabilecek erken bilgi uyarı sistemleri hakkında dikkat etmemiz gerekiyor. Bu sistemler, depremi bize saniyeler hatta dakikalar öncesinde uyardığını iddia etmekte. Tabii ki bu şekilde çalışan dünyada örnekleri olan siteler mevcut ancak bizim dikkat etmemiz gereken, karşımıza çıkan, reklamlarla kendilerini pazarlamaya çalışan sahte uygulamalar.” diye konuştu.
UYGULAMALAR NASIL ÇALIŞIYOR?
Deprem erken uyarı sistemlerinin nasıl çalıştığını anlatan Baki, telefonların içinde yer alan ivmeölçer sensörleri sayesinde küçük sarsıntıların algılanabildiğini söyledi.
Uygulamanın bu sensörleri kullanarak milyonlarca cihazı bir tür mobil sismik sensör ağına dönüştürdüğünü belirten Baki, aynı anda birden fazla cihazın aynı bölgede sarsıntı algılaması durumunda, bu verileri sunucularına iletildiğini ifade etti.
Elde edilen verilerin merkezi bir sistemde karşılaştırıldığını aktaran Baki, aynı bölgede yeterli sayıda cihaz benzer ivme hareketleri kaydederse ve bu sarsıntılar yıkıcı deprem tanımına uygunsa, uygulamanın o bölgedeki cihazlara anında uyarı gönderdiğini söyledi.
SAHTE UYGULAMALAR, SİBER TEHDİDE DÖNÜŞÜYOR
Sahte deprem uygulamalarının sadece yanlış bilgi yaymakla kalmadığını ifade eden Baki, bu yazılımların çoğu zaman telefonlara zararlı yazılım bulaştırdığını söyledi.
Bu tür uygulamaların kamera, mikrofon ve konum gibi hassas verilere erişebildiğini, bazı durumlarda da kullanıcıyı sahte bildirimlerle reklamlara yönlendirerek gelir sağlamayı hedeflediğini belirten Baki, uygulamaların aynı zamanda telefonlara sahte yazılımlar yükleyip kişisel verileri ele geçirmeyi amaçladığını aktardı.
“TÜRKİYE’DE RESMİ MOBİL UYARI SİSTEMİ YOK”
Dünyada örnekleri bulunan, ABD ve Japonya’da devlet destekli deprem uyarı sistemleri olduğunu aktaran Baki, “ABD’de ve Japonya’da, devletin kurduğu yer altındaki sismik ölçer cihazlar; cihazlara, bilgisayarlara ve telefonlara bu uyarıyı iletmekte. Ancak Türkiye‘de henüz böyle bir sistem mevcut değil.” dedi.
Devlet tabanlı erken uyarı sistemlerinin Türkiye’de henüz aktif olmadığını belirten Baki, anında bildirim verdiğini iddia eden uygulamalara temkinli yaklaşılması gerektiğini, uygulamaların talep ettiği izinlerin de mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Konum, mikrofon, rehber ve dosya erişimi gibi izinleri gereksiz yere isteyen uygulamalardan uzak durulması gerektiğini belirten Baki, “Telefonumuzdan konum, ses, video, mikrofon gibi izinleri kısıtlamakta yarar var. Ancak bildirimleri ve konumu açık bulundurmamız gerekiyor ki gelen bildirimin olduğumuz yere ve bize ulaşması gerekmekte” diye konuştu. Baki, “Deprem korkusu kadar tehlikeli olan şey, dijital güvenliğimizdir. Dijital güvenliğiniz, fiziksel güvenliğiniz kadar önemlidir.” dedi.
-
Ekonomi5 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem3 gün önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Gündem4 gün önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika1 hafta önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları
-
Son Dakika4 gün önce
İstanbul’da 6.2 Büyüklüğünde Korkutan Deprem: Vatandaşlar Panikle Sokağa Döküldü Medyatava +4
-
Gündem1 hafta önce
Adana’daki Güzellik Merkezi Sahibi Sinem Çekinmez Yüzlerce Kişiyi Dolandırdı, Yurt Dışına Kaçtı
-
Gündem2 gün önce
Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt
-
Gündem4 gün önce
İstanbul’da 6.2’lik Deprem Korkuttu: Aynısı Anadolu’da Meydana Gelse Sonuçlar Nasıl Olurdu?