Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Narkokapan-Ankara Operasyonu’nda Tutuklu Sayısı 620’ye Yükseldi: Operasyonun Ayrıntıları ve Hukuki Süreç

Yayımlandı

üzerinde

Özet

“Narkokapan-Ankara Operasyonu” kapsamında gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlar sonucunda, gözaltına alınan şüphelilerden 620’si mahkemeye sevk edilerek tutuklandı. Operasyon, 17 Nisan’da Ankara merkezli 14 ilde düzenlenmiş ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin ortak çalışmasıyla yürütülmüştür. Tutuklu sayısındaki hızlı artış, soruşturmanın ciddiyetine ve titizlikle yürütülen delil toplama sürecine işaret etmektedir.

Operasyonun Arka Planı

Ankara ve Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılıklarının koordinasyonunda yürütülen soruşturma, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin çalışmalarıyla şekillendi. 17 Nisan’da uyuşturucu ticareti yaptığı tespit edilen şüphelilere yönelik olarak, Ankara merkezli olmak üzere 14 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Bu kapsamda, Emniyet birimleri tarafından hazırlanan iddianamelerde yer alan somut deliller, operasyonun geniş çaplı planlamasını haklı çıkarıyor.

Tutuklu Sayısındaki Artışın Seyri

21 Nisan’da Anadolu Ajansı’nın haberine göre, soruşturmanın ilk aşamasında tutuklu şüpheli sayısı 566’ya yükselmişti. Ardından aynı gün Haberler.com’da da, gözaltına alınan zanlılardan 566’sının mahkemeye sevk edilerek tutuklandığı bildirildi. Operasyonun derinlemesine sürdürülen ikinci dalgasında ise tutuklu sayısı 620’ye ulaştı.

Hukuki Süreç ve İfade Alma İşlemleri

Gözaltına alınan zanlılardan, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının hemen ardından sevk edildikleri sulh ceza hakimliklerince 620’si tutuklandı. Hakimlik kararlarında, zanlıların üzerlerinde ele geçen uyuşturucu maddeler ve dijital veri incelemelerinin önemli delil oluşturduğu vurgulandı.

Soruşturmanın Devam Eden Aşamaları

“Narkokapan-Ankara Operasyonu” çerçevesinde, hâlen ifade alma ve sorguya sevk işlemleri büyük bir titizlikle sürdürülüyor. Soruşturma kapsamında başka illerde gözaltına alınan şüphelilerin de işlemleri tamamlandıkça mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.

Sonuç ve Değerlendirme

Türkiye genelinde uyuşturucu suçlarına karşı mücadeleyi güçlendiren bu operasyon, Ankara merkezli koordinasyon ve hızlı adli süreç yönetimi sayesinde kısa sürede yüzlerce şüpheliyi cezaevine gönderdi. Gözaltı sayısının ve tutuklu sayısının artışı, kolluk kuvvetleri ile yargı mercilerinin ortak başarısını ortaya koyuyor. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında yeni delillerin de dosyaya ekleneceği ve operasyonun kapsama alanının genişleyebileceği değerlendiriliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

İstanbul Depremi Anında İnanılmaz Fırsatçılık: Hırsızlar Boşalan Evlere Girmeye Kalkıştı!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’da 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası Sultangazi’de panikle terk edilen binaya giren iki kadın hırsızlık girişimi güvenlik kamerasına yansıdı. Detaylar ve yetkililerin uyarıları burada!

Olayın Özeti

İstanbul’da 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası Eski Habipler Mahallesi’nde boşalan bir binaya giren iki kadın şüpheli, bir bina sakininin eve eşyalarını almaya dönmesiyle yakalandı . Şüpheliler, “Biz Aynur ablaya geldik” diyerek yalanını sürdürdü ancak gerçek kısa sürede ortaya çıktı .

Depremin Yarattığı Panik ve Boşalan Binalar

Depremin hemen ardından panikle sokaklara dökülen vatandaşlar, binalarını terk etmek zorunda kaldı . Can güvenliğini ön planda tutan İstanbullular, artçı sarsıntılardan çekinerek evlerini boş bıraktı . Bu boşluk, hırsızlar için adeta fırsat alanı yarattı.

Hırsızların Akılalmaz Fırsatçılığı

Sultangazi’de iki kadın, boşalan binanın zemin katındaki daireleri kontrol ederek eşyaların durumunu incelemeye çalıştı . “Aynur abla” bahanesiyle geçiştirme yapmaya çalışan şüpheliler, ev sahibiyle yüzleşince panikle olay yerinden uzaklaştı .

Güvenlik Kamerası Görüntüleri

Olay, bina güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde şüphelilerin binaya girip hızla ayrılma çabası net bir şekilde görülüyor . Video kaydının sosyal medyada geniş yankı bulması üzerine olay kısa sürede polis ekiplerine bildirildi .

Yetkililerin Müdahalesi ve Uyarılar

DHA muhabiri Emin Yeşil’in aktardığına göre, emniyet güçleri olay yerine hızla intikal ederek çevrede güvenlik önlemleri aldı . Güvenlik uzmanları, deprem gibi acil durumlarda boşalan binaların korunması için apartman yöneticileri ve mahalle güvenlik birimlerinin koordineli hareket etmesi gerektiğini vurguluyor .

Sonuç ve Vatandaşlar için Öneriler

Bu olay, büyük kriz anlarında bile fırsatçı davranışların yaşanabildiğini gösterdi. Yetkililer ve mahalle sakinleri, benzer durumlara karşı şu adımları öneriyor:

  • Deprem sonrası evlerin boşaltılma sürecinde, apartman yöneticisinin kapıları kilitlemesi ve güvenlik kameralarının aktif tutulması.

  • Acil durum planı kapsamında her dairenin en az bir sorumlu ismi önceden belirlemesi.

  • Sokağa dökülen vatandaşların, hızlıca toplanma noktalarına gitmesi ve binalarda tek başına kalınmaması.

Bu tür fırsatçı ihlallerin önüne geçmek için hem bireysel hem de toplu güvenlik önlemlerini elden bırakmamak hayati önem taşıyor.


Hazırlayan: [FATİH DOĞAN ]
Yayın Tarihi: 24 Nisan 2025

Okumaya Devam Et

Gündem

Deprem sonrası hırsızlar iş başında: Evlere girmeye çalıştılar

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından binaları terk eden vatandaşlar, can güvenliği nedeniyle sokaklara döküldü.

Bu sırada iki kadın, Sultangazi’de boş kalan bir binaya girerek zemin kattaki daireleri kontrol etmeye başladı.

“BİZ AYNUR ABLAYA GELDİK”

Eşyalarını almak için evine dönen bina sakini, iki şüpheliyi fark etti.

Kadınlara ne yaptıklarını sorduğunda, şüpheliler, “Biz Aynur ablaya geldik” diye yanıt verdi.

HIZLA BİNAYI TERK ETTİLER

Ancak bina sakini, apartmanda bu isme sahip birinin yaşamadığını belirterek dışarıda olan daire sahibine haber vereceğini söyledi.

Bunun üzerine iki kadın hızla binayı terk etti.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Celal Şengör’ün Kanaldaki Çelişkisi: ‘Facia Olur’ Dediği Projeyi Neden Desteklemişti?”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :

Celal Şengör ve İlber Ortaylı’nın geçmişte destekleyip bugün eleştirdiği Kanal İstanbul sözleri gündemde. Değişen uzman görüşlerini keşfedin.

Özet

Silivri açıklarındaki 6,2 büyüklüğündeki deprem, uzun süredir tartışma konusu olan Kanal İstanbul projesini yeniden gündeme taşıdı. Depremin ardından bir zamanlar projeyi “zararsız” bulup destekleyen Prof. Dr. Celal Şengör’ün “çok akılsızca, facia olur” sözleri sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın 2017’de dile getirdiği “o çılgın kanal yapılmalıdır” açıklaması da yeniden paylaşılarak uzmanların bakış açıları tartışılıyor. Bu makalede, iki bilim insanının proje hakkındaki görüş değişimleri, eleştiriler ve destek ifadeleri detaylı şekilde ele alınacak.


1. Kanal İstanbul ve Deprem Gündemi

1.1. Depremin Projeyi Canlandırması

24 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6,2’lik deprem, Kanal İstanbul’un fay hattı üzerindeki potansiyel riskini yeniden gündeme taşıdı​. Birçok jeolog ve şehir plancısı, projenin deprem etkilerini artırabileceği endişesini dile getirirken, tartışma bir kez daha alevlendi​

1.2. Siyasi ve Toplumsal Tepkiler

Depremin hemen ardından CHP’li Ekrem İmamoğlu, projeye “ihanet” diyerek karşı çıktı ve “Kanal İstanbul gibi projelerden İstanbul’u uzak tutmalıyız” ifadesini kullandı​. Bu açıklama, projenin hem teknik hem de siyasi boyutlarının ne kadar iç içe olduğunu gösterdi.


2. Prof. Dr. Celal Şengör’ün Görüş Değişimi

2.1. İlk Destek Açıklaması (2011)

2011 yılında Show TV’de katıldığı bir programda Şengör, Kanal İstanbul’un Boğaz’ın yükünü azaltacağını ve “hiçbir zarar vermeyeceğini” söyleyerek projeye olumlu bakmıştı​. O dönemde, İstanbul Boğazı’ndan uluslararası trafik yükünü hafifleteceği gerekçesiyle destek verdiği ifade edilmişti​

2.2. Son Eleştirel Çıkışı (2025)

Deprem sonrası Fatih Altaylı ile yaptığı ropörtajda ise Kanal İstanbul’u “çok akılsızca bir proje” olarak nitelendirdi ve “bir tsunami geldiğinde kanaldan içeri girer, tarumar eder” diyerek şiddetle eleştirdi​ Video dökümüne göre Şengör, “Ne köprü kalır ne bir şey kalır. Facia olur” sözleriyle projenin inşasına kesinlikle karşı olduğunu belirtti​


3. Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Destek Açıklaması

3.1. 2017 Yılındaki “Çılgın Kanal” Vurgusu

2017’de bir programda Ortaylı, “O çılgın kanal yapılmalıdır” diyerek projenin gerekliliğine dikkat çekti. “Lozan ve Montrö değişti, Boğaz bu trafiği kaldıramaz; aklı başında jeologlar bu işe evet diyor” ifadelerini kullandı​

3.2. Güncel Durum ve Doğrulama

Ancak bağımsız doğrulama platformu Doğrula’ya göre Ortaylı’nın bu beyanatı, projenin kesin hattı belli olmadan önce verilmiş ve sonrasında yeni ÇED raporlarına dair bir güncel yorum yapmamıştır. Dolayısıyla “İlber Ortaylı güncel olarak %100 destekliyor” iddiası yanlış olarak değerlendirilmektedir​.


4. Tartışma ve Gelecek Perspektifi

4.1. Uzmanlar Arasındaki Farklı Bakış Açıları

Şengör ve Ortaylı’nın geçmişte destekleyici ancak farklı vurgu ve zamanlarda eleştirel tutum alışları, projenin bilimsel zeminde dahi fikir birliği yaratmadığını ortaya koyuyor​

4.2. Depreme Hazırlık ve Öncelik

Afet riskleri bakımından İstanbul’un mevcut zayıf yapı stoğu, Kanal İstanbul’dan önce ele alınması gereken öncelik olarak gösteriliyor. Birçok mühendislik derneği, kentsel dönüşüm ve erken uyarı sistemlerine kaynak ayrılmasını savunuyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar